Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz hafta bir yazı yazdım. G.Saray son dakika golüyle 2 puanı G.Antep'te bırakınca G.Saraylılar şoke oldu, ‘‘Eyvah, bu iş bitti galiba’’ dediler. Hele ertesi günü F.Bahçe, Bursaspor'u 3-0 yenip ve de fevkalade oynayınca G.Saray ve Trabzonspor'un umutları hemen hemen yokolur gibi oldu. Ancak ben şöyle dedim, ‘‘Daha önümüzde 7 maç var. F.Bahçe'nin Kayserispor'a mağlubiyetini, Trabzonspor'un Ç.Dardanel'e 6 puan verdiğini ve G.Saray'ın da Antep'ten tek puanla döndüğünü asla unutmayın. Şampiyonluk köprüsünün altından daha çok puanlar ve daha çok sular geçer.’’
Ve nitekim bir kez daha haklı çıktım. F.Bahçe gitti, Kocaelispor'a yenildi. Kocaelispor'u küçümsemiyorum. Maçın tamamını izledim. Süper bir defans organizasyonu yaptılar ve nefis iki kontratak golü attılar. Milli kalecimiz Rüştü'nün felaket oyunu devam ediyor. Onu çok ikaz ettim, ‘‘Takım arkadaşın rakiple mücadele ederken asla kaleni boşaltma’’ dedim. Ama ne yazık ki Rüştü kaleciliğin ana prensibini hiç benimsemedi, galiba da benimsemeyecek. Rüştü'nün bu yılki performansına şöyle bir bakın. Milli Takım'ı perişan etti, şimdi de F.Bahçe'yi ediyor.
Trabzon paçayı zor kurtardı. Altay'a farklı yenildi. Yenilmeliydi de. Benim bildiğim Trabzon gitmiş, yerine başka türlü futbol oynayan bir Trabzonspor gelmiş. G.Saray bu haftaki en avantajlı takım. En yakın rakibinden iki puan önde, puan cetvelinin tepesinde oturuyor. Oturuyor ama onun da çok sıkıntıları var. Antep maçında Fatih'e hep kızdık, ‘‘Boş alanda rakibinin arkasından gelip o faulü niye yaptın’’ dedik. Emre'ye, ‘‘Sen ayağa kalkabilecek ve koşabilecek durumdaysan niye yatıyorsun?’’ dedik ve kulaklarını çektik. Kupa maçında Popescu evlere şenlikti. Ertuğrul'a iki gol pası ikram etti, Allahtan biri gol oldu, diğerine Ertuğrul iyi vuramadı. Gelelim son Samsunspor karşılaşmasına. Filipescu Bey'in üç sarı kartı var. Dördüncüyü alsa haftaya yok. ne yaptı biliyor musunuz? Rakibinin en az 20 metre gerisinden koştu, iki ayağıyla beraber arkadan bindirdi. Bunun cezası nedir? Tabii ki sarı kart. Yani, Filipescu, Trabzonspor karşılaşmasında yok. Arkasından bir de maçın bitimine yarım saat kala hiç gereksiz yerde sahanın ortalarında, top onu geçse ne olur, geçmese ne olur, topu voleybolcu gibi tokatladı. Bir sarı kart daha, arkasından kırmızı kart. Benim anlamadığım, sahadan çıkarken Filipescu ne konuşuyor, ne söyleniyor, kime söyleniyor. Orada kızılacak bir kişi varsa, o da Filipescu. G.Saray'ın ceza talimatı nedir bilmiyorum. Ama herhalde Fatih ona hoşgeldin dememeli. K.Hakan, çok formdan düştü. Samsun maçında yaptığı ortaları, verdiği pasları gördünüz mü? Tugay da topla rakibinin üstüne gidiyor ve ona tosluyor. Attığı pasların çoğu yanlış adama gidiyor. G.Saray'ın yediği golde Serkan'a pası veren Tugay. Haydi buyrun bakalım. Suat çok çalıştı. Maç tenkitimde onun ismini unutmuşum. Okan aynı iyi çizgisini devam ettiriyor. Arif çabuk yoruldu. B.Hakan çok koşuyor doğru. Ama bazen öyle goller kaçırıyor ki, insanın başında yolmadığı bir tel saçı kalmaz. Bereket, Samsunspor kalecisi Allum'a. Suat'a, ‘‘Buyur gel, golü at’’ dedi. G.Saray-Trabzonspor maçı en büyük dönüm noktasıdır. G.Saraylı futbolcuların hepsi şapkalarını önlerine koymalılar ve bugünden bu maçı yaşamalılar, düşünmeliler. Zira karşılarında aynı duygulara sahip bir rakip bulacaklar. Bundan en ufak bir endişem yok.
Bizim tosun yön değiştirdi. Her yazısında Fatih Terim'i alkışlıyor. Aferin ona, sonunda galiba doğruyu bulacak.