Güncelleme Tarihi:
Gelin şimdi önce kulübün yazdığı satırları hatırlatalım, sonra da şifresini çözelim:
FENERBAHÇE: Fenerbahçe üst kimliği dışında kendi üst kimliklerini oluşturma çabasında olan, bunun varlık mücadelesini sürdüren oluşumların tribünlerde yerleşme girişimleri vardır ki buna asla izin verilmeyecektir.
ŞİRRESİ: Burada muhatap direkt olarak Genç Fenerbahçeliler Grubu'dur..
FENERBAHÇE: Bunlar arasında reisliklerini ilan eden, Fenerbahçe Kulübü'nün tüzel kişiliği ve yasal organları ile kendi aralarında bir güç mücadelesi olduğu paranoyası içinde bulunanlar..
ŞİFRESİ: Burada muhatap Amigo Sefa. Çünkü Genç Fenerbahçeliler Sefa'yı yani diğer adıyla Nihat Özpolat'ı ''Reis'' diye çağırıyorlar.. Sefa Ülkücü olduğu için kendine böyle denmesini istiyor.
FENERBAHÇE: Tuttukları köşelerden tebealarına seslenirlerken, dini bile sömürü unsuru olarak kullanmaktan çekinmemektedirler..
ŞİFRESİ: Amigo Sefa bundan iki yıl önce Galatasaray'ın taraftar oluşumu ultrAslan'ın lideri Sebahattin Şirin ile birlikte hacca Mekke'ye gidip hacı olmuştu. Sefa Fotogol Gazetesi'nin yanısıra Genç Fenerbahçeliler'in internet sitesinde yazılar yazıyor. Ve Allah yolunda olduğunu belirterek gerekirse mücadele uğrunda ''Şehit'' düşebileceğini bile belirtmekten çekinmiyor.
FENERBAHÇE: Bunların kişisel ikbal ve iktidarları peşinde koşanlarla ilişki içinde oldukları Fenerbahçeliler'in malumudur.. Kısa süre sonra bu ilişki daha açık şekilde ortaya çıkacaktır.
ŞİFRESİ: Burada suçlanan bir süre önce kulüpten ihraç edilen eski alt yapı sorumlusu Tahir Kıran. Kıran'ın Aziz Yıldırım hakkındaki olumsuz düşünceleri açık açık biliniyor. Ve Kıran, Yıldırım'a karşı Genç Fenerbahçeliler'i maddi anlamda destekliyor. Onların deplasman giderlerini dahi cebinden karşılıyor. Hatta Kıran'ın Genç Fenerbahçeliler'in maraton tribünün aldığı 150 adet kombinenin parasını bile cebinden verdiği söyleniyor.
Buraya kadar neyin ne olduğunu Fenerbahçe Yönetimi'nin kimi ne şekilde suçladığını okudunuz. Ama bitmedi. Çünkü bu bildiride öyle bir yer var ki, orada ''Bu reis denilen kişinin aslında başka bir takımın taraftarı olduğu'' da yazıyor..
Bunun açıklaması da şu;
-''Belki kimse bilmez ama Amigo Sefa bundan 15 yıl öncesine kadar Beşiktaş'ın Çarşı grubunun içinde yer alan, onlarla birlikte hareket eden Beşiktaşlı biri.. Ama sonra ne oluyorsa oluyor, Sefa, yani Nihat Özpolat aniden Fenerbahçeli oluyor..''
Gelelim şimdi diğer gerçeklere;
1) Kim ne derse desin Genç Fenerbahçeliler Grubu'nu da, Amigo Sefa'yı da Aziz Yıldırım besledi. Yani bu canavarı Yıldırım yarattı ve yaşattı.
2) Aziz Yıldırım'ın başkanlığının ilk senelerini hatırlayın. Çok başarısız bir başkanlık dönemi geçiren, Türkiye Kupası'nda Pendik'e elenen, 3 günde bir teknik direktör değiştiren, kulübe onlarca futbolcunun gelip gitmesine neden olan ve sadece o tarihlerde Galatasaray'ın başaraılarını izlemekle yetinin Yıldırım'ın en büyük destekçisi kimdi?; Tabi ki Sefa ve onun grubu Genç Fenerbahçeliler..
3) Genç Fenerbahçeliler'e o yıllarda maç başına 1500-2000 bedava bilet verildiği zaten herkesçe biliniyordu..
4) Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın tuvaletlerini bile bundan 5 yıl öncesine kadar Amigo Sefa çalıştırıyordu.
5) Takım yurt içi ve yurt dışı deplasmanlarına giderken uçakta baş köşede Sefa ve arkadaşları yer alıyordu..
6) Sefa ve arkadaşlarının (Diğer amigo Yücel) tüm vize işlemleri bizzat kulüp tarafından organize ediliyordu.
