Afrika pazarı
Güncelleme Tarihi:
Ogan TARHAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2001 01:42
Süper Lig'de bir çok kulüp gelecek sezonun transfer çalışmalarına daha şimdiden başladı. Takımları bir adım daha ileriye götürmek için alınacak oyunculardan bir çoğu yine Afrikalı olacak. Güney Amerikalı ya da Avrupalılara oranla daha ucuz ve zaman zaman daha kaliteli olan Afrikalı futbolcular, 80'lerin sonundan bu yana Avrupa'da bazı kulüpler tarafından tercih ediliyor.
Pele'nin ‘‘köle ticareti‘‘ olarak adlandırdığı ‘‘Afrika'dan Avrupa'ya göç‘‘ Gana ve Nijerya'nın gençler şampiyonalarındaki başarılarıyla başladı. Menajerlerin de payı vardı ama 15-16 yaşında çocukların ülkelerini, ailelerini geride bırakıp gelmelerinde en büyük neden para kazanma arzusuydu. Örneklerle başlayalım.
İskoçya'daki 17 yaşaltı Dünya Şampiyonası'nın yıldızıydı Odartey Nii Lamptey. Anderlecht A Takımı'nda 16'sında oynamaya başladığında onun için ‘‘Afrika'nın Pele'si’’ deniyordu. Lamptey futbol için genç sayılabilecek bir yaşta geldiği A.Gücü'nde bile bekleneni veremedi.
MODAYA UYDULAR
Avrupa'nın en başarılı profesyonel kulüp menajeri Luciano Moggi de Torino adına çalışırken ‘‘Afrikalı’’ modasına uymuş, 3 Ganalıyı İtalya'ya getirmişti. Samuel Kuffour kariyerine Bayern'de başarıyla devam ederken Gargo, Udinese'de, sanıyorum herkesin A.Demirspor ve Eskişehirspor'da oynadığını bile unuttuğu Emmanuel Duah şu sıralar Portekiz'de. Üçü de Torino'ya faydalı olamadı. Atlanta 96 Olimpiyat Oyunları'nda biz yoktuk ama Türkiye'de oynamış ve halen oynayan 16 futbolcu Atlanta'da forma giydi.
Bir ara Sampdoria'da oynayan Rizespor'lu Oumar Dieng, Vieira'lar, Pires'lerle birlikte Fransa takımındaydı... Ronaldo, Baya ve Thomas Sandor dışında Türkiye'nin diğer temsilcileri ise Afrikalılardı.
CİMBOM’UN GANALILARI
Augustine Ahinful da, Kennedy'nin kaptanlık yaptığı Gana takımındaydı. Boavista'da, Venezia'da oynayan Augustine'i henüz 16-17 yaşındayken Borussia Dortmund almıştı. Dortmund da ondan hiç faydalanamadı. Türkiye'de yıllardır oynayan Stephen Baidoo'yu da Cagliari almış ancak hiç oynatmamıştı. Rizespor'da bekleneni veremeyen Nicolas Aloundji için geleceğin yıldızı deniyor. Nicolas, Kamerun'un Sidney şampiyonu ekibinde onbirdeydi. Neden Rize'de oynayamıyor?
Ya Galatasaray'ın meşhur Ganalıları. Kaleci Kingston, çift kalelerin yıldızı Salifu... Onlar alınırken gözardı edilen Stephen Appiah şu anda Parma'da; Galatasaray'ın Ganalıları nerede?
Augustine Okocha, PSG için 20 milyon dolarlık bir kayıp değil mi?
Fofana diye yer gök inledi bir dönem; en son Karşıyaka'da oynamadı mı? Söylemek istediğim, ‘‘ Bugüne kadar Weah, Abedi Pele, Yeboah ve bir kaç isim dışında yıllarca istikrarlı oynayan Afrikalı futbolcu yok.’’
Nedenleri tartışılabilir. Genç yaşlarda, daha gelişmeden gelmeleri bana göre en önemli sebep.
Dış transferi düşünen kulüpler; kariyeri ne kadar iyi olursa olsun, bir önceki kulübünde ne kadar iyi oynamışsa oynasın, ya da yeteneği hiç tartışılmasın, Afrikalı futbolcu alacaksanız, kazanma şansınızın yüzde 50 olduğu bir kumar oynamaya hazır olun...
