Ahmet Suat Özyazıcı'nın hayatı kitap oldu
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2012 13:48
Eski Anadolu Ajansı Trabzon Bölge Müdürlüğü çalışanlarından İhsan Öksüz, Trabzonspor'a teknik direktörlük döneminde 4 lig şampiyonluğu ve birçok kupa kazandıran Ahmet Suat Özyazıcı'nın hayatını anlatan kitap yazdı.
İhsan Öksüz, 294 sayfadan oluşan 'Kupaların Efendisi Gerçek Futbol Efsanesi Ahmet Suat Özyazıcı' adlı kitabında, Özyazıcı'nın hayatını, futbolculuk ve teknik direktörlük yaşantısını aktarıyor.
Ahmet Suat Özyazıcı'nın anılarının da yer aldığı kitapta, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, bazı eski yöneticiler, futbolcular ile basın mensuplarının Özyazıcı ile ilgili görüş ve anılarına da yer veriliyor.
İhsan Öksüz, Özyazıcı hakkında bir kitap yazmayı yıllardır düşündüğünü belirterek, “Ama günlük işler bir türlü izin vermedi. Bir gün Özyazıcı ile ilgili konuşmak için tanınmış bir futbol adamını telefonla aradım, sekreteri çıktı. Kendimi tanıttım ama meramımı anlatamadım veya o anlamadı. Bir türlü muhatabıma bağlamadı ve 'Ne hakkında görüşeceksiniz' diye ısrarla sordu. Sonunda 'Ahmet Suat Özyazıcı' ile ilgili dedim. Telefonun diğer ucunda kısa bir sessizlik yaşındı, 'Şey, Ahmet Suat Özyazıcı kim' deyiverdi. O anda şoke oldum, çok üzüldüm. Ünlü futbol adamının sekreteri Özyazıcı'yı tanımıyordu. Haklı olabilir, üstelik haklı da. Özyazıcı'yı tanıtmak için bizler ne yaptık. Tek kelime ile telefonu kapattım ve o anda kararımı verdim. Ahmet Suat Özyazıcı bir kitapla ölümsüzleştirecektim' ifadelerine yer veriyor.
Özyazıcı gibi dini vecibelerini yerine getiren ama kimsenin inancına, yaşayış tarzına karışmayan, kendisiyle barışık bir insanı yazmaktan, tanımaktan büyük onur duyduğunu anlatan Öksüz, “14 yıllık amatör futbolculuk döneminin 9'unda il şampiyonluğu, 2'sinde hem futbolcu hem antrenör olarak 3 kez Türkiye Amatör Futbol Şampiyonluğu yaşadı. Trabzonspor'a teknik direktörlük döneminde 1 kez ikinci lig şampiyonluğu, 4 kez lig şampiyonluğu, 3 kez Türkiye Kupası, 4 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 kez Başbakanlık Kupası ve birçok kupa ile Sarıyer'e 1 kez Balkan Kupası kazandıran, bana göre Türk Futbol Tarihi'nin 'en büyük yerel futbol kahramanı' Ahmet Suat Özyazıcı'dır” diyor.
Teknik direktör Güneş de Ahmet Suat Özyazıcıya ilişkin kitapta, “O malzemelerin ve tesislerin yetersiz olduğu dönemlerde oyuncularıyla bütünleşen, aile ortamı yaratan, bu özelliği ile takımın yarışmada her zaman önde kalmasını sağlayan büyük bir liderdi. Zekası ve hissiyatıyla sorunların aşılmasında hep örnek oldu. Suat Ağabey, Trabzonspor için tekerleğin icadı gibi bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Anıları
İhsan Öksüz, Özyazıcı'nın anlatımıyla yaşadığı anılara da kitabında şöyle yer veriyor:
“Teknik direktörlükte son dönemim olan 1999-2000 sezonunda ilk maçımızı deplasmanda Adanaspor ile oynuyoruz ve Erman Özgür'ün iki güzel golüyle öndeyiz. Maçın 80'inci dakikaları. Rakibimiz de bizi baskı altına aldı, bastırıyor. Selahattin Kınalı'yı çağırıyorum ve oyuna sokacağım. Ona ne yapması gerektiğini söylüyorum. Topu alınca rakip alanın ölü noktalarına, mesela korner yakınlarına git, top kendi kalemizden ne kadar uzak olursa o kadar iyidir diye talimat veriyorum. 'Tamam' diyor ve oyuna giriyor. Ofsayta yakalanmayan Selahattin, rakip kaleci ile karşı karşıya kalıyor. 3'üncü golü atıp rahatlayacağız diye düşünüyorum. Ama o anda Selahattin birden korner noktasına doğru topu sürmeye başlamaz mı. Olmayan saçlarımı yoluyorum kenarda. Neyse maç lehimize sona eriyor. Herkes duşunu alıp, rahatladıktan sonra Selahattin'e, 'evladım neden topu kaleye göndermedin de korner noktasına gittin' diye soruyorum. Hocam, demedin mi 'topu alınca korner noktasına doğru sür' diye.”
