AÄŸlamak Güzeldir

Güncelleme Tarihi:

Ağlamak Güzeldir
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 19, 2010 15:02

Ağlamak güzeldir, Süzülürken Yaşlar Gözünden, Sakın Utanma.

Haberin Devamı

Ağlamak öfke delice nefret, Doruklarda aşk doyumsuz sevinç,

Kahreden keder kısaca hayat ve nefesindir.  – Sezen Aksu (Ağlamak Güzeldir)

Bu Kadıköy’ü ağlama duvarına çevirdiler. Gelen yenilip dönüyor, 90 dakikada yeniliyor, 90 gün ağlıyor. Buna bir çare bulmak gerekli, yazık günah bu Fenerbahçe’nin ‘büyük takım’ misafirlerine.

Maç başlar başlamaz Alex’in eliyle koymuş gibi köşeye taktığı gol Fenerbahçe’ye yetmeyebilirdi. Fener zoru seviyor. Heyecansız, sancısız, rahat maç ne sarı lacivertli futbolculara yakışıyor, ne de taraftara. Hem sonra karşı tarafı da rekabette tutmak lazım, maç sonrası ağlama materyali lazım. Guiza birinci golün hemen ardından boş kaleye topu yapıştırabilse, Beşiktaş’ın paketine etiketi de yapıştırıp aynen İnönü’ye postalamış olacak. Ama yok, Fener’linin kalbine giden yol stresten geçer.

Haberin Devamı

Fenerbahçe yönetiminin artık gizliden sosyal bir deneye kalkıştığını düşünüyorum. Bu takım ne kadar kötü olursa şampiyon olabiliyor onu deniyorlar. Fenerbahçe’nin sezon içinde, bu maç da dahil oynadığı futbolla herhangi bir başka futbol evreninde başarı şansı sıfır. Gel gelelim karşısındaki ‘şampiyonluk adayı’ ondan da kötü.

İkinci yarıda geçen dakikalar, ikinci golü bulamayan sarı lacivertlilerde skor koruma içgüdüsünü ön plana çıkarınca, ilk yarıda rakip kaleye bile gelemeyen Beşiktaş’ın oynuyormuş gibi gözükmesine, en azından rakip alanda topla görünmesine neden oldu. Az daha pahalıya da mal oluyordu, Bobo’nun penaltısını muhteşem bir kurtarışla kornere çelen Volkan, birkaç hafta arayla ikinci derbinin de sonucunu belirleyen isim oldu.

Maç bitti, ve tahminler tuttu. Yenilen salya sümük ağlamaya başladı. Yapacak birşey var mı, şampiyonluk gitmiş. Biraz zorlasa Trabzon ve Kayseri ensede. Dayan hakeme, yenilgiye mazeret uydurmakta her yol mübahtır nasılsa.

Hakemlerle ilgili konuşmayı da sevmiyorum, konuşanı da. Bir koca devre rakip kaleye gidemeyen hakem değil, penaltıyı kaçıran da hakem değil. Orta alanda durup dururken rakibine dirsek atan da hakem değil. Gel gelelim hakem hatalar yaptı tabii, futbolcular gibi. Selçuk’a gösterdiği ilk sarı kart faul bile değildi, oradan hareketle sertliklerde kart dengesini ayarlayamadı. Vederson ve Toraman kırmızı kartları tamamen gereksizdi, gerilimi düşüreceğine arttırmaktan başka işe yaramadı. Bu noktada adama derler ki: maçın öncesinden ağlamaya başlayıp hakemi gerersen o zaman bunu doğal karşılaman lazım.

Haberin Devamı

Sonuç 1-0. Beşiktaş’a bu sezonun havlusu. Fenerbahçe’liler için kaderin bir cilvesi, artık şampiyonluk kupasının kaderi ezeli rakiplerin elinde. Fenerbahçe’nin bu kadrosunun rahat maç kazanamadığı ve aslında son sezonların en kötü futbolunu oynadığı da bir gerçek, daha önümüzde takılabilecekleri çok maç var.

Türkiye’de futbol bir baÅŸka. Oyunun kendisi ortada gözükmüyor, skor tabelasına göre kimi gülüyor, kimi aÄŸlıyor.Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!