Güncelleme Tarihi:
Demirören Haber Ajansı (DHA) Spor Müdürü Uğur Demirkırdı ve DHA Serik muhabiri Namık Kemal Kılınç ile sohbet toplantısı gerçekleştiren Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, 8 aylık aradan sonra yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla ilgili ilk olarak şunları söyledi:
"Biz elimizden geleni daha önceki görev süremizde de yapmaya çalıştık. Antalyaspor’un, Antalya şehri için en faydalı olacağı şeklin, sportif anlamda başarılı olmasından geçtiğini düşündük. Bunun için de bir altyapı hazırlamaya karar verdik. Bu altyapı üzerine çalıştığımız zaman da, zaten 200 milyon TL’ye yaklaşan ciddi bir borcu olan kulüp devralmıştık. Ama gelir getirici projelerle de borcu döndürüp, Antalyaspor Kulübü’nü, Antalya şehri için, özellikle Avrupa’da daha fazla tanınması için bir araç olarak kullanacaktık. Yani kentin en önemli markalarından biri olan Antalyaspor’u hem kulüp olarak öne çıkarmak, hem de şehri öne çıkarmak için çok iyi bir vasıta olacaktı ancak olmadı. Beklediğimiz projeler gerçekleşmedi, sıkıntılı da bir süreç yaşandı. Sonrasında da Antalyaspor’un menfaatleri için de bırakmamız lazımdı ve biz de görevimizi bıraktık. Şimdi ise yine Antalyaspor’un menfaatleri için geri bir çağrı oldu aynı şekilde. Çünkü şu an kulübün mali sıkıntıları, bizim geldiğimiz dönemde olan mali sıkıntılarının devam etmesi söz konusuydu. Biz de bunları yatırım yaparak değiştirmeyi öngördük. ’Bu borç son dönemde oldu’ diye de yanlış bir algı vardı. Ancak bu borç kulübün geçmişinden gelen, özellikle de bizden önceki dönemden gelen borçlar. Bu borçların üzerimize alınmasının ardından aslında sıkıntısız bir süreç geçmesini sağlamıştık. Kulübü biz finanse ettiğimiz için sıkıntı yaşanmamıştı. Ancak bizim gidişimizle beraber bu gerçekler su yüzüne çıktı. Bu gerçeklerden dolayı da kulüp ciddi sıkıntı yaşadı."
Öztürk ayrıca, göreve ilk geldiklerinde gelirlerinin çoğunun temlik altında olduğunu belirterek, "Göreve ilk geldiğimizde tüm federasyon gelirleri haricinde stadyum gelirleri de temlik altındaydı. Bu kulübe para koymak lazım ve bu para konulunca da direkt kulüp borçlanacak hale geliyordu. Bu parayı da koymanız lazım yoksa oyuncu maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelirsiniz" diye konuştu.
"KENDİMİ ŞİMDİ DAHA GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM. TECRÜBE DE KAZANDIM"
8 ay sonra yeniden göreve gelen Öztürk, duygularını şöyle ifade etti; "Kendimi şimdi daha güçlü hissediyorum. Tecrübe de kazandım. Taraftarın da bana karşı inanılmaz sevgisini hissediyorum. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda da bu göz önünde oluyor. Bunun da şu ana kadar yaptıklarımızdan kaynaklandığını düşünüyoruz. Hiç bir zaman Antalyaspor’un hakkını yedirmemeye çalıştık. Dik durmaya çalışarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Taraftar da bunun farkında."
"3-5 YIL İÇİNDE ANTALYASPOR’U AVRUPA’DA OYNAYABİLEN KULÜPLER ARASINA SOKMAK İSTİYORUZ"
Avrupa’da kalıcı bir Antalyaspor yaratmak istediklerini ve altyapıya ağırlık vereceklerini dile getiren Öztürk, "Göreve geldiğimiz ilk senemizde ligi 5’inci bitirerek kulüp tarihinde bir ilki başardık. Puansal anlamda da takım olarak en büyük başarıyı yakaladık. Böyle olunca beklentiler de biraz yükseldi. Ama şu anki ülke faktörleri ve bizim bakış açımız eskisine göre çok daha farklı. Artık uzun dönemsel anlamda bakıyoruz kulübün ilerlemesine. Önümüzdeki 3 veya 5 yıl içinde Antalyaspor’u inşallah Avrupa’da oynayabilen kulüpler arasına sokmak istiyoruz. Bunun için de kulübün altyapısının çok önemli olacağını düşünüyoruz. Baktığımız zaman stadıyla, tesisiyle, iklimiyle ve oyuncu yapısıyla da çok iyi bir altyapı var ama finansal durumu da düzgün hale getirip buna göre yatırımları yapmak lazım. Burada da strateji değişikliği gerekiyor. Biraz daha genç oyunculara yatırım yapmak lazım. Biz de bu yönde düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
ETO’O VE NASRİ PROJELERİ...
