Güncelleme Tarihi:
İtalyanlar; defansif ancak kontrataklara bağlı top oynar, İngilizler kanatları çok iyi kullanır, Almanlar son düdük çalana kadar koşturur, Hollandalılar hücum futbolunu benimser...
Yıllar geçse de ülkelerin tipik futbol anlayışlarının özü sabit kalıyor.
Futbolu 'ekolleşmiş' ülkeler, 1970'lerde de 2020'lerde de aynı karakteristik özelliklerine bağlı kalıyorlar. Yani futbolu gelişmiş her ülkenin bir tarzı var.
TÜRK FUTBOLUNUN 'KİMLİĞİ'
Türk futbolunun 'değişken' kimliği ise yıllardır tartışma konusu. Örneğin birçok otorite tarafından 'gizli favori' olarak gösterilen Türk A Milli Futbol Takımı, Euro 2020'de en kötü senaryoların bile ötesine geçerek, turnuvanın en kötüsü oldu.
SON 30 YILIN EN BÜYÜK HEZİMETİ
Euro2020 sonrasında da travma devam etti. 90+7'de Karadağ'a kaybedilen 2 puanın ardından A Milliler grup lideri olarak gittiği Hollanda deplasmanından 6-1 gibi tarihi bir yenilgiyle döndü. Millilerimiz, Ekim 1987'deki 0-8'lik İngiltere hüsranından bu yana ilk kez kalesinde 6 gol gördü.
1980'LERE GERİ Mİ DÖNÜYORUZ?
Şu anki kadromuzu oluşturan futbolcuların büyük çoğunluğunun, Avrupa'da üst düzey takımlarda top koşturuyor olması da tartışmaları alevlendirdi. Kamuoyunda, oynanan tek bir kötü maçtan çok "Neden bir türlü istikrarı yakalayamıyoruz?" sorusu gündeme geliyor.
Peki Milli takımın eski buhranlı günlerinde görev alan oyuncu ve antrenörler şu an yaşadığımız krizi nasıl yorumluyor?
"UZAYA ÇIKMAYI TARTIŞIYORUZ AMA FUTBOLUMUZ HÂLÂ KAVGALARI KONUŞUYOR"
1990'ların ilk yarısında Ay-Yıldızlı kaleyi koruyan Hayrettin Demirbaş, mevcut durum ve tartışmalar için çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
1980'ler için "O zaman Türk futbolu yeni yeni yapılanıyordu, alt yapı yeni oluşuyordu" diyen Hayrettin Demirbaş "O zamanlar içimize daha kapanıktık. Aradan 40 yıl geçti millet uzaya çıkmaya başladı. Biz hâlâ iç tartışmalarla, sıkıntılar çekiyoruz. Bu Milli Takım'a da yansıyor. Disiplinli davranmayıp alt yapıya önem vermediğimizde bu sonuçların ortaya çıkması kaçınılmaz bir durum" dedi.
Kaleci Mert Günok'un üçüncü kaleci yapılmasına da değinen Demirbaş "Mert Günok, inanılmaz iyi gidiyordu. Biz bu çocuğu bir kalemde sildik attık. Seni Avrupa Şampiyonası'na götüren adam Mert Günok'tur. Hiç mi vefa yok? Bu kişisel bir olay da değil. Biz maalesef takım olmayı başaramıyoruz. Artık takımla bir gönül bağı da kalmadı. Bugün bu takımdayım yarın başka yerde diye düşünüyorlar" tespitinde bulundu.
"1980'LER ZOR DÖNEMDİ AMA TAKIM OLABİLİYORDUK"
1980 ve 1990'ları yorumlayan Hayrettin Demirbaş şunları söyledi: "Bizim dönemimiz zor bir dönemdi. Bunlara rağmen biz elimizden geleni yapmıştık. Bu bir takım oyunu. Diğer oyuncular bırakınca kaleci bir yere kadar dayanır. Ben kaleciyi de suçlayamıyorum. Bizde disiplin yok. Futbol ekolümüzde de disiplinsizlik söz konusu. 2 gün sonra ne olacağı belli değil. 5-6 futbolcu oynuyor diye Türk futbolu kalkınmadı. Bu yanılgıdalar. Biz hala alt yapı sıkıntısı çekiyoruz. Ama kimse alt yapıyla uğraşmak istemiyor"
“BELİRSİZLİK İÇİNDE SAVRULUYORUZ”
Hollanda maçını da yorumlayan Hayrettin Demirbaş, "Biz maça moralsiz çıktık zaten. İlk 15-20 dakika gol yemesek belki durum daha da farklı olacaktı. Ardından kartlar derken takımın morali iyice yerlere indi. Olay Hollanda, Norveç maçı değil. Bizim genel olarak bir programımız yok. Belirsizlik içerisinde savruluyoruz" dedi.
"ŞENOL HOCA'YA DA YAZIK OLUYOR..."
Şenol Güneş'in durumuna da değinen Demirbaş, "Şenol Hoca hayatını verdi bu işe ama duygularını da işin içine katıyor. Ancak günü kurtarmaya yönelik politikalarla ayakta kalmaya çalışıyor. Bir sürü sol bek var. Türkiye'de sol bek mi bulunamıyor da Mert Müldür oynuyor. Hoca da goller erken gelince müdahale edemedi galiba, çok emek verdi ona da yazık oluyor" yorumunda bulundu.
YILMAZ VURAL: TEK BİR MAÇA DEĞİL GENELE BAKMAK GEREK
Hurriyet.com.tr'nin sorularını yanıtlayan Teknik Direktör Yılmaz Vural ise Hollanda maçının özelinden ziyade 'resmin geneline bakılmalı' görüşünde.
