Güncelleme Tarihi:
22.06.2014
ÖNCE SÖZLEŞME SONRA KİRA
Fenerbahçe’nin genç yıldızı Salih Uçan’ın Roma’ya transferinde İtalyan medyasına göre son aşamaya gelindi. Salih için Roma kulübü 2 yıllık kiralama bedeli için 4 milyon Euro öderken 2 yıl sonunda 11 milyon Euro verip Salih’in bonservisine sahip olabilecek. Sarı lacivertli kulüp eğer bu transfer teklifi resmiyete dökülürse önce Salih Uçan ile sözleşme imzalayacak ardından da Roma’ya kiralık olarak gönderecek. Salih eğer sözleşme imzalamaya yanaşmazsa transfer yatacak.
Başkan Aziz Yıldırım’ın sözleşmenin yarısı bizde yarısı sizde kalsın önerisi ise İtalya’da değişen kurallar nedeniyle kabul edilmemiş görünüyor. 2. alternatif olarak Salih’i satın alma opsiyonu ile kiralama teklifi veren sarı lacivertlilerin bu teklifi ise kabul görmüş görünüyor. Transferin resmiyet kazanmasından önce Salih Uçan ile yeni sözleşme imzalanacak ve bu durum KAP’a bildirilecek.
18.06.2014
Emre’nin avukatından açıklamalar
Fenerbahçe Kaptanı Emre Belözoğlu’nun avukatı Cansu Şahin, milli futbolcunun ırkçılıktan ceza aldığı yönündeki suçlamalara yanıt verdi. Şahin, Emre’nin ırkçılık suçlaması ile değil hakaret suçlaması ile yargılandığını belirtti ve bunun Trabzonspor avukatları tarafından bilinçli olarak saptırıldığını iddia etti.İşte Cansu Şahin ile yaptığımız tele röportaj…
Emre ırkçılıktan mı ceza aldı?
Böyle bir durum yok. İşin aslı öyle değil. Irkçılık TCK’nın 122. Maddede ayrımcılık diye geçer. Biz bu maddeden yargılanmadık. Biz 6222’den yargılandık. Yani sporda şiddet ve düzensizlik kanunundan. Trabzonspor’un vekilleri Nigger ya da Negro gibi kelimeler üzerinde durdular. Ama bu iddianamede bile yer alamdı.İddianamede geçen kelime f… kelimesi. Bundan başka ne bir bilir kişi raporu var ne de başka bir kelime var…Nitekim ırkçılık suçu 122. Maddeden geçerlidir. Biz spor alanlarında hakaret maddesinden yararlandık. Trabzonspor nigger ve Negro dediğini söylüyordu.
Bu dava sonucunda bundan sonra biri sahada Emre’ye küfrederse sizde mahkemeye gidecek misiniz?
Saha içinde küfür hakaret suçuna girer. Bundan sonra benim müvekkilime de biri küfür ederse bende şikayetçi olacağım. Emre konu olduğu için daha da medyada ateşli bir şekilde yer aldı. Ama işin aslı ırkçılık değil hakaretten ceza aldığı…
Bu dava örnek bir dava olur mu?
Örnek bir dava olacağını zannetmiyorum. Bizim davanın tarihi belli. Bu karar sadece Fenerbahçeli futbolcu için uygulandı. Bundan önce bir çok futbolcu sahada küfür etti. Böyle bir hükmün sadece Fenerbahçeli bir futbolcu hakkında uygulanması düşündürücü…O tarihten bu yana demek ki hiçbir futbolcu başkasıyla küfürleşmemiş demek ki. Sadece Emre küfür etmiş ki sadece onu hüküm uygulandı. Bu dosyada müvekkilim hakkında takipsizlik kararı verildi. Böyle şeylere ceza verilirse Türkiye’de futbol oynanamaz.
17.06.2014
RENDA: YAŞANANLARDAN UTANIYORUM
Fenerbahçe Ülker, Galatasaray ile Abdi İpekçi’de oynanan karşılaşmasının bitiminin ardından taşlı saldırıya uğrarken oyuncular korkulu anlar yaşadılar. Neler yaşandığını öğrenmek üzere otobüste bulunan Fenerbahçe Ülker idarecilerinden Cenk Renda’yı aradık. Fenerbahçe ve Türk sporunun emektarı Renda yaşananlardan utandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
-Maça gelirken hiçbir şey yoktu. Sadece grup halinde Galatasaraylı taraftarlar el kol hareketleri yapıyorlardı. 1-2 bira şişesi attılar ama çok fazla önemsemedik.
