8 duruşma sonunda “Futbolda şike” davası

Güncelleme Tarihi:

8 duruşma sonunda “Futbolda şike” davası
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2012 10:52

“Futbolda şike” iddialarına ilişkin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 23'ü tutuklu 93 kişinin yargılandığı davanın ilk 8 duruşmasının sonunda, tutuklu sanıklardan 7'si için tahliye kararı çıktı.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'deki duruşma salonunda 14, 15, 16 ve 17 Şubat tarihlerinde yapılan 4 duruşmada, 401 sayfalık iddianamenin okunmasının ardından, duruşmalara 20 Şubat'tan itibaren Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda devam edildi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, sanık avukatlarının görevsizlik, yetkisizlik ve dosyanın bazı sanıklar yönünden ayrılması taleplerini reddetmesinin ardından tutuklu sanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi.

Tutuklu sanıklardan Olgun Peker, bir dönem Giresunspor Başkanı olduğunu belirterek, kulüpte usulsüzlük yaptığı iddialarını reddetti.

Davanın 70 klasöründe kendisiyle ilgili şike olayının olmadığını iddia eden Peker, Mahkeme Heyeti Başkan Mehmet Ekinci'nin “Şike ile ilgili ne diyorsun?” diye sorması üzerine, “Şikeden ve bahisten boğazımdan para geçmemiştir” dedi.

Tutuklu sanıklardan Ömer Ülkü de kulüp başkanının şike yapma imkanının olmadığını ifade ederek, “Şike yapsa futbolcular yapar. Şike sahada yapılır. Yöneticilerin yapma imkanı yoktur. Yöneticiler hangi futbolcuların oynayacağını bilmez” diye konuştu.

Şikayeti sorulan müşteki Şener Kaçmaz, sanıklardan Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in kendisini tehdit etmediğini belirterek, “Olgun Peker'i burada tanıdım. Hakan Karaahmet'le daha önceden iş ortaklığım vardı” dedi.
Sanık Karaahmet ile sadece parasal bir sorun yaşadıklarını ifade eden Kaçmaz, şikayetinden vazgeçtiğini söyledi.

Aziz Yıldırım savunmaya 6'ncı duruşmada başladı

Davanın 21 Şubat'ta yapılan 6'ncı duruşmasında savunmasına başlayan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, “Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Kendimi ve kulübü savunacağım. Yalnız şahıslar değil, takımlar da yargılanıyor” dedi.

Hiçbir zaman Fenerbahçe ilkelerine aykırı hareket etmediklerini belirten Yıldırım, yargılama sonucunda masumiyetlerinin ortaya çıkacağını savundu.

Fenerbahçe'nin önünü kesmek için bir kurgu yapıldığını öne süren Yıldırım, “Fenerbahçe'yi ve başkanı ile tüm camiayı karalamaya, yargısız infaz yapılmaya çalışılıyor. Sözde şike tespit edilen ve delillendirildiği söylenen 6 maç iddianamede yoktur” dedi.

Savunmasına 23 Şubat'ta yapılan 7'nci duruşmada devam eden Yıldırım, “Fenerbahçe Cumhuriyeti” şeklindeki tanımlamanın boşuna olmadığını söyleyerek, Fenerbahçe'nin Atatürk'ü ve Türk gençliğini sembolize ettiğini ve şike ile kirletilemeyeceğini söyledi.

Yıldırım, telefonlarda yapılan konuşmalarının şikeyle ilişkilendirilmesinin savcı ve polisin yorumundan başka bir şey olmadığını öne sürdü.

Yıldırım, “Aziz Yıldırım'ı kurtarma yasası olarak adlandırılan ve Cumhurbaşkanının sonradan onayladığı maddeden yararlananlar ortadadır. Şimdi de 58'inci madde değişemez, değişmemelidir” dedi.

İddianamedeki telefon tapelerinde şike ve teşvik primine ilişkin hiçbir şeyin olmadığını savunan Yıldırım, “Başbakanımızın da 'tesis yapın futbolcular yurt dışında değil burada çalışsınlar' önerisinde bulunduğu gibi, Bolu Topuk Yaylası'nda bir tesis yapmak için Mahmut Özgener ile konuşuyorum. Bu konuşmada paradan bahsediyorum. Söz konusu para, tesislerle alakalıdır” diye konuştu.