"Samuel Eto’o ve Samir Nasri gibi yıldızlardan yeterince verim alındı mı?" sorusu üzerine Öztürk, "Eto’o transferini yapan başkan ben değilim. Benden önceki başkan Gültekin Gencer gerçekleştirdi. Ama baktığınızda Eto’o en önemli verimi de benim dönemimde verdi. 5’inci olduğumuz sezon önemli bir katkı sağladı. Nasri transferinde de, takım dengelerinde bir uyuşmazlık yaşadık. Aslında verimli olabilecek bir oyuncu. O dönem Beşiktaş ve Galatasaray’ın da istediği, kariyerinde önemli noktalarda olan bir oyuncu. Ancak verimli olamadı. Bunun çeşitli nedenleri var. Ama şöyle bir şey var, bu oyuncuların Türkiye’ye gelmesi bile bir olay. Eğer doğru planlamanız ve stratejiniz varsa bu oyuncuların gelmesi çok önemli. Mesela Nasri’nin basın toplantısı Vietnam’da canlı verildi. Arkadaşlarımız oradan canlı izlediklerini söylediler. Giden paralara baktığınızda ki bu rakam 3 - 4 milyon Euro arasında. Verimli olmamasına rağmen burada aldığımız risk buydu. Hatta biz alırken Çin’e satma planları da yaptık. Bunun altyapısını kurarak aldık. Burada o verimi sergileyemedi ancak tanıtım olarak ciddi bir katkı sağladı. Ama altyapımız güçlü olmadığı için bunu devam ettiremedik" dedi.
"STRATEJİMİZ; GENÇ OYUNCULAR ÜZERİNE KURULU"
Başkan Ali Şafak Öztürk, "Transferde yeni sürprizler olacak mı?" şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi;
"Bundan sonraki stratejimiz; genç oyuncular üzerine kurulu. Bu oyuncuları tecrübeli, doğru karakterli ve savaşan oyuncularla gençleri şekillendirmek istiyoruz. Ama bunun içinde de inşallah çıkacak yıldız oyuncular olacaktır. Zaten amacımız yıldız yaratabilmek. İlk dönem de aslında amacımız buydu ama turizm projeleri nedeniyle bu yolumuzdan vazgeçtik. Genel olarak baktığımız zaman bunların hepsi birer yatırım. Düşük maliyetle futbolcu alıp, daha yüksek fiyatlara futbolcu satmayı planlıyoruz. Bir diğer stratejimiz de aslında kötü bir strateji değil. Tabii doğru uygulayabilirseniz. Oyuncuların zaten piyasa değeri yüksek olduğu için biraz parlatınca çok daha üst seviyelere satılabilir. Bunu da ülkemizde son dönemlerde görüyoruz."
"KEMER SIKMA POLİTİKASI BÜTÜN KULÜPLER İÇİN GEREKLİ"
UEFA’nın finansal kriterleri nedeniyle İstanbul ekipleri de dahil bir çok kulübün kemer sıkma politikası uyguladığını söyleyen Öztürk, "Şu anda da mali açıdan sıkıntılı bir süreç var. Kulübümüz için de net rakam mali genel kurulda açıklanacak. Özellikle bu kur farklarından dolayı da kulüplere ciddi bir yük biniyor. Kulüplerin maliyet ve giderleri yüzde 50, yüzde 60 seviyesinde artmaya başladı. Uzun dönem oyuncu kontratı da bu nedenle yapamıyorsunuz, çünkü ne olacağını bilemiyorsunuz. Kemer sıkma politikası bütün kulüpler için gerekli. Zaten de bir çok kulüp uygulamaya başladı. Türk futbolu için de doğru olan bu" diye konuştu.