- Maç bitiminde Galatasaray’dan sorumlu emniyet müdürüne sahilden gitmek istediğimizi söyledik. Ama o orada Galatasaraylı taraftarların toplandığını ve bizim Topkapı tarafından gitmemizin daha güvenli olduğunu belirtti.
- Gerçekten de yolda TOMA’lar ve çok sayıda polis vardı. Daha önce il güvenlik kurulunda da Galatasaraylılar ile otobüslerin trafiğe girmemesi için konuşup anlaşmıştık.
- Salonda 1 saat bekledikten sonra Topkapı yönüne doğru hareket ettik. Hareket ettikten bir süre sonra mezarlığın yanından geçerken nereden geldiğini anlayamadığımız Galatasaraylı taraftarlar saldırdı. Orada bizi taşlamak için pusu kurmuşlardı.
- Biraz daha ilerledikten sonra üst geçidin üstünde bekleyen Galatasaraylı taraftarların organize saldırısına uğradık. Otobüsün camları kırıldı ve tamponu düştü…
- Gerçekten çok üzüntülüyüm. İki tarafın da en azından bundan sonra ortamı germemesi gerek.
-Salonda maçı kazanıp kupayı alsaydık neler olurdu bilmiyorum. Çok daha kötü olaylar olabilirdi.
-Takımdaki yabancıların karşısında çok üzüldüm ve çok utandım ülkem adına. Otobüsün o halini görünce utanmamak mümkün değildi.
-Oyuncular şaşkın gözlerle bakıyordu. Obradoviç’in hep söylediği bir şey var. Ben buraya savaşmaya değil basketbol oynatmaya geldim. Ama savaşmasını da herkesten daha iyi bilirim. O da bu yaşananlardan dolayı çok üzgündü.
16.06.2014
TEMELLİ GÖREVİNİN BAŞINDA
Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe’de Stattan sorumlu yöneticiler Ömer Temelli ve Yalçın Haber’in istifa ettiğine dair söylentiler ortaya atılmıştı. Bu işin iç yüzünü sizler için araştırdık. Ömer Temelli, bilindiği gibi yönetim kurulu içerisinde Aziz Yıldırım’a en yakın isimlerden bir tanesi. Gününün neredeyse tamamını kulüpteki odasında geçiriyor. Neredeyse 24 saat çalışan bir isim. Sarı lacivertli kulüpte taraftarlarca da en çok sevilen isimlerin başında gelen Temelli ile Başkan Aziz Yıldırım, şampiyonluk kutlamasında GFB ile yaşanan tatsızlık sonrası kısa bir tartışma yaşadı. Bu tartışmanın ardından kırgınlık yaşayan Ömer Temelli Bodrum’a doğru tatile çıktı. Ancak herhangi bir istifa ya da görev bırakma durumu söz konusu değildi. Ömer Temelli görevinin başında. Hatta bugün Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda bir toplantıya katıldı. Ömer Temelli kulüpte çok sevilen bir isim olması nedeniyle kırgınlığını bir kenara bırakıp görevinin başına geçmesi tüm kulüp çalışanlarını sevindirdi.
Kombine satışlarında ise Passo Lig karmaşası yaşanıyor. Passo Lig uygulamasının nasıl olacağı, nasıl uygulanacağı hala belirsiz. Bir çok taraftar bu konuda istediği yanıtı alamıyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde bu konunun netleşmesi ile birlikte sarı lacivertli kulüpte kombine satışı patlaması yaşanabilir. Bu yıl 30 binden aşağı kombine satmak istemeyen sarı lacivertliler önümüzdeki günlerde passo lig ile ilgili de bilgilendirmeler yaparak kombine alacakları yönlendirecekler.
Bir de kötü haberimiz var. Tuğrul Akas uzun yıllar Fenerium Genel Müdürlüğü görevini başarıyla yerine getirmişti. Ancak yaşadığı kötü bir hastalık onu kısa sürede aramızdan aldı. Her zaman neşeli, esprili kişiliği ile çok sevilen ve aynı zamanda Fenerbahçe kongre üyesi olan Akas’ın cenazesi yarın toprağa verilecek. Fenerium’un ilk yıllarında yaptığı atılımda en büyük pay sahiplerinden biri olan Akas’a rahmet ailesine ise başsağlığı diliyoruz.