Yıldırım savunmasında “Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, 'Ofspor ile Vanspor maçının 4'üncü hakemi Vanlı olduğu için değiştirin' demiş. Benim hakem değiştirme ile ilgili bir tane tapem ortaya çıksın, şike dahil her şeyi kabul ederim” dedi.

Yıldırım'ın Mahkeme Başkanı ile diyaloğu

Aziz Yıldırım, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'e atıfta bulunarak, “Benimle geleceksin, işkembeci açacaksın, sonra beni dinleyeceksin, bu olur mu?” demesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci, “(Bu isimlerle diyaloğum var, beni nasıl dinlerler) diye mi kızıyorsun” diye sordu.

Aziz Yıldırım da “Ben samimi olduğum kişilerin hatalarını gördüğümde uyarırım” cevabını verdi. Bunun üzerine Ekinci, “Savcı nasıl uyaracak?” dedi.

“Adaletin renk skalasında sarı-lacivert yer almamaktadır” diyen Aziz Yıldırım, “Suçluların beraat ettiği yerde yargıçlar hüküm giyer. Beni suçlu göstermek amacıyla Hacivat-Karagöz oyunu oynanmaktadır. Ben Metris'te yatıyorum, hakemi değiştirdiği tapeleri yansıyanlar dışarda. Geçmişte yaşadıklarımızın hesabını vermiş olsak da bunlardan ölene kadar sorumlu mu olacağız? Gerçeklerle bağdaşmayan suçlamalarda bulunmak Fenerbahçe camiasına zarar vermektedir” diye konuştu.

Trabzonspor ile geçen yıl Türkiye Kupası için Şanlıurfa'da oynadıkları final maçını kaybettiklerini belirten Yıldırım, “Merasimde Şenol Güneş, 'Başkanım merak etmeyin şampiyon sizsiniz' dedi. Bunu telefonda deseydi suç olurdu” dedi.

Fenerbahçe Kulübünü şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi gibi faaliyetleri icra eden yöneticilerin içinde bulunduğu bir kuruluş olarak Türk kamuoyuna göstermenin son derece ağır ve haksız bir itham olduğunu belirten Yıldırım, savunmasını şöyle sürdürdü:

“Ben 22 yıldan bu yana Fenerbahçe Kulübünün üyesi ve 14 yıldan beri başkanı olarak hiçbir zaman ve hiçbir şekilde bu rencide edici, alçaltıcı eylemde bulunmadım. Sıfır toleranslı şikeyi Galatasaray ile Sturm Graz arasındaki maçta gördük. Şimdi 'adaletin bekçileri' diye kendilerini tanıtanlar şikeyi getirmişlerdir. Şikenin Türkiye'de olduğunu dile getirerek önlem alınması gerektiğini söyledim. TFF eliyle yandaş kulüplerle şike yapılıyordu.”

Bu şekilde suçlanmasının ayıp ve insanlık dışı olduğunu belirten Yıldırım, “Fenerbahçe'den bir lira çıkar sağladıysam kendimi ölümle cezalandırırım” dedi.

“Savcı Berk ucuz kahramanlığı soyunmuştur”

“Savcı Mehmet Berk, hukukun dışına çıkarak ucuz kahramanlığa soyunmuştur” diyen Yıldırım, şunları kaydetti: “Ey İstanbul emniyeti, ey organize polisi, insanların hastalıkları konusundaki konuşmaları şifre diye verirseniz hata yaparsınız. Hastalıkla ilgili 'iyi' diyoruz, 'eve gidiyorum' diyorum. Bunu da şike yaptılar. 19 maçta şike yapıldığı söylendi ama iddianamede 13 maç var. Suçlanan yöneticilerin ve teknik direktörlerin hiçbirisi iddianamede yoktur.”
Yıldırım, Doğan Ercan'a talimat verdiği iddialarına ilişkin hiçbir telefon tapesinin bulunmadığını anlatarak, teşvik görüşmeleri için kimseye görev vermediğini, böyle bir çalışmaları da olmadığını kaydetti.

