Adnan Sezgin, Futbol Extra Dergisi'nin Kasım ayı sayısında yer alan röportajında, şampiyonluk yarışı ile ilgili olarak şöyle konuştu:
“Eğer bu takımın 11 adamından 7-8'i yeniyse ve ligde bu konumdaysa, UEFA Kupası'nda da gruplara kalmışsa, bu ciddi bir başarıdır. Kimse böyle bir tablo beklemiyordu. Ancak bu tablo benim için sürpriz olmadı. Biz iyi bir sinerji oluşturduk. Bakın bir Hakan-Lincoln olayı yaşadık, olay iki günde kapandı. Ben iddialı konuşmayı sevmem. Sonuçta futbol insan unsuruna dayanan bir oyun. Ama iyi bir takımımız var ve daha da önemlisi çok çok iyi olmaya aday bir takıma sahibiz. Şampiyonluğun tek favorisi olduğumuza inanıyorum.
Beşiktaş'ın da iyi kadrosu var ama bu yarış yine son senelerde olduğu gibi
Fenerbahçe ile
Galatasaray arasında geçer. Sonuçta biz şampiyon oluruz.”
Geçen sezon bu uyumlarının olmadığını ve gerekli hamleleri yapamadıklarını ifade eden Sezgin, “O hamleleri yapabilseydik zamanında, biz geçen sene de rahat şampiyon olurduk. Mesela, sponsorlardan gelen kaynaklar maalesef transferin sonlarına doğru ortaya çıkmaya başlamış, iş işten geçmişti” dedi.
"ŞAMPİYONLUK BİZE 6 AY KAYBETTİRDİ"
“İki sezon önce şampiyon olmamız bizim bazı hataları görmememize neden oldu. Bazı hamleleri bu yüzden yapamadık. O olay da bize 6 ay kaybettirdi” diyen Sezgin, “Tabii o hamleleri o zaman yapmayı düşündük ama bu sefer de 'Şampiyon takım bozulur mu?' gibi bir düşünce ile karşılaşırdık. Şampiyon olmamıza rağmen o hamleleri yapabilseydik, ben onun altına da imza atardım” diye konuştu.
Sezgin, bu yılki transfer bütçeleri ile ilgili olarak da, “Bu transfer döneminde yaptığımız kontratların toplam bedeli 19 milyon avro oldu. Geçen sezon ise 17.4 milyon avroydu” dedi.
"GERETS'LE DEVAM ETMEMİZ HATAYDI"
Geçen sezon Gerets'le yola devam etme kararında hata olduğunu düşündüğünü dile getiren Sezgin, “Çeşitli söylentiler çıkmıştı. Gerest'le devam edersek, bu söylentiler nedeniyle yıpranan otoritesini yeniden sağlayabileceği ve bunun da takıma katkıda bulunacağı düşünülmüştü. Gerest'le devam etmeme kararı sezon sonuna doğru alındı. Teknik kadro konusunda mevcut organizasyonun her boyutuyla çok yararlı olamayacağına kanaat getirdik ve Gerets'le bu yüzden yollarımızı ayırdık” şeklinde konuştu.
Sezgin, teknik direktörlük konusunda Feldkamp'ın ilk yabancı tercihleri olduğunu ve kendisiyle anlaştıklarını söyledi.
Ersun Yanal ile görüşüp görüşmedikleri sorusuna ise Sezgin, “Zaman zaman gündeme geldi, görüşmeler yapıldı. Ben kendisine en son konuştuğumuzda olmayacağını söyledim” diye yanıt verdi.
"KALLI'Yİ İKNA ETMEK KOLAY OLMADI"
Feldkamp'ı takımın başına getirme süreçlerinin uzun olduğunu kaydeden Sezgin, “Feldkamp ismi daha lig bitmeden çok öncesinden belli olmuştu. Bir de Feldkamp'ın bu teklife hemen atladığı düşünülüyor. Aslında onu ikna sürecimiz uzun oldu. Başta sancılar çekildi. Ama şimdi mutlu şekilde takımla olumlu havayı yakalayarak yolumuza devam ediyoruz” dedi.
