Alo, uçaktayım, geliyorum birazdan inişe geçeceğim!

Güncelleme Tarihi:

Alo, uçaktayım, geliyorum birazdan inişe geçeceğim
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2006 00:00

Uçak kabinlerinde cep telefonlarıyla konuşmak yolcuların yaşamlarını tehlikeye atar mı? En azından 6 Şubat tarihinde Yeni Zelanda’da bir pilotun bu hatası inişte kazaya neden oldu, uçak duramadı, 7 kişi öldü.

6 Şubat 2003 günü, uçak dokuz yolcusuyla birlikte Yeni Zelanda’da Palmerston North’dan Christchurch’e doğru yol almaktaydı. Varış noktasına yaklaştığında Piper Navajo Chieftain tipi küçük uçağın pilotu karanlık ve kötü hava koşulları yüzünden aygıtlar aracılığıyla inişe geçmek zorunda kaldı. Ancak hiç bir uyarı olmaksızın uçak ansızın pistin 2 kilometre uzağındaki bir ağaca çarptı. Pilotla yedi yolcunun yaşamını yitirdiği kazadan yalnızca iki kişi kurtuldu.

Kazayla ilgili incelemeler sonucunda pilotun iniş sırasında cep telefonuyla konuştuğu ve bağlantının kaza anına dek sürdüğü anlaşıldı. Araştırmacıların raporuna göre, pilotun cep telefonu aygıtların yanıltıcı sinyaller göndermesine yol açmıştı.
/images/100/0x0/55eb0c11f018fbb8f8a794f5

Güvenli cep telefonu

ABD Federal Havacılık Dairesi’nin uçuş sırasında gereksiz elektronik aygıt kullanımını yasaklamasının üzerinden 45 yıl geçti.

Gelgelelim, şimdilerde kurumun gündeminde yeni bir tartışma konusu var.

American Airlines ile Qualcomm telekomünikasyon şirketi, uçuşta güvenli cep telefonu sistemiyle ilgili denemelerin başarıyla sonuçlandığını öne sürüyorlar.

Altın yumurtlayan tavuk gözüyle bakılan bu gelişmeden bir pay kapmaya çalışan öteki havayolu ve iletişim şirketleri de kendi geliştirdikleri sistemleri deneme aşamasındalar.

Öte yandan, ABD Federal İletişim Komisyonu yeni teknolojinin uçakta cep telefonu kullanımıyla ilgili sakıncaları ortadan kaldırabileceği inancıyla, sistemi yasaklayıp yasaklamama konusunu yeniden gözden geçiriyor.

Pilot raporları olumsuz

New Sbcientist’te yayımlanan yazıya göre, cep telefonu konusundaki tartışmalar giderek kızışırken, havayollarının bu altına hücum girişimleriyle birlikte ilk kurbanın güvenli uçuş olup olmayacağı sorusu da gündemme geliyor.

Telefonun uçak kazasıyla doğrudan bağlantılı olduğu yönünde bugüne dek somut bir kanıt elde edilmemesine karşın, pilot raporları uçuş sırasında cep telefonu kullanımının havacılık ve denetim sistemlerini olumsuz etkilendiğini, GPS ve iniş göstergelerini bozup, güvensiz koşullarda yanlış uyarıların verilmesine neden olduğunu gösteriyor.

Ancak uçuş sırasında kaç kişinin cep telefonunu açık bıraktığı kesin olarak bilinmediğinden, bu tür olayların sorunun tümünü mü yoksa buzdağının yalnızca görünen bölümünü mü oluşturduğu da bilinmiyor. Ne var ki, kuramsal veriler ve laboratuvar ölçümleri, tehlikenin giderek açıklık kazandığını ortaya koyuyor.

Tehlike sinyalleri

Uçaklarda cep telefonu uygulamasına geçilmeden önce uyulması gereken ölçütleri belirleyen Fedaral Havacılık Dairesi heyeti mühendislerinden Steven Rines cep telefonlarının uçağın denetimini ve uçuş sistemlerini etkilediğine dikkat çekerek, "Cep telefonlarının iletmesine izin verilen en yüksek sinyal düzeylerinin sınaması yapılan donanımın sinyal düzeylerini aşıyor. Bizleri kaygılandıran da bu tür aşırılıklar," diyor.