15.06.2014
ARAZiLER İÇİN BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Fenerbahçe’de imzayı bekleyen araziler ve projeler için sabırsız bir bekleyiş var. Kenan Evren Lisesi arazisi için taahhüt edilen 3 okul ve bir spor salonunu yaptıran sarı lacivertli kulüp protokole göre araziyi bu ay içinde teslim alması gerekiyor. Arazi söz verildiği gibi teslim alınırsa sarı lacivertli kulüp buraya yapacağı proje ile ilgili son kararını verecek ve hemen çalışmalara başlayacak. Bir diğer bekleyen projede Üniversite…Fenerbahçe tüm prosedürleri tamamlamasına rağmen uzun zamandır YÖK’ten sunum yapmak için çağrı bekliyor. Bu çağrı yapıldığında bizzat Başkan Aziz Yıldırım bu sunumu yapacak. Fenerbahçe ayrıca Topuk Yaylası ve Kayışdağı arazilerini de satın alabilmek için anlaşmaları yaptılar ancak bu araziler için de henüz bir onay gelmedi. Son olarak tüm tesislerini Pendik’e taşıyacak olan sarı lacivertliler bunun için de onay bekliyor.
14.06.2014
Fenerbahçe Ülker- Galatasaray Liv Hospital basketbol play-off finali 5. maçı önceki akşam oynanırken Abdi İpekçi’deki gerginlik, Ülker Arena’ya da yansıdı…
İki takımın da oyuncularını tebrik ediyorum. Saha dışında ve yöneticiler arasında ne kadar gerginlik olursa olsun onlar son derece centilmence işlerini yapıyorlar. Sahada her iki takım oyuncuları da ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Biri kazanıyor diğeri kaybediyor.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım bu karşılaşmayı izlemek için salona gelmemişti. Fenerbahçeli yöneticilerin bir kısmı Fenerbahçe bencinin arkasında, bir kısmı ise saha kenarındaki koltuklarda maçı izlediler…
Aslında final serisinin ilk 2 maçı çok güzel bir ortamda başlamıştı. Galatasaray yöneticileri locada ağırlanmış, sahada en ufak bir taşkınlık olmamıştı.
Abd İpekçi’de de aynı şekilde Fenerbahçeli yöneticiler kadın finalinde olduğu kötü bir ortamla karşılanmamış ve iyi ağırlanmışlardı. Ama Abdi İpekçi’de taraftarların sahaya çok yakın oturması, sahadaki oyunculara ve Obradoviç’e tacizler ortaya sıkıntılı bir durum yaratmıştı. Fenerbahçe taraftarı yönetimine çok ciddi baskı yapmaya başladı;
“Biz onları locada ağırlıyoruz, onlar bize bunları yapıyorlar”
Bu durum özellikle sosyal medyada sarı lacivertli yönetime karşı çok ciddi bir tepki olarak dönmüştü… Bir de buna Abdi İpekçi’deki son maçta hakem hataları ve Ergin Ataman’ın Galatasaray maçı garantiledikten sonra bitime 6 saniye kala aldığı Fenerbahçelilileri üzen mola eklenince sarı lacivertliler Abdi İpekçi’deki ortama benzer bir ortam yaratılmış oldu.
Sarı kırmızılı yöneticiler Ülker Arena’ya geldiklerinde bu kez onlar için loca ayrılmamıştı. TBF’nin locasında ise Fenerbahçeli taraftarlar vardı. Tıpkı Abdi İpekçi’de Fenerbahçeli yöneticilerin oturduğu gibi kendilerine basın tribünün hemen yanında güvenli bir yer ayrıldı. Sol taraflarında basın tribünü, sağ yanlarında Obradoviç, arkalarında 2 sıra polis ve önlerinde saha vardı. Bu ortamda kendilerine yönelik taciz “münferit küfürler” hariç pek mümkün değildi. Ki onlar da karşılaşmayı sükûnet içerisinde ve herhangi bir olay yaşamadan tamamladılar. Galatasaraylı yöneticiler maçın devre arasında ve maç bitiminde yerlerinden kalkarak çok kolay bir şekilde içeri girdiler.
Bu arada sahanın içinde ortam farklıydı. Fenerbahçeliler Abdi İpekçi’deki ortamın aynısını yaşatmak için hazırlanmışlardı. Pota arkasında bir grup taraftar vardı. Galatasaray bençinin hemen arkasında ise bu kez fanatik taraftarlar oturmuştu. Bu sarı kırmızılılar için çok zor bir ortam anlamına geliyordu.
