Anadolu Efes'in yıldızları Hürriyet'e konuştu

Galatasaray'dan Anadolu Efes'e geçerek yepyeni bir maceraya yelken açan Oktay Mahmuti'nin de yeni sezon heyecanı yüzünden okunuyordu. Diğer takımların durumuyla ilgili konuşmak istemeyen Mahmuti, "Bizim konsantrasyonumuz kendimize. Lig başladıktan sonra çok daha iyi analizler yapacağız elbette" diyerek başladı sorularımıza yanıt vermeye.

Sezon öncesi takımlar arasındaki 'teknik adam krizi'nin çok magazinsel olduğunu ve biraz da basının büyüttüğünü vurgulayan Mahmuti, "Galatasaray'la o süreç tamamlandıktan sonra oldukça rahatlamıştım. Anadolu Efes'ten teklif geldi, oturup konuştuk ve anlaştık" dedi.

"Geçen sezon Galatasaray taraftarının parkeye ciddi anlamda bir enerji yolladığını gördük. Bu sezon sizin gibi 'heyecanlı' bir teknik patronla Anadolu Efes seyircisinin aynı etkiyi yeni takımınıza yapması mümkün mü?" şeklindeki sorumuzda ise Mahmuti takım vurgusu yaparken, "Ben 'patron' kelimesini sevmiyorum. Her ne kadar mecazi de olsa patrondan ziyade ben de takımın bir parçasıyım. Seyirci meselesine gelecek olursak, Galatasaray ve Anadolu Efes'in seyirci potansiyelinin aynı olması mümkün değil. Fenerbahçe çok kaliteli transferler yaptı. Kendi alanlarında çok değerli kişilerle anlaştılar. Onların da hedefleri tıpkı bizim olduğu gibi final-four. Lig çok kaliteli ve çekişmeli bir lig olacak. İsimler ağustos ayında önemli oluyor, daha sonra parkedeki oyun belirliyor şampiyonu." dedi.�

Sharapova ismini duyunca durgunlaştı

Geçen senenin çok konuşulan ismi Sasha Vujacic de antrenmanda hayli mutlu görünüyordu. Özellikle İstanbul'daki ilk yılında yalnız kaldığı için canı sıkkın olan, üstüne tenisin yıldızı Maria Sharapova'dan ayrılması nedeniyle iyice keyfi kaçan Vujacic, bu seneye çok rahat başladığını söyledi.

Takım arkadaşlığının çok iyi olduğunu vurgulayan yıldız basketbolcu, çok sıcak bir ortamın olduğunu söyledi. "Burada seviliyorum ve bu benim için çok önemli bir durum. Taraftarların desteğini de ayrı bir parantez açmak lazım" diyen Vujacic, NBA'den ayrıldığı dönemde ABD'yi ve o ortamı özlediğini ancak bu senenin çok farklı olduğunu, İstanbul'a iyice alıştığını ve burayı daha da benimsediğini vurguladı.

Geçen sezon lokavt döneminde büyük bir belirsizlik yaşadığını, bu belirsizliğin kafasını kurcaladığını ve geleceğinin tam olarak ellerinde olamadığı hissinin sevmediğini belirten Vujacic, "Bu sezon çok mutluyum. Harika bir koçumuz var. Sistemimiz çok iyi. Bu harika bir his" dedi.

Rakiplerine de değinen Vujacic, "Her maçı ayrı ayrı düşünüyoruz. Belirli bir takım ismi vermem mümkün değil. Fenerbahçe Ülker çok iyi transferler yaptı. Ancak ligde hemen hemen her takım çok iyi seviyede. Geçen yıl bunu gördük, sürprizler de ortaya çıktı. Her takımın bizim maçlarımızda özel bir hazırlık yapacağını biliyoruz. Bu nedenle daha iyi olmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Aslında BBL'deki mücadelelere, 'maç' dememek gerekiyor. Gerçek anlamda bir savaş yaşanıyor. Fenerbahçe de Galatasaray da iyi takım ve şampiyonluğu kapmak için ellerinden geleni yapacaklar. Umarım taraftarlar için 'eğlenceli' bir sezon olur.

Sharapova'nın adını duyunca...

Ve sporseverler dışında da çoğu insanın merak ettiği konuya soru geldi. Kadınlar tenisinin en önemli yıldızlarından Maria Sharapova ile birlikteliği son bulan Vujacic'e malum soru sorulduğunda suratı biraz düştü. 'Biraz özel bir konu olacak. Ancak yanıtlarsan çok sevinirim. Ekimde İstanbul'da düzenlenecek olan WTA Sezon Sonu Turnuvası'na Maria Sharapova da katılacak eğer bir sakatlık yaşamazsa. Onu izlemeye gidecek misin?' sorusuna verdiği yanıt kısa ve netti. 'Aptalca bir soru.' Yanıt vermese de vücut dili ayrılıktan etkilendiğini gözler önüne seriyordu.

“Garnett'le aram çok iyiydi”

NBA’de Cleveland Cavaliers ve Boston Celtics forması giyen Semih Erden şunları söyledi:

“En güzel dönemim Boston Celtics'te geçti. İnanılmaz bir takım vardı. İnanılmaz oyuncularla beraberdim. Gurur ve mutluluğu birlikte yaşadım. Hepsiyle güzel anılarım geçti. Shaq, Kevin Garnett, Paul Pierce'la aram çok iyiydi. Muhteşem kişilikler, basketbol adına hâlâ bir şeyler yapıyorlar.

Garnett'in enteresan bir hikayesi var. Çeteden ve kötü çocukluk ortamından kurtuluşu... Seninle diyaloğu nasıldı?

Gitmeden önce biraz çekiniyordum. Fakat ben oraya adapte oldum. Beyaz olarak beni kabul ettiler, her yere beraber gittik, her şeyi beraber yaptık. Yalnız yaşadığım için sık sık beni evlerine çağırıyorlardı.

Türkiye'ye dönecek olursak, neden Anadolu Efes'i seçtin?

Diğer takımlardan da ciddi istek vardı. Fenerbahçe Ülker ve Beşiktaş'tan. Ancak ikisi de olmadı. Özellikle Fenerbahçe çok ağırdan aldı. O sırada devreye Anadolu Efes girdi ve buraya geldim. İyi ki de gelmişim. Çok iyi bir birliktelik var. NBA'de antrenmanlarım, diyetim ve özel çalışma programları sayesinde fiziğim iyice oturdu. Pota altını domine edeceğim.