ABD'den futbol izlenimleri

Los Angeles Galaxy maçından fotoğraflar...

Buralarda kimse Fenerbahçe'nin adını bile bilmiyor.
Los Angeles'ta dün, David Beckham'ın takımı Los Angeles Galaxy'nin maçı vardı.
Her ne kadar futbol Amerikalılar için, “en çok seyredilen sporlar” listesinde Amerikan Futbolu, basketbol, beyzboldan sonra, dördüncü sırada da gelse, Galaxy'nin maçının olduğu The Home Depot Center hemen hemen doluydu.
Üstelik takımın dünyaca ünlü yıldızı Beckham'ın, İngiliz Milli Takımı'nın maçı için ABD dışında olmasına rağmen, fanatikleri Galaxy'yi yalnız bırakmamıştı.
“Beckham yok, ama stad dolu” diye düşünürken, Los Angeles Times gazetesinin 35 yıllık spor yazarı Grahame Jones merakımızı giderdi;
“Galaxy bugünkü rakibi olan Colorado Rapids tarafından deplasmanda feci şekilde yenilgiye uğratılmıştı. Colorado'daki bir önceki maçı Rapids 4-0 almıştı. Galaxy taraftarları bunun rövanşını izlemek için geldiler...”
Nitekim, Galaxy rövanşı da aldı; Maç 3-2 Galaxy'nin galibiyetiyle bitti.

“TÜRK MİLLİ TAKIMI İYİ DE...”

Karşımızda 35 yıllık bir Amerikalı futbol yazarı bulunca, tabii sormadan edemedik;
“Türk futbolu hakkında neler düşünüyorsunuz?”
İlk yanıt Türk Milli Takımı konusunda;
“Japonya-Kore'deki Dünya Kupası'nda Türk Milli Takımı ilk kez kendini gösterdi. Dünya üçüncüsü oldu. Bu ‘şans mı?' derken, son Avrupa Kupası'ndaki başarı son derece ilginçti. Ama şunu da söylemek lazım, aldığınız sonuçta yetenek kadar, şans da yardım etti...”

HIRVAT GAZETECİ: “TÜRKİYE MAÇINDAN SONRA YEMİN ETTİM...”

ABD'de, Amerikan hükümetinin davetlisi olarak geldiğimiz gezide, grubumuzda bir de Hırvat gazeteci var.
İş futbola gelince, hele hele son Avrupa kupasından bahsetmeye başlayınca, üstelik bir de Hırvat gazeteci, futbola bayılan bir erkek gazeteci olunca, aramızda yaklaşık bir haftadır hakim olan “gurbetteki gazeteci dayanışması” hızlıca “futbol rekabetine” dönüşüverdi;
Hırvat meslektaş Petar Panjkota “tabii ki şanstı” deyip, araya girdi ve hemen ekledi;
“Hırvatistan'ın başına bu hep geliyor. 10 yıl önce de aynı şey olmuş, tam yeniyoruz derken bir son dakika golüyle Fransa'ya yenilmiştik”
Türkiye'nin Avrupa kupasında Hırvatistan'ı son dakika golüyle elemesi, Hırvat meslektaşımı gerçekten üzmüş;
“Türkiye-Hırvatistan maçından sonra, bir daha futbol seyretmemeye yemin ettim. Ama itiraf etmeliyim ki futbol sevgisi galip geldi, sözümü tutamadım...”

FENERBAHÇE'DEN KİMSENİN HABERİ YOK

Ve gelelim, ABD'deki futbol izlenimlerinin en can alıcı noktasına; Amerikalılar'ın Türkiye Ligi konusundaki bilgi düzeyine;
Spor yazarı Jones tabii ki ligi, en azından derbi maçları ya da şampiyonluğu belirleyen maçları izlediğini söyledi. Jones, hemen hemen tüm Türk takımlarını tanıyordu.
Ancak iş, Galaxy fanatiklerine gelince iş değişti;
Stada VIP bölümünden girdik. Galaxy'nin “sürekli takipçileri” yani “fanatiklerinin” olduğu özel tribüne kadar girdik. Ancak futbolun çok da ilgi çekmediği ülkedeki az sayıdaki futbol fanatiğinin Beşiktaş ve Galatasaray'ı bilmelerine rağmen, hemen hemen hiçbirinin Fenerbahçe'yi pek de tanımadıkları ortaya çıktı. Sadece birkaç kişi “Fenerbahçe'nin önemli takımlardan biri olduğunu” söyledi.

TÜRKİYE'DEN ÇOK FARKLI

Gelelim, ABD'den futbol maçı izlenimlerine;
İlk önemli fark, stat ve seyirci konusunda;
Stadın arkasındaki çok geniş bölge, yiyecek-içecek bölümlerine, takım forması ve çeşitli aksesuarlar satan pek çok dükkana ve takımı desteklemek için çeşitli etkinliklere ayrılmış.
Bu bölgedeki kalabalık, maçın başlamasından sonra bile çok azalmadı. Maç sürerken, hemen herkes yerinden bir ya da birkaç kez ayrılıp, yiyecek almaya gitti, bira için uzun kuyruklar oluşturdu.
Evet;
Bir başka fark da bu;
Statta bira da, diğer alkollü içkiler de bulunuyor. Maç seyrederken, “bir kadeh atmak” mümkün. Yanında ise en çok tercih edilenler ya cips, ya da hotdog...
Yine maç sürerken, arkada Galaxy'nin orkestrası rock parçalar çalmayı sürdürdü, genç takımdan oyuncular da, maçtan sıkılıp, arka tarafta dolaşan fanatikleri eğlendirmek için topla çeşitli hareketler gösterdi, paslaşıp, çalım attı.

STATTA BEBEKLİ AİLELELER

ABD'deki futbol maçının Türkiye'den bir başka farkı ise seyircide ortaya çıkıyor;
Galaxy'nin maçında seyircilerin hemen hemen yüzde 80'ini çocuklu aileler oluşturuyordu. Bebek arabasıyla yemek bölümünde dolaşan çok sayıda aile vardı. Yemeğini alan, yanında bebeğiyle birlikte tribünde yerini alıyordu. Ve tabii ki, bebek arabalarının tribüne inmesi için özel düzenek de mevcuttu.

AMERİKAN ORDUSU STATTA ASKER BULMAYA ÇALIŞIYOR

Yine stadın hemen arkasındaki bölümde bir başka ilginç nokta ABD ordusunun “asker devşirdiği” alandı. Stand kuran ABD deniz piyadeleri, çocuklara ve büyüklere şınav çektirdiler. Belli sayıyı yakalayan çocuklara, (çocuklar o sayıyı yakalamak için kimi zaman deniz piyadelerinin de yardımını aldı) çikolatalar ve orduyu sevimli gösteren küçük oyuncaklar verildi. Büyüklerin ödülü ise, üzerinde “US MARINS” yazılı sırt çantaları oldu. Bu arada, orduya girmek isteyenler için de “ön kayıt”, hemen orada yapıldı.
Unutmadan;�
Stattaki ABD askerlerinin bir başka “önemli görevi” daha var; Maç başlamadan hemen önce ABD Milli Marşı'nı mikrofonda söylemek. Bir de, Irak ya da Afganistan'da ölen ve maçın yapıldığı bölgeden gelen askerlerin adını anıp, herkesi saygı duruşunda bulunmaya davet etmek...
Sahi biz, Birinci ya da diğer liglerdeki futbol maçlarında, maçın yapıldığı şehirden şehit olan askerlerimizin adını anıyor muyuz?
Ben hatırlamıyorum...