Ahmet Ağaoğlu canlı yayında açıkladı! Yusuf Yazıcı...

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, bugün TRTSpor’da canlı yayına katıldı. Gündem Futbol programında soruları yanıtlayan Ağaoğlu, ilk olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayarak başladı. 

Ağaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

YURT DIŞINDAN YABANCI ANTRENÖR GELİR Mİ? 

Alt yapıya yurt dışından antrenör gelir mi, sistem gelir mi? Biz bir kere alt yapıyı o seviyeye getiremedik. Kendi hocalarımızla efektif olarak çalışılabilir seviyeye getiremedik. Kaybedilmiş zaman var. 12 yaş grubumuz, 18 yaş grubumuz… Bütün bun alt yapının tepesinde de çok deneyimli hocamız var. Kendisi de aynı zamanda akademisyendir.. Bırakın o Altınordu’nun modeli olsun. Trabzonspor’da kendi modelini kendi uygulasın. Bizim alt yapı oyuncularımıza netice itibariyle Yusuf, Abdülkadir, Hüseyin, Murat Cem, bunları yabancı hocalar yetiştirmedi. Eksik olduğumuz , yetersiz olduğumuz noktalar olacaktır. Bundan önce kendi içimizde çözüm bulmalıyız. Yurt dışından yabancı oyuncu, yurt dışından antrenör getirelim. Şimdi alt yapıya yabancı antrenör getirmek ayıp olur..

BURAK YILMAZ PİŞMANLIĞI YAŞIYOR MU?

Yok hayır asla... Burak Yılmaz suanda Beşiktaş’ın oyuncusu. Bir başka takımın oyuncusu hakkında yorum yapma hakkına sahip değilim. Benim bütün konsantrasyonum kendi takımıma. Nwakaeme’yi, Ekuban’ı, ne iyi etmişiz de almışız…  Rodallega’yı seyrederken ne iyi etmişiz de takımda tutmuşuz. Sosa’yı seyrederken ne iyi yapmanızda takımda tutmuşuz. Kaptan yapmışız. Burak Yılmaz Beşikta’a gittiğinde “Hayırlı uğurlu olsun” dedim. Son söylediğim oydu. Bir kez daha tekrarlıyayım. “Hayırlı uğurlu olsun”

BURAK İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?

Yok hayır… Kendi sıkıntılarımız, kendi gündemimiz o kadar yoğun ki… Aile yaşantımızdan tutun da sosyal hayatımız. Ciddi şekilde bundan etkilendi. Yatıyoruz Trabzonspor kalkıyoruz Trabzonspor.. Problem sıkıntı. Diğer kulüplerde değişik şekilde benzeri şekilde sıkıntıları yaşıyor. Bunun onla bağlantısı yok. Görüşmememizin.. Kendi topçularımızla bile neredeyse maçtan maça görüşür hale geldik.  Hüseyin’de her şey hangi bir sıkıntı yok. Nişanlısında parçalı kırık var. Ameliyat oldu, onun da durumu iyi. 1 cm ile çok daha farklı şeylere boyutlara gidebilirdi. Burada iyi tarafı bütün kemerlerinin, bağlı olması.. Bunu da sizin vasıtanızla bir kez daha hatırlatalım. Emniyet Kemerleri bağlı olmasaydı şu anda farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik. Emniyet kemeri esastır, hayat kurtarır…

GENÇLERİ A TAKIMA BEN KAZANDIRMADIM

Gençlerimizi, A Takımına ben kazandırmadım. Ben sadece bir felsefesinin temsilcisi veya tepesinde ki temsilcisiyim. Türk futbolunun gelmiş olduğu noktada böyle karar alıp, bu kararı uygulamak tek başına başkanın altında kalkabileceği yük değil. Bunun yönetim felsefesi olması lazım. Bütün yönetici arkadaşlarımız bu düşünceyle hareket eden arkadaşlarımız. Bu çok önemli.

Onun ötesinde, başlayalım aşağından. Bu oyuncuları yetiştiren hocalar. Onların emeği, her türlü takdirin üzerindedir. Aileleri, velileri ve tabi bu oyuncuları bir tanesini 2 tanesini değil, A takımda oynatabilecek cesareti gösteren teknik direktör ve teknik heyet..  Bütün bunların hepsi bir araya geldiğinde şu anda herkesin malumu olan tabloyla karşılaşıyoruz. Bu sadece bir felsefedir, ben o felsefenin temsilcisiyim…

Biz düşünce yapısından ve programından taviz vermemiz hiç bir şekilde söz konusu değil. Ama şu şekilde anlaşılmasın. 11 tane alt yapısından oyuncuyla sahaya çıkan Trabzonspor.. Zaten mümkün değil. Bulabiliyorsanız zaten ekonomik olarak borç seviyeniz ne olursa olsun 1 sene sonra düzlüğe çıkarsınız. 2 sene sonra bugün borç olarak ifade ettiğiniz rakamı kendi kulübünüzün kasasına koyacak duruma gelirsiniz.