"KALLI'NİN LINCOLN'DEN SONRADAN HABERİ OLDU"Lincoln'un transferinin, Feldkamp'ın isteği doğrultusunda mı gerçekleştiği sorusu üzerine Sezgin, şunları söyledi:
“Hayır. Feldkamp'ın Lincoln'ün transferinin en sonunda haberi oldu. Çok açık söyleyeyim, geçen sene devre arasında kafamda üç isim vardı, Juninho, Lincoln ve Riquelme. Bunlardan biri olacaktı, Lincoln oldu. Bugün iyi ki de Lincoln olmuş diyorum. Geçen sene devre arasında bu isimleri ele alarak yola çıktım. İlk olarak Şubat'ta Juninho için Brezilya'ya gittim. Bir taraftan da Lincoln için ilk girişimimi yaptım orada. Çünkü Lincoln de o sıralar Schalke'de gördüğü kartlardan dolayı sorunlar yaşıyordu.”
"LINCOLN SCHALKE'YE REST ÇEKTİ"
Lincoln'ün Galatasaray'a transferini anlatan Sezgin, kulübünün ilk olarak 10 milyon euro istediğini belirterek, şöyle devam etti:
“En son 8 milyon euro olur dediler. Biz de Adnan Polat ve Haldun Üstünel'le masadan kalktık. Sonra otele döndük. Uçak saatini beklerken Lincoln'ün menajeri aradı ve 'Lincoln Brezilya'da ben oraya gidiyorum' dedi. Döndüm Adnan Polat'a, 'Ben Brezilya'ya gidiyorum, bu iş ancak bizim çocuğu ikna etmemizle hallolur' dedim ve hemen uçak biletini ayarlayarak Brezilya'ya gittim ve orada Lincoln'e Almanya'da hiçbir zaman bulmayacağı atmosferi Galatasaray'da yaşayacağını anlattım. Son gün elini kalbine götürerek 'Ben artık Galatasaraylıyım' dedi. Sonrasında kulübüne telefon açtı ve bana da dinletti. Andres Müller'e dedi ki 'Bir daha beni veya menajerimi aramayın. Ben bu saatten itibaren Galatasaraylıyım. Ya da futbolu bırakıyorum.' Bana göre o gün o telefonla transfer bitti. Bunun üzerine yeniden kulübe gittik ve bonservis bedelini bir kez daha konuştuk. 10 milyon Euro'dan 5 milyon Euro'ya kadar indirdik ve imzayı attık. Benim hiç hesapta yokken Almanya'dan Brezilya'ya gitmem, kulübe sadece bu transferden 3.8 milyon euro tasarruf sağladı. Lincoln'ün bize dört yıllık maliyeti, yaklaşık 13 milyon euro. Peki size sormak isterim, böyle bir futbolcunun menajerine ne kadar komisyon verilmiş olabilir? 300 bin euro. Bağıra çağıra 300 bin Euro'ya indirdik ki, bu çok komik bir rakam.”
"BARIŞ VE SERKAN'I ŞEKERSPOR'DAYKEN KEŞFETTİM"
Adnan Sezgin, Barış ve Serkan'ın transferlerine de değinerek, "Barış ve Serkan'ı Şekerspor'dayken bulmuştum. Başka bir futbolcu izlemek için gitmiştim Almanya'ya. Hatta Ali Bilgin de oynuyordu Essen'de. İzlediğimiz oyuncuyu beğenmedim. Tam stattan çıkarken 'Bir Türk oyuna giriyor' dediler. 80. dakika filandı. Baktım doğumuna 1986'lı. Geri döndüm ve yerime oturdum. Barış'tı o futbolcu. İzledim ve beğendim. Sonra takibe başladım onu. Ogan Tarhan'ı gönderdim ve bir-iki maç izlettim. Sonra bir daha izlemeye gittim. Barış'a sonra Fenerbahçe de diğer takımlar da talip oldu. Bir ara bu transfer çıkmaza girdi ama sağolsun Feldkamp da araya girince hem Barış'ın hem de Serkan'ın işini bitirdik" şeklinde konuştu.
"SUAZO VE ALVES İÇİN ÇOK UĞRAŞTIM"
“Bu transfer döneminde almak isteyip de alamadığınız oyuncular kimler?” sorusuna Sezgin, şöyle yanıt verdi:
“Şili Milli Takımı'nın santrforu Suazo'yu almak için çok uğraştım ama olmadı. Heerenveen'deki Alves için kulübü çok para istedi. Grafite ile para konusunda anlaşamadık. Mesela biraz daha param olsaydı Pato'yu alırdım. Mesela Postiga. Bu da isimlerden biriydi. Ama Postiga'yla her konuda anlaşmıştım. En son eşinin gelmek istemediğini söyledi. Sonra çağırdım, onunla da yemek yedik ama eşi çok sıcak bakmayınca bu transferden vazgeçtik. Postiga ile Portekiz'e gidip görüşmüştüm.”
