Alex: Deplasmanda gibiyim

Güncelleme Tarihi:

Alex: Deplasmanda gibiyim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2012 01:42

Gönderiliş şeklini Başbakan’dan, sokaktaki sporsevere kadar kimsenin onaylamadığı Alex de Souza, doğup büyüdüğü Curitiba kentinde Türkiye ve F.Bahçe hasreti çekiyor. Sadece Alex değil, eşi ve çocukları da üzgün, buruk ve ülkelerinde yabancı gibi... Alex, “8 yıl sonra buraya dönmek çok zor. Çocuklar Türkiye’yi düşünüp ağlıyor” dedi.

Haberin Devamı

UÇAĞA binerken içim içimi yiyordu.   
- Ya Alex konuşmayı kabul etmezse...
- Ya başka gazeteciler benden önce Alex’e ulaşırsa...
Bu korkularla bindiğim uçaktan, yine aynı korkularla indim. Binlerce kilometre ötede hiç bilmediğim tanımadığım bir coğrafyaya adım attım.
Fenerbahçe’den ayrılan Alex ve ailesiyle röportaj yapmak, onları “yeni memleketleri”nde fotoğraflamak için.
Ama Alex ve ailesine ulaşmak mümkün değildi. Tüm talepleri geri çeviriyordu.
Evlerinin önünde dolaşıyor, güvenlik görevlileriyle konuşuyordum.
Alex’in oturduğu evi bile göstermiyorlardı. Artık tüm umutlarımı yitirmiştim.
Alex de geldiği günden beri evinden çıkmamıştı ve çıkacağa da benzemiyordu...
Taa ki, o güne kadar...
Gelin gerisini birlikte okuyalım.

ALEX HAVAALANINDA BÖYLE KARŞILANDI / WEB TV

BREZİLYALI YILDIZIN GİDİŞİ / FOTO GALERİ -

Haberin Devamı

BÜYÜK bir umutsuzluk içinde, son bir gayretle temasa geçtim Alex ile..
- Bu röportajı yapmadan Türkiye’ye dönmem.
- Neredesin?
Curitiba’da çok da sık rastlanmayan bir alış veriş merkezindeydim. Alex’in evinin hemen yakınlarında.
- Tamam geliyorum.
“Nihayet” diye geçirdim içimden.
- Nihayet istediğim oldu.
Belirlenen saatten önce alış veriş merkezine gittim.
Önce alt katta mağazaları dolaştım...
Daha sonra da bir şeyler atıştırmak için üst kata doğru tırmanmaya başladım.
Akşam karanlığı çökmüş, karnım da acıkmıştı.
Burger King’in önünde 4 kişilik tanıdık bir aile gözüme ilişti.
Kimsenin dikkatini çekmeden, yemeklerini yiyor, sohbet ediyorlardı.
Her gün alışveriş merkezlerinde rastladığımız türden klasik bir aile görüntüsüydü.
Ama ben bu aileyi tanıyordum.

TÜRK USÜLÜ SARILMA

Alex beni görünce ayağa kalktı.
- Süleyman sen çok şanslısın.
Tokalaştık, “Türk usülü” sarıldık.
Röportaj isteğimi yineledim.
Yanıtı “Hayır” oldu:
- Yine başkanı soracaksın bana değil mi? Hayır başkanı sorarsan olmaz.
Sonra durdu, “Ama fotoğraflarımızı çekebilirsin” dedi ve masaya davet etti.

‘O KADAR YORGUNUZ Kİ...’

Otur konuşalım ama sadece sohbet edelim. Uçak biletimi gösterdim. Ne demek istediğimi anladı, “Kaç gündür buradasın?” diye sordu.
- 4 gün oldu.
Alex’in eşi Daianne söze girdi, gülümsüyordu:
- O kadar yorgunuz ki.. 10 gün hiç dışarı çıkmamayı kararlaştırdık. Ama madem buraya geldin... Demek seninle görüşecekmişiz.
Evet, sorun aşılmıştı.
Artık yazabilirdim.

