Röportaj: Sadi Kemal YAŞAR
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2001 02:09
'Geçmişime bir bakın, boş bir insan mıyım? Bana ne zaman olumlu yaklaşılmış? Buna sessiz kalamam. Galibiyette Denizli'nin D'sini ağzına almayanlar, yenilgide bütün faturayı ona kesiyorlar. Bu adil mi?'
NEGATİF YORUMLAR
Acı biberi verirken, baklava ve elma şekerini ne için gözardı ediyorsun? Yalnız acıbiber ile yaşanmaz.
SEVİMSİZ GELEBİLİR
Ben sosyal yapısı kısıtlı olan bir insanım. Belki de bu yüzden bu kadar hedef oluyorum, sevimsiz geliyorum.
BİR KARAMBOL TOPU
94 yıllık F.Bahçe tarihinde rekorlar alt üst oluyor. Bunları bırakıp, bir karambol topunun peşine düşüyorlar.
Mustaa Denizli... F.Bahçe Teknik Direktörü... Susmuş, konuşmamakla suçlanmış, konuşunca da yer yerinden oynamıştı. Bu zor günlerin ardından Samandıra Tesisleri'ni gittik ve keyifli bir söyleşi yaptık. Mustafa hocaya ilk olarak ‘‘Ruh haliniz nasıl?’’ diye sorduk. ‘‘Bu meslekte iyi olmalı. Hep pozitifim ve ayaktayım. Ancak ara sıra düştüğü de oluyor. Şu an için iyiyim’’ diye yanıtladı.
NELER SÖYLEDİ: Hafta başında çok şey konuşmuştu, ancak söyleyecekleri bitmemişti. En büyük sıkıntısı eleştirilerdeki adeletsizlikti. Biz sordukça anlatıyor, biz sordukça sıkıntılarını dile getiriyordu. Doğrusu dinlemeye değerdi. Bakın Denizli neler söyledi:
MAÇ SONRALARI: İyi antrenman yaptırmıyormuşum. Bunu kim söylüyor? Programımı bilmeyenler, benimle ve takımımla aynı atmosferi paylaşmayanlar. Bakın, bir örnek vereyim, bazı takımlar maç sonrasını dinlenerek geçirir, biz ise aktif dinlenme yaparız. Bu ayrımı bile yapamayanlar var.
SOSYAL YAPIM: Ben soysal yapısı kısıtlı olan bir insanım. Siz hep aklımdasınızdır ama sizi arayamam. Bu yönde eksiklerim var. Belki de bu yüzden bu kadar hedef oluyorum. Bazen sivri laflar ediyorum. Bu bazılarına sevimsiz gelebilir. Bu mesleğin içinde düzgün bir profilim var. Bu profil de sevilmeme nedenim olabilir.
O MEŞHUR SÖZLER: ‘‘İçimizdeki rakipleri de yendik’’ sözlerini gündemi değiştirmek için söylemedim. Mücadele ettiğim bir çok unsur var. Sadece o zorlukları ifade ettim. Ama bu sözleri birileri için söylesem, açıklardım. Ettiğim her laf, beni ve bağlı olduğum kurumumu bağlar. Bu yüzden sinirlerime hakim olmak zorundayım.
GEÇMİŞİME BAKIN: İlk defa eleştiri alan bir insan değilim. Bir takım şeyleri eşit yapmayanlar var. Benim geçmişime bir bakın, boş bir insan mıyım? Her yerde iz bırakmışım. Bana ne zaman olumlu yaklaşılmış? Hep negatif bir Mustafa profili çizmişler. Buna sessiz kalamam. Galibiyette Denizli'nin D'sini ağzına almayanlar, yenilgide bütün faturayı ona kesiyorlar. Bu adil mi?
BEN BİR BABAYIM: Ben bir insanım. Görevini iyi yapmaya çalışan bir çalıştırıcı, bir babayım. Kim şampiyon olmuş, kim en fazla golü atmış, kim birinci yılında kupada final oynayıp, penaltılarla kaybetmiş, kim Şampiyonlar Ligi'ne taşınmış. Bunları bırakıp, bir karambol topunun peşine düşüyorlar.
REKORLAR ALT ÜST: Maç kaybedeceğimizi biz de biliyorduk. Bir gün sahamızda da maç kaybedeceğiz. O zaman yine her şey bir maça bağlanabilir. Çalışmalarımdaki düsturum hep daha iyisini bulmak. 94 yıllık F.Bahçe tarihinde rekorlar altüst oluyor. 22 maç üst üste kazanılmış, bunun devamı da gelecek. Bunlar boş mu? Kimse bunları konuşmuyor.
