Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2003 00:00
Ankara'ya 320, İstanbul'a 435 kilometre uzaktaki Çakraz'ı sevmek biraz kedi sevgisi gibi bir duygu belki: ‘‘Kedi sevmek, kedinin, kendisini seven (kendisinin de sevdiği) kişi karşısındaki bağımsızlığını baştan kabul etmek demektir.’’ Kendini ‘mevsiminde sevdiren’ Çakraz, Ankara'dan dört saat uzaklıkta. Bu nedenle Ankara'nın denizi olarak da anılır.1831 tarihli bir gezi rehberindeki, ‘‘Hiç durmaksızın yol almak, seyahat etmenin en sıradan, en anlamsız biçimidir. Yalnızca çok yol gitmiş olursunuz o kadar’’ uyarısı tam Ankara-Çakraz yolculuğuna uygun. Ama dinlenmeyi ‘‘yorucu’’ hale getiren bir çok tatil projesi gibi, tuzağa düşmeden... Bolu'yu teğet geçip, Mengen'de öğle yemeği, Devrek'e göz atış, Amasra'da çay-kahve molası ve Çakraz'a varış.Ankara-Amasra-Çakraz arasındaki 320 kilometre, böylesi molalı bir ritimle, dört, dört buçuk saatte ulaşılabilecek bir deniz. Bu nedenle ‘‘Ankara'nın denizi’’ olarak da anılır Amasra ve Çakraz. Çakraz'ın İstanbul'a uzaklığı ise 435 kilometre.‘‘Yolculuğa çıkan, kuyruklu yalanlarla eve döner’’ diyen İspanyol atasözündeki kadar olmasa da, Çakraz'ı biraz abartmak istiyorum. KEDİ SEVEN ÇAKRAZ'I SEVER Amasra'ya 14 km. uzaklıktaki Çakraz'ı sevmek biraz kedi sevgisi gibi bir duygu belki de. Bilge Karasu'nun, ‘‘Kedi sevmek, kedinin, kendisini seven (kendisinin de sevdiği) kişi karşısındaki bağımsızlığını baştan kabul etmek demektir’’ yorumu gibi. Çünkü Çakraz da kendisini, ‘bazı mevsimlerde’ sevdiren bir mekan. Geçmişi köklü, ama henüz bir gelecek edinmemiş bir kıyı kedisi.Motellerinin yıldızı sadece temiz yatak, 24 saat sıcak su ve kalorifer ile sınırlı. Ama Çakraz zaten yıldızını moteli ile değil, atmosferi ile kazanan bir yer. Işıl ışıl denizi, bir avuç tertemiz koyu, fırından çıkan sıcak ekmeği, çevresindeki onlarca doğal güzelliği, tereyağı, yoğurdu, peyniri, köy yumurtası, bahçe domatesi-biberi-salatalığı, körpe semizotu, çoğunlukla usul bir motor pıtırtısıyla denizden masanıza gelen balığı.Çakraz'ın tek ana caddesinin vazgeçilmez sakinleri, Terrier, Boxer, Buldog ve çokça av köpeği melezi stilleri ile, sokak (kıyı) köpekleri. Tabii cadde diyerek, Çakraz'ın ‘ana sokağı’na iltifat ediyoruz sezdirmeden.Geceleri ise, Çakraz'ı az bağıran köpekleri ile ayırt edeceksiniz.Gece odanıza döndüğünüzde ise denize dökülen Çakraz Çayı'ndaki kurbağaların doğaçlama konseri ve güçlü dalga sesinin düeti ile başbaşa kalacaksınız.MASALARDAKİ SERİN SOHBETBu yönüyle de Çakraz insanın haftasonuna ‘‘dokunulmazlık’’ kazandırabileceği sınırlı mekanlardan birisi. Çakraz’da ıssız bir gün yaşamayı hayal ediyorsanız, bu mevsimde cuma öğleden önce yola çıkabilirsiniz. O zaman Çakraz'ın ‘‘suyunu sizden içen ıssız kasaba’’ yüzü ile karşılaşırsınız. Çakraz'da yalnızlığın keyfini ‘‘masaya gölgesi düşmeyen servis eşliğinde’’ çıkarabilirsiniz.Güneş rakı burcuna girmeden önce, akşamı Çınar ağaçlarının gölgesinde çay içerek uğurlayabilirsiniz. Hem de ‘‘Sallama çayın muhabbeti de sallama olur’’ sözüne göz kırparak, harmanlanmış, demlenmiş bir çayla...Çakraz'da 1968'de kurulan Alay Motel, turizme açılan ilk pencerelerden. Çakraz'da ayrı bir yeri var. Ancak gitmeden önce 0 378 335 60 17 ya da 0 535 303 85 91 numaralı telefonlardan rezervasyon gerekli. Haftasonu genellikle gruplar kapatıyor moteli. Ancak motelin sahibi Alay Kaya, kendi tesisi dolu olsa da kalacak başka yerler buluyor müşterisine. Günlük yatak+kahvaltı 20 milyon lira. Ancak gruplara indirim var.Alay Kaya'nın deniz kıyısına kurduğu masanın değişmez üçlüsü, balık-rakı/şarap-salata. Yemeğe mevsimine göre kırlangıç, iskorpit ile yapılan