"BÜLENT HOCAMIZ İLE ŞİMDİDEN İLERİKİ DÖNEMLER İÇİN STRATEJİMİZİ KONUŞMAYA BAŞLADIK"
Teknik direktörleri Bülent Korkmaz ve ekibine güvendiklerini vurgulayan Öztürk, "Bülent hocamızla fikirlerimiz ve düşüncelerimiz uyuşuyor. Benim için başkan olarak en önemli şey, tabii ki iyi hoca olması ama bundan da önce kulüpçü bir hoca olması. Kulübün menfaatlerini koruyabilen, buna öncelik veren bir antrenör olması. Çünkü kulüp ayakta kalırsa zaten gerisi geliyor. Kulüp güçlü olursa başkan da, oyuncular da, taraftar da mutlu oluyor. Hocamızda da bunu gördük. Bu planlamaya çok açık biri. Şimdiden ileriki dönemler için stratejimizi konuşmaya başladık. Kısa dönemde de oyunculara inancı ve azmi aktarmak kolay değil ve biz bunu gördük. Bu kadar mali sıkıntıya rağmen oyuncularımız ciddi performans sergilediler. Bunda da hocanın büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Umarım kendisiyle uzun süre çalışabiliriz" şeklinde konuştu.
"GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ, YÖNETİM OLARAK ÇOK DOĞRU BİR MODELLE YÖNETİYOR"
Süper Lig’in 5’inci haftasında deplasmanda karşılaşacakları Medipol Başakşehir ile ilgili de konuşan Antalyaspor Başkanı Öztürk, "Başakşehir, ligin son yıllarda şampiyonluk iddiası olan ve sürekli zirveye oynayan takımlarından biri haline geldi. Göksel Gümüşdağ da yönetim olarak çok doğru bir modelle yönetiyor. Sağ olsunlar Antalyaspor’a da çok destekleri oldu. Özellikle Mevlüt Erdinç’i kiralamamızda da çok büyük destek verdiler. Biz her şekilde kazanmak istiyoruz, destekleri için teşekkür ediyoruz tabii ama yenmek istiyoruz. Onların sahasında ama inşallah iyi oynayan kazanır. Kendilerine de teşekkür ediyorum" dedi.
"KIŞ DÖNEMİNDE DÜNYA DEVLERİNİ ANTALYA’YA GETİRECEĞİZ..BİRİ DE MİLAN!"
Antalya’nın yaz turizminin yanı sıra spor turizmi açısından çok önemli bir konumda olduğunun altını çizen Öztürk, kış döneminde Avrupa’nın büyük kulüplerini Antalya’ya getireceklerini dile getirerek, "Milan bunlardan bir tanesi, Celtic de bunlardan biri. İnşallah bu takımları kış döneminde Antalya’ya getirip çeşitli organizasyonlarla hem tesislerimizi hem de bölgeyi tanıtmış olacağız" ifadelerini kullandı.
Ali Şafak Öztürk’ün konuyla ilgili açıklamaları şöyle;
"Turizmin şu an Türkiye için önemi ciddi bir şekilde artmış durumda. Hatta belki en önemli sektör olmuş durumda. Döviz girdisi şu an ülkemiz için çok çok önemli. Baktığınızda turizmin bunu yapabilmesi için de ülke altyapısının da doğru durumda olması lazım ki hem turist sayısını yükseltelim, hem de kaliteli turisti çekebilelim. Bunların çeşitlerinden bir tanesi de tabii ki yaz turizmi dışında, spor turizmi. Bunun adına da ciddi bir altyapı var burada. Futbol sahaları olsun, golf sahaları olsun, tenis kortları olsun, çeşitli amatör sporlar olsun, yüzme olsun, ciddi altyapılar var. Bu tesislerin tanıtımını biraz daha iyi yapabilmemiz lazım. Bunun için de, bizim kendi otellerimizde de yaz döneminde yaptığımız çeşitli etkinlikler vardı. Dünya yıldızlarını getirdik mesela biz. Tom Jones, Dua Lipa, Rita Ora gibi. Şu an dünyada en fazla bilinen sanatçılardan, özellikle Dua Lipa, dünyanın en gözde sanatçısı. Bunları getirip, Antalya’da konser yaptırdık ve ilk kez Türkiye’ye getirdik, mesela Dua Lipa’yı. Sporda da aynı şeyin yapılabileceğini düşünüyorum. Çeşitli kulüplerle bağlantı halindeyiz, konuşuyoruz. İnşallah kış döneminde, buraya getirip turnuvalar düzenlemek üzerine konuşuyoruz. Milan bunlardan bir tanesi, Celtic bunlardan bir tanesi. İnşallah bunları kış döneminde Antalya’ya getirip çeşitli organizasyonlarla hem tesislerimizi hem de bölgeyi tanıtmış olacağız. Devamı da gelecek başka atılımlarla da. Tesis ve yatırım olarak aslında turizmciler gereğini yapıyorlar ama tanıtım ve kendimizi konumlandırmayla ilgili olarak biraz daha çalışmamız lazım. Kendimizi doğru konumlandırmamız lazım. Artık bu gibi önemli kulüpler bir yerde kamp yapmak için para vermek yerine, tam tersi para alıyorlar, bunun için sponsorluklar alıyorlar. Ama biz, bunun yerine maliyetlerini minimalize edip, para vermek yerine doğru tesislerde, doğru hizmeti sağlayıp bu önemli takımları getirmek istiyoruz çünkü, ülke ve tesis tanıtımı için çok faydalı olacaktır. Geçen sene takımımızı çalıştıran Leonardo, şimdi Milan’ın sportif direktörü oldu. Yine bizim atılımlarımızdan bir tanesi, bizden sonra Milan ile çalışmaya başladı. Bu yüzden de Milan ile şu an için yüksek ilişkilerimiz var."
