"Alageyikler" rekora doymuyor

Güncelleme Tarihi:

Alageyikler rekora doymuyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2014 13:55

Türkiye'de kurulan ilk Amerikan futbolu takımı Hacettepe Red Deers, 20 yıla sığdırdığı başarılarla göz dolduruyor.

Haberin Devamı

İsmini Hacettepe Üniversitesi'nin logosundaki alageyik (İngilizce red deers) sembolünden alan ve kurulduğu 1993 yılından bu yana kırılması zor rekorlara imza atan ekip, yeni sezon hazırlıklarını üniversitenin Beytepe kampüsündeki sahada sürdürüyor. 15 şampiyonluğa imza atan ve 74 maçlık yenilmezlik serisine sahip olan Hacettepe Red Deers, 136 sayıyla bir maçta en çok sayı atan takım, rakiplere sayı vermeden şampiyonluk, bir sezonda en az sayı yiyen ve en çok sayı atan ekip unvanlarını da elinde bulunduruyor.

Oyuncu profili ve sayısıyla da ilginç istatistiklere sahip olan takımda, en küçüğü 14, en büyüğü 25 yaşında 90 oyuncu bulunuyor. Üniversitenin farklı bölümlerinden öğrencilerin yanı sıra üniversite dışından da oyuncusu olan ekip, deplasmana da 90 kişilik kadrosuyla gidiyor.Takımın defans kaptanı ve en eski oyuncularından Atıl İlerialkan, sezonun kasım ayında açılacağını belirterek, "Türkiye'de iki lig var. Biri Kulüpler Ligi (ProLig), diğeri ise Üniversiteler Süper Ligi (ÜniLig). Biz ikisine de katılıyoruz. ProLig'de fikstür çekildi. ÜniLig'de ise henüz belli değil" dedi.

ProLig'de geçen sezonu 4. sırada tamamladıklarını anlatan İlerialkan, "Türkiye'de güçlü takımlar var ve çoğu üniversite takımları. Amerikan futbolu artık oldukça tanınıyor. Kemikleşmiş bir seyircimiz var. Bu sezon yeni bir takım oluşturduk diyebilirim, hedef kesinlikle şampiyonluk" diye konuştu.

"90 kişilik bir takımı doyurmak kolay değil"

Amerikan futbolu oynamanın gönüllü bir iş olduğunu, oyuncuların para kazanmadığını dile getiren İlerialkan, şöyle devam etti:

"Bu sporda büyük paralar dönmüyor ancak takım kurmak oldukça masraflı bir iş. 90 kişilik bir takımı doyurmak kolay değil. Deplasmana bile 90 kişi gidiyoruz. Ulaşım, konaklama, beslenme masraflı oluyor. Çok enerji harcadığımız için kolay kolay da doymuyoruz. Kıyafetlerimiz pahalı. Tüm bunlara rağmen üniversitemiz bize öz evlat gibi bakıyor. Destekleri bizim için çok değerli, bir dediğimiz iki edilmiyor."

Bir maçta aynı ekipten 4 farklı takımın sahaya çıktığını ifade eden İlerialkan, "Bir maçta hücum, savunma ve özel takımlar adı altında 4 takım oynuyor. Her biri 11 kişiden oluşuyor. Bu nedenle deplasmana tam kadro gidiyoruz. Her boydan, kilodan, yaştan oyuncumuz var. Çok renkli bir grubuz. Kim hangi pozisyona uygunsa oraya yerleştiriyoruz" diye konuştu.

"Sakin insanlar bu sporu kolay kolay yapamaz"

Atıl İlerialkan, haftada 5 gün üçer saatten 15 saat antrenman yaptıklarını söyledi. Amerikan futbolunun sert bir spor olduğunu belirten İlerialkan, şöyle konuştu:

"Sakin insanlar bu sporu kolay kolay yapamaz. Türkler olarak sert mizaçlı, asabi insanlar olduğumuz için bu sporun bize çok uygun olduğunu düşünüyorum. Kolay sinirlenen, hızlı hareket eden insanlarız. Fakat maç içinde oyuncular arasında tartışma, kavga yaşanmaz. Zaten kıyafetler buna izin vermez. Bu korumalarla birine yumruk atmanız imkansız. Bu spor daha çok oyuncular arasında değil de insanın kendi içinde verdiği bir mücadele gibi."

Amerikan futbolu tamamen bir zeka oyunu olduğunu vurgulayan defans kaptanı, "Basit kuralları 15 dakikada öğrenirsiniz ama oyunu tam olarak anlamanız iki yılınızı alır. Zaten dışarıdan izlendiğinde hiçbir şey anlaşılmaması da bunun bir göstergesi" diyerek sözlerini tamamladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!