Güncelleme Tarihi:
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 26. haftasında MKE Ankaragücü deplasmanına çıktı. Büyük bir mücadele ve heyecana sahne olan maçta kazanan taraf sarı - kırmızılılar oldu. Galatasaray, rakibini 3-0 mağlup ederek haftayı liderlik koltuğunda kapattı.
Yazarlarımız Uğur Meleke ve Fırat Aydınus, karşılaşmayı köşelerinde değerlendirdi.
Uğur Meleke: Yılın transferi Davinson Sanchez
Futbolda 2020’lerin anahtar sözcüğü “yoğunluk” (intensity). Bugün Manchester City’yi, Liverpool’u diğerlerinden ayıran en önemli özellikleri yoğunlukları. Yoğun oynamaları, topu hızlı dolaştırmaları, rakiplerinden bir tık seri hareket etmeleri, topu geri kazanma sürelerinin kısa olması, böylece atak sürekliliği sağlamaları. Atak devamlılığı sağladıkları için geri koşmak zorunda kalmamaları. Topu çabuk geri kazanmak için takımın eninin-boyunun kısa olma mecburiyeti. Ki bu da zaten metrekareye düşen adam yoğunluğu oluyor bir bakıma.
G.SARAY’IN FARKI YOĞUNLUK
Süper Lig’de bu sezon Galatasaray’ın yarattığı farkı da tek kelimeyle açıklamaya çalışırsak buna pekala “yoğunluk” diyebiliriz. Ve Galatasaray’ın ortaya koyduğu yoğun oyunu tek bir pozisyonda anlamak isterseniz bunun için de size dün 14’üncü dakikada attıkları ikinci golü incelemenizi öneririm.
ViTES ASLA DÜŞÜRMÜYORLAR
Eryaman’da 14’üncü dakika... İlk golü bulup henüz öne geçmişler. Pekâlâ vites küçültebilirler, tansiyon düşürebilirler. Ama düşürmüyorlar. Rakipleri ilk golün şokunu üzerinden atamadan bir atak daha. Tete sağ çizgiye iniyor, çeviriyor, Ankaragüçlüler karşılıyorlar. İşte tam bu noktada Galatasaray’ın farkı başlıyor. Topu kaybettikleri anda öyle hızlı reaksiyon veriyorlar, o noktada öyle çabuk kalabalıklaşıyorlar ki, geri kazanmada bir meleke geliştirmişler artık. Galatasaray’ın rakipleri için en tehlikeli an, topu kazandıklarını sandıkları an oluyor. Topu kazandık, hücuma çıkıyoruz derken tekrar kaptırıyorlar meşin yuvarlağı. Ve karşı pres sonucu bir daha pozisyon veriyorlar.
TOPU GERi KAZANMA TiMiNiN LiDERi
Ve Galatasaray’ın bu karşı presle, topu kaybettiği yerde saniyeler içinde geri kazanma timinin liderliğini Davinson Sanchez yapıyor bu sezon. Torreira sahadayken o çetenin bir başka ileri geleni o. Ama bir stoper olarak Davinson’un takımının savunma hattını bu kadar ileriye çıkarması, bu kadar sık doğru yerde olması ve bu denli kritik toplar kazanması muazzam. Galatasaray eğer bu yılı şampiyon bitirirse, ben bu sezona “Süper Lig Davinson Sanchez sezonu” diyebileceğimizi düşünüyorum artık.
Fırat Aydınus: Oyunun hakimi Galatasaray'dı
Bir hafta boyunca zemin polemiği yapılan Eryaman Stadı’nda Galatasaray’a ilk yarı yetmedi adeta. Gol attıkça saldırdı.
Yeni transfer Köhn tam G.Saray’ın tam aradığı kumaş. Okan Buruk’un sol bekte sezon başından beri yaşadığı sorunun çözümü. Hem ofansif hem defans anlamında çok kaliteli bir sol bek.
Orta sahada Berkan-Kerem Demirbay ikilisi Torreira’nın eksikliğini hissettirmedi. İlk yarı Demirbay sahada basmadık yer bırakmadı. Joker Barış bu kez sağ tarafta Tete’nin arkasındaydı.
İlk yarı 2 dakikada 2 gol buldu Galatasaray. Tıpkı Samsun maçındaki gibi. Samsun’da rölantiye almıştı maçın geri kalanını ama dün akşam ilk yarının her anında gol attıkça yetinmeyen bir takım havasındaydı. İlk 45 dakikada her anı domine eden bir G.Saray vardı sahada: 8’i isabetli 19 şut; 9 korner, 31 kez rakip ceza sahasında topla buluşma; 2.20 gol beklentisi.
Kaybedilen topu geri kazanma süresinin kısalığı ilk yarı itibariyle sarı kırmızılıların en önemli özelliğiydi. Çok arzulu ve coşkulu bir 45 dakika oynayan Galatasaray’ın baskılı futbolunda ve hücumdaki etkinliğinde stoperlerin takımı ileriye itmesi önemli rol oynadı.
2. YARIDA DA OYUNUN HAKiMiYDi
Skor 3-0 olunca doğal olarak Emre Belözoğlu gol bulma adına 3 değişiklik yaparak ikinci devreye başladı. Ankaragücü ilk yarıya oranla biraz daha fazla rakibinin üzerine gitmeye çalışsa da, Galatasaray vites küçültmesine rağmen oyunun mutlak hakimiydi. Hatta ikinci yarı bir ara sağ açığa atılan topa koşan Davinson 1 dakika sonra kendi ceza alanı içinden hava topunu kafası ile savuşturdu.
HiÇBiR ŞEY DURDURAMADI
3 puanı 3 golle alan Galatasaray’ı, ne eksikler, ne Ankaragücü takımı, ne haftalar sonra tribüne dönen taraftarları ne zemin, ne de sahaya atılan malzemeler durduramadı.
MAÇIN HAKEMi ŞANSALAN BAŞARILIYDI
Bu sezon 14. maçını yöneten Ali Şansalan, 4. kez Galatasaray’ın müsabakasına atandı. Oyun kontrolü, futbolcularla olan iletişimi ve birkaç hatalı faul değerlendirmesi haricinde başarılıydı. Tartışmalı pozisyonlara gelince:
39’da Kazımcan’ın Mertens’e müdahalesi sırasında Şansalan’ın pozisyonu yakınlığı, açısı doğruydu ve VAR’a bırakmadan doğru bir penaltı kararı verdi. Bu pozisyondan önce Mertens’in Efkan’a müdahalesi atak başlangıç fazı olarak değerlendirilemez.
66’da İcardi’nin topu ağlara gönderdiği pozisyonda Köhn’ün Kitsiou’ya yaptığı faulü görüp, pozisyonun sonuçlanmasını bekledikten sonra faul düdüğünü çalması güzel bir hakem tekniği uygulamasıydı.