Ankaragücü'nde başkanlık arayışları

Ankaragücü yönetimini uzun süredir istediği bilinen Gökçek'in, mevcut başkan Cemal Aydın'ın görevi bırakma kararının ardından girişimlerde bulunduğu ve başkanlık için önemli ölçüde anlaşıldığı öğrenilmişti.

Bir süredir araları iyi olmayan Aydın ile Gökçek'in Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz tarafından biraraya getirilerek barıştırılması, ardından da Ankaragücü başkanlığı için ikilinin anlaşmaya varması, birçok değişik fikrin de ortaya çıkmasına sebep oldu.

Olası bir yönetim değişimi ile ilgili çeşitli görüşler ortaya atılırken, spor yazarları arasındaki genel kanı bu değişimin maddi açıdan olumlu olacağı, ancak siyasi açıdan Ankaragücü'ne yıllarca gönül vermiş bazı taraftarları küstürebileceği yönünde ortaya kondu.
Ankaragücü'nü yıllarca izlemiş bazı Ankaralı spor yazarlarının görüşleri şöyle:

Devrim Sağıroğlu (Spor Yazarı):

“Ankaraspor'un ligde kalması, Melih Gökçek'in gücünü tam anlamıyla Ankgaragücü'ne veremeyeceğini gösteriyor. Bu tarz bir birleşme Ankaragücü için yararlı olmaz. Ankaragücü taraftarı da siyasi bir birliktelikten rahatsız olabilir. Ankaragücü siyasete fazla bulaşmamış bir takımdır. Bu birleşme olursa Ankaragücü siyasi bir yaklaşımın içine girmiş olur ki belli bir kısım bunu tasvip etmez. Ankaragücü bugüne kadar çok başarılı sonuçlar almasa da kendisini çok seven bir taraftar grubuna sahiptir. Oysa bu birleşme sonrası siyasetin içine girmesiyle bu bakımdan da yara alabilir. Yönetim kurulunun yarısı siyasi olacak diğer yarısı kim olacak. Cemal Aydın'ın adamları olacak. Ben böyle bir yönetimin başarılı olacağına inanmıyorum. Bu birleşme ölü doğar. Doğsa bile yaşayamaz. Cemal Aydın alacaklarını tahsil etmek için böyle bir yola başvuruyor. Aydın'ın alacaklarını da kendisinden başka bilen yok.”

Doğan Ersavaş (Spor Yazarı):

“Cemal Aydın, Ankaragücü'ne verdiklerinden fazlasını aldı. Kendisi adeta kulüp başkanı değil, 100 yıllık Ankaragücü'nün sahibi gibi davranmaktadır. Şu anki delege sistemi ise kulübün başkanlığına kimsenin gelmesine izin vermez. Melih Gökçek ise yıllardır hayalini kurduğu Ankaragücü'ne sahiplenmeyi ısrarla devam ettirmektedir. Politik makamdaki bir kişinin başkentin inanılmaz sorunları varken bir spor kulübüne sahip çıkmak istemesi bence samimi değil yeni bir siyasal arayıştır.”

Ali Abalı (Cumhuriyet Gazetesi Spor Yazarı):

“Ankara'ya malolmuş, 100. yılını kutlayacak bir takımın pazara çıkar gibi satılmasını doğru bulmuyorum. 2 eski arkadaş çok yanlış yapıyorlar, ayıptır, yazıktır.”

Meriç Enercan (Hürriyet Gazetesi Ankara Spor Müdürü):

“Ankaragücü, son 11 yıldır aynı kişi tarafından yönetiliyor. Sayın Aydın, ilk 4-5 yıllık süreçte iyi bir performans gösterse de son 6 yıllık dönem Ankaragücü için inanılmaz kötü işlerin yapıldığı bir dönem oldu. Yaşanan küme düşme kabusları, kötü transferler, 3 kez gidip 5 kez gelen oyuncular ve kulübün içine düştüğü 10 milyon YTL'yi aşan borç bunun göstergesi. İşte bu borç nedeniyle çıkmaza giren Aydın, 100. kuruluş yılına az bir süre kala yönetimi, daha güçlü bir gruba devretmek, en azından ortaklık etmek istiyor.