"LINDEROTH ŞİMDİ FRANSA'DA OLABİLİRDİ"
Sezgin, Linderoth'un transferine de değinerek, “Linderoth'un transferi de ilginç oldu. İki gün geç kalsaydık Linderoth şimdi Fransa'da oynuyor olacaktı. Hem kendisi hem de menajeri ve kulübeyle görüşmek için peş peşe seyahatler yaptık. Müthiş bir hava trafiği yaşandı bu transferde. Futboluyla ve kişiliğiyle müthiş bir insan Linderoth. Umarım uzun yıllar bizimle olur” dedi.
"NONDA'DA RESTİMİZ İŞE YARADI"
Nonda'nın transferi için Haldun Üstünel ile birlikte görüşmelere gittiklerini anlatan Sezgin, “Kulübü 2 milyon avro istedi ilk olarak. Biz de masadan kalktık. Bir gün sonra çağırdılar ve istediğimiz şartlara evet diyerek imza attılar. Hatta kulübüne 'Bu transferin son gününde bizi uğraştırdınız diye ceza olarak altıgen filelerden Ali Sami Yen Stadı'na koymak için dört tane vereceksiniz' dedik” diye konuştu.
Kayserisporlu Gökhan Ünal'ı kulübünden istediklerini de belirten Sezgin, 'Gökhan Ünal'ı kulübünden istedik. Kayseri'ye gidip yöneticilerle masaya da oturduk. Futbolcunun da Galatasaray'a gelme eğilimi vardı çünkü. Bu sene için Gökhan'ı veremeyeceklerini söylediler ve biz de masadan kalktık” dedi.
"FENERBAHÇE İLE GALATASARAY TABELADA KIYASLANIR"
Galatasaray eski yöneticisi Ergun Gürsoy'un, Galatasaray'ın Fenerbahçe'nin 10 yıl gerisinde kaldığını söylediğinin hatırlatılması üzerine Sezgin, şunları söyledi:
"Böyle bir karşılaştırma yapmak son derece yanlış. Yani elmayla armudun karşılaştırılması gibi bir şey. Türkiye'de karşılaştırma tabelayla olur, kim öndeyse o öndedir. Ama üç sene, beş sene ileride geride demek bana yanlış geliyor. Bu sübjektif bir değerlendirme olur. Sportif olarak tabelaya, mali olarak tabloya, tesis olarak da fotoğrafa bakarsın ama böyle üç sene, beş sene geride veya ilerde demek yanlış geliyor. Benim Fenerbahçe'den neyim iyi, neyim kötü bunu söylemem için Fenerbahçe'yi incelemem lazım ki ondan sonra konuşayım. Şu andaki soyut duruma cevap veremem."
"FATİH TEKKE İÇİN YOKLAMA YAPTIK"
Adnan Sezgin, Fatih Tekke'ye talip olup olmadıkları sorusuna, “(Verir misiniz?) diye sorduk. (Onu alırken verdiğimiz parayı verirseniz veririz) dediler. Biz de vazgeçtik” derken, “Yerli olup dışarıda oynayan futbolculardan istediğiniz oldu mu?” sorusuna da “Hamit” diye yanıt verdi.
"GAGO BİZİM OLABİLİRDİ"
Real Madrid'in transfer ettiği genç futbolcu Gago'ya değinen Sezgin, “Geldiğimdeki ilk transfer döneminde çok ilginç futbolculara gittik. İlk gittiğim futbolcu Boca Juniors'un genç yıldızı Fernando Gago'ydu. Kulübünün ikinci başkanıyla toplantı yaptık. Kendisine 'Kaça verirsiniz?' dediğimde, bana kaldığım oteli gösterip 'Bu oteli ver, ben de sana Gago'yu vereyim' dedi. 15 milyon avrodan başladı ve en son pazarlıklarla '10 milyon avroya olur' dedi. Ancak bu rakam bize ağır geldi. 3 ay sonra Gago Real Madrid'e 20.5 milyon avroya gitti. Biraz daha paramız olsaydı bugün Gago Real Madrid'de değil Galatasaray'da olacaktı” diye konuştu.
