Ahmet Çelik kimdir, nereli? Gazi Koşusu kazananı jokey Ahmet Çelik ile ilgili bilgiler

Güncelleme Tarihi:

Ahmet Çelik kimdir, nereli Gazi Koşusu kazananı jokey Ahmet Çelik ile ilgili bilgiler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2020 17:26

Ahmet Çelik merak edilen isimler arasında yer alıyor. At yarışlarında 94. Gazi Koşusu'nu Ayşegül Kurtel'in sahibi olduğu, Ahmet Çelik'in jokeyliğini yaptığı "Call To Victory" adlı safkan kazandı.Peki Ahmet Çelik kimdir, nereli? İşte bilgiler...

Haberin Devamı

Gazi Koşusu ile ilgili açıklamalar yakından takip ediliyor. At yarışlarında 94. Gazi Koşusu'nu Ayşegül Kurtel'in sahibi olduğu, Ahmet Çelik'in jokeyliğini yaptığı "Call To Victory" adlı safkan kazandı. İşte 1987 yılında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde dünyaya gelen Ahmet Çelik'in hayatına dair bilgiler...

AHMET ÇELİK KİMDİR?

Ahmet Çelik 1987 yılında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde dünyaya geldi.

Ahmet Çelik, ağabeyi Mehmet Çelik’in ısrarı üzerine Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’ne kayıt olarak bu alanda eğitim almaya başladı. 2003 yılında buradan mezun olan Ahmet Çelik, 2004'den beri profesyonel olarak at biniyor.

Ahmet Çelik, jokey olmaya nasıl karar verdiğini Hürriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda böyle anlatmıştı;

Ahmet Çelik kimdir, nereli Gazi Koşusu kazananı jokey Ahmet Çelik ile ilgili bilgiler

Haberin Devamı

"Ben Şanlıurfa Suruçluyum. Bizim oralar, çayırlıklar içinde olduğu için nüfusun yüzde 80’i atçılık yapar. Babam da heves etti, dört arkadaşıyla birleşip, ucuza ‘Çetebey’ isimli bir Arap atı aldı. At aldı dediysem insanlar zengin bir aile olduğumuzu düşünmesin. İki odalı köy evinde anne, baba ve 9 kardeşiyle yaşayacak kadar çok fakirdik. Aldıkları at bedava denilecek kadar ucuz alınan bir attı. Çetebey bahçeye getirildiğinde onu birinin gezdirmesi gerekiyordu. Atı yormamak düşüncesiyle en hafif kilolu olarak beni üzerine oturttular. Heybetli bir yarış atının üzerine çıkınca çok korktum. Birkaç kez arka arkaya binince de alıştım, çok hoşuma gitti. Ertesi gün çırak olarak çalıştığım oto sanayideki ustama da babama da tamirciliği sevmediğimi söyleyip, jokey olmanın yollarını araştırdım. Babam beni İstanbul’a gelip, Apranti Eğitim Merkezi’ne kaydımı yaptırdı ve gitti. 12 yaşımda İstanbul’ta bir başıma kalmıştım. Sabah 09.00’da okula gidip ders görüyor, öğlen yemeğini okulda yedikten sonra, iki arkadaş Veliefendi’nin ahırlarında, atların üst katındaki seyis odalarında uyuyorduk. Geceleri çok üşüyor, titriyorduk. Akşam yemekleri, banyo, çamaşır yıkamak, giyinmek; her şey çok zordu. Resmen çok çileli bir hayat yaşadım. "

BAKMADAN GEÇME!