Bu grup ise sarı lacivertli kulübün yönetimini çok arzulayan ve bunu her ortamda dile getiren Melih Gökçek. Gökçek, oğlu ve yönetime girecek kişiler henüz kulüp üyesi olmamasına rağmen bir araya gelinip, yönetim detayları üzerine konuşulması ise daha önceki söylemlere aykırı ve şaşırtıcı. Kendi bünyesinden bir başkan adayı çıkmasına izin verilmeyen Ankaragücü'ne Gökçek'in talip olması, en azından ekonomik açıdan olumlu bir gelişme. İşe iyi tarafından bakarak, hiç olmazsa, bundan sonra çalışanların, futbolcuların, teknik kadronun ücretleri ödenir, iyi oyunculardan oluşan güçlü bir takım kurularak, güçlü tribün desteği ile ligde zirve mücadelesi yapılır.”

Nezir Önal (Akşam Gazetesi Ankara Spor Sorumlusu)

“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı konumu ve yüklendiği görevler açısından sadece bir takımı değil, Başkent'i Süper Ligde temsil eden tüm ekiplerin hamisi olması gerekmektedir. Bu açıdan ele alındığında Melih Gökçek'in 100. yılda Ankaragücü'nü desteklemesinde, katkıda bulunmasından daha doğalı olamaz.

Düşmanlık, küslük sporun doğasına ters düşer. Bu açıdan geçmişte yaşananlar unutulmalı, öküzün altında buzağı aranmamalı. Geçmişi deşmek, uzlaşıya fesat karıştırmaya çalışmak, Ankara'ya ve Başkent sporuna yapılacak en büyük kötülüktür.
Önemli olan Avrupa futbolunda şampiyonluğu olmayan tek Başkent konumundan Ankara'yı kurtarmaktır. Tabi ki istenirse bin türlü senaryolar üretilebilir. O da kişinin bakış açısına göre değişir.”

Ali Erdoğan (Sabah Gazetesi Ankara Spor Müdürü):

“Cemal Aydın, 3 ay önce istifa etmişti. Göreve talip olmayacağını açıklamıştı. Her zaman bu sözleri kendisi de söyledi. Bu saatten sonra başkan adayı olacağını sanmıyorum. Olduğu taktirde hem kendisinin, hem de Ankaragücü'nün sonu olur. Taraftar ile barışık değil.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Ankaragücü'ne talip olması beklenen bir gelişmedir. Ancak Melih Gökçek'in değil, Ahmet Gökçek'in başkan olacağını sanıyorum. Gökçek, Ankaragücü'ne mali açıdan büyük destek bulur. 100. yılını kutlamaya hazırlanan Ankaragücü, güçlü bir kadro oluşturur. Ahmet Gökçek, Ankaragücü kaşkolu ile geçmişte maç izlemiştir. Gökçek-Aydın kavgası da gereksiz bir kavgaydı. Dün dündür politikası ile geleceğe bakıyorlar. Gelecek Ankaragücü için iyi olacaksa, Melih Gökçek'in oluşturacağı yönetim başarılı olur. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, Gençlerbirliği ve Gençlerbirliği OFTAŞ'ın tepkisi ne olabilir. İsyan ederlerse haklıdırlar. Belki de Melih Gökçek, başkentten bir şampiyon çıkararak belediye başkanı olarak tarihe geçmek istiyor.”

