Güncelleme Tarihi:
Banu YELKOVAN - Ligin en dirençli takımlarından biriyle oynayacağız. Top hep bizde kalmalı. Gol gecikebilir, asla paniğe kapılmadan, büyük bir takımın gerektirdiği olgunlukla mücadeleye sabırla, disiplinle devam etmeliyiz. En önemlisi de tempoyu biz belirlemek zorundayız, demişti maçtan birkaç gün önce Fatih Terim.
Galatasaray sabretmek zorunda kalmadı, dakikalar dördü gösterirken savunma arkasına atılan topta Skubic ile Sehic birbirleriyle çarpışınca top bir anda Muhammed’in önünde kaldı ve Mısırlı forvet topu ağlarla buluşturdu. Ligde henüz yenilmeyen ve sezona çok iyi bir başlangıç yapan Konyaspor hiç planlamadığı bir golle maça mağlup başlamış gibi oldu.
DERBİYİ KEYİFLİ İZLEDİLER
Ev sahibi ekibin Avrupa’da oynanan etkili oyunun ligde bir türlü istenen şekilde sergileyememesi, baskı ve tempo tamam olsa da oyun kurma kısmında yaşanan sorunlar, sarı kırmızılıların seri şekilde puan kaybetmesine yol açmıştı. Milli maç arasından sonra çıktığı ilk maçta artık takımın birbirine alışmaya başladığını göstermenin ve ligin ilk iki sırasındaki rakipleri birbiriyle oynarken, ligin namağlup iki takımından birini mağlup ederek, derbiyi keyifle izlemenin hesabını yapıyordu kuşkusuz.
KONYA BASTIRDI
İlk yarı biterken işler planlandığı gibi gidiyordu, ikinci yarıda her şey tersine döndü. Oyuncu değişiklikler sonrası, Galatasaray’ın sahadaki duruşu da oyunu da bambaşkaydı. Topun kendisinde olduğu maçlarda defans-orta saha bağlantısında zorlandığı için mi topun hakimiyetini Konya’ya bırakmayı, Moskova öncesi bazı oyuncuları dinlendirmeyi düşünmüşlerdi bilinmez ama zaman zaman yüzde 70’e 30 topla oynama oranını bulan yeşil-beyazlılar ikinci yarıda bol bol pozisyon yakaladı, bir kısmını Fernando Muslera, bir kısmını son vuruşlardaki başarısızlıkları yüzünden kaçırdı.
Galatasaray, Lokomotiv Moskova maçı ve Beşiktaş derbisi öncesi oldukça zorlanarak olsa da tek golle altın değerinde üç puanı hanesine yazdırdı.