Alex de Souza, Lig Tv'de katıldığı canlı yayında, Türk halkına, gösterdiği misafirperverlik nedeniyle teşekkür ederek, 2011 yılını mutlu bir şekilde geçirdiklerini dile getirdi.
Kulüp binası duvarlarındaki şampiyonluk fotoğraflarını gösteren Alex de Souza, “Bizim şampiyonluğumuzdan sonra, bunlar tarihe kazınan görüntüler oldu. Tüm soruşturma, yapılanlar ne olursa olsun, bunlar tarihe kazınan görüntüler. Yaşanan soruşturma sürecinin kısa sürede çözümlenebileceğini zannetmiyorum. Çünkü karmaşık bir durum. Sonuç olarak 2011'de yaşadığımız mutlu anlarımız, sihirli anlarımız, tarihe kazınan anlar var. Umuyorum ki Türk futbolu adına her şey olumlu bir şekilde gelişir” dedi.
Alex de Souza, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2011 yılını değerlendirirken, ilk 6 ayı değerlendireceğim. Ondan sonra geçen soruşturma süreci, futbolculardan, benden, takım arkadaşlarımdan ve Türkiye'deki büyük çoğunluktan bağımsız şekilde gelişmiş olaylar. Benim için ağırlıklı olan ilk 6 aylık kısım. Çünkü mücadelemizin sonlandığı, sonuç bulduğu, sonuçlarını almaya başladığımız zaman periyotu, bu zamandı. Bu bakımdan da baktığımızda bizim son 6 ayda elde ettiğimiz başarı tartışılır hale geldi. Ancak bunlar konuşulurken, (Trabzonspor 9 puan öndeyken, nasıl bu puanları kaybetti? Trabzonspor neden bu puanları elinde tutamadı da
Fenerbahçe'nin gerisinde kaldı?) kimse bundan bahsetmedi. Umuyorum ki bundan sonra bahsedilir. Biz çıkışa geçsek de, Trabzonspor puanları elinde tutabilseydi, biz şampiyonluğa ulaşan taraf olmayacaktık. Trabzonspor neden bu puanları kaybetti? Soruşturulması gereken şeylerden birisi de bu. 2011 yılını değerlendirirken bizim başarımız, elde ettiğimiz güzellikler ve senenin ilk 6 aylık sürecinde çıkışa geçtiğimiz ve Sivasspor maçıyla sonlandırdığımız şampiyonluk süreci benim için içimde yer eden nokta olacak.”
2011 yılı başında Fenerbahçe'nin, birbirinden kaliteli oyuncuları olan ama takım olmayı başaramamış bir topluluk olarak görüldüğünü kaydeden Alex de Souza, bu durumu, tüm oyuncuların, mütevazılıkla takımı için elinden geleni yaparak aştığını söyledi.
Alex de Souza, “Trabzonspor puan kaybetmeye başladı ve biz çıkışa geçtik. 2010-11 sezonu, mütevazılığımızdan doğan ve herkesin elinden geleni yaptığı bir mücadele ve şampiyonlukla sonuçlandırdığımız bir sezon oldu” dedi.
“2011-12 sezonu tatsız başladı”
Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma nedeniyle 2011-12 sezonunun tüm takımlar için tatsız şekilde başladığını kaydeden Alex de Souza, “Biz elimizden geleni ligin başlangıcında ve sonrasında yapmaya çalıştık. Kazandığımız 35 puana ve ligin ilk yarısına baktığımızda, belki bu süreç ve karmaşık bir dönemden geçmeseydik, ligde daha iyi bir konumda olabilirdik. Çünkü çok oyuncu kaybettik. Bazı oyuncularımız takımdan gitmek zorunda kaldı. Yeni gelen oyuncuların takıma uyum sağlama süreci var ama genel olarak baktığımızda ligde çok da olumsuz bir durumumuz yok” diye konuştu.
Alex, bir soru üzerine, Fenerbahçe'nin rakiplerinin ilk yarı performanslarını şu sözlerle değerlendirdi:
“Bana göre,
Galatasaray'ın geçen sezonki performansı, aslında Galatasaraylıların alışkın olduğu bir performans değildi. Ligi takip eden herkes bilir ki, şampiyonluğun en büyük adaylarından birisi daima Galatasaray olmuştur. Galatasaray'ın şampiyonluk yarışında tepedeki takımlardan bir tanesi olması olağan bir durumdur. Olağan dışı olan Galatasaray'ın geçen yılki durumuydu. Tarihte çok fazla tekrarlanmaz. Galatasaray büyük bir kulüptür ve bu büyük kulübün gerektirdiği şeyleri de bu sezon olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edecektir. Biz zaten daima şampiyonluğu kovalayan ekiplerden birisiyiz.