Haberin Devamı

‘EŞYALARI GEMİYLE YOLLADIK’

Söze “Yeni hayat” diye başladı Alex..
- Brezilya’ye adapte olmak, buraya alışmak için yoğun günler geçiriyoruz.
- Yeni evimizde yeni bir
düzen kuruyoruz.
- En çok yorulan isim eşim.
- Geldiğimiz günden bu yana çok ama çok yoruldu.
- Kolay değil, buradan uzakta tam 8 yıl geçirmişiz.
- Tüm eşyalarımızı gemiyle buraya yolladık.

‘FELİPE BİZİ GÖRMEZSE AĞLAR’

Hepimiz Türkiye’den ayrıldığımız için çok üzgünüz.
- Eşim dostlarını komşularını özlüyor.
- Türkiye’de doğup büyüyen kızlarım hala şokta.
- Ama alışacaklar, çünkü başka çaremiz yok.
- Küçük oğlum Felipe burada değil. Evde uyuya kaldığı için buraya getiremedik.
- Evde uyanınca bizi göremezse ağlayabilir. Onun için biraz erken döneceğiz eve.

Haberin Devamı

ALEX’İN RUH HALİ

1-Gülümsemeye çalışıyor ama bunu zoraki yapıyor.
2-Eşi ve çocuklarıyla konuşurken bir an Alex’e dönüyorum, sabit aynı noktaya bakıyor.
3-Bir parmağıyla dudaklarıyla oynuyor, dalıp gidiyor.
4-Alex hala F.Bahçe’den ayrılışının şokunda. Üzerinden bunu atamamış.

İşte Alex’in yeni kenti

Curitiba
Nüfus: 3.172.357
Yüz ölçümü: 15.447 metrekare
Ekonomi: Brezilya’nın 2. büyük araba üretim merkezi. Yılda 2 milyon turisti ağırlıyor.

Coritiba ile görüşüyor

ALEX’in yaşadığı Curitiba’nın takımı, kentin isminden tek harfle ayrılıyor: Coritiba...  Alex’e “Burada Coritiba ile anlaşacağın konuşuluyor” diyorum, “Bilmiyorum. Konuşuyoruz” diyor.

UNUTAMADIKLARI

Haberin Devamı

TÜRKİYE’Yİ ve orada yaşadıklarımı nasıl unuturum. Unutamayacağım o kadar çok şey var ki, hangisini söyleyeyim bilmiyorum.
1- Fenerbahçe taraftarı tabii ki..
2- Bana yapılan, “Oooooo Alex de Souza” tezahüratını
3- Takımdaki oyuncu arkadaşlarımı.
4- Türkiye’deki dostlarımı.
5- Boğaz’da yediğimiz balığın lezzetini.
İlk anda aklıma gelenler bunlar. Bunlara eklenecek o kadar çok hatıram var ki... Saymakla bitmez.

MUTLU GÜNLERİ

BENİ mutlu eden günlerimin çoğunluğunu yine Türkiye’de yaşadım. İstersen onları da sıralayayım.
1- 100. yıl şampiyonluğunu kazandığımız gün muhteşemdi.
2- Sivas maçından sonraki şampiyonluk coşkumuz bir başkaydı, çok anlamlıydı.
3- Çocuklarımın doğduğu günlerdeki sevincimi başka yere koymam gerek.
4- Şampiyonlar Ligi’ndeki çeyrek final.
5- Heykelimin dikildiği gün yaşadıklarım. Hala tüylerim ürperiyor.

Haberin Devamı

Vay babaciim sen ne arıyor burada!

Alex’in beni gördüğü andaki o ilk tepkisini hiç unutmayacağım. Antrenmanlardan bilirim, görünüşünün aksine şakacı bir yanı vardır Alex’in. Bunu Brezilya’daki ilk karşılaşmamızda da gösterdi.
Alışveriş merkezine adım attığımda, önce ben Souza ailesini gördüm. Sonra da Alex beni farketti. Ve ilk tepkisini Türkçe gösterdi:
- Vayyy, babacım sen ne arıyor burda?
Sağ eliyle sırtıma vurdu:
- Sende var çok şans...
Sonra da anlattı:
- Seni önce Daianne gördü. bana sordu, “Bu bizim gazatacı değil?” Ben de dikkatle bakmadan “Hayır” dedim. Ama sen- mişsin..