"37 FUTBOLCULUK OPERASYON YAPTIK"
Bu sezon 37 futbolculuk operasyon yaptıklarını kaydeden Sezgin, şöyle devam etti:
“26 futbolcu gitti, 11 futbolcu aramıza katıldı. Bunların sadece lisans işlemleriyle uğraşmanın kaç gün tutacağını futbolun içindeki herkes bilir. Biz bunu 1,5-2 ayda yapıp tamamladık. Kulübüyle görüşme, futbolcuyla, menajeriyle görüşme, seyahatler, işlemler filan. Şöyle tarif edeyim, bu transfer döneminde 8 günde 47 saat havada kaldım. Yani 8 günümün 6 günü yeryüzünde, 2 günü gökyüzünde geçmiş. Kaldı ki ben uçaktan korkan bir insanım. Burada başkan, Adnan Bey, Haldun Bey ve diğer yönetici arkadaşlarımız bir ekip çalışmasıyla bu işi başardık. Hiçbir transfer döneminde olmadığı kadar bu sezon ekip çalışması oldu. Bugün sahaya çıkan 11'in 7-8 tanesi yeni futbolculardan kuruluysa ve yeni aldığımız oyuncuların hemen hemen hepsi 11'de oynayabiliyor veya bazıları sonradan oyuna girebiliyorsa, o zaman transferde büyük bir başarı sağlanmıştır. Bu dünyanın hiçbir yerinde yoktur.”
"AMERİKA'DA TEZ KONUSU OLUR"
Futbol üzerine eğitim yapanların, gelip Galatasaray'ı incelemeleri gerektiğini ifade eden Sezgin, şöyle devam etti:
“Hem ekonomik açıdan rantabl iş yapacağız hem de sportif başarıya imza atacağız. Dünyanın en zor işi. Ama bunu yaparsak gerçek başarı olacak. Geçen seneki kadronun bonservisler haricinde kulübe maliyeti 17.4 milyon Euro'ydu. Bu sene 19 milyon avro. 11 futbolcu alıyorsun ve 1.6 milyon avroyla bu kadroyu kuruyorsun. Bu Amerika'da tez konusu olur. Aslında futbol üzerine eğitim yapanların gelip Galatasaray'ın bu tablosunu incelemesi lazım. Bunu yeterince anlatamadık. O da bizim suçumuz. Kendini övmek olur diye buna yeltenmedik belki de ama ortada bir gerçek var. Çok iddialı söylüyorum, eğer biz bu yolda başarılı olursak ki olacağız, gelecek sene fazla değil, iki-üç hamleyle Galatasaray'ın 5 senesini garanti altına almış olacağız.”
"BEŞ OYUNCUYU KALLI GÖNDERDİ"
Gönderdikleri 5 futbolcuyla ilgili kararı teknik direktör Feldkamp'ın verdiğini dile getiren Sezgin, “Hocamız ilk olarak bunu Ahmet Akcan'ın da bulunduğu toplantıda bana söyledi. Kalli bana bu oyuncuları sportif açıdan kadroda değerlendiremeyeceğini bildirdi. Bazıları radyolara çıkıp, gazetelere yazıp bilmeden yorum yapıyor. Bunu defalarca anlattım ama hala anlamıyorlar. Bunda sonra Çince anlatacağım. Zira Türkçe anlatıyoruz, anlamıyorlar. Bir antrenör bir futbolcuyu kullanamam diyorsa, ben bir yönetici olarak kulübün çıkarlarını düşünmek zorundayım. Biz de bunu yaptık” diye konuştu.
Feldkamp'ın “Kulübün çıkarlarını düşündük ve Necati iyi para eder diye satışına karar verdik” demesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Sezgin, “Bakın bir karar verirken bir asli bir de tali unsurlar vardır. Burada Necati konusunda asli unsur olan hocanın bu futbolcudan takımda yararlanmayı düşünmemesidir. Yüksek maliyeti de tali unsur olarak bunu desteklemiştir” şeklinde konuştu.
Takımda kalması halinde Tomas'ın 2 senede 2 milyon 800 bin avro alacağını belirten Sezgin, “O taahhütten kurtulmamız kulübün geliri oldu. Hasan Kabze'yle oturup konuştuk, 700 bin avro bonservis parası aldık” dedi.
Sezgin, “Gelir açısından Necati'den beklediğinizi alamadınız mı?” sorusuna, “Necati'ye hiç talep olmadı ne yapayım? Açıkçası ben daha çok talep gelmesini bekliyordum. Şaşırdım. Necati için bize sadece en son gün Trabzonspor teklif yaptı o kadar. Ben de bunun üzerine Necati'yi çağırdım. 'Trabzonspor seni istiyor' dedim. 'Hayır ağabey ben Ankaraspor'a gitmek istiyorum' dedi ve gitti” diye yanıt verdi.