Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Spor Arena, adını efsaneler arasına yazdırdığı basketbol kariyeri sonrası Anadolu Efes Spor Kulübü’nde genel direktör olarak görev almaya başlayan Alper Yılmaz’la bir araya geldi. Başarılı spor adamı, Anadolu Efes’in Olympiakos’la oynayacağı karşılaşmalara dönük görüşlerinden özel hayatına, oyunculuk döneminde unutamadığı anlardan totemlerine kadar her şeyi anlattı...
“BAŞARIYA AÇ OLUŞUMUZ, EN BÜYÜK AVANTAJ”
* Dilerseniz Euroleague normal sezonu değerlendirmesi ve Olympiakos maçlarıyla başlayalım önce... Aradaki tecrübe farkı 1-1’lik seriyi nasıl etkiler?
- Bize oranla daha tecrübeli bir takımlar tabii ki... Ama biz de Avrupa’da adı geçen, Avrupa’nın en iyi oyuncularından kurulu bir ekibiz. Onlar da, koçumuz da daha önce Final Four tecrübesi yaşamış isimler... O yüzden artık bu seviyede tecrübenin maçların gidişatını çok fazla etkileyeceğini sanmıyorum. Final Four ve daha ilerisine dair başarı açlığımızı sahaya yansıtırsak fark yaratabiliriz. Dezavantajımızı, avantaja çeviririz.
“SEZON DAHA YENİ BAŞLIYOR!”
* Anadolu Efes sezon başında çok yeni bir takımdı, koç da yeniydi. THY Euroleague’de ilk etapta tam anlamıyla yakalanamayan ritmi buna mı bağlıyorsunuz?
- Bu sene Euroleague yepyeni bir formata sahipti. Herkesin zorlandığı ve bocaladığı bir sistemdi başlarda... Alışma sürecinin bizi zorlaması, formumuzu da etkiledi. Sonra herkesin rolleri yerine oturduğunda çıkış trendimiz başladı. Aralık ve ocak aylarında düşüş yaşadık. Ama normal sezonun iki ayını iyi geçtik. Şubat ve mart aylarını... Bundan sonra da sezon yeni başlıyor bana göre...
“TRİBÜN DOLARSA, YENİLGİ İHTİMALİMİZ ÇOK DÜŞÜK”
* Basketbolseverler ve Anadolu Efes taraftarlarına, Olympiakos maçları öncesi mesajınız var mı?
- Sezon başından beri söylüyorum. Atletik ve hızlı basketbol oynayan bir takımız. Seyircinin bizi havaya sokmasına ihtiyacımız var. Taraftarımız da gerçekten basketbolu bilen, oyuna doğru müdahale eden bir taraftar. Abdi İpekçi Arena dolu oynarsak, evimizdeki maçları kaybetme ihtimalimizin az olduğunu düşünüyorum. Ama burada bizi desteklemelerini rica ediyoruz.
“BÜTÇE ‘HER ŞEY’ DEĞİLDİR”
* Bu sezonki bütçeyle ilgili bazı haberler çıkmıştı. Sizce bütçe gerçekten basketbolda ‘her şey’ midir? Yoksa önemli olan mücadele gücü müdür?
- Bütçe tabii ki çok etkili... İyi oyuncuları daha yüksek paralara alıyorsunuz. Ama düşük bütçeyle akıllı yatırımlar da yapabilirsiniz. Biz şimdi, “Bütçemiz azaldı” diyoruz ama çok düşük bir bütçe değil, ortalama bir bütçedeyiz. Euroleague’de istikrar için bütçe en az 7-8 milyon Euro olmalı. Bizim vergiler dahil 9.6 milyon Euro bütçemiz. 16-17 yıl Avrupa’da başarı istikrarını oturtmak için, bütçe istikrarı da çok önemli.
“ANADOLU EFES EKOLÜNÜ YENİDEN CANLANDIRACAĞIZ”
* Geçmişte Anadolu Efes ekolü vardı özellikle üç büyük tam manasıyla basketbola adım atmadan önce... Bu ekolü geri getirmeyi hedefliyor musunuz?
- Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray ciddi yatırımlar yaptılar. Biz Anadolu Efes olarak özellikle Avrupa’da mücadele etmeye başladıktan sonra Türkiye’nin sempatik takımı olduk. Kim hangi takımı tutuyorsa gelip izlesin mutlu olsun istiyoruz. İnsanların salon içindeki kötü olaylardan çok olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Biz onlara sadece basketbol seyredebilecekleri, aileleri ve dostlarıyla güzel vakit geçirecekleri bir ortam sağlamaya çabalıyoruz.