Bu durumu Fenerbahçelilere sorduğumuzda şu yanıtı veriyorlardı; “Biz ilk iki maçta onlara en iyi ortamı sunduk. Ama karşılığında Abdi İpekçi’de çok kötü bir ortamla karşılaştık. Oyuncularımız ısınırken ağır küfürler başladı. Maç boyunca tacizler, tükürükler ve küfürler içinde kaldık. Şimdi farklı bir şey yapmıyoruz. Onların yaptıklarının aynısını yapıyoruz. “
Maçta Fenerbahçeli taraftarların ilgisi Ergin Ataman’ın üzerineydi. Arkasındaki grup konsantrasyonunu bozmak için maç boyunca uğraştılar.
Ergin Ataman zaman zaman tribünlerden gelen bazı tezahüratları dinleyip konsantrasyonunu bozuyor. Fenerbahçe taraftarının “ Mola alsana, mola alsana, Ergin Ataman, mola alsana” diye yaptığı tezahürat içinde küfür içermeyen ve bir önceki maçta Fenerbahçe Ülker maçı kaybetmişken aldığı molaya yapılan bir göndermeydi.
Ergin Ataman bu tezahüratı gereksiz yere kafasına taktı ve saha komiserine gidip “neden anons yaptırmıyorsunuz” dedi. Bu anons yaptırılacak bir tezahürat değil. İçinde küfür yok ve rakibi kızdırmaya yönelik bir eylem. Bu itirazlarını yaparken zaten gerilmeye hazır olan tribünler biraz gerildi.
Maç sonunda ise Ergin Ataman’ın basın toplantısında Mahmut Uslu’nun kendisine küfür ettiğini söylediği bilgisi geldi. Bu tarz açıklamalarda olayların iki tarafını dinlemeden yapılan haberler eksiktir. Bu nedenle Mahmut Uslu’yu aradım ve şu ifadeleri kullandı; “Maç boyunca ne Ergin Ataman'ı gördüm ne de öyle bir cümle kullandım. Tribünde oturuyordum. Aramızda 30 metre vardı. Devre arasında da görmedim. Muhatabım değil ama ortalığı germeyi bıraksın ve işine baksın. Yeterince gerdi ortamı biraz daha germeye çalışıyor. “
Maçtan aklımda kalan önemli notlar bunlar. Bir de güzelliklere odaklanalım ve sadece basketbol konuşulacağı günler hayal ederek birkaç kişi ve onlarla ilgili anekdotları paylaşalım.
Obradoviç: Tribünde Galatasaray yöneticilerinin hemen yanındaydı. Maçı çok sakin izledi. Zaman zaman koçlara işaret ederek bazı müdahaleler istedi. Yanındaki bir taraftar ona sürekli bir şeyler söylüyordu. O da bunlara gülümseyerek yanıt veriyordu.
Göksenin Köksal: Gecenin en sempatik ismiydi. Bo McCalebb’e yaptığı savunma inanılmaz agresifti. Bu tribünlerden önce tepki sonra da alkış aldı. Bo’nun ona attığı fake’e yanıt vermesi ve birkaç adım geri düşmesi sempatik bir görüntüydü.
Oğuz Savaş: Profesyonelliği hayranlık uyandıracak düzeydeydi. 24 saat önce annesini kaybeden bir oyuncu bir gün sonra böylesine önemli bir finalde bu kadar iyi oynuyorsa onu alkışlamak gerek.
13.06.2014
KUTY VE SNEİJDER'İN BAŞINA GELENLER
Dirk Kuyt Türkiye’ye geldiğinden beri davranışları ve kişiliği ile herkesin takdirini kazandı. Hem saha içinde hem de saha dışında büyük bir karakter. Aynı şekilde Galatasaraylı Sneijder de saha içinde ve dışında örnek davranışları ile takdir topluyor. O da çok önemli bir karakter. Hollanda Milli Takımı ile Brezilya’da bulunan ikilinin başına ilginç bir olay geldi.
Bugün İspanya ile çok önemli bir maç oynayacak olan Hollandalı 3 futbolcu Kuyt, Sneijder ve De Jong teknik direktörlerinin verdiği izin üzerine kamptan çıkıp yürüyüş yaptılar. Üzerlerinde milli takıma ait spor kıyafetler ile dışarıda kahve içtikten sonra birkaç saat sonra kampa döndüler.