"HÜSEYİN'DE BİR ŞEY YOK AMA..."

Hüseyin'de ciddi bir durum yok, nişanlısının omzunda parçalı kırık var. Dün ameliyat 3,5 saatlik ameliyat geçirdi. Şans eseri kurtulmuşlar, 1 saniyeyle. Emniyet kemerleri takılı olmasa çok daha kötü olabilirmiş.

TRANSFER YAPILACAK MI?

Trabzonspor’un alt yapısından yetiştirdiği 5-6 oyuncu var. Ve ihtiyaç duyulan mevkilerde de alternatif oyuncu olarak dış transferi asla ve asla düşünmüyoruz. Takıma direkt katkı verecek, bu genç oyuncularımıza tecrübelerini aktaracak, aynı felsefeyi benimsemiş olan tecrübeli, yetenekli ve o sorumluluğu üstlenecek oyuncular olabilir.

MENAJERLERE OLAN BORÇ

Bonservislerle alakalı geçen sene bizim ödediğimiz 2.2 milyon Euro.. oldukça düşük… 350 yada 375 bin Euro civarında menajer komisyonu ödedik. Devraldığımız menajer komisyonu olarak, menajerlere borç 70 milyon TL’ydi. 10 milyon Euro civarında. Bunlar birikmiş. 7- 12 civarında menajere borç söz konusu. Onların bağlantılı oldukları menajerler var. Böyle genişliyor. Farklı yapıya bürünmüş. Menajer konusunda da direkt olarak ben ilgilenmiyorum. Asbaşkanımız Mehmet Yiğit Alp ile Ertuğrul Doğan bey ilgileniyor. Onlar bir noktaya getirdiklerinde işin içine dahil oluyorum.

SÖZLEŞMESİ BİTECEK OYUNCU SAYISI 3 

Oyuncu maliyetlerinin çok büyük bölümünün Euro civarında yapılması, gelirler Türk Lirası. Kaç kişi göndereceğiz kaç kişi alacağız sezon sonu verilecek karar. Sözleşmesi bitecek oyuncu sayısı 3. Olcay’ın aslında 1 senesi daha var.

OLCAY CİDDİ İNDİRİME GİTTİ

Olcay ile geçtiğimiz ay için bir sözleşme yeniledik. Kendisi de ciddi tasarrufta bulundu. Basına da yansıdı. Çok ciddi indirime gitti. Yüzde 40 - 50’ye varan indirime gitti kendisi. Bir kulüp bulduğu takdirde ayrılabileceği ve bizim de bonservis ücreti talep etmeyeceğimiz yönünde anlaştık.

RODALLEGA, MAYIS AYINA KADAR SÜRE İSTEDİ

Rodallega ile alakalı olarak kendisiyle görüşmemiz devam ediyor. Kendisi Mayıs ayının ilk haftasına kadar hiç bu konulara girmeyelim, benim de kafam bulanmasın işimize konsantre olalım, Mayıs ayının 10’undan sonra konuşalım dedi. Ekuban bizde.. Aldığımız takdirde 4 taksitle Leeds United’e vereceğimiz para 1 milyon Euro.

FENERBAHÇE MAÇI

Biz her maçı kazanmak için sahaya çıkıyoruz. Bütün rakiplerimize saygı duyuyoruz. Lig sıralamasındaki yeri, puan durumu, kadro yapılanması hiç bir şekilde ön plana çıkarmadan bütün oynadığımız maçları aynı ciddiyet ve inançla oynuyoruz. Rakip ciddi rakip. Kazanmak zorunda olduğumuz bir maç. Rakibe saygı göstererek, spor etik ve ahlak kurallarının asla ve asla dışına çıkmadan. Bu sene sahada mücadele eden Trabzonspor var. Olumsuz hakem kararlarına bile belirli bir sınıra kadar itiraz edip veya tepki gösterip tekrar oyununa dönen, o gerginliğinin sahaya yansımasına müsade etmeyen oyuncu grubuna sahibiz.