"Golün erken gelmesi, Çağlar'ın oyundan atılması başka, A Milli Futbol Takımı'nın uzun zamandan beri sorunları çözemez hale gelmesi başka" diyen Vural şu tespitlerde bulundu:
"HER ŞEYİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ ŞART"
- Bundan sonra nasıl ilerler bilmiyorum. Ama benim sürekli söylediğim bir konudur; Türk futbol takımının bu hale düşmesi yeni olan bir konu değil. Bu durum Şenol Güneş veya oyuncularla alakalı değil. Başından beri söylediğimiz gibi maalesef Türkiye'de futbolun yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bu işi doğru yapan ülkelere bakarak kıyas yapmalıyız. Yönetimden tutun da uygulamaya kadar her şeyin gözden geçirilmesi lazım.
"ŞENOL HOCA GİDER BAŞKASI GELİR... ÇÖZÜM BU DEĞİL"
- Dünya üçüncüsü de olmuş, altı tane gol de yemiş. Şimdi 6-1 mağlup olan takım gider ekimde Norveç'i yenebilir. Bir istikrarsızlık söz konusu. Bu istikrarsızlıkla başarı gelmez. Demek ki bir şeylerin oturması gerekiyor. İngiltere'ye ya da Fransa futboluna bakın her zaman birinci olmuyorlar ama ülkelerini bir istikrarla temsil ediyorlar. Ben Şenol Hoca'nın vücut diliyle bir şeyler anlatmak istediğini ama anlatamadığını görüyorum. Bazı değişikliklerle Türk futbolunun değişebileceği umuluyor. Bugün Şenol Hoca gider başka hoca gelir ama neticesinde bizim bozuk sistemimizin içinden çıkacak bu isimler. Gelen isim de Şenol Hoca'dan daha farklı bir şey yapamayacaktır.
BİR ZAFER ARDINDAN HEZİMET...
- Türk A Milli Futbol Takımı eski döneminden bugüne kadar enteresan bir istikrarsızlıkla gidiyor. Bir bakıyorsunuz olmadık bir galibiyet alıyor, bir bakıyorsunuz hezimetle sahadan ayrılıyor. Türk futbolunun içeriksiz yönetildiğini düşünüyorum. Kulüplerle ilgili kararlar alınırken zorlanılıyor. Delegasyon sistemi çok kötü. Federasyonlar futbolu yönetmekte zorluk çekiyorlar, karar alamıyorlar. Biz hepimiz sorunların ne olduğunu biliyoruz ama çözüldüğünü asla göremiyoruz. Biz hâlâ 8+3+3'teyiz. Biz bunlarla zaman kaybediyoruz. Sahada başarı yoksa isimleri değiştirerek başarıya ulaşamayız. İyi futbolcu iyi yönetici yetiştirmedikçe bu ülke başarıya ulaşamaz. Ben üzülüyorum açıkçası Türkiye inatla futbol konusunda yanlış yapmaya devam ediyor. Bizim elimizde nicelik var nitelik yok. Ben 11 yaşındaki oğlumu şu an nereye vereceğimi bilemiyorum.
- Bir hoca kendi ayaklarına sıkmaz. Demek ki Mert Müldür sol ayağı olmamasına rağmen solda oynuyorsa muhtemelen bir gerekçesi vardır. Ancak hocanın da yanlışları olabilir, oyuncu seçimi noktasında. Zaten kendisi de ifade etti, ben sorumluyum diyor.
"KADRO ÇOK İYİ AMA KÜLTÜRÜMÜZ BİR TÜRLÜ OLUŞMUYOR"
1980 ve 90'ların unutulmaz isimlerinden, Beşiktaş'ın efsane futbolcularından Ulvi Güveneroğlu da 'Artık bir kültür oluşmalı' vurgusu yaptı.
Şenol Güneş için "Rüzgar son 3 ayda tersine döndü" diyen Güveneroğlu şu tespitlerde bulundu:
- Aslında, milli takımdan taraflı tarafsız herkes çok umutluydu. Takım bir değişim içinde. Aslında geriye gidiş yok. İleriye yönlü bir gidiş var ancak bu istikrarsızlık, alınan sonuçlardaki inişli-çıkışlı grafik tartışma konusu oluyor. Çok iyi oyuncularımız var. Hollanda maçı için konuşacak olursak bu sonucu kimse beklemiyordu. Ben her şeye rağmen kadrodan umutluyum. Kesinlikle ama kesinlikle 80'lere 90'lara dönüş olarak yorumlanmamalı.
"BUNUN ADI DURAKLAMA DÖNEMİ"
- Maalesef ekol anlamında bir kültürümüz oluşmadı bugüne kadar. Ben oyuncu seçimiyle bunun gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Ben bir duraklama dönemi olarak yorumluyorum. Bunu atlatmak da alınacak kararlara bağlı.
‘SİL BAŞTAN BİR KÜLTÜR OLUŞTURULMALI’
- Bence kadro iyi. Sistem tartışmalarına girmek istemiyorum çünkü bu yıllardır tartışılıyor. Sonuç itibariyle sil baştan bir bakış açısıyla bu kültür oturtulabilir.
"RÜZGÂR TERSİNE DÖNDÜ, ŞENOL HOCA'NIN İŞİ ZOR"
- Şenol Hoca için de sıkıntılı bir dönemde. 3,4 ayda rüzgâr tersine döndü. Şenol Hoca'nın içinde bulunduğu durum zor. Hayırlısı neyse onun açısından da o olsun...