İddianamenin varsayımlar üzerine kurgulandığını ifade eden Yıldırım, “Bu iddianame iddialar manzumesidir. Diğer takımların oynadığı müsabakalarda da örgüt lehine olacak şekilde şike faaliyetleri içerisinde bulunduğu söylenmektedir. Bu takımlar hangileridir ve hangi şekilde şike yaparak Fenerbahçe Kulübü lehine faaliyetler içerisinde bulunmuştur? Bunun açıklığa kavuşturulmasını iddia makamından istiyorum. Hayali olan şeyler değil, gerçek olan konular veya kişiler belirlenirse, ancak o takdirde gerçek konularla ilgili açıklamalarımızı yapabiliriz” ifadesini kullandı.

Çantalı savunma

Yıldırım, Sivasspor'a siyah bir çanta içinde şike ve teşvik parası gönderildiğine dair iddialarına yönelik yaptığı savunmada, salona siyah bir çanta ve sembolik 2,5 milyon dolar getirdi.

Aziz Yıldırım, yanına gittiği tutuklu sanık Abdullah Başak'ın çantayı tutmasını isteyerek, daha sonra paraları çantaya doldurmaya çalıştı.

Yıldırım, yaklaşık 1 milyon dolar konulan çantanın dolması üzerine “Bu çantayla Sivas'a gitse gitse 1 milyon dolar gider. Bu çanta 1 milyon dolar parayı ancak alır” dedi.

Futbolcu İbrahim Akın'a 100 bin avro verdiğine ilişkin iddiaların dayanağı olmadığını belirten Yıldırım, “Eğer verdiysem ispat etsinler. Gidip kendimi Boğaziçi Köprüsü'nden atarım. Bunu ispat edemezlerse, o emniyet mensupları, müdürleri görevlerinden ayrılıp istifa etsinler. Yargı karşısına çıksınlar. Bunu talep ediyorum. İbrahim Akın kendi hatalarını örtmek için bizi kullanmıştır. Kendisini hayatımda görmedim. Sadece Metris'te gördüm. Bu konuları spor yaparken sordum, 'neden böyle yaptın?' dedim” diye konuştu.

İddianameyi eleştiren Yıldırım, iddianamede yer alan konuşma kayıtları çözümlerinde şikeye ilişkin konuşma bulunmadığını öne sürerek, savunmasını şöyle sürdürdü: “İddianamede maçlarla ilgili 99 tape yer almış. Bunlardan sadece 9'u bana ait görünüyor. Şikeye ait bir tane bile tape yok. 100 bin avro kimseye verilmedi. Hayali suçlarla büyük paraların döndüğü kurgulanmış. Hapse bir şey demiyorum. Gerekirse 10 sene yatarım ama Fenerbahçe'yi temize çıkaralım. Fenerbahçe üzerine büyük bir oyun oynanmıştır. Fenerbahçe Türkiye'dir, Anadolu'nun bir takımıdır. Fenerbahçe'yi Türkiye'den kimse ayıramaz. Sırf Aziz Yıldırım'ı cezalandıracağız diye kulübü bu işe katmak hiç şık olmadı. Bunu yapanları tarih yargılayacaktır. Bundan sonraki süreçte şahsımla ilgili tek bir isteğim olmayacaktır. Tek isteğim var, Fenerbahçe'nin temize çıkarılmasıdır. Bu davaya önce Fenerbahçe camiası olarak bakılmalıdır. Bizi dünyaya rezil ettiler. Bugün Avrupa'da herkes şike yapıyor. Onlar kendi içlerinde hallediyor ama biz dünyaya açtık. Temize çıkacağımızı biliyorum.”

Diğer sanıkların savunmalarından

Tutuklu sanıklardan İlhan Ekşioğlu, suçlandığı maçlara bakıldığında hiçbir futbolcuyla görüşmediğinin ortaya çıkacağını anlatarak, bunun aksini ortaya koyan bir beyan ve delil olmadığını söyledi.

Teşvik primi verildiği iddialarına değinen Ekşioğlu, “Bizim teşvik primi verdiğimiz iddia ediliyor ama tarihimize bakıldığında son 8 senede şampiyonluğu 2 kere son haftalarda kaçırdık. Bunu da teşvik primine bağladık” şeklinde konuştu.

“Bize bir sezon önce kök söktüren Bursaspor'a Trabzonspor maçında teşvik primi verilmesi iddiası çok tuhaftır” diyen Ekşioğlu, Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçıyla ilgili de hiçbir telefon tapesinde kendisini suçlu gösterecek bir delil bulunmadığını savundu.