Hollanda ile oynayacak olan İspanya’nın basını Portakalların kampını büyük bir dikkatle takip ediyordu. Üçlünün kamptan izinli olarak ayrılmasını göz ardı eden İspanyol medyasında Kuyt’ın Sneijder ve de Jong ile birlikte kamptan kaçtığını ve sabah saatlerinde kamp yapılan otele döndüğünü yazdılar. Bu haberi manşetlerinden veren İspanyol basınını referans gösteren bazı Türk medya siteleri de bu haberi yayınladılar.
Bu durumu öğrenen Dirk Kuyt, Fenerbahçe Kulübünü arayarak olayın iç yüzünü anlatır. Türk medyasına da durumun anlatılmasını rica eder. Kulübün iletişim departmanı bunu yazan web sitelerini arar ve olayın gerçek yüzünü anlatır…
Buradan çıkarılacak çok önemli bir ders var. İspanya basını doğal olarak rakiplerini karıştırmak için böyle bir haber yapıyor. Haber yalan da olsa ülkelerinin menfaati için böyle bir yanlışlığa giriyorlar. Ancak Hollanda basını bu iddiaları ciddiye bile almıyorlar. Tek satır bile haber yapılmıyor. Her şeyden önce oyuncularına güveniyorlar ve olayın gerçeğinin ne olduğunu öğrenmeden haberleştirmiyorlar.
Şimdi düşünelim. Jong, Kuyt ve Sneijder’in yerinde Selçuk İnan, Oğuzhan ve Volkan Demirel olsaydı biz neler konuşuyorduk? Medyada manşetlerde yer alıyor muydu? Muhtemelen büyük olaylar patlamıştı. Kendi ülkemizin milli takımının konsantrasyonunu bozma adına bu gerçek dışı haber gazetelerde yer alabilirdi. Hollanda medyasının bu tutumu ve oyuncularına güveni örnek olmalı.
OĞUZ SAVAŞ'TAN BÜYÜK FEDAKARLIK
Fenerbahçe Ülker’in milli basketbolcusu Oğuz Savaş hatırlanacağı gibi dün annesini toprağa vermişti. Fenerbahçe Ülker- Galatasaray Liv Hospital final serisinin en önemli karşılaşmalarından önce böyle bir talihsiz olay yaşanması tüm camiayı üzmüştü. Koç Obradoviç ve takım arkadaşları Oğuz’u arayarak baş sağlığı dileklerinde bulundular. Sırp koç, Oğuz Savaş giderken istersen antrenmana gitmeyebilirsin dedi. Hatta eğer isterse maçta da oynamayabileceği söylendi. Oğuz Savaş ise bu durumu reddetti ve şartlar ne olursa olsun takımının yanında olmak istediğini belirtti. Savaş akşam antrenmanında da takımı ile beraber olacağını söyledi.
Gerçekten de akşam antrenmanı geldiğinde Oğuz Savaş takım ile birlikteydi. Arkadaşları tek tek onu sarılıp teselli etmeye çalıştı. Antrenör Obradoviç de böyle karakterli oyuncular ile çalışmanın kendisini mutlu ettiğini söyleyerek oyuncusuna teşekkür etti.
Fenerbahçe Ülker akşam sahaya çıktığında Fenerbahçe Kulübü ve Ülker idarecileri tarafından yaptırılan başın sağ olsun Oğuz Savaş yazılı pankart da tribünde olacak. Oğuz’un göz yaşları ile maçı tamamlayacağını düşünüyorum. İnsanın annesini kaybetmesi herhalde hayatında yaşayacağı en büyük acılardan bir tanesidir. Buna rağmen iş ahlakı nedeniyle Oğuz’u kutluyorum.
ŞİMDİ FENERBAHÇE O’NU YARGILAYACAK
Fenerbahçe’nin şike davasında büyük bir husumet yaşadığı savcı Mehmet Berk bilindiği gibi sarı lacivertlilerin kongre üyesi. Savcı Berk şike davasında savcılıkta Aziz Yıldırım ile yaşadığı polemikler, medyaya verdiği demeçler ile camiada pek de iyi anılmayan biri. Radikal Gazetesi’nden İsmail Saymaz’ın haberine göre Fenerbahçe Kulübü savcı Berk’i ihraç talebiyle disiplin kuruluna verdi. Yani Fenerbahçe’nin yargılanmasına neden olan Mehmet Berk’i şimdi de Fenerbahçe yargılayacak. Sarı lacivertliler Berk’e tebligatı gönderdi. Tebligat Mehmet Berk’in eline geçti…Bakalım bu yargılama nasıl geçecek.
12.06.2014