"Bu takımı kimse yenemez"
Özyazıcı, bir başka anısını ise şöyle anlatıyor:
“Şampiyon olduğumuz bir sezon içerisinde birkaç haftalık bocalama süreci geçirmiştik. Yöneticiler aynı zamanda arkadaşlarımızdı. Saygı çerçevesi içerisinde birbirimize takılırdık. Bazı yönetici arkadaşlarımız, 'hocam yanlış 11 çıkarıyorsun sahaya' demeye başlamışlardı. Diğer yöneticiler de bunu destekliyordu. 'Tamam' dedim. 'Haklı olabilirsiniz, alın kağıt kalemi sizler de birer kadro yapın. Üşenmediler, ellerine birer kağıt kalem alıp hepsi birer kadro yazmaya başladılar. Kağıtları topladım. Bazılarının takımı 12, bazılarının ki 13 kişiydi. 'Evet haklı olduğunuzu gösterdiniz' dedim. Sizin takımınızı kimse yenemez. Ama futbol ne yazık ki 11 kişi ile oynanıyor. Elbette çok sevdiğim yönetici arkadaşlarım bir daha asla bu konuda tek kelam bile etmediler.”
"Sümer'in raporu"
Kitapta Serdar Bali'nin de futbolculuk döneminde Özyazıcı ile bir anısına şöyle yer veriliyor:
“Hajduk Split ile Şampiyon Kulüpler Kupası maçı oynayacağız. Suat ağabey, Özkan Sümer'i rakibi izlemeye gönderdi. Tabi o zaman iletişim yok, bilgi yok. Özkan hoca 6-7 sayfalık bir rapor getirdi. Suat ağabey, 'Arkadaşlar Özkan hocamız raporunu verdi. Tam tersini yapacağız' diyerek soyunma odasında küçük bir şok yarattı. Elbette bu şakaydı.”
Ahmet Suat Özyazıcı'nın anılarının da yer aldığı kitapta, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, bazı eski yöneticiler, futbolcular ile basın mensuplarının Özyazıcı ile ilgili görüş ve anılarına da yer veriliyor.
İhsan Öksüz, Özyazıcı hakkında bir kitap yazmayı yıllardır düşündüğünü belirterek, “Ama günlük işler bir türlü izin vermedi. Bir gün Özyazıcı ile ilgili konuşmak için tanınmış bir futbol adamını telefonla aradım, sekreteri çıktı. Kendimi tanıttım ama meramımı anlatamadım veya o anlamadı. Bir türlü muhatabıma bağlamadı ve 'Ne hakkında görüşeceksiniz' diye ısrarla sordu. Sonunda 'Ahmet Suat Özyazıcı' ile ilgili dedim. Telefonun diğer ucunda kısa bir sessizlik yaşındı, 'Şey, Ahmet Suat Özyazıcı kim' deyiverdi. O anda şoke oldum, çok üzüldüm. Ünlü futbol adamının sekreteri Özyazıcı'yı tanımıyordu. Haklı olabilir, üstelik haklı da. Özyazıcı'yı tanıtmak için bizler ne yaptık. Tek kelime ile telefonu kapattım ve o anda kararımı verdim. Ahmet Suat Özyazıcı bir kitapla ölümsüzleştirecektim' ifadelerine yer veriyor.
