Güncelleme Tarihi:
''LONDRA'YA, FEDERASYONLARIMIZ İÇİN OLİMPİYAT ÖNCESİ HİZMET BÜROSU KURACAĞIZ''
Türkiye'de bu yıl tenisin en büyük organizasyonlarından birisinin gerçekleşeceğini hatırlatarak sözlerine başlayan Yunus Akgül, bu organizasyonun tanıtımıyla ilgili bir etkinlik için İngiltere'ye gittiklerini dile getirerek, ''Londra'da yapılacak olimpiyatlarla ilgili çalışmalarımızı da gerçekleştirdik orada. Londra'da çalışmalarımızı yürütebilmek için bir ofis tutmayı düşünüyoruz. Bu ofis GSGM tarafından tutulacak ve bütün federasyonlara hizmet edecek. Bizde bir gelenek var. Olimpiyatlardan 2 önce köye gidilir ve kamp yapılır. Fakat bu dünyada böyle değil. Diğer ülkeler olimpiyatlardan günler önce yapılacak yere giderek alışıyorlar. Biz de bu sefer böyle yapacağız. Federasyonlarımızı en az 2'şer defa Londra'ya götürüp sporcuyu oranın şartlarına göre hazırlamalarını isteyeceğiz.'' ifadelerini kullandı.
''KALİFİYE OLAN SPORCULARIMIZA 60 CUMHURİYET ALTINI VERİP, OLİMPİYATLARA KADAR DA MAAŞ BAĞLAYACAĞIZ''
Olimpiyat öncesi devam eden hazırlıklara değinen Akgül, birçok branşta kalifikasyonların başlamadığını hatırlatarak, ''Yeni başlayan kalifikasyonlarda iyi dereceler elde etmeye başladık. 3 tane sporcumuz bileğinin hakkıyla kalifiye oldu. Masa tenisi, atletizimde 2 tane A barajı var. Diğer branşlarda henüz başlamadı. Bizim kalifikasyonlarda sporcularımıza tanıdığımız avantajlarımız var. Kalifiye olan her sporcumuza 60 Cumhuriyet altını vereceğiz. Bu da yaklaşık 25 bin tl'ye tekabül ediyor. A barajını geçen ve kalifiye olanlara. Bunu önümüzdeki günlerde düzenleyeceğim bir basın toplantısında detaylı anlatacağım. Olimpiyatlara kadar çok ciddi maaşlar bağlayıp primler vereceğiz. Sporcularımızın lejine avantajlar düzenledik. Çok daha fazla katılım sağlayacağız. Pekin Olimpiyatları'na 68 sporcu ile gitmişiz. Bu sefer çok daha fazlasını hedefliyoruz. Fazla sporcuyla gidebilmek için bütün branşlara el atmak gerekiyor. Bisiklet, kano, kürek gibi alanlarla hiç ilgilenmemişiz. Sporcularımızın kalifiye olabilmesine saliseler kaldı. Bugüne kadar olimpiyatlara takım olarak hiç gidememişiz. En büyük hedefimiz takım sporu ile olimpiyatlara gidebilmek. Bayan basketbol, sutopu gibi takımlarla gidersek çok fazla madalya gelir. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor. Şu anda görüntü çok iyi. Boks alanında geçtiğimiz olimpiyatlara 5 sporcu ile gitmişiz. Şu anda sporcularımızın durumu gösteriyor ki en az 10 sporcu ile Londra'ya gideceğiz. Güreşte tam kadro ile gidebiliriz. Atletizmde A kadrosunda 2 sporcu götürebileceğiz şimdiden.'' değerlendirmelerinde bulundu.
''TÜRKİYE, 2016 OLİMPİYATLARI'NDA İLK 10'DA YER ALACAK''
Kısa sürede alınabilecek kalifikasyonları maksimum seviyede almak istediklerini belirten Akgül, ''Kano ve kürek olayı mesela. Buradaki en iyi sporcularımız, iyi bir çalışma ile olimpiyat barajının önüne geldiler. Büyük olasılıkla bunları olimpiyata götüreceğiz. Diğer branşlarda da altyapıya yönelik çalışmalarımız var. Bu dönemde güzel tesisler inşa ettik. Mesela yüzmede kasıp kavuracağız. 2012 Olimpiyatları'nda sadece katılım yapacağız belki ama 2016 Olimpiyatları'nda madalyalar alacağız. Bu şekilde yatırım yaptık ve alttan gelen sporcularımız var. Genelde alttan yetiştirdiğimiz sporcuları kaybediyorduk ama bunu da aştık. MEB ile yaptığımız anlaşma doğrultusunda sporcu gençlerimize çok fazla avantaj sağladık. Milli eğitimin bütün spor organizasyonlarını biz üstlendik ve bu konuda harcadığımız para 30 trilyon. Dolayısıyla altyapımız da kuvvetlendi. Yükseköğretim dahil istedikleri kadar sınava girebilecek. Olimpiyat veya dünya şampiyonasına hazırlanan sporcular kayıt dondurabilecek. Bizim esas hedefimiz 2016. Çok büyük bir iddiada bulunuyorum. Türkiye 2016 Olimpiyatları'nda ilk 10 sırada olacak. Bu anlamda potansiyelimiz var. Hem tesis hem de altyapı yatırımı yaptık.'' şeklinde konuştu.
''GSGM'NİN BAKANLIK OLMASI HER YÖNDEN AVANTAJLI BİR OLAY''
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün müstakil bir bakanlık olmasının çok fazla avantajı olduğunu vurgulayan genel müdür Yunus Akgül, ''Bu dönemde onu da yaşayacağız. Mümkün olduğunca spor akademilerinden mezun olan arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Ancak devletin imkanları sınırlı. 1000 kişiyle çalışmak istiyorsak 500 kişi alabiliyoruz. Kendisini iyi yetiştiren akademi mezunu arkadaşlarımızın işsiz kalması imkansız. Kulüplerimiz o kadar çok zenginleştiki iş imkanı çok fazla oldu. Onlar için çok fazla imkan var. Kendilerini iyi yetiştirmeleri gerekiyor. Okuldan mezun olduktan sonra kendilerini salmamaları gerekiyor. Eğitim süresince kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Her bakan geldiğinde görev değişikliği olur. Bütün bakanlar rahat çalışabilecekleri bürokratları göreve getirir. Ancak bizim yapımız çok fazla değişmeyecek. Çıkan kanuna göre Gençlik ve Spor Genel müdürlüğü yapısı, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak bölünüyor. Bunun dışında çok fazla değişiklik yok. Bunun da çok fazla avantajı var. Gençliğin sporun haricinde çok fazla sorunu var. Böyle bir genel müdürlüğün olması demek, daha fazla bütçe ve ilgi demek. Sporu etkileyen bir olay yok. Spor Genel Müdürlüğü ise gelecek olan bakan ve getireceği yetkili insanlarla ilgili bir olay. Devlette devamlılık esastır. Başlatılan reformlar ve icraatlar hiçbirzaman durmaz. Aynı hükümetin çalışmaları olduğunu için herhangi bir noktada sekteye uğrayacağını düşünmüyorum.'' diye konuştu.