Güncelleme Tarihi:
Yunanistan Basketbol Süper Ligi ekiplerinden AEK’nin sahibi Makis Angelopoulos, SPOR FM 94.6 ile yaptığı röportajda, Avrupa basketbolunda süren mutlak faşizmden ve bazı takımların haksız rekabet uygulamalarından bahsederek, yeni transferleri Jordan Theodore’u AEK’nin teklifini kabul etmesi için ikna etmenin kendileri için zor olduğunu da belirtti.
“Haksız Rekabet Uygulamaları Gerçekleştiren 11 Tane Baskın Takım Diğerlerini Yönetemez”
Avrupa’da yaklaşık 650 basketbol takımının olduğunu ve Euroleague içerisinde yer alan 11 baskın takımın diğerlerini yönetemeyeceğini söyleyen Angelopoulos, “Bu durum çok zor. Rakiplerimiz, 7 ila 8 milyon avrodan fazla ekstra gelir sağlayan on yıllık garantili sözleşmelere sahip. Bu bizim bir yıllık gelirimizden fazla. Gelirimiz yaklaşık 2 ila 2,2 milyon avro. Bu, biz ve Yunanistan'daki rakiplerimiz arasındaki fark. Onlardan daha fazla para harcamak zorunda bırakılıyoruz. Yakında çözüleceğine inandığım bir sorun var. Avrupa'da binlerce oyuncuyu ve antrenörü içeren yaklaşık 650 basketbol takımı var. Haksız rekabet uygulamaları gerçekleştiren 11 tane baskın takım diğerlerini yönetemez. Bu hem bir dilek hem de bilgi aldığım bir durum. Basketbolu seven herkes bu konuyla ilgilenmeli. Euroleague Ticari Varlıkları (ECA) bu konuyu farklı görüyor. Futbolda kanıtlanmış başarılı bir model var. Gelirler ve genel görüntünün sponsorlar için açık olması adına, yarışmalar arasında doğrudan bir bağlantı olması gerekirdi. Diğer taraftan, inandığım en kısa yol, BCL’nin, takımları hayallerini gerçekleştirmek için Euroleague'de bir yıl oynamak istemediklerini fark ettirdiği noktaya getirmesi. Euroleague’den ayrılarak BCL'de oynamayı tercih eden Hapoel Jerusalem ve Brose Bamberg'i zaten gördük. BCL ne kadar gelişirse, ulusal ligler de o oranda gelişir” dedi.
“Euroleague'in Kendi İçerisinde De Haksız Bir Rekabet Var”
Euroleague’in kendi içerisinde de haksız bir rekabet olduğunu dile getiren Makis Angelopoulos, “Euroleague'in kendi içerisinde, 11 baskın takım ile sadece bir sezon için katılan ve sonrasında iflas eden veya iflasın eşiğine gelen diğer 5 takım arasında da haksız bir rekabet var. Bu durum ulusal ligler için de haksız rekabet, çünkü özel bir ligden elde edilen gelir, daha az geliri olan takımlara göre avantaj sağlıyor. Hatta bu takımlar, bazı takımların 300 bin avroluk bir bütçeye sahip oldukları noktasını bile göremiyor. Bu durum onları cezalandırıyor, çünkü rekabetsiz bir lig oluşturuyor. İspanya'da Euroleague’de açılan bazı yerler takım sıralamasına dayanmaktadır. Yunanistan, İtalya ve İsrail gibi diğer ülkelerde mutlak faşizm var. Lig başlamadan önce hangi takımın parayı alacağına karar veriliyor. Burada sadece para önemli, spor kriterleri veya basketbola bakılmıyor. Sürpriz unsuru bastırılıyor. Basketbolda asla bir Leicester örneği olmayacak” açıklamasında bulundu.
“Jordan Theodore Gibi Oyuncular İçin İlk Konu Finansal Kısım”
Jordan Theodore’un transferi hakkında da konuşan AEK sahibi, “Tabii ki EuroLeague seviyesindeki bir oyuncuyu AEK için oynamaya ikna etmek zor ve finansal bir yük. Jordan Theodore gibi oyuncular için ilk konu finansal kısım, ardından takıma uyumu geliyor. EuroLeague takımlarını bir kenara bırakırsak, AEK herhangi bir oyuncunun kendisini yeniden yetiştirmesi için en iyi yer. Birçok insan AEK’nin bir kulüp olarak ne anlama geldiğini biliyor. Zengin tarihi temsil eden bir ekip. Tabii ki bunda antrenörümüzün de büyük katkısı oldu” ifadelerini kullandı.
Günün en popüler iddaa tercihlerini incelemek için buraya tıklayın!