Belki de bu yüzden son yıllarda Güney ve Latin Amerikalıların tercih edilmesi daha mantıklı gözüküyor.
Pele'nin ‘‘köle ticareti‘‘ olarak adlandırdığı ‘‘Afrika'dan Avrupa'ya göç‘‘ Gana ve Nijerya'nın gençler şampiyonalarındaki başarılarıyla başladı. Menajerlerin de payı vardı ama 15-16 yaşında çocukların ülkelerini, ailelerini geride bırakıp gelmelerinde en büyük neden para kazanma arzusuydu. Örneklerle başlayalım.
İskoçya'daki 17 yaşaltı Dünya Şampiyonası'nın yıldızıydı Odartey Nii Lamptey. Anderlecht A Takımı'nda 16'sında oynamaya başladığında onun için ‘‘Afrika'nın Pele'si’’ deniyordu. Lamptey futbol için genç sayılabilecek bir yaşta geldiği A.Gücü'nde bile bekleneni veremedi.
MODAYA UYDULAR
Avrupa'nın en başarılı profesyonel kulüp menajeri Luciano Moggi de Torino adına çalışırken ‘‘Afrikalı’’ modasına uymuş, 3 Ganalıyı İtalya'ya getirmişti. Samuel Kuffour kariyerine Bayern'de başarıyla devam ederken Gargo, Udinese'de, sanıyorum herkesin A.Demirspor ve Eskişehirspor'da oynadığını bile unuttuğu Emmanuel Duah şu sıralar Portekiz'de. Üçü de Torino'ya faydalı olamadı. Atlanta 96 Olimpiyat Oyunları'nda biz yoktuk ama Türkiye'de oynamış ve halen oynayan 16 futbolcu Atlanta'da forma giydi.
Bir ara Sampdoria'da oynayan Rizespor'lu Oumar Dieng, Vieira'lar, Pires'lerle birlikte Fransa takımındaydı... Ronaldo, Baya ve Thomas Sandor dışında Türkiye'nin diğer temsilcileri ise Afrikalılardı.
CİMBOM’UN GANALILARI
Augustine Ahinful da, Kennedy'nin kaptanlık yaptığı Gana takımındaydı. Boavista'da, Venezia'da oynayan Augustine'i henüz 16-17 yaşındayken Borussia Dortmund almıştı. Dortmund da ondan hiç faydalanamadı. Türkiye'de yıllardır oynayan Stephen Baidoo'yu da Cagliari almış ancak hiç oynatmamıştı. Rizespor'da bekleneni veremeyen Nicolas Aloundji için geleceğin yıldızı deniyor. Nicolas, Kamerun'un Sidney şampiyonu ekibinde onbirdeydi. Neden Rize'de oynayamıyor?
Ya Galatasaray'ın meşhur Ganalıları. Kaleci Kingston, çift kalelerin yıldızı Salifu... Onlar alınırken gözardı edilen Stephen Appiah şu anda Parma'da; Galatasaray'ın Ganalıları nerede?
Augustine Okocha, PSG için 20 milyon dolarlık bir kayıp değil mi?
Fofana diye yer gök inledi bir dönem; en son Karşıyaka'da oynamadı mı? Söylemek istediğim, ‘‘ Bugüne kadar Weah, Abedi Pele, Yeboah ve bir kaç isim dışında yıllarca istikrarlı oynayan Afrikalı futbolcu yok.’’
Nedenleri tartışılabilir. Genç yaşlarda, daha gelişmeden gelmeleri bana göre en önemli sebep.
Dış transferi düşünen kulüpler; kariyeri ne kadar iyi olursa olsun, bir önceki kulübünde ne kadar iyi oynamışsa oynasın, ya da yeteneği hiç tartışılmasın, Afrikalı futbolcu alacaksanız, kazanma şansınızın yüzde 50 olduğu bir kumar oynamaya hazır olun...
Belki de bu yüzden son yıllarda Güney ve Latin Amerikalıların tercih edilmesi daha mantıklı gözüküyor.