Atilla Türker (Hürriyet Gazetesi Spor Yazarı):

“Cemal Aydın'ın, Ankaragücü'ne fazla bir şey vermediğini düşünüyorum, ama Ankaragücü, Cemal Aydın'a çok şey verdi. En azından çok popüler olmasını sağladı. Aydın'ın en kısa zamanda Ankaragücü'nü bırakmasında büyük yarar var. Bir sezonda ortalama 29 futbolcu transfer eden, 28 futbolcuyu başka kulübe veren ve de küme düşmekten hep son haftalarda kurtulan bir kulübün başkanını başarılı olarak görmek mümkün mü? Ankaragücü, Cemal Aydın'ın değil, Ankara'nın kulübüdür. Kan değişikliğinin bir an önce yapılmasında yarar görüyorum. Melih Gökçek de pekala yararlı olabilir. Çünkü bu bir yerde finansman işi. Gökçek, eğer kulüp yönetiminde dengeli davranırsa, Ankaragücü'nün yarınları daha iyi olabilir.”

Metin Gören (Spor Yazarı):

“1910'da kurulan ve 2 sene sonra 100. yılını yaşayacak Ankaragücü'nün şampiyonluklara ihtiyacı vardır. Büyük başarılara ihtiyaç duyulmaktadır. Gitmek isteyen ile gelmek isteyenin sarı-lacivertli takıma bir şeyler katmadığı ve katamayacağını söylemekte yarar vardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'dan bir şampiyon takım çıkmamasının üzüntüsü yaşanmakta ve bunu giderecek, Ankaralıları mutlu edecek bir lider aranmaktadır. İlgililere önemle duyurulur.”

Hasan Ötkün (Spor Yazarı):

“Ankaragücü'nün bugüne kadarki en büyük şanssızlığı bir bağımsız kulüp haline gelememesidir. MKE ile bağlantısı sonucu sağlıklı bir kulüp yapısına kavuşamamıştır. Gelen yöneticilerin bir çoğu siyasi irade tarafından atanmıştır. Bu yöneticilerin büyük bir kısmı da Ankaragücü'nü birer basamak olarak görmüşlerdir.

Sayın Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı olarak bütün Ankara takımlarına eşit mesafede durmalıdır. Aslına bakılırsa Ankaraspor'un perde arkasında da kendisinin olduğu bilinmektedir. Şimdi bir başka Ankara kulübü olan Ankaragücü'nün de başına geçecektir. Bunun Ankaragücü'ne hiçbir yarar getireceğini sanmıyorum. Ankaragücü'ne deneyimli ve donanımlı bir başkanın gelmesi en doğrusudur.”

Soner Sayımlar (Anadolu Ajansı Spor Haberleri Müdürü):

“Ankaragücü Kulübü'nün başkanının kim olduğunun önemi yok. Mühim olan Ankara'dan şampiyonluğa oynayacak bir takımın çıkmasıdır. 3 büyüklerin yanı sıra Ankara'dan şampiyon bir takımın çıkması Türk futbolunun gelişimi açısından da çok önemlidir.”

Nuri Sefa Erdem (ANKA Ajansı Genel Koordinatörü):

Ankaragücü Türkiye'nin en köklü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinde harcı bulunan tek spor kulübüdür. Son 10 yıldır kulübün başkanlığını yürüten sayın Cemal Aydın iyi niyetle çaba harcamış olsa da Ankaragücü beklenen başarıyı yakalayamamıştır. Ankaragücü taraftarı ve bu kulübün önemini bilenler üzüntülerini,protestolarını göstermiş sayın Aydın da birkaç kez istifa ve başkanlığı bırakma kararı almıştır. Ancak maalesef yine sayın Aydın'ın kulüpten alacağını tahsil tehdidi, kongre delege yapısı gibi nedenlerle alternatif bir yönetim de ortaya çıkamamıştır. Gelinen noktada sayın Aydın'ın sadece alacağını tahsil edebileceği ve kapalı kapılar ardında pazarlıkların döndüğü bir yeni yönetim arayışı ayyuka çıkmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yasadan kaynaklı bir spor kulübüne başkan olamayacağı halde Belediye, Ankaraspor'daki yöntemiyle oğlu ya da kendisine tabi isimlerle Ankaragücü kulübünü sayın Aydın'ın alacağını ödeyerek ele geçireceği iddia edilmektedir. Korkarız ki bu ihtimalin gerçekleşmesiyle Ankaragücü'nün 'ihtilalin takımı' ve 'Galatasaray şikesi' gibi kurtulamadığı yaralarına bir yenisi daha eklenecektir. Halkın, emeğin takımı, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel direklerinden Ankaragücü'ne artık gerçek Ankaragüçlü, iyi niyetli, samimi, şeffaf, taraftar ve hükümetle çeşitli çevrelerle çıkar ilişkisi olmayan Ankaralıların sahip çıkma zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir.”

