Güncelleme Tarihi:
“Tehlikeli bir yerden korner atılıyor.”
Benim 2010 Dünya Kupası’ndan hatırlacağım yegane şey.
Ne Ronaldo’su, ne de aygaz tüp Maradona’sı.
Sağolsun Sayın Vüründül, sağolsun Türk Vuvuzelası.
Merak etmeyin, Ömer Üründül yazısı yazmayacağım.
Zaten adamcağızla bir La Gazzetta dello Sport dalga geçmedi.
Yapılabileceğimiz tek şey, Ömer Üründül bu kupada ne harcadıysa, üstüne bir o kadar daha koyup cebine sıkıştırmak, bir sonraki kupaya gelmemesini sağlamak.
Konu, dediğim gibi o değil.
Konu şu...
Dünya Kupası finali bitmiş.
NTVSpor’u açıyorsun doğal olarak.
Çünkü Kanaltürk’de Muppet Şov, TRT1’de de İnanç Dünyası var.
NTV tam kadro; Rıdvan Hoca (Hoca camide), Mustafa Doğan Hoca, Sergen Hoca, Mehmet Demirkol Hoca.
Yahu zannedersin, gelmiş geçmiş en iyi dünya kupası oynanmış.
Nasıl ballandıra ballandıra anlatıyorlar.
Sanki maçlar 5-5 bitmiş, yüzlerce pozisyon var, heyecandan birileri ölmüş.
Anacığım, ben sana Dünya Kupası’nı 5 maddede özetleyeyim.
Benim daha ilk yarısında uyumadığım maç yok. Bu bir.
Eğer ahtapot biraz adam olsa, eli kolu oynamasa bütün maçları 80.dakikadan sonra seyredin derdi. Bu iki.
Vüründül ve vuvuzela yüzünden televizyonun sesini kapatıyorum, içeriden Aşk-ı Memnu’nun müziği geliyor. Bu üç.
Niye biz %99 topla oynama oranına sahip fakat sadece 8 gol atarak Dünya Kupasını kazanan bir takımı ilahlaştırıyoruz? Bu da dört.
Gittim gördüm. Kimse kusura bakmasın, adam hakkaten Yeniköy Kasabına benziyor arkadaş. Bu da beş.