Beşiktaş'a baktığımızda, belki onların beklediği gibi bir ilk yarı geçmemiş olabilir. Fakat belki bir kaç transfer takviyesi ya da kendi oyuncularıyla birlikte antrenman periyoduyla, Beşiktaş'ın da çıkışa geçeceğini düşünüyorum. Benim için bir kaç sezondur alışkın olduğumuz ve bu sezon yarışta olmayan Bursaspor, belki biraz sürpriz olarak adlandırabildiğimiz performanslardan birisi. Onun haricinde yarış olağan bir şekilde devam ediyor”
-Alex'in bireysel performansı-
İlk devre attığı 5 golün, Fenerbahçe kariyerindeki en düşük performansı olduğunun hatırlatılması üzerine Alex, şunları kaydetti: “Bireysel performansım, benim kafamı kurcalayan şeylerden birisi değil. Çünkü bireysel performansım takımla birlikte yükseliyor veya alçalabiliyor. Geçen yılla karşılaştırdığımızda, bir kere böyle bir ortamda oynamıyorduk. Belirli bir güç kaybı oldu. Dürüst konuşmak gerekirse, geçen yılki takım performansımız bu yıl yok. Kendi bireysel performansımı değerlendirdiğimde, takımın iyi olduğu zamanlarda benim de bireysel performansım artıyor. Örnek vermek gerekirse, geçen yıl takımın en çok gol atan oyuncusu bendim. Ancak bu yıl da en çok gol atan oyuncu benim. Aslında değişen çok fazla şey yok. Sadece numaralar değişiyor. Numaraların değişmesi takımla doğru orantılı. İyi bir oyuncunun kalitesi, takım oturdukça artan bir kalitedir. Bireysel olarak attığım gol sayısı, yaptığım şeyler, beni çok fazla ilgilendirmiyor. Önemli olan takımımızın oturması, oyuncuların bir birine adapte olması, oyuncu değişikliklerinden sonra belirli bir oynayış tarzını iyice oturtmamız. Hocamızın kafasında da bunları netleştirmesi. Tüm yaşanan süreçten dolayı hocamızın da kafasında bunları netleştirmesi ve bir takım bulması zor oldu, dürüst konuşmak gerekirse. Bunların hepsini iyi bir şekilde yaptığımızda, play-off'lara güçlü şekilde girdiğimizde, geçen seneki alışkın olduğumuz hem Alex hem de takım görüntüsü oluşacaktır.”
Geçen yıl takımdan ayrılan Niang, Lugano gibi oyuncuların hiç bir zaman pes etmeyen ve futbol karakterlerini takıma yansıtan oyuncular olduğunu kaydeden Alex, yeni gelen oyuncuların ise bu karakterlerini takıma yansıtmaları için zaman gerektiğini ifade etti.
Ligin ikinci yarısındaki Fenerbahçe'nin performansını kendisinin de merakla beklediğini dile getiren Alex de Souza, takım olarak daha olumlu şeyler ortaya koymaları gerektiğini, daha fazla gol fırsatı yakalamaları, orta saha savunmasında daha agresif bir görüntü sergilemeleri ve defansta pozisyon alma görüntüsünün daha iyi olması gerektiğini ifade etti.
İlk devre maçların çoğunu hırslarını ortaya koyarak kazandıklarını ifade eden Alex, “Hocamızla yaptığımız konuşmada, bu takımın hırs, mücadele, saha içinde rakibe basma ve savaş anlamında hiç bir konuda eksiğinin olmayacağını söylemiştim. Fakat ilk yarıda çoğu maçımızı üstün mücadelemizle, üstün hırsımızla kazandık. Saha içinde top oynadığınızda, hırsınız ve mücadelenizle birleştirdiğinizde sonuçları daha rahat alabiliyorsunuz ama bu demek olmuyor ki, sürekli hırsınız, mücadeleniz olduğu zaman da sonuçlar istediğiniz gibi gelişecek. Onun yerine çalışmanızı, mekanikleşmiş oyun sisteminizi ve hocanızın ortaya koyduğu oyun anlayışını koyduğunuzda asıl sonuçlar gelmeye başlar. Bizim için anahtar nokta bu olacak. Bu takım yine savaşacak, mücadele edecek ama bunun yanında gün gün yaptığımız çalışmamızı ortaya koyduğumuzda çok daha iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyorum” dedi.
“Kim gelirse gelsin elimden gelen desteği vereceğim”
Alex, aklından geçen forvet oyuncuları olduğunu ancak takımın bir oyuncusu ve bu konuda karar verici olmadığı için bu konuda görüş ifade etmesinin doğru olmayacağını söyledi. Transfer konusunda teknik direktör Aykut Kocaman ve yöneticilerin en doğru kararı vereceğine inandığını, kim gelirse gelsin sahada bu oyuncuyu desteklemek için elinden gelenin en iyisini yapacağını belirten Alex, şöyle dedi: “Güiza için de ben her zaman, onun çok kaliteli bir oyuncu olduğunu söylemiştim. Ancak eline geçen fırsatları maç içinde değerlendiremedi ve tarihte en çok eleştirilen oyunculardan birisi oldu. Bienvenu de gol kaçırdığında aynı tartışmalar onun üzerinde dönüyor. Fenerbahçe'ye gelen oyuncu kalitelidir. Buraya gelen her oyuncuya kapılar açıktır ben ve diğer arkadaşlarımız destek veririz.”
Transfer konusunda konuşmasının doğru olmayacağını kaydeden Alex, “Yeni transferimiz olacaksa, keşke şu anda takım çalışırken burada olmuş olsaydı, biraz daha erken alabilmiş olsaydık. Maalesef şu anki şartlar nedeniyle Fenerbahçe'nin yetkili kişileri bunu yapamamış olabilirler. Ancak kim gelirse gelsin, ben takımın kaptanı olarak ve takımın bir oyuncusu olarak kendisine elimden gelen desteği vereceğim” dedi.