Analiz odasının adını IQ odası olarak değiştirdim

Güncelleme Tarihi:

Analiz odasının adını IQ odası olarak değiştirdim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2016 14:46

Türk futbolunun en önemli teknik adamlarından biri olan Hikmet Karaman, Fitbol Dergisi’ne oldukça çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Analiz işini oldukça ciddiye aldıklarını yazan Karaman, odanın adını ise “IQ Odası” olarak değiştirdiğini belirtti. İşte Karaman’ın çok konuşulacak yazısından satırbaşları;

Haberin Devamı

Başarı için güçlü kaliteli oyunculara ihtiyaç vardır. Her oyuncu ona mutlaka ihtiyaç duyulacağını bilmelidir. Ama hiçbir oyuncu da vazgeçilmez değildir. Hiç unutmamalı ki takım insanlardan oluşur; birbirlerine saygı gösteren ve birbirleri için var olan kişilerden.

Çoğu takım kazanmak isteyen ama bunun için üzerine düşeni gereğince yapmayan bir sürü oyuncuyla doludur. Her oyuncunun yapması gereken takıma ve oyuna kendisini tümüyle vermektir.

Bu, belki bireyleri her zaman memnun etmeyebilir ama buna rağmen böyle yapmak zorundasınız. Çünkü böyle oynadığınız an kazandığınız andır. Futbolda tutunmak ve başarılı olmak için yapmanız gereken birçok şey, hesaplamanız gereken birçok parametre var.

Analiz odasının adını IQ odası olarak değiştirdim


BİZ ANALİZ İŞİNİ ÇOK CİDDİYE ALIYORUZ
Bundan yaklaşık 11 sene önce UEFA’nın Finlandiya seminerindeki konuşmacı, “Biz bütün antrenman ve maç analizlerini doğrudan futbolcuların cep telefonlarına gönderiyoruz” dediğinde bir hayli etkilenmiştim. O dönemde Türkiye’de böyle bir sistem de yoktu yanılmıyorsam. Dönüşte biz de hemen bu uygulamayı hayata geçirdik, oyuncular öyle şaşırdı ki… Gelişimi de hemen fark ettiler üstelik.

1998 Almanya seminerindeyken de maç analiziyle ilgili Simi Scout diye bir program göstermişlerdi. Bundan ta 18 sene önce, Adanaspor kulübünde teknik direktörlük yaptığım zaman biz bu programı satın aldık. O dönem TFF Eğitim Daire Koordinatörü olan Asaf Özkara’yı da arayarak bu programın Türk futbolunun gelişiminde devrim yaratabileceğini ilettim. İlgilendi ve Almanya’dan yetkili bir şahsı kendisine yönlendirdim.

Türkiye’ye futbol analiz makinesinin ilk gelişi böyle sağlandı. Görevden ayrıldığım için orada bu programı kullanamadım maalesef, benden sonraki ekip de makinenin eğitimini almadığı için kullanamamış. O zaman Aykut Kocaman İstanbulspor’un başındaydı, makineyi çözmek için İstanbul’a istedi ve o kullanmaya çalıştı.

Yani biz teknik heyet olarak bu analiz işini fazlasıyla ciddiye alıyoruz. Antrenmanları bile saniye saniye kaydedip hangi noktaların üzerinde çalışmak zorunda olduğumuzu belirliyoruz.

ANALİZ ODASININ ADINI IQ ODASI OLARAK DEĞİŞTİRDİM

Bizim ligimizde oynayan oyuncular bazen öyle basit hatalar yapıyorlar ki futbolu kendi kendimize zorlaştırıyoruz. Ben mesela kulüpte analizlerin yapıldığı odanın ismini “IQ ODASI” diye değiştirdim. Futbolcular yaptıkları bu basit hataların farkına varsınlar, kendilerini geliştirsinler diye yaptım bunu. Bu işin başlangıcı top kontrolüyle başlar.

Topla ilk buluşma öyle önemlidir ki! Akıllıca ve süreden tasarruf sağlayan basit bir kontrolle rakibi eksik yakalamanız mümkün olur çoğunlukla. Topu kaybeder kaybetmez prese başlamanız ve topu kazandığınız anda atağa kalkabilmeniz de yine çok önemli. Bunlardan başka… Defanstan ofansa geçiş; top kaybında ilk hamlede yaptığınız pres başarılı değilse takım halinde kompakt savunmaya geçebilmek; topu kaptığınızda yerleşik düzende olmayan rakibi çok çabuk bir atakla yakalayabilme; çok çabuk bir atağa çıkamıyorsanız oyunu kurarak, yön değişerek oyunu yönlendirebilmek…

Farkındaysanız, tüm bu basit eylemlerin ortak noktası “zaman”dır. Zamanı ne kadar iyi kullanırsanız, gole de o kadar yakın olursunuz. “Alan” ve “zaman” kullanımı modern futbolun baş aktörleridir. Ben futbolcunun yeteneğini bu iki alanda kesinlikle görmek istiyorum; alan parselizasyonu, saha içi taktiğe uygun doğru dolaşım ve zamanında verilen paslar, yapılan koşular olarak.

Gol vuruşu beceri ister mesela ama doğru koşu çalışma ve bilgi gerektirir. Çok iyi gol vuruşu olan oyuncu doğru koşuları zamanında yapmazsa o yeteneğinin bir değeri kalmaz. 90 dakikada içinde bir futbolcu ortalama 1,5 ve 3 dakika arası topa sahip olabiliyor. Bu, yaptığımız analizlerde de mevcut. İşin sırrı, kalan bu süreçte yani 85-87 dakikalık süreçte oyuncunun ne yaptığı.

Oyuncular işlerine mutlaka odaklanmak zorunda. Kadromda kişilik olarak harika bir çocuk var, LİG TV’nin Quiz programında “Spor yapmayı sevmiyorum” dedi. Ertesi gün yanıma çağırdım. “Spor yapmayı sevmediğini söylemişsin ama sen sporcu adamsın ve bu senin mesleğin” dedim. Topa inanılmaz sert vurabilen bir oyuncu ama şutları bazen öyle alakasız yerlere gidiyor ki, biraz çalışsa, biraz üzerine düşse müthiş goller atar, mesafe tanımaksızın çok canlar yakar. “Ben hala öğreniyorum. Sen daha 30 yaşındasın, neler neler öğrenebilirsin; kendini bırakma, geliştir” dedim. Dinledi. Son zamanlarda artan formunu daha çok çalışmasına borçlu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!