Özyazıcı gibi dini vecibelerini yerine getiren ama kimsenin inancına, yaşayış tarzına karışmayan, kendisiyle barışık bir insanı yazmaktan, tanımaktan büyük onur duyduğunu anlatan Öksüz, “14 yıllık amatör futbolculuk döneminin 9'unda il şampiyonluğu, 2'sinde hem futbolcu hem antrenör olarak 3 kez Türkiye Amatör Futbol Şampiyonluğu yaşadı. Trabzonspor'a teknik direktörlük döneminde 1 kez ikinci lig şampiyonluğu, 4 kez lig şampiyonluğu, 3 kez Türkiye Kupası, 4 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 kez Başbakanlık Kupası ve birçok kupa ile Sarıyer'e 1 kez Balkan Kupası kazandıran, bana göre Türk Futbol Tarihi'nin 'en büyük yerel futbol kahramanı' Ahmet Suat Özyazıcı'dır” diyor.
Teknik direktör Güneş de Ahmet Suat Özyazıcıya ilişkin kitapta, “O malzemelerin ve tesislerin yetersiz olduğu dönemlerde oyuncularıyla bütünleşen, aile ortamı yaratan, bu özelliği ile takımın yarışmada her zaman önde kalmasını sağlayan büyük bir liderdi. Zekası ve hissiyatıyla sorunların aşılmasında hep örnek oldu. Suat Ağabey, Trabzonspor için tekerleğin icadı gibi bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Anıları
İhsan Öksüz, Özyazıcı'nın anlatımıyla yaşadığı anılara da kitabında şöyle yer veriyor:
“Teknik direktörlükte son dönemim olan 1999-2000 sezonunda ilk maçımızı deplasmanda Adanaspor ile oynuyoruz ve Erman Özgür'ün iki güzel golüyle öndeyiz. Maçın 80'inci dakikaları. Rakibimiz de bizi baskı altına aldı, bastırıyor. Selahattin Kınalı'yı çağırıyorum ve oyuna sokacağım. Ona ne yapması gerektiğini söylüyorum. Topu alınca rakip alanın ölü noktalarına, mesela korner yakınlarına git, top kendi kalemizden ne kadar uzak olursa o kadar iyidir diye talimat veriyorum. 'Tamam' diyor ve oyuna giriyor. Ofsayta yakalanmayan Selahattin, rakip kaleci ile karşı karşıya kalıyor. 3'üncü golü atıp rahatlayacağız diye düşünüyorum. Ama o anda Selahattin birden korner noktasına doğru topu sürmeye başlamaz mı. Olmayan saçlarımı yoluyorum kenarda. Neyse maç lehimize sona eriyor. Herkes duşunu alıp, rahatladıktan sonra Selahattin'e, 'evladım neden topu kaleye göndermedin de korner noktasına gittin' diye soruyorum. Hocam, demedin mi 'topu alınca korner noktasına doğru sür' diye.”
"Bu takımı kimse yenemez"
Özyazıcı, bir başka anısını ise şöyle anlatıyor:
“Şampiyon olduğumuz bir sezon içerisinde birkaç haftalık bocalama süreci geçirmiştik. Yöneticiler aynı zamanda arkadaşlarımızdı. Saygı çerçevesi içerisinde birbirimize takılırdık. Bazı yönetici arkadaşlarımız, 'hocam yanlış 11 çıkarıyorsun sahaya' demeye başlamışlardı. Diğer yöneticiler de bunu destekliyordu. 'Tamam' dedim. 'Haklı olabilirsiniz, alın kağıt kalemi sizler de birer kadro yapın. Üşenmediler, ellerine birer kağıt kalem alıp hepsi birer kadro yazmaya başladılar. Kağıtları topladım. Bazılarının takımı 12, bazılarının ki 13 kişiydi. 'Evet haklı olduğunuzu gösterdiniz' dedim. Sizin takımınızı kimse yenemez. Ama futbol ne yazık ki 11 kişi ile oynanıyor. Elbette çok sevdiğim yönetici arkadaşlarım bir daha asla bu konuda tek kelam bile etmediler.”
"Sümer'in raporu"
Kitapta Serdar Bali'nin de futbolculuk döneminde Özyazıcı ile bir anısına şöyle yer veriliyor:
“Hajduk Split ile Şampiyon Kulüpler Kupası maçı oynayacağız. Suat ağabey, Özkan Sümer'i rakibi izlemeye gönderdi. Tabi o zaman iletişim yok, bilgi yok. Özkan hoca 6-7 sayfalık bir rapor getirdi. Suat ağabey, 'Arkadaşlar Özkan hocamız raporunu verdi. Tam tersini yapacağız' diyerek soyunma odasında küçük bir şok yarattı. Elbette bu şakaydı.”