Alex ‘Manifesto’ De Souza

Güncelleme Tarihi:

Alex ‘Manifesto’ De Souza
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2012 00:36

LATİN Amerika halk kahramanlarını ‘kahraman’ yapan ‘dürüstlükleridir’.

Haberin Devamı

Dünyanın her yerinde böyledir aslında... Bu, Yeni Dünya’yı İspanya ve Portekiz sömürgesinden kurtaran Simon Bolivar’da da böyleydi, Meksika köylü devrimini diktatör Diaz ve Huerta’ya karşı birlikte gerçekleştiren Emiliano Zapata ve Panço Villa’da da böyleydi. Yoksa -bir rivayete göre- okuma yazmaları bile olmayan Zapata ve Villa yüzbinleri arkasından nasıl sürüklerdi?
1973 Darbesi’nde gözlerinin önünde babasını işkenceden kaybeden ve 30 yıl sonra ülkesi Şili’ye devlet başkanı olan bir kadın... Şu anda Birleşmiş Milletler Kadın Örgütü’nün tepesinde; Michael Bachelet... Başkanlığa ülke tarihinin en yüksek oyuyla nasıl seçildi acaba? Katolik inanca sıkı sıkıya bağlı halkına çıkıp meydanlarda dürüstçe, “Şili’yi iyi yöneteceğim. Tanrı’nın varlığı hakkında şüpheciyim, evliliğe de inanmıyorum. Bunları bilin. Ve bana öyle oy verin” dedi. Ve son örnek, dev edebiyatçı Marquez’den... Gazeteciler Gabo’ya sorar, ‘Bu kadar çok okunmanızın sırrı nedir acaba?’ diye... ‘Hayattan olmayan hiçbir şey yazmadığım için.’

Haberin Devamı

İyi oyuncu iyi de konuştu

BİR Brezilyalı geldi ülkemize... Coritibalı Alex De Souza... 8 yıl sahada futbol gösterisi yaptı.. Hem de ne gösteri... Taraflı tarafsız herkesi etkiledi. -Buna hayatın bir cilvesidir diyemeyeceğim- kulübü, onu itibarsızlaştırarak göndermeyi tercih etti. Oysa O, ömür boyu o takımın kadrosunda artık... Çıktı, 2 saat 7 dakikalık bir basın toplantısıyla İstanbul turuna ‘şimdilik’ nokta koydu... Gördük ki Alex, topsuz oyunda da çok iyi.. Bana göre iyi futbol oynayıp iyi de konuşan nadir futbolculardan...
Son yıllarda bu kadar ilgi gösterilen bir basın toplantısına tanık olmadık. Bu basın toplantısı, -yanılabilirim de- rahmetli İsmail Cem’in yeni parti kuruluşunda ve Kemal Derviş’in ekonomik programı açıkladığı basın toplantılarından  daha çok ilgi gördü. Alex toplantıya eşiyle geldi. Akıl dolu mesajların verildiği toplantının ilk mesajı eşle verildi böylece... ‘Aile önemli’.. Özeleştiri yaptı. Twitter mesajlarının ‘hata’ olduğunu itiraf etti. Bana göre de 8 yıla sığdırdığı tek hatasıydı o mesajlar...

Haberin Devamı

Neler yaşamış neler...

KULÜPTEKİ isimlerle yaşadıklarını net bir şekilde ortaya koydu. Öğreniyoruz ki Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım ve Ali Yıldırım ile neler neler yaşamış. Kimbilir diğer kulüplerimizde de bunlar yaşanıyordur. Kırmadan, dökmeden, hakaret etmeden, ders vererek konuştu. Bir ara demokrasiden söz etti, sanki bir siyaset adamıydı. Bir ara ‘Ben teknik adam olursam başkanı soyunma odasına sokmam’ dedi; sanki gerçek bir futbol adamıydı. Sahadaki Alex ile dışarıdaki Alex farklı diyen Başkan Aziz Yıldırım’a, ‘Sahada lens, dışarıda gözlük takıyorum’ cevabını verdi, sanki bir filozoftu. Şu bilgiyi de artık büyük bir hayranlıkla aktarabilirim. Alex, okuyor. Bir kitap kurdu. Basın toplantısında sahnelenen ‘manifesto’ işte bu derinliğin eseriydi.

Haberin Devamı

Vedası daha görkemli olur

UNUTULMAYACAK bir basın toplantısıydı. Alex’in, Türkiye macerasında -şimdilik- son perde kaldı. Uğurlanışı... Şimdiden Alex’in Türkiye’den uğurlanışını düşünüyorum. Belki de ilk kez bir yabancı futbolcu kalplere kazınarak büyük bir gösteriyle uğurlanacak... Alex, Hagi ile çok kıyaslandı. Bana göre ikisinin de futbolu büyüktü. Hagi daha enternasyonel bir futbolcuydu. Dünya, onun futboluna hayrandı. Ama saha dışı fotoğrafta Alex daha önde... Hagi’nin bir deplasman dönüşü kaybolan cep telefonu için yaptıklarını hatırlayın, ne demek istediğimi anlarsınız.

Futbol ya da politika...

PEKİ bundan böyle Alex ne yapar? Kendisi söyledi. Ülkesinde 2 yıl daha oynayacak. Sonra, ‘Teknik adamlık olabilir’ diyor. Öyle olunca bir gün mutlaka Fenerbahçe’nin teknik patronu olur. Bana göre teknik adamlık olmazsa, siyasete atılır Alex... Tıpkı vatandaşı büyük futbolcu Romario gibi... İkisinin de ortak özelliği yardımseverlikleri... Acaba kaçımız Alex’in ülkesinde yüzlerce çocuğu okuttuğunu biliyoruz? Hele Alex bir de demokrasiden dem vurdu ki...
Latin Amerika’nın kahramanları doğdukları coğrafyada ilahlaştı. İşte o coğrafyanın bir başka çocuğu Alex, yaşadığı yerden 12 bin kilometre uzakta bir ‘halk kahramanına’ dönüştü. Tıpkı onlar gibi ‘yalansız’ hayatıyla...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!