HEP ACI BİBER: Acı biberi verirken, baklava ve elma şekerini ne için gözardı ediyorsun. Yalnız acıbiber ile yaşanmaz. Antrenörlük kariyerimin en üstüne gelmişim. Ama beni bir yere oturtmuyorlar. Dediğim gibi hep negatif yorumlar yapılıyor. Ne zaman beni bir yere oturtacaklar...
Benim de temel taşlarım var
Denizli, ‘Bazı futbolcuların ayrıcalığı mı var? Rapaiç gibi...’ sorusuna, ‘Eğer inşaat yapıyorsan taşıyıcı kolonların olmalı’ yanıtını verdi.
Denizli her teknik adamın kadrosunda 4-5 tane vazgeçilmez isim olduğuna dikkat çekerek, ‘‘Antrenörlük adalet dağıtma mekanizması değil. Şartlara göre bazı futbolcularım sakatlık geçirebiliyor. Antrenmana çıkan veya çıkmayana haksızlık etmek söz konusu değil’’ diye konuştu. Kişiye özel bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Denizli, ‘‘Yönetme sanatı vardır. Bir teknik adamın kafasında onu taşıyacak temel taşlar olmalı. Eğer bir inşaat yapıyorsan, taşıyıcı kolonların olmalı. Futbolcuma eşit davranırım. Onu ne zaman koruyacağımı bilirim’’ dedi.
Denizli’den inciler...
OKLARI YERİM
Futbolcu kaybetmek için para almıyorum. Onları kazanmalıyım. Futbolcuma ne zaman sahip çıkacağımı biliyorum. Gerekirse onlar için okları da yerim. Çünkü ben onların hocasıyım. Benim görevlerimden biri de bu.
DEVRE ARASI
Soyunma odası hesaplaşma yerimiz değil. Herkesin nabzı 140- 150 atarken konuşman bir şey getirmez. Futbolcu önce sakinleşmeli, sonra beni dinlemeli. Burada çok nadir ses tonumu yükseltirim.
O POLİS...
Evet, bir polis bana, ‘‘Hocam şunu çıkar, bu oyuncuyu al’’ dedi. Bravo o polise. En azından kimi çıkarıp, kimi oyuna alacağımı söyledi. Yani bana bir alternatif getirdi.
BİZİM ARABA
Takımımı herhangi bir arabaya benzetemem. Biz kendi arabamızı kendimiz yaptık. Her parçasını yönetimle birlikte oluşturduk. Buraya uygun bir araba yaptık. Çalışmalarımızın semeresini de aldık.
HESAP YOK
Şampiyonluk için henüz hesap yapmadım. 3 hafta sonra puan tablosunda ve bizim performansımızda şekillenme olur. Puan hesabını 10'uncu haftadan sonra yaparız.
Deplasman korkunuz var mı sorusuna ilginç yanıt...
Korkarsam durmam
Umurumda değil
F.Bahçe'nin deplasman maçlarında oynadığı futbolun karşılığını alamadığına dikkat çeken Denizli, ‘‘Öğrendiğim en değerli şey sabırdır. Bunu iddiayla söylüyorum. Sabırı benim kadar yanında taşıyan adam yoktur. Deplasman benim umurumda değil. Hayatım boyu Avrupa ve dünyada hiçbir takımdan korkmayan bir teknik adam oldum’’ dedi.
İki maç kaybettik
Takımın ve kendisinin bir korkusu olmadığını hatırlatan Denizli, ‘‘Eğer böyle bir korku yaşayacaksak, Mustafa Denizli bir gün bir saat o takımın başında kalmaz. Benim gerçek manada deplasmanda kaybettiğim iki maç var. Biri Gençlerbirliği, biri Adanaspor. Trabzon, Ankaragücü ve Denizlispor’a nasıl yenildik, herkes çok iyi biliyor’’ diye konuştu.
İyi atmosfer, iyi futbol getirir...
Takımının söylendiği kadar kötü futbol oynamadığını vurgulayan Denizli, alınan kötü sonuçlarda bir çok faktörün rol oynadığını ileri sürerek şöyle sıraladı.
1-Beyinde yoğunlaşmadan doğan dağılma.
2-Rakibin seni oynatmama çabası.
3-Stat atmosferi... Geçen yılki görünümünden farklı olan stadyumun da rolü var. Tribün atmosferi, oynama ve tezahürat keyfini bozabiliyor.