G.SARAY'DAN FUTBOLCU ALMAK YÜREK İSTERAdnan Polat, Ümit Karan’ın
Fenerbahçe flörtünden, Feldkamp'ın göreve getirilmesine, yeni transferlerden kulübün borcunun azalmasına kadar bir çok konuda Doğan Haber Ajansı'na (DHA) çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Çok duygu yüklü olduğu gözlenen ve yaşananlardan dolayı dolu olduğu gözlenen Polat, Galatasaray'ın Haziran ayında yapılan divan toplantısındaki "Çapulcu taraftar istemiyoruz" sözlerine açıklık getirdi:
"Öncelikle şunun bilinmesini istiyorum. Bu söz genel taraftara söylenmiş bir söz değildir. Taraftarımızın bu sözden alınmasına hiç gerek yok. Ben divan toplantısında şunu söyledim. Fenerbahçe maçında yaşananlardan utanç duyduk. Ama kongre üyesi taraftarların bile numaralı tribünde su attıkları duyumunu aldık. Ama ciddi olarak başka duyumlarımız da vardı. Tribünlerde çok insan tanıdığımız var. Onlar, hiç tanımadıkları, hiç görmedikleri kişilerin o gün maçta sürekli su atıp daha maçın başında koltukları kırdıklarını söylediler. Benim sözüm bu kişilere idi. Bunu önce herkes iyi anlasın. Benim sözlerim normal taraftara söylenmiş sözler değil."
Fenerbahçe maçındaki olayları faturasının Adnan Polat ve Haldun Üstünel’e kesilmesinin nedenini sorduğumuz Polat, şu yanıtı verdi:
"Bu iddialar aklı selimden uzak. İnsan kendi ayağına bilerek balta vurur mu? Maçtan sonra en ağır eleştirileri ben yaptım. Fenerbahçe maçındaki olayların birçok nedeni vardı.
1- Kadıköy’de oynanan maçta Gerets ve Mondragon'a yapılanlar. Taraftarlarımızın tek tek dövülerek tribüne sokulmaları. İlk devredeki maçın kızgınlığı, öfkesi ve beklentisi vardı.
2- Son 10 yılda Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynanan her maçta futbolcularımıza ve taraftarlarımza yapılanlar.
3- Medyanın tahriki vardı. Fenerbahçe’nin alkışlanması için başlatılan gereksiz polemik taraftarımızı daha da gerdi.
4-Bütün gün stresli bir bekleyiş vardı ve maçtan önce çelik kuvvet ile taraftarlarımız karşı karşıya geldi ve bir kıvılcımla taraftar ile güavenlik güçleri arasında kavga çıktı. Polisin biber gazı sıkması insanları daha da tahrik etti.
5-Eski açık tribünde Fenerbahçe taraftarlarını korumak için parmaklıkları yeniden yaptık ve yükselttik. Buna rağmen polis kuruma boşluğunu geniş tuttu. Orada kombine bileti olan taraftarlarımız sıkışık durumdaoturmaya başlayınca tepkilerini artırdılar.
6- Ve maçtan önce gerekli arama yapılmadı. Stadın içindeki büfe işletmecisi sanki organizasyonun bir parçası imiş gibi haddinden çok fazla suyu stada getirtmiş. Sonrasında görevine son verdik tabi ki. Ayrıca özel güvenlik firmasının da 50 kişilik gruplar halinde daha önce hiç bizim tribünlerde görmediğimiz kişileri içeri soktuğunu öğrendik. Bu yüzden emniyet mensuplarından, "bunların içinde Fenerbahçeliler de vardı" istihbaratını aldık.
Sonuçta olayları tasvip etmek mümkün değil. Ancak bu olaylarla ilgili Disiplin ve Tahkim kurulunun verdiği kararlar, daha önce Türkiye'de yaşanan F.Bahçe-G.Saray, Bursaspor-F.Bahçe, Ankargücü-
Beşiktaş maçındaki olayları göre eşitlik ilkesinin çiğnendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz."
GALATASARAY FUTBOLUN İÇİNDEKİ SİYASETE KURBAN EDİLDİ
Kulüpler Birliği’nde yaşanan son olayların Özhan Canaydın ile Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’u karşı karşıya getirdiğinin hatırlatılması ve Federasyon başkanına yakın kişilerin "Özhan Canaydın başkan olduğu sürece Galatasaray’ı yakacağım" dediğinin ileri sürülmesine ise Polat, "Biz federasyona ve kurumlarına hep saygılı olduk. Kurallara uymaya çalıştık. Herkesin kişisel çekişmeleri bir kenara bırakıp, kurumsal düşünmesi gerekir. Ben fedarasyonun bütün kulüplere eşit ve adil yaklaşacağını ümit ediyorum" dedi..