ANTALYA’NIN TURİZMDEKİ ÖNEMİ
Antalya’da düzenlenen organizasyonların ülke tanıtımına önemini de anlatan ve Antalyaspor’un şehrin önemli bir markası olduğunu hatırlatan Ali Şafak Öztürk, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) yaptığı açıklamalarda "Mesela Dua Lipa geldiğinde sayısız Antalya paylaşımı yaptı. Belki Antalya ismini duymamış insanlar, Antalya şehrini duydu onun sayesinde. Kendi kitlesi, sadece Instagram hesabında 17 milyon kişi. Baktığında aslında bunlar en düşük maliyetle en fazla dönüş alabileceğin tanıtım şekli. Biz sporda da bunu gördük, aynı şekilde sanatçılarda da görüyoruz. Aslında hükümet tarafından ve çeşitli başka turizmciler tarafından desteklense getirisi olan projeler. Yoksa diğer türlü parayı nereye harcadığınız belli değil. Ama şimdi hem popüler destinasyon olduğunuzu kanıtlıyorsunuz bunları yapınca, hem de güvenli olduğunuzu ispatlıyorsunuz. Ayrıca kendinizi dünya haritası üzerinde ’ben buradayım’ demiş oluyorsunuz. Mesela geçen yıl Turkish Airlines Open 2017’yi kazanan İngiliz golfçü Justin Rose’un Türk bayraklı paylaşımı büyük ilgi görmüştü. Biz dünya haritasında Antalya’nın yerini herkese ezberletmek için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"TURİSTLERİ DE TRİBÜNE ÇEKMEK İSTİYORUZ"
Antalya’ya gelen turistleri tribünlere de çekmek istediklerini belirten Ali Şafak Öztürk, şöyle konuştu;
"Düşüncemizde, Antalyaspor’un tribünlerine turistleri de taşımak vardı. Modellerde de Monaco Kulübü’nden bir örneğimiz vardı. Mesela turizm için Monaco’ya tatile gidenlerin çoğu takımı da izlemeye gidiyor. Monaco’nun kendi iç nüfusu fazla olmadığı için ve başka şehirlerde de bunu görüyoruz. Düşüncelerimizden biri de buydu. Bunu da stratejik transferlerle, biraz daha çeşitli ülkelere planlanmış, mesela genç oyuncuların bir kısmını belki Rusya’dan getirmek, Uzak Doğu’dan getirmek, ilginin fazla olduğu yerlerden getirip bunu yapmak kesinlikle gelecekteki planlamamızda da kafamızda oluşan şeyler ama şu an daha çok doğru altyapıyı kuralım ki oyuncuları getirdiğimizde doğru şekilde etkisi olsun düşüncesindeyiz. İleri dönem için doğru ve tanıtım için önemli olacaktır bu. Tribünlerin bir kısmını turizm tribünü yapabiliriz"
Antalyaspor Başkanı Öztürk son olarak, "İnşallah kulübü doğru yere götürmek için elimizden geleni yapacağız."
Günün en popüler iddaa tercihlerini incelemek için buraya tıklayın!