balık çorbası ile başlamak mümkün. Kalkan, barbun, mezgit, istavrit Çakraz'da uzun dönem yenebilecek balıklar. Balıklar tavada yapılıyor, ama sanki görünmez bir yağla. Tadında kızartmanın ağırlığı yok. Salata Amasra ve Çakraz'ın klasik spesiyali. Salataya giren malzeme 33 çeşide kadar ulaşıyor. Yeşillikler bahçeden. Yoğurt, peynir, tereyağı da ev yapımı.Şarap severlerin Alay Kaya'nın raflarını kendilerinin karıştırmasında yarar var. Rafların arasında 6-7 yıllık şaraplar bulabilirler. Aslında Çakraz'da yenen bir akşam yemeğini, Amasra'da Anadolu Lisesi öğretmenlerinden İbrahim Ethem Keleştimur'un dizeleri özetliyor:‘‘Oturtup masamıza rüzgarı /serin bir sohbete daldık.’’SABAHI MAHMUR OLMAYAN KIYISabahı, çoğu kıyı kenti gibi ‘‘mahmur’’ olmaz Çakraz'ın; saçı-başı dağınık değildir, güne erken uyanır. Fırından sıcacık ekmek, demli çay, ev tereyağı ve peyniri ile altyapısı güçlenen kahvaltıyı, Çakraz yöresinin Avara sucukları ve sahanda köy yumurtası ile ‘alakart’ kılabilirsiniz. Öğle-akşamüstü öğününde ise hem Amasra'da, hem de Çakraz'da gözde
yemek türü pide çeÅŸitleri. Amasra'da Mustafa Cengiz Caddesi'ndeki yan yana küçük pideciler, büyük tatlarıyla müşteri topluyor. Trabzon yaÄŸlı, pastırmalı, kavurmalı, kıymalı pideleri özgün tatlarıyla gerçekten çok güzel. Aynı mekanlar mercimek, iÅŸkembe ve paça çorbalarıyla da günlük yemek trafiÄŸinin gözde mekanları. Amasra Karadeniz Pide Salonu'nda masaya yazılı dizeler, yörenin konukseverliÄŸini de özetliyor: ‘‘Size hem gönlümüzü, hem soframızı açtık /Tatsızsa yemeÄŸiniz, iyisini yaparız /BeÄŸenmezseniz soframızı, yenisini kurarız.’’Tüm bu özelliklerine karşın Çakraz, henüz bir ‘‘Ankara modası’’ deÄŸil. Murat Belge, Tarihten GüncelliÄŸe kitabında, bir ‘Ankaralı turist’ tipi çizer. Bu tipe uygun tatil yerinin ise, ‘‘kumlu ve sığ bir denizle baÅŸladığını, kalabalıkla bittiÄŸini’’ söyler. Bu ‘‘uzaktan' çizilmiÅŸ Ankaralı tipi tatile, ne Ankaralı uyar aslında, ne de Çakraz...Ankaralı seyahate hep evine geri dönmek için çıkar. Ama bu kez, Albrecht Dührer'in Venedik'te yaÅŸadığı bir duyguyla, ‘‘Ah bunca güneÅŸ ve yeÅŸilden sonra evde nasıl da üşüyeceÄŸim’’ diyerek dönebilirsiniz eve. Belki de, kelimelerin rehberliÄŸindeki bu haftasonu gezisini, Albert Camus'nün cümlesiyle noktalamak gerek: ‘‘Yolculuk bizi kendimize geri getirir.’’TARÄ°HE YEŞİL TREKÄ°NGÇakraz'da yüzünüzü denize döndüğünüzde koyun sol kıyısını iÅŸaretleyen büyük kayalığı göreceksiniz. Kıyıdan yürüyüp soldaki kayalığa -cambazlık kadar olmasa da, dikkatle- tırmanarak diÄŸer koya geçerseniz, inanılmaz bir doÄŸa parçası ile karşılaÅŸacaksınız. Sırtını sarp kayalıklara veren koy, artık tümüyle sizin koyunuz. EÄŸer Çakraz'da treking yapmak isterseniz, Çakraz-Karakaçak Köyü-Kuyupınar-Gürcüoluk MaÄŸarası güzergahı inanılmaz tatlar yaÅŸatabilir size. Toplam 4-5 kilometrelik yolu 2.5 saatlik bir yürüyüşle alabilirsiniz. Bir baÅŸka treking olanağı da, Amasra'dan 4 km uzaklıktaki KuÅŸkayası Anıtı. Roma Ä°mparatorluÄŸu'ndan kalma kayalara oyulmuÅŸ kral heykeli ve oturma sedirleri ile, yürüyüşe tarihi bir tat katıyor. Ãœstelik kestane, defne, ıhlamur, ÅŸimÅŸir ve çamlarla çevrili bir antik Roma yolu eÅŸliÄŸinde...MÃœDÃœR RESTAURANT'DA MOLAÇakraz'a giderken, Mengen'de 40 yıllık Müdür Restaurant'da yemek molası verebilirsiniz. Müdür Restaurant, dana kavurma, papaz yahni, püreli kebap, islim kebap gibi çeÅŸitleri ile gerçek bir tat merkezi. Biber dolma, kuru fasulye gibi tencere yemekleri, bulgur, iÅŸkembe ya da paça çorbaları mönüyü zenginleÅŸtiren diÄŸer çeÅŸitler. İçki de içilebilen lokantada, tadı ve piÅŸirilme tekniÄŸi ile benzerlerinden ayrılan ızgara çeÅŸitleri de var. Kaymaklı ekmek kadayıfı, fırın sütlaç, cevizli aÅŸure ise final tatlıları. Lokantada et yemekleri 3.5, çorbalar 1, tatlılar ise 1.5 milyon.Â
button