7) Basketbol takımının yurt dışı maçlarına özellikle bu gruptan 3'er kişi sırasıyla götürülüyordu. (Sefa, Yücel ve Arap).
Peki ne oldu da Aziz Yıldırım ile Genç Fenerbahçeliler'in arasına karakedi girdi.
1) Yıldırım tuvalet işini Sefa'dan aldı..
2) Bu gruba bedava bilet vermeyi kesti.
3) Takımın deplasman maçlarına Sefa ve diğer grup elemanlarını götürmemeye başladı.
4) Genç Fenerbahçeliler'i bölmek için bu grubun ileri gelenleriden İbrahim Gümüştekin'e (Rüştü'yü Dereağzı'nda dövenlerden biri) Esenler Grubu'nu kurdurttu. (Hatırlayın Esenler Grubu geçen sene hemen hemen her maçta ''Esenler yolu Aziz Yıldırım sevgisiyle dolu'' pankartını tribünlere asıyordu).
5) Genç Fenerbahçeliler'e verilmeyen bedava biletler sayısı az olsa da Esesnler Grubu'na verilmeye başlandı.
6) Artık deplasmanlarda Sefa ve arkadaşlarının yerini İbrahim Gümüştekin ve arkadaşları almaya başladı..
İşte bu nedenlerden dolayı Yıldırım ile Sefa arasına karakedi girdi..
Şöyle bir hatırlayın.. Fenerbahçe'ye bir futbolcu geldiği an havaalanında yanına kadar önce Genç Fenerbahçeliler Grubu'nun amigoları gider hatta boynuna öncelikli olarak Fenerbahçe değil, GFB atkısı asılırdı. (Örnek Anelka, Ortega). Hatta hiç bir etkinliğe katılmayan Ortega bile bu grubun paneline katılmıştı.
Ama şunu da hatırlamakta yarar var. Önceki sene Bursa'da 7 kişinin bıçaklandığı Bursaspor-Fenerbahçe maçı (Ki bıçaklayanlar arasında bu grupla birlkte hareket eden ultrAslan Bodrum Şube Başkanı da vardı) ateşin en çok yükseldiği anlardan biriydi.
Bu sene Migros Tribünü'nün Genç Fenerbahçeliler almasın diye kombineye kapatılması, ardından bu grubun Maraton Tribü'nüden 150 civarında kombine kart alması (Tahir Kıran destekli) ve MTK maçında bulundukları tribünde olay çıkartmaları.
Bu son kavga olayı nedeniyle İl Güvenlik Kurulu tarafından Amigo Sefa ve bazı arkadaşlarına 1'er yıl maçlara girememe cezası verilince film koptu..
Aziz Yıldırım, yıllar önce rüzgar ekti, bugün fırtına biçiyor..
Bütün olay bu.
TAHİR KIRAN'DAN AÇIKLAMA
Fenerbahçe'deki tribün olaylarında kulüp çevrelerinden benimde adımın karıştırılmış olduğunu üzüntüyle okudum. Amigo Sefa'yı yıllardır görmediğim gibi Genç Fenerbahçeliler Grubu'na kombine bilet aldığım, onları maddi anlamda desteklediğim tamamiyle gerçek dışıdır. Bunlar için başka adreslere bakmalarını tavsiye ederim.
Doğrudur benim 25 tane kombinem var. Maraton ve Telsim Tribü'nünün çeşitli yerlerinden kombinem var. Ama ben bunu iş adamı olduğum için yakın dostlarıma ve iş yaptığım kimselere veririm ve geri alırm. Hatta en son ingiltere'den gelen dostlarım vardı. Üç tanesi onlardaydı... Onları geri getirdiler.
Bir yıldan fazladır Fenerbahçe'nin maçlarına gitmediğim gibi MTK ve Partizan maçlarını televizyondan seyrettim. Fenerbahçe yönetim kurulunun yayınladığı bildiride adım geçmemesine rağmen kulüp çevrelerince adresin sürekli ben olarak gösterilmem; Aziz Yıldırım ve yönetiminin ilerde patlak verecek kişisel bir hesaplaşmaya yönelik hareketleridir.
Sırf bu olaylar nedeniyle futboldan nefret ettim. TFF'deyken benim ne kadar Fenerbahçeli olduğumu Fenerbahçe'nin aleyhine bir tek karar alınmadığı gibi lehine kararlar alındığını herkesin bilmesi gerekir. Isıtma sistemlerinin iki milyon euro'ya yakın parasının ödetilmesi ve son olarak 260 bin euro'luk stadın kamereların yenilenmesini UEFA'ya ödettirmem bunun canlı örneğidir.
Lütfen kimse beni karıştırmasın.