Polat, "MHK Başkanlığına Ali Aydın'ın ismi geçiyor. Geçmişe bakıldığında Ali Aydın ile Galatasaray’ın sürekli sorunları olmuştu ve Özhan Canaydın’ın bir basın toplantısı sonrası Ali Aydın hakemliği bırakmıştı. Ali Aydın ismi MHK ile anılması sizi rahatsız eder mi?" sorusuna, "Bu sizin söylediğiniz şimdi varsayım. Ali Aydın göreve getirilmeden duyumlar üstüne yorum yapamam" yanıtını verdi.
İşte Kadir Çetinçalı'nın Adnan Polat röportajı:Beklenmeyen bir transfer atağı gerçekleştirdiniz. Bunca borç varken buna nasıl cesaret ettiniz ve parayı nerden buldunuz?Geçen sene şampiyon olduğumuzda, şampiyon kadroyu ve teknik direktörü dağıtmamayı hedefledik ve takımı biraz takviye ederek sezona girdik. Şampiyonlukta nasıl başarıda yönetimin payı varsa, Şampiyonluk kaçtığında, başarısız olunduğunda da bizim payımız var. Geçen sene gerekli tedbirleri alamadık. Gerçi şampiyonluğu kaybetmemizin bana göre ana nedeni çok gol yememiz değil, gol atamayışımızdı. Geçen sezon golcülerimiz bana göre beklenen performansı gösteremediler. Çok kolay elde edeceğimizi düşündüğümüz şampiyonluğu kaçırdık. Şimdi aylar önce planladığımız takım içi reformu gerçekleştirmeye başladık. Ve bu değişim daha da sürecek, gelecek yılda devamı gelecek. Sonucunu sahada göreceğiz. Taraftamızın değişim talebine kulak tıkayamazdık. Belki bu sezon ilk 11’in 7-8 kişisi yeni isimlerden oluşacak. Bu biraz da Kalli’ye bağlı tabii ki.
Geleceğe yönelik ounuşuyorsunuz ama 8 ay sonra seçim var. Belki görevde olmayacaksınız...
Kendimize değil Galatasaray’a yatırım yapıyoruz. G.Saray’da devamlılık vardır. Biz doğru birşey yapıyorsak ve bundan kulüp fayda sağlıyorsa, bizden sonra da kim gelirse gelsin bu doğruların üstüne yeni tuğlalar koyacaktır. Hayat devam ediyor, transfer de. Transferin kaynağına gelince. G.Saray’ı faizli bir borç altına sokmadık. Daha önceden elde edilmiş sponsor gelirlerini iyi bir planlama ile artırdık. Başarılı bir çalışmayla gerçekleşti bu işi ve benden fazla Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin’in çabalarıyla oldu.
Haldun Üstünel dediniz de, çok eleştiri aldı hatta yönetim kurulundaki arkadaşlarınız bile Haldun Üstünel’i eleştirdiler. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Haldun yanlış tanıtılıyor. 7 gün 24 saat Galatasaray için çalışan genç bir arkadaşımız. Günlerce işine, evine gitmiyor, Galatasaray için çalışıyor. Haldun yanlış tanıtılıyor, yıpratılıyor. İlla ki hata ararsan, kim hatasız ki? Bazıları bir olumsuzluk oldu mu, bana ve Haldun’a maletmek için fırsat kolluyor. Biz mücadeleye devam edeceğiz.
Yönetim olar birçok parçaya bölündünüz, istifalar oldu, açıkca özellik transfer ve Feldkamp kararınızdan ötürü sizi eleştiren yönetici arkadaşlarınız oldu. Bu konuda sıkıntı yaşadınız mı?
Önce şunu söyleyeyim, futbolun dışındaki arkadaşlarımız da büyük özveri ile diğer şube ve sorunlarımızı çözmeye çalışıyor, büyük emek veriyorlar. Onları gözardı etmemek gerek. Ama futbol kadar popüler olmadıkları için onların çoğu emeği dikkatlerden kaçıyor. Yönetim de anlaşmazlıklar olmuştur. Bu da normaldir. 15 kişinin yüzde yüz uyum içerisinde çalışması beklenemez. Kırgınlıklar da kişisel çekişmeler için değil, kulüp çıkarları için olmuştur.
Ben insanları yaşı ile değil, aklı ve fiziki durumu ile ilgileniyorum. G.Saray’ın bu yeniden yapılanmasında en başarılı olacak kişinin Feldkamp olduğunu biliyorum. Şimdi herkes antrenmanlarda Feldkamp’ın uygulamalarını hayranlık izliyor. Göreceksiniz, Feldkamp bizi başarıya taşıyacak yüzde yüz inanıyorum
Zaman zaman başkan Özhan Canaydın’ın bile önüne çıktığınız eleştirileri var, görev paylaşımında problem var mı?.
