Alpay Özalan: 'Kimse alınmasın, gücenmesin..."

FF 1. Lig takımlarından Eskişehirspor'un teknik direktörü Alpay Özalan, taraftarın hem kendisine hem de takıma sabır göstermesini istedi. 

Futbolculuk kariyerinin sonlanmasının ardından antrenörlüğe Eskişehirspor ile başladığını anımsatan Alpay Özalan, yaptığı açıklamada, gerek Türkiye gerekse de Avrupa'da iyi teknik ekiplerle çalıştığını ifade etti.

Özalan, futbolun içinde kalarak bilgi ve birikimini saha kenarında göstermeye karar verdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Birkaç kulüple görüştüm ancak büyük bir camia ve kulüp olan Eskişehirspor'a geldim. İyi ve kaliteli bir kadromuz var. Eskişehirspor'un bulunması gereken yer, Süper Lig'dir. Bu takım, Avrupa kupalarına katılmak için mücadele vermelidir. Geçmişte bunları başarmış bir kulüp. Bazı olumsuzluklar ve şanssızlıklar sebebiyle TFF 1. Lig'e düşmüş. Bu, bütün sporseverleri üzdü. Eskişehirspor'u eski güzel günlerine döndürmeyi hedefliyoruz. Burası benim için de iyi bir çıkış olacak."

"ÖNEMLİ TEKNİK DİREKTÖRLERLE ÇALIŞTIM"
Alpay Özalan, futbolculuk kariyeri boyunca önemli teknik direktörlerle çalıştığını hatırlatarak, "Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş ile çok büyük başarılar elde ettim. Hepsinden ayrı ayrı özellikler aldım. İngiltere Premier Lig'de Graham Taylor, David O'Leary, Almanya'dan Guido Buchwald, Uwe Rapolder ve Jürgen Klinsmann gibi önemli hocalarla çalıştım. Bunların her birinden bir şey kapmak çok önemli. Bu konuda çok şanslıyım. Onlardan öğrendiklerimi oyuncularıma yansıtmak önemli. Eksilerimizden daha fazla artılarımız var. Eksiklerimizi de gidermeliyiz." ifadelerinde bulundu.
Futbolda başarısızlıkta ilk faturanın teknik direktöre kesilmesinin normal karşılanması gerektiğini aktaran Özalan, söz konusu durumun futbol felsefesinin içinde bulunduğunu belirtti.

"HERKES SONUCA BAKIYOR"
Teknik direktörlerin yaptığı iyi işlerin konuşulmadığını vurgulayan Özalan, "10 kişiyle oynadığımız maçta, 1-1'lik skorda nasıl bir taktik anlayışı sergileyip maçı 3-1'e getirdiğimizi kimse sorgulamıyor ancak herkes sonuca bakıyor. Ülkemizde futbol sonuca endeksli. Galipseniz sorun yok ancak berabere kalıyorsanız ya da mağlup oluyorsanız ki biz daha Allah korusun mağlup olmadık, hemen hakkımızda 'tecrübesiz, ilk deneyimi' gibi söylentiler çıkıyor. Hırslı bir adamım ve bunlar bana ekstra güç veriyor." yorumunu yaptı.

"MİLLİ TAKIMDAKİ DEĞİŞİME KİMSE GÜVENMESİN"
A Milli Futbol Takımı formasını 100'e yakın kez terlettiğini ve Türkiye tarihinde en fazla milli forma giyen 5 futbolcudan biri olduğunu vurgulayan Alpay Özalan, milli takımda bir değişimin yaşandığını aktardı.

"Milli takımdaki değişime kimse alınıp, gücenmesin." diyen Özalan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk futbol tarihine bakıldığında en başarılı ekip, bizim jenerasyondu ancak bizim jenerasyon da gelip geçti. Şu anda Fatih hoca, yeni bir jenerasyon oluşturmaya çalışıyor. O jenerasyon bittikten sonra yenisi gelecek. Hayat devam ettiği sürece yenilenme olacak. Yeni bir ekip kurulduğundan hemen başarı beklemek yanlış olur. 1993'te Akdeniz Oyunları'nda şampiyon olduğumuz ekibin yüzde 80'i 2002 Dünya Kupası'nda üçüncü oldu. Bazı emeklerinizi 10 yıl sonra alabiliyorsunuz. Türkiye'de bu kadar beklemek hayalcilik olur. Biraz zamana ihtiyaç var. Türk vatandaşı olan herkesin sonuç ne olursa olsun milli takıma destek vermesi lazım."

Milli takımın yeni jenerasyonundan son derece umutlu olduğunu dile getiren Alpay Özalan, "Emre Mor ve Enes Ünal gibi futbolcularımızın sayısı artmalıdır. Bizim futbol oynadığımız dönemlerde yetenekli oyuncu sayısı sınırlıydı. Avrupa'da eğitim ve pozisyon bilgisi almış birçok yetenekli futbolcumuz var. Ülkemizde de futbol eğitim sistemi değişti. Bunun meyvelerini alacağız. Milli takımın yeni jenerasyonundan son derece umutluyum." ifadelerini kullandı.