NASA’ya bağlı Langley Araştırma Merkezi uzmanlarından Jay Ely de cep telefonu sinyallerinin daha önce bilinmeyen başka sakıncaları da olduğunu ortaya koydu.

Vericiden çok, aygıtın içindeki dalgalanmalı devrelerin bir miktar ışınım yaydığına dikkat çeken Ely, daha çok ABD’de kullanılan türdeki standart bir GSM aygıtını bir CDMA (kod bölümlü çoklu ulaşım) aygıtının yaklaşık 50 santim uzağına yerleştirdiğinde, iki aygıttan yayılan sinyallerin birbirlerine karışarak uçağın GPS alıcıları ve uzaklık ölçüm donanımını olumsuz bir biçimde etkilediklerine tanık oldu.

Etki kanıtlandı

Ely’nin meslektaşlarından Truong Nguyen ise cep telefonlarından kaynaklanan sorunlarla ilgili çok daha kesin kanıtlar elde etti. Cep telefonlarının GPS dalgaları üzerindeki etkileri laboratuvar ortamında ölçen Nguyen ilk kez olarak cep telefonlarının uçuş sistemleri üzerindeki etkisini kanıtlamış oldu.

Öte yandan, uçuşlarda cep telefonlarının etkisini araştıran Qualcomm mühendislerinden Paul Guckian bu sonuçları abartmamak gerektiğini belirterek, laboratuvar ortamının ticari bir havayolundaki tipik ortamı yansıtmaktan uzak olduğuna dikkat çekiyor.

Bu sorundan yola çıkan Carnegie Mellon Üniversitesi mühendislerinden Bill Strauss ve Granger Morgan uçakta cep telefonu sinyallerinin yayılımını farklı bir yöntemle belirlemeye karar verdiler.

Işınım yayını ölçüldü

Hem cep telefonu hem de uçuş sistemlerinde kullanılan frekanslardaki ışınım düzeylerini ölçmek amacıyla Strauss radyo dalgaları tayfının zaman içindeki farklı bölümlerini örnekleyebilen elektronik bir kutu oluşturdu.

Araştırmacılar bu kutuyu bir torbaya koyup, torbayı iki farklı havayolu şirketine ait uçakların dolaplarına yerleştirdiler. 38 uçuştaki ışınım yayılımını ölçen araştırmacılar sarsıcı sonuçlarla karşılaştılar. Sonuçlar GPS frekansında da eşit yükseklikte olumsuz bir etkinlik olduğu yönündeydi.

Sakıncası da olabilir

Durum böyle olunca, havayolları ve telefon işletmecileri tüm bu sorunların üstesinden gelebileceklerini nasıl öne sürebilirler? Her ikisinin de yanıtı, uçağa yerleştirilebilen ve yolcuların telefon görüşmelerinin bir uydu aracılığıyla sağlanabileceği dizüstü bilgisayar büyüklüğündeki küçük baz istasyonları olan, pikopiller.

Bu yöntemde cep telefonlarının yerdeki baz istasyonları yerine pikopillerle iletişim kuracakları, böylece tüm sorunların üstesinden gelineceği düşünülüyor.

Pikopiller telefonlara çok yakın olduğundan, telefonların çıktı güçlerinin otomatik olarak çok düşük bir düzeye ineceğine ve uçuş sistemlerine engel olmayacağına inanılıyor.

Ancak yetkililer bu yöntemin de sakıncaları olabileceğine dikkat çekiyorlar.

İşin ucunda korkunç paralar yatmasına ve yolculara büyük kolaylıklar sağlamasına karşın, güvenlik konusunda titizlenenler önerilen çözümlerin yeterince inandırıcı olmadığına parmak basarak yöntemin yüzde yüz güvenli olduğu kanıtlanıncaya dek uçakta cep telefonu kullanımına izin verilmemesi gerektiğini öne sürüyorlar.

Sızan Sinyaller

Telefonların elektromanyetik sinyalleri pencerelerden veya kapılardan kaçabilir. Veya uçağın içindeki donanımlar tarafından emilebilir. Bunun sonucunda uçağın uçuş kontrol ve navigasyon sistemlerine zarar verebilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!