VOLKAN'DAN ALEX'E VEDA!

ALEX DE SOUZA'DAN DUYGUSAL TWEET

KAPTANA SON VEDA

İstanbul’u sordum gözleri doldu

Alex’in kızı Maria’nın aklı İstanbul’da bıraktığı arkadaşlarında.

Gözleri yaşararak okul ve yaşadıkları sitedeki arkadaşlarına özlemini anlatan Maria, onları hiç unutmayacağını ve hep yazışacağını söyledi.

RÖPORTAJ süresince bir şey dikkatimden kaçmadı..
- Alex, Daianne ve Maria gülümserken, bir anda başka bir dünyaya dalıp gidiyorlardı.
Sadece küçük kızları Antonia, gülümsüyor, yerinde duramıyor, oynuyordu.
Alex ve eşi duygularını kontrol etseler de, bunu başaramayan küçük Maria’ydı. Bir ara Alex, yemek almaya gitti. Ben de Maria’ya döndüm:
- Buraya alışabildin mi?
Başını yukarı kaldırdı ve salladı:
- Hayır..
- Türkiye’yi özledin mi?
Gözlerinin yaşardığını gördüm. Hem de nasıl özlemişti:
- Evet..
- En çok kimi özledin?
- Arkadaşlarımı...
- Ama çok üzülme. Onlarla yazışırsın, telefonla konuşursun, hiç kaybetmezsin.
Maria, bu kez başını onaylar gibi yukarı aşağı salladı.
- Burada da yeni arkadaşların olacak.
Gülmeye çalıştı, ama hiç keyifli değildi. Alex ve eşi de biliyordu, içlerinde en çok üzülen Maria’ydı. Okulda veda partisinde arkadaşlarına sarılıp ağlamış. Tüm arkadaşlarının da adreslerini almış:
- Onlara yazacağım. Hiç unutmayacağım.

Sevgi ve ilgiyi çok özleyecek

PEKİ ülkesine dönen Alex de Souza’ya  Brezilya’da ilgi nasıl?
1-Bulunduğumuz alış veriş merkezinde en az 10 kişi imza aldı.
2-Ama ilgi İstanbul’daki ile karşılaştırılamaz bile.
İstanbul’da neler mi olurdu?
1-Yoğun ilgiden asla alışveriş merkezine gidemezdi.
2-Diyelim ki alış veriş merkezine gitti, böyle rahat dolaşamazdı.
3-Binlerce taraftar etrafını sarar yemeğini boğazına dizerdi.
Kısacası, Alex İstanbul’u, F.Bahçe’yi ve o muhteşem sevgi ve ilgiyi çok özleyecek.

Telaştan partiye katılamadık

BU ayrılıktan en çok kızım Maria etkilendi. Bilfen Koleji’nde okuyordu. Hem okulunu, hem de arkadaşlarını çok seviyordu. Döndüğümüz gün okul yönetimi ve kızım ve sınıf arkadaşları için bir veda partisi düzenlemiş. Annesi ve ben yolculuk telaşından o partiye katılamadık. Sadece Maria’yı yolladık. Çok duygulanmış, eve gözyaşlarıyla döndü. Hala sınıf arkadaşlarını bir daha göremeyeceğini düşünüp düşünüp ağlıyor.

İşte Alex’in yaşayacağı cennet

TÜRKİYE’de Acarkent’te şehirden uzak bir yerde yaşayan Alex de Souza, Brezilya’da da benzer bir evde kalacak. Curitiba’nın zenginlerinin ikamet ettiği göl kenarındaki Barigui’de ailesiyle birlikte hayatını sürdürecek olan sambacı, adeta cennette yaşayacak. Futbola başladığı bu şehire 8 yıllık İstanbul macerası sonrası alışması ise zaman alacak.

Daianne kızları için alışveriş yaptı

Sambacının eşi Daianne yaptıkları alışverişte kızlarına ayakkabı aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!