Neslihan KARA / MAGAZİN SERVİSİ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2002 01:48
"Adrenalin tutkunu" olduğunu vurgulayan Hollywood'un ünlü yönetmeni Renny Harlin'in yapmaktan korktuğu tek spor paraşüt.
Class 1 Dünya Offshore Şampiyonası'nın İzmir Körfezi'nde gerçekleştirilen 5. ayağına katılmak için ülkemize gelen Hollywood'un dünyaca ünlü yönetmeni Renny Harlin, çok yer görmemesine rağmen ülkemizi çok beğendiğini söyledi. ‘‘Adrenalin tutkunu’’ olduğunu vurgulayan ünlü yönetmenin yapmaktan korktuğu tek
spor ise paraşüt.
İmza attığı Deep Blue Sea, Cliffhanger, Die Hard 2 gibi filmler, tüm dünyada büyük gişe hasılatı yaptı ve unutulmazlar arasına girdi. Ama Renny Harlin, dünyaca ünlü bir yönetmen olmaktan çok, ‘‘adrenalin bağımlısı sıradan bir yarışmacı’’ olmanın heyecanını yaşadığını söylüyor. Class1 Dünya Offshore yarışması için Türkiye'ye gelen ünlü yönetmen, Hürriyet'e özel bir öroptaj verdi.
İlk kez geldiğiniz Türkiye'yi nasıl buldunuz?
- Henüz pek bir yer görmedim, ama gördüğüm kadarıyla burayı çok beğendim. Zaten önceden de burası hakkında çok şey duymuştum. Yunan Adaları buraya en yakın gittiğim yer. Ülkenizin daha güzel olduğunu tahmin ediyordum.
Offshore'u konu alan bir film çekmeyi planlıyorsunuz. Bu yarışmaya o yüzden mi katılıyorsunuz?
YARIŞ BENİM TERAPİM
- Evet, böyle bir filmin hazırlıkları içerisindeyim, ama film tamamen Türkiye'de geçmeyecek. Diğer sahneleri Amerika, Norveç ve Dubai'de çekmeyi planlıyorum. Offshore'un yapıldığı yerlerden biri bu ülke olduğu için filmin bir bölümü burada çekilecek. Senaryo henüz hazırlık aşamasında. Kimlerin rol alacağı net değil. Ancak burada yarışarak, Offshore'u daha yakından öğreniyorum. Böylece filmi daha gerçekçi sahnelerle çekme şansım olacak.
Yaptığınız başka adrenalin sporları var mı?
- Birçoğunu deneme fırsatım oluyor. Bunun da nedeni çektiğim filmler. Mesela ‘‘Cliffhanger’’ filmini çekerken dağcılık yaptım. Köpekbalıklarını konu alan ‘‘Deep Blue Sea’’yi çekerken de dalış yaptım. Karting yaptım. Hızı çok seviyorum. Benimkisi gibi stresli bir işiniz olunca, kafa dağıtmak için bir şeylere gereksinim duyuyorsunuz. Teknenin içindeyken tek bir yöne bakıyorum. O dönüşü nasıl yapacağım da aklımdaki tek şey. Bu benim terapim.
Film yönetmenliği mi yoksa tekneyi yönetmek mi daha zor?
- Bu güzel bir soru. Her ikisinde de kesinlikle kazanmak istiyorsun. Gücü hissediyorsun. Film yönetirken de işin içinde çok para, ekip, teknik malzemeler var. Her ikisinde de aynı anda birden çok şeyi düşünmek zorundasın. Bu güce saygı duyuyorsun.
Bu sporun zor ve kolay yanları neler?
- Oldukça pahalı bir spor olduğu aşikar. Tekne sahibi olmak, o kadar kolay değil. Daha çok zihinsel bir mücadele. Denize ve kullandığınız tekneye karşı ciddi bir saygı içinde olmalısınız. Her türlü korkuyu atıp iyice konsantre olmanız gerekiyor. Yarıştan bir gün önce kafanızda milyonlarca şey oluyor çünkü. Teknye bindiğiniz an yoğunlaşmanız gerekli.
Hangi sporu asla yapmazsınız?
- Paraşüt. Tanımadığım birisinin katlayıp koyduğu paraşütle atlamam. Ekstrem sporları seviyorum ama kontrol bende olmalı. Bungee-jumping yaptım. Havada uçmak bana göre değil.