- Türkiye’de şampiyonluğa oynuyoruz her sene. Anadolu Efes aşağısını düşünemez. Sezon başı, “Euroleague’de play-off hedefimiz var” demiştim. Şimdi o noktadayız. Bundan sonrası bizim için başarı olur. 16 senedir 4 kere play-off’a çıkabilmiştik bu beşincisi. İstanbul’daki Final Four’a çıkmak bizim için büyük başarıdır. Oraya gidersek pes edeceğiz durumu yok. Gidebildiğimiz kadar gideceğiz. Ligde de şimdilik hedefimiz normal sezonu ilk 2’de bitirmek.
“OLMAZSA OLMAZIM; TOTEMLERİM”
* Hayatta olmazsa olmazınız nedir?
- Totemlerim... Oyuncuyken de öyleydi. Çok var... Bir sürü...
“ABİM HAZİRANDA 6 MAÇA DA AYNI KAZAKLA GELDİ!”
- İşler kötü gidiyorken telefonların yerini değiştiririm. Kendi yerimi, yanımdakilerin yerlerini değiştiririm. Her maç öncesi, 4 saat önceden uyguladığım ritüeller aynıdır. Özellikle iç saha maçlarında... Tıraş olduktan sonra kullandığım losyon bile aynı. Abim bir final serisine haziranda aynı kazakla 6 kere üst üste gelmek zorunda kalmıştı. Birini davet ederseniz, o gelirse, takım kazanırsa, onu tekrar çağırırsınız. Geldiğinde kaybettiğinizi düşündüğünüz varsa da gelmesin diye uğraşırsınız (gülüyor).
“KATAR DAHİL TÜM SPONSORLUKLARA AÇIĞIZ”
* Kulüp olarak Katar’la ilişkilerinize hız vermek istediğinizi söylemiştiniz. Bu ilişkiler yalnızca sponsorluklar hakkında mı olacak?
- Biz ekonomik gelirimizi artırmak için çeşitli sponsorluklar ve partnerliklere açığız. Katar da ilgimizi çeken bir pazar. Onlarla ilgili araştırma içerisindeyiz. Yapabilirsek ortaklık planlıyoruz. Ama bir taslak şu an. Araştırıyoruz yalnızca. Bütün sponsorluklara da açığız. Basketbol takımları İddaa, TV gelirleri gibi sponsorluk üzerine kurulu bir sistem. Onu olabildiğinde artırmaya çalışıyoruz.
“YAŞAM MOTTOM YOK, ÇÜNKÜ SOYADIM YILMAZ”
* Alper Yılmaz olarak bir mottonuz var mı?
- Soyadım Yılmaz (gülüyor). Elimden geleni yapınca arkasının geleceğini biliyordum hep... “Keşke şunu yapabilseydim, yapsaydım” dediğin gün sıkıntı var. Bugün yapmamaya karar verirsen bir daha asla yapamazsın. Bugün idmana gitmeyeyim, kaytarayım dersen yapamazsın. Oğluma da söyledim. “Bir gün kaytarırsan bir daha gidemezsin” dedim. Her sabah çok zorlandım kalkarken ben de... Ama her sabah da kalkıp o idmana gittim. Basketbol kariyerinde keşkem yok. Ama hayat tercihler sonucu yaşanıyor. Doğrusuyla yanlışıyla yaptığımız şeyler var. Karar verdikten sonra keşke demek doğru değil. Pişmanlıklarım çoktur ama keşkelerim yoktur.
ALPER YILMAZ’LA KISA KISA...
- Perasovic daha önce bizimle çalışmıştı ve çok iyi ayrılmıştık. Türkiye’yi, Anadolu Efes’i dezavantaj ve avantajları biliyor olması, Baskonia ile Final Four yapması pozitif etkenlerdi. Onunla uzun yıllar çalışmak istiyoruz.
- Antrenörlük çok çok değerli bir meslek ama bana göre ‘akıllı insanın’ yapacağı bir şey değil (gülüyor). Siz her şeyi yüzde 100 yapsanız bile bir oyuncunun veya eşinin kaprisinden dolayı her şeyi kaybedebilirsiniz.
- Planic’in Milano’ya attığı son saniye basketi ve ‘senden daha güzel’ reklam filmimizi unutamam. O organizasyonun başından sonuna içindeydim. Oyuncuyken de final serisi 5. maçında Ülker’i yenişimizi unutamam.