Aldığımız her kararı başkana haber veririm. İcraatın başında benim, ama herşey başkanımızın kontrolü altında oluyor ve bana destek veriyor
Ümit Karan’ı Fenerbahçe ile transfer pazarlığına girişmesi canınızı sıktı mı?
Canım sıkıldı tabii. Önce şunu söyleyeyim. Galatasaray’da her futbolcu başka takıma gitmek isteyebilir. Bu futbolcuların en doğal hakkı. Sözleşmesi olsa bile. Bu açıkca konuşulmalı, futbolcu gitmek istiyorsa, bir kulüpte talipse, oturulup, konuşulur, şartlarda anlaşma sağlanırsa iş bitirilir. G.Saray7da kalmak istemeyeni asla tutmayız. Böyle bir düşüncesi olan varsa futbolcu gelsin bize. Ben şahsen G.Saray formasından daha kıymetli bir forma tanımıyorum. Çıkartmak isteyeni asla tutmayız. Ama canımı sıkmasının nedeni geçen sezon kötü günler yaşamışız. Herkes G.Saray çöktü derken, mükemmel transferlerle takımı takviye etmişiz. Böyle bir olay G.Saray’ı karıştırmak için yapıldı biz bundan rahatsız olduk sadece
"Lincoln'ün parası ödenmezse Ribery gibi kaçar" yorumları yapılıyor. Buna ihtimal veriyor musunuz?
Hayatta herşey olabilir. Böyle bir olumsuzluğun olmaması için elimizden geldiğince çalışıyoruz. Şu bilinsin ki mali açıdan parlak günler uzak değil. Şimdi nakit akışını yönetmek çok kolay değil ama biz fena yönetmedik bunu. Borcumuz da abartıldığı gibi değil, 130 miyon dolar civarında. Seyrantepe Stadı’nın temelini bir ay içerisinde atmayı hedefliyoruz. Artık bir aksilik çıkacağını sanmıyorum. Başbakan’ın, Başbakan yardımcısının, Maliye Bakanı’nın, Belediye Başkanı’nın, TOKİ Başkanı’nın imzaları var. Bu imzalara güvenmeyelim de kime güvenelim? Nakit sıkıntımızı Riva’yı satarak çok kısa sürede çözeriz. Ama çok daha iyi fiyatlara satabileceğimizi biliyoruz ve direniyoruz. Şu an sıkışık durumda olmamıza rağmen. Ayrıca Florya Metin Oktay Tesisleri’ni son 1,5 yılda baştan aşağı revize ettik. Basketbol salonumuzu yeniden yaptık. Kalamış ve Kuruçeşme adası’ndaki tesislerimizi mükemmel hale getirdik. Ali Sami Yen’e 10 senedir kazma vurulmamış. Çim sahayı baştan aşağı drenajı ile birlikte değiştiriyoruz. Florya’daki antrenman sahalarını baştan aşağı yeniliyoruz. Çok iş yapıyoruz ama kimsenin haberi yok. Kulübün idari yapısı ve şirketlerin yapısı baştan aşağı değiştirildi. Şirketler birbirinden ayrıldı hepsinin hesapları çok daha şeffaf hale geldi. Geçmişe yönelik UEFA’daki tüm borçlar bitti. Bugün itibari ile 7-8 futbolcu dışında futbolcuların tüm alacakları ödendi. Kısaca kuyudan çıktık. Bütün bunları yaparken Riva’yı satmadık.
Bu sezon lig dışında UEFA’da mücadele edeceksiniz hedef nedir?
Ligde G.Saray’ın şampiyonluktan başka hedefi olamaz. UEFA’da ise seyircisiz oynayacağımız lig maçlarının acısını çıkarmalıyız ve taraftarımıza G.Saray’ı UEFA’da izlettirmeliyiz. En az çeyrek final oynayabileceğimizi düşünüyorum.
Yabancı sayısında federasyonun karar vermesi bekleniyor, bu konuda sizin duruşunuz nasıl?
Bana göre yabancı sayısı 6’da kalmalı. Artacaksa da bu hemen değil, aşama aşama önümüzdeki 5 yıl içerisinde bir hedef ve plan içerisinde artırılmalıdır"
Camiaya ve taraftara mesajınızı alabilir miyiz?
G.Saray taraftarı ve camiası merak etmesin. G:Saray gösterilmek istenilenden çok daha iyi durumda. Bizim yönetim olarak camiadan talebimiz. bize destek olsunlar. Çünkü camianın duruşuna ve desteğine ihtiyacımız var. Çünkü G.Saray dün de Türkiye’nin en büyük spor kulübüydü, bugün de. Taraftarlarımız son 15 yılda taraftarlık duruşunun nasıl olacağını, Türk futbolunda çok iyi sergiledi. Aynı duruş ve örneği sergilerlerse G.Saray’ın yarınları çok daha iyi olacak.