Ada'da asker gibiyim

Alpay Özalan sadece Hürriyet'e konuştu

Üç günlük tatil için eşi ve çocuklarıyla İstanbul'a gelen Aston Villa'daki futbol elçimiz, ‘‘Türkiye'de lükse, sevgiye ve rahata alışan birisinin Ada'da başarılı olması çok zor. Orada bir asker gibisin. Günün 6-7 saati tesislerde geçiyor’’ dedi...

Dönersem sadece Fener'de oynarım

Türkiye'ye dönmeyi şimdilik düşünmüyorum. Kulübümle 4 yıllık sözleşmem var. Geçen hafta kulüp başkanımız 6 yıllık yapmamı istedi. Ama bir gün Türkiye'ye dönersem Fenerbahçe'de oynamak isterim. Çünkü sarı lacivertli kulübe borcum olduğunu hissediyorum. En kötü günlerimizde taraftar beni bağrına bastı. İnanılmaz sevgi gösterdiler.

Cansel harika yemek pişiriyor

Eşim Cansel mükemmel yemekler hazırlıyor. Yemekle ilgili hiç bir sıkıntım yok. İngiltere'de başarılı olmamda Cansel'in çok büyük payı var. Bana olağanüstü destek oluyor. Birmingham'da ev aldım. Alpi okula gidiyor. Çocuklarımın istikbalini de düşündüm. Cansel ile birlikte lisan kursuna gidiyoruz.

İlk kez sahada yalnız kaldım

İlk maçımızda Liecester ile oynuyorduk. Kendimi çok yalnız hissetmiştim. Saha içinde bir tane bile Türk yoktu. Kendi takımım, rakip takım ve hakemler yabancıydı. Ama sonradan bunu üzerimden attım. Şu anda Villa Park Stadı'nda oynadığımız her maçta en az 100 Türk, bayraklarıyla tribündeki yerini alıyor.

Üç günlük tatil için Türkiye'ye gelen Aston Villa'lı Alpay Özalan, İngiltere'deki 7 aylık serüvenini Hürriyet'e anlattı. Geceyi baba ocağında geçiren milli futbolcu, öğlen saatlerinde oğlu Alpi ile Fenerbahçe Marina'ya geldi. Anavatanda olmanın keyfini çıkarıyordu.

Biz soruları sormaya başladık. Alpay da içtenlikle cevapladı. Bakın neler söyledi. Hiç yorum katmadan Alpay'ın verdiği cevapları aynen aktarıyoruz:

ASKER GİBİYİZ

İngiltere'de futbol oynamak çok farklı. Türkiye'de lükse, sevgiye ve rahata alışan birisinin Ada'da başarılı olması çok zor. Orada bir asker gibisin. Günün 6-7 saati tesislerde geçiyor. Herkes kendini işine adıyor. Özel hayat çok fazla yok. Kendi kurallarımla değil, oranın kurallarına uyarak başarılı oldum. Çalışmayı çok sevdiğim için, hiç bir zaman zorlanmadım. Ayrıca mahçup olmamak için konsantre oldum.

Leeds maçından bir gün önce, rakip kulübün başkanına statta Taksim'de ölenlerin anısına çiçek verdim. Bu davranışım onları oldukça etkiledi. Onlar da duygusal insanlar. Bana çok sıcak ilgi gösterdiler. Türkiye için önyargılarını attılar. Türklere bakış açıları oldukça değişti.

HOCAM GÖNDERDİ

7 aydır Aston Villa'dayım. Takımda 10 yabancı oyuncu var. Şimdiye kadar hepsi izin istedi, bir tek ben izin istemedim. Hocam yanına çağırdı, ‘‘Senin ailen yok mu? Hiç mi özlem duymadın’’ dedi. Lige ara verilence üç günlük izin verdi ve ‘‘Git ülkene dinlen’’ diye beni buraya yolladı.

İngiltere'de taraftarın idmanı basması mümkün değil. Antrenmanı izlemek için önceden kulübe başvurarak isim yazdırırlar. Haftada 100 kişi sadece perşembe günleri tesislere gelir ve saygılı bir şekilde çalışmayı takip eder. Futbolcular evine giderken bu insanlar sıraya girer ve imza alırlar.

Ada'da devrim yaptım. Türkiye'deki gibi maçtan önce futbolcu tribünlere çağırılmaz. Takım arkadaşlarım sahanın ortasında ellerini kaldırarak seyirciyi selamlar. Ama beni ‘‘Alfi’’ diye ısrarla tribünlere davet edip yumruk şov yapmamı istiyorlar. Bu da bana ayrı bir güç veriyor.

Mustafa İzzet ile sık sık görüşüyorum. Aslında karşılıklı lisan alışverişi yapmamız gerekiyor ama onun Türkçe öğrenmesi oldukça zor. Ben ise 7 ayda yüzde 80 İngilizce öğrendim. Takımdaki en yakın arkadaşım Fransız Ginola. Dustluğumuz giderek ilerliyor. Ginola vatandaşı Pascal Nouma'yı sık sık telefonla arıyor. Bu arada beni de tanıştırdı. Pascal ile arkadaş olduk zaman zaman Beşiktaş'ı ve Türk futbolunu konuşuyoruz.

TARAFTARA MESAJ

Beşiktaşlı taraftarların sabırlı olması gerek. Her takımda iniş çıkış olur. Taraftarlar futbolculara sahip çıkmalı. Her takımın başına böyle şeyler gelir. Tayfur ve Ali Eren ile sık sık konuşuyorum. Beşiktaş kısa sürede toparlanacaktır.

F.Bahçe'ye Mustafa hoca güven getirmiş. Tabii taraftar da hayat vermiş. Kadıköy artık bir cehennem durumuna gelmiş. Zaten F.Bahçe taraftarının ayrıcalığı var. Onlar ölüyü bile diriltir.

Şampiyonluk yarışındaki favorim Fenerbahçe. Gönlüm de Fenerbahçe'den yana. Eğer bir yüzde vermem gerekirse Fenerbahçe yüzde 50, Galatasaray yüzde 30, Beşiktaş ise yüzde 20 şampiyon olur.

HANİ KAZMAYDIM

30 resmi maçın 28'inde oynadım. Sadece bir maçta cezalıydım. Bir maçta da sakatlanıp oyunu erken bıraktım. Bana kazma diyorlar ama gelsinler görsünler, 28 maçta 5 sarı kart gördüm. Öyle bir Lig ki, neredeyse faul yok. Hakemler sert futbola müsade ediyor. Türkiye'de teknik taktik, İngiltere'de ise fizik gücüyle futbol oynanıyor. Ben Türkiye'nin en güçlü futbolcularından biri olarak gösteriliyordum. İngiltere'de ortalarda bile değilim. Bu yüzden hocam Greagry özel çalışma programı uygulatıyor. Haftada 3 gün salonda ağırlık çalışıyorum.

ALPİ FUTBOLCU OLACAK

Alpay, gününün büyük bir bölümünü kendi ismini taşıyan oğluna ayırıyor. Alpi'nin de futbolcu olacağını iddia eden Alpay, Birmingham'da okula giden oğlunun İngilizce'yi öğrenmeye başladığını söyledi. Babası bugün İstanbul'dan ayrılacak olan yıldız futbolcu, internet sitesinin adresinin de değişeceğini söyledi.