RAKİBİ HAFİFE ALIRSANIZ CEZAYI KESER

Galatasaray maçını düşünüyorum. Yanlış olan hakem kararlarına rağmen o maçta sadece 1 sarı kart gördük. Bu şekilde devam edersek bu seneyi hiç kırmızı kart görmeden tamamlayacağız. Önümüzde 5 maçımız var. Hiç birinin zorluk derecesi diğerinden farklı değil. Fenerbahçe’yi İstanbul’da yendik Kayseri maçı Trabzon’da çantada keklik dedğil. Hiçbir maç arzu edilmeden, mücadele edilmeden kazanılmaz. O gün takım sahaya çıktığınızda onu hissediyorsunuz. İçlerinde ki arzu, hırs, heyecan, rakibe duyulan saygı. Rakibi hafife aldığınız anda cezayı keserler.  Malatya maçında ki ciddiyetle, Bursa maçında ki arzu, istekle, Akhisar maçında geriye düşmemize rağmen maçı çevirme arzumuz ve agresifliğimizle oynayacağız. Bu arada rakibin nasıl oynadığı önemli. Size nasıl cevap verecek. Siz mi onun o mu sizin oyununuzu bozacak.

HAKEM İŞİN İÇİNE GİRMESİN

Bu arada hakem maçı nasıl yönetecek. Sakın ola işin içine girmesin. Bıraksın iki takımda futbolunu oynasın. Maçın neticesini sahada oynanan futbol belirlesin. Biz oyuncularımızın hakkını ona teslim ediyoruz. Aynı şekilde Fenerbahçe'de teslim ediyor. Etki altında kalmasın, sonuca tesir etmesin. Bıraksın maçın sonucunu sahada oynanan futbol belirlesin.

YUSUF YAZICI VE ABDÜLKADİR 30-40 MİLYON EURO

Yusuf, Abdülkadir, Uğurcan Çakır ile hiç biriyle alakalı olarak endişem yok. O konuyla alakalı olarak sürekli şunu söyledim. Doğru zamanda doğru kulüp,  doğru para. Doğru düzgün kulüp olması lazım. Bunlar bizim göz bebeğimiz. Geçenlerde çıktı gazetede, bırakın, başka takımın formasıyla görmek, evlenecekleri gün elin kızına vermeye bile el vermiyor. O gözle bakıyoruz biz futbolcularımıza. Onlar bizim için çok değerli. Bizim alt yapı tesislerine girdiğinizde solda gol sonrası Yusuf ve Abdülkadir’in sevinç fotoğrafı, diğer tarafta penaltı pozisyonu sonrası 21 yaşındaki takım kaptanının 17 yaşındaki Arda’yı teselli eden fotoğrafı. Bu oyuncularımız diğer genç futbolcularımız için rol model. Gideceklerse en iyi kulübe, en iyi parayla, kariyerlerini çok iyi bir ligde ve kulüpte devam ettirmeleri lazım. Kalkıp La Liga’da kümede kalma mücadelesi veren bir takım olmamalı. Belki Premier Lig'de üst sıralara oynayan takımdan daha fazla teklif edecek. Ben Premier Lig'deki takım olsun diye zorlarım. Ben futbolcularımı oralarda görmek istiyorum. Resmi teklif genellikle sezon sonuna doğru geliyor. Devre arasında Yusuf’a resmi teklif olmuştu. Bizzat bana söylenmişti kabul etmemiz mümkün değildi. Ondan önce geçen sene Real Sociedad’ın kulübünün teklifi olmuştu. Cardiff adına konuşan kişi 20 milyon Euro'ya varan bir teklif sundu. Bana göre de iki futbolcumuzun değeri 30 ila 40 milyon Euro arasında.

GALATASARAY, FENERBAHÇE, BEŞİKTAŞ İSTEDİ Mİ?

O yok geç.. Rakibe satmam davası değil. Avrupa’nın en iyi kulüplerine göndermek istiyorum. Ülkemizi, Trabzon şehrini temsil etsinler. İnsanların dikkati Trabzon’a, Türkiye’ye odaklansın. Al buradan ver oraya. Zaten alamazlar ki. Öyle 12, 13, 25 milyon Eurolarla bonservis ücretini kimse veremez. Kulüpler şunu yapmak zorundalar: Yetiştirecekler. Ver parayı al, oyuncu kötü çıktı at olmaz.

SOSA’YI KADRODA TUTMAKTAN MUTLU MU?

Maliyetine rağmen kadroda tutuğumuz ve kadroda tutmaktan mutlu olduğumuz bir oyuncu. Sosa geçen sene devre arası kampına 3 gün veya 4 gün geç geldi. Belirli cezası var cezasını ödedi kenara çekildi. Şimdi sakat olmasına rağmen devre arası kampına 1 gün önce geldi.