Ağır yöneticilerin ağır derbisi

Güncelleme Tarihi:

Ağır yöneticilerin ağır derbisi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2003 22:13

Galatasaray'a ve dolayısıyla futbola aşık olduğum günden beri sık sık aklımdan şu soru geçer: ‘‘Futbolcu olsaydım ve bir gün Galatasaray'a karşı oynamak durumunda kalsaydım ne yapardım?’’

Bu rüya (aslında bir bakıma kabus) geçen perşembe günü gerçekleşti. ‘‘Emir-komuta zinciri’’ dahilinde, Doğan Medya Grubu yöneticileriyle Galatasaray Yönetim Kurulu'nun Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapacakları maçta oynamam gerektiği bildirildi.

‘‘Dizim sakat’’ dedim hemen, ama Hasan Cemal bu bahaneyi benden önce kullanmış. ‘‘Yemeğe gideceğim’’ dedim, ‘‘Hepimiz gideceğiz, 1 saat maç oynayacaksın’’ dediler.

‘‘Formam, ayakkabım yok’’ dedim, ‘‘Ayarlandı’’ dediler.

Aklıma başka bahane gelmediği için, emre itaat etmek durumunda kaldım. Askerlik yaparken sağ diz kapağımdaki bağları dağıttığım için yıllardır topa ayak sürmemiştim.

Hoş, oynadığım dönemde de berbattım ya her neyse.

Galatasaray'ın muhteşem tesislerindeki soyunma odasına girdiğimde Ertuğrul Özkök ve Mehmet Ali Yalçındağ formalarını giymişti bile.

Özkök'e, ‘‘Abi, siz hangi mevkide oynayacaksınız?’’ diye sordum. Bir problem ilettiğinizde yaptığı gibi, gözlerini uzun uzun boşluğa dikerek cevap verdi: ‘‘Kaptan!’’

‘‘Tamam abi ama hangi mevki?’’

‘‘Kaptan oynayacağım işte...’’

Uzatmak manasız. Takımın kaptanı, kaptanlığı oynayacağı mevki olarak görüyorsa, sen zaten bitmişsin demektir.

‘‘Peki güzel abim, kaptansın sen’’ dedim ve giyinmeye başladım.

Formam tamam ama ne çorabım var, ne de çimde oynayacak kramponlu ayakkabım. Ayakkabıyı ‘‘Apaçi’’ foto muhabiri kardeşim Fatih Caymaz'dan aldım. Çorapları da sağolsun Ali Dürüst verdi. Zaten formam da Hasan Cemal'in. Sakatlığı bahane edip maçı bana yıkınca onun formasını giydim. Hasan Cemal eski topçulardandır. ‘‘Ankara Rüzgarı’’ bu güzide ağabeyime yakışan bir top oynayamadığım için tüm spor camiasından özür dilerim.

Kendi çapımda bir Ariel Ortega (Aslında Caniggia'ya benzetilmek isterdim) façası yaptıktan sonra sahaya çıktım.

Yıldız tablosunda görüldüğü üzere ekipte yönetici olmayan tek kişi benim. Biraz kavruk kaldık haliyle... Ama şunu da belirteyim, bir tek bende göbek yoktu. Aslanlar da (tarafsız basına gel) yine yıldız tablosundaki gibi.

Ekip ağır olduğundan, seyirci de çoktu. Ama şunu da söyleyeyim, seyircilerin neredeyse tamamı korumaydı. Bir ara Galatasaray'ın altyapı oyuncuları seyredecek gibi oldu. Ödüm koptu, çocuklar bizim oynamamıza bakıp futboldan soğuyacak diye.

İlhan Söyler'in hakem olmasına karar verildi. Hoş İlhan ağabeye pek iş düşmedi.

Maçta sadece bir tane faul yapıldı. Buna aslında faul da denmez. Fatih Altaylı, Burak Elmas'ı resmen kündeye getirdi. Cüssesi itibarıyla acımasız bir İtalyan bekini andıran Altaylı, Burak Elmas'ın gole gittiği bir pozisyonda da topa elle müdahale etti.

Fakat elle kestiği top, Elmas'ın tam önüne düştü. O da ampulledi tabii. Bunun üzerine ‘‘Abi madem bir fenalık yapıyorsun, tam yapıp tutsana topu’’ dedim, ‘‘Hade, hade!’’ dedi.

Bizim takımın iyileri, Murat Tanrıöver, Ertunç Soğancıoğlu, Emre İskeçeli ve Mehmet Ali Yalçındağ'dı. Ben, Fatih Altaylı, Doğan Satmış, Yalçın Balcı berbattık. Özkök kaptan olduğu için hakkında fazla bir yorum yapmak istemiyorum.

Alemin Kralı Cimbom'da ise Ali Dürüst, Burak Elmas , Mahmut Kaur ve Galatasaray camiasında ‘‘Hagi’’ lakabıyla anılan Orhan Yüzen süper oynadı.

İlk yarının sonlarında ve ikinci yarının başlarında Galatasaray hadiseyi kopardı. Fakat gönül rahatlığıyla ‘‘Yenildik ama ezilmedik’’ diyebilirim.

Maç 14-9 Galatasaray'ın üstünlüğüyle bitti. Bizim golleri Mehmet Ali Yalçındağ, Emre İskeçeli, Murat Tanrıöver, Ertunç Soğancıoğlu attı. Galatasaray'da ise Ali Dürüst ve Burak Elmas abarttılar biraz.

Bu vesileyle İmparator Fatih Terim'e seslenmek isterim: Hocam Ali Dürüst hiç fena değil, aklında bulunsun bence.

Fatih Altaylı'nın Burak Elmas'a yaptığı fena muameleyi saymaz isek, maç gayet dostça geçti. Ayağından iki kere top kaptığım Alp Yalman bana biraz bozuldu galiba. Başkanımdan özür dilerim, bir yanlışım olduysa.

Soyunma odasında Burak Elmas'ın ‘‘Nasıl harcadık sizi’’ demesi fair play'e pek uymadı. Oysa ben Galatasaray'ın soyunma odasına ‘‘Re-re-re ra-ra-ra’’ makamından girmiş ve akabinde de ‘‘Kıymetli büyüklerim, tavla maçı bile olsa, Cimbom kazansın’’ demiştim.

Bu satırları size vücudum sızım sızım sızlarken yazıyorum. Ama siz beni iki hafta sonra görün...

Ah! Dizim kopuyor vallahi!

Yenildik ama ezilmedik

GALATASARAY: 14

DMG: 9

Saha: Galatasaray Metin Oktay Tesisleri

Seyirci: 20 (yazıyla yirmi)

Hasılat: ?

Hakem: İlhan Söyler (****)

DMG

Mehmet Ali Yalçındağ (****)

Ertuğrul Özkök (**)

Fatih Altaylı (***)

Ertunç Soğancıoğlu (****)

Yalçın Balcı (**)

Murat Tanrıöver (****)

Doğan Satmış (***)

Emre İskeçeli (****)

Kenan Coşkuner (***)

Kanat Atkaya (**)

Galatasaray

Alp Yalman (**)

Ali Dürüst (****)

Burak Elmas (****)

Orhan Yüzen (****)

Temel Aksoy (***)

Niyazi Yelkencioğlu (***)

Mete Başol (***)

Mahmut Kaur (***)

Levent İşhanlar (****)

Ahmet Ünüvar (***)

Murat Gülkan (**)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!