Lütfü Özel (Vatan Gazetesi Spor Yazarı):

“Bu oluşumun temelinde yer alan verileri düşününce “Sağlıksız” bir birleşme olacağını düşünüyorum. Şart mı derseniz, bence değil... Ayrıca bugüne kadar gelen yolun ardında kalan olaylar, yaşananlar, söylenenler, yapılanlar, “Bütünleşme” olsa dahi bunun kısa bir süre sonra yeni kavgalara yol açmayacağının umudunu vermiyor. Eğer taraflar gerçekten hem başkent hem de Türk futbolu adına bir “iş” yapmayı arzu ediyorlar ise kendileri tamamen çekilerek, camiaların konsensüsle ortaya çıkaracağı isim ve isimler etrafında hiçbir ipotek koymadan, hiçbir göreve talip olmadan birleşmeyi denemeliler. Yoksa bu kamuoyunu meşgul etmenin ötesine gitmez.”

Murat Tarhan (Akşam Gazetesi Spor Yazarı):

“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankaraspor'da başarılı oldu mu? Hayır.. Ankaragücü'nde başarılı olabilir mi? Bence yine hayır. Çünkü, kendisine bağlı olan kulüpleri kurumsallaştırmak yerine, aile şirketine dönüştürüyor. Çok para harcamakla, başarının yakalanacağına inanıyor. Bu yönetim tarzının başarısız olduğu ortada.”

Engin Kocabıyık (İHA Spor Yazarı):

“Cemal Aydın'ın ne kadar Ankaragüçlü olduğunu bilmeyen yok. Yaptığı tesisler ve altyapıya verdiği katkılar yadsınamaz. Ancak Anadolu'nun en büyük taraftar topluluğu da artık somut başarılar istiyor. Sarı-lacivertli taraftarlar, alınacak olası bir lig onunculuğunu artık içine sindiremiyor, her sezon son haftalarda ligde kalmayı istemiyor. Taraftar, Ersun Yanal döneminde olduğu gibi üst sıraları kovalayan, heyecanlı futbol oynayan bir takım istiyor.

Taraftar, 100. yaşını kutlayacağı 2010 yılında başı dik bir şekilde dolaşmak istiyor, ama bunlar için sağlam bir ekonominin olması lazım. Cemal Aydın ve ekibi ne kadar iyi niyetli olsalar da kulübü daha iyi bir ekonomik ortama taşıyamayacakları ortada. Bu ekonomik güç Melih Gökçek'in elinde var. Gökçek'in Ankaragücü'nü ne kadar sevdiğini ve istediğini herkes biliyor. Melih Gökçek'in, Ankaraspor'a yaptığı katkının yarısını bile Ankaragücü'ne yapması durumunda, daha köklü bir camia olan ve tüm takımlardan ayrı bir ruha sahip olan Ankaragücü, şahlanacaktır. Belli bir ekonomik rahata kavuşacak ve istediği futbolcuları kadrosuna katacak olan Ankaragücü, gelecek sezon raya oturduktan sonra 2010 yılında, bu sezon Sivasspor'un yaptığını yapacak güce ve geleneğe sahiptir.”