Tutuklu sanık Şekip Mosturoğlu da savunmasında, kendileri için iddianamede “transfer şikesi” diye bir suç tipi oluşturulduğunu öne sürerek, “6222 sayılı yasanın hazırlanmasında maalesef ben de çalıştım. Şike ve teşvik, genel yargı içinde tanımlanmış suç tipleridir ama biz yasanın bu noktalara geleceğini fantezi olarak bile hayal edemedik. Şike ve teşvik primi suçlamalarının yargılamasının bu boyutta olacağını tahmin edemedik” dedi.

20, 21, 23 ve 24 Şubat'ta yapılan 4 duruşmada Mecnun Odyakmaz, Tamer Yelkovan, Cemil Turan, Bülent Uygun, Abdullah Eker, Abdullah Karakuz, Ahmet Çelebi, Ali Kıratlı, Çoşkun Çalık, Haldun Şenman, Mehmet Yenice, Sami Dinç, Selim Kımıl, Talat Emre Koçak, Yusuf Turanlı, Abdullah Başak, Hakan Karaahmet ve Bülent İşçen'in savunmalarının alınmasıyla davanın tutuklu sanıklarının savunmaları tamamlanmış oldu.

Fenerbahçeli taraftarlar, duruşmalar boyunca yoğunlukları değişse de adalet sarayının önüne gelerek, kulübün yargılanan yöneticilerine destek verdi.

Savcıdan 3 tutuklu sanık için tahliye istemi

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki 8'inci duruşmada sanık avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından görüşünü açıklayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ufuk Ermertcan, tutuklu sanıklardan Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ile Mehmet Yenice ve Coşkun Çalık'ın, suç vasfının değişmesi ve tutuklu kaldıkları süre gözönüne alınarak tahliyeleri yönünde karar verilmesini istedi.
Savcı Ermertcan, aralarında Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 20 sanığın tahliye taleplerinin ise kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması nedeniyle reddedilmesi yönünde görüş bildirdi.
Sanıkların yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebinin reddedilmesini isteyen Savcı Ermertcan, seyir yasağının kaldırılması talebini ise mahkemenin takdirine bıraktı.

Mahkemeden 7 tahliye kararı

Taleplere ilişkin ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, teknik direktör Bülent Uygun, Cemil Turan, Coşkun Çalık, Ömer Ülkü ve Mehmet Yenice'nin, suç vasfının değişme ihtimali göz önüne alınarak tahliyesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Tamer Yelkovan'ın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanığın, “kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların, delilleri karartma ihtimalinin bulunması ve koruma tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olamayacağı” kanaatiyle oy birliğiyle bu hallerinin devamına hükmetti.

Emmanuel Emenike, Korcan Çelikay, Tayfur Havutçu, Ümit Karan, Serdal Adalı ve Göksel Gümüşdağ'ın da aralarında bulunduğu 33 tutuksuz sanığın, bir sonraki celsede savunmalarının alınması için hazır edilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, Olgun Peker'in 2010 ve 2011 yıllarında yurt dışına giriş-çıkış tarihlerinin gönderilmesi için emniyete yazı yazılmasını, ayrıca İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen birinci “Ergenekon” davasında gizli tanık olarak dinlenilen “Poyraz”ın beyanlarının bir örneğinin mahkemeye gönderilmesini karara bağladı.

Türkiye Süper Lig ve 1. lige ait iddianamede belirtilen futbol maçlarına ilişkin kayıt görüntülerinin gönderilmesi için yayıncı kuruluşa yazı yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, aralarında TFF Başkan adayı Yıldırım Demirören ve Türkiye A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın da bulunduğu 21 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin, henüz sanık savunmalarının tamamlanmamış olmasından dolayı daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübüne yazı yazılarak, 15 Mayıs 2011 tarihinde oynanan Trabzonspor-İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında kulüp yönetimi tarafından maçla ilgili olarak kendi futbolcularına başarılı olmaları için maç primi verilip verilmediğinin sorulmasına hükmetti.

Sanıklardan Yusuf Turanlı, Ömer Ülkü, Olgun Peker, Ahmet Çelebi, Bülent Uygun, Abdullah Başak, Sami Dinç, Tamer Yelkovan, Faruk Taşseten, Bülent İşçen ve Mehmet Yenice'nin haklarındaki seyir yasağının kaldırılmasına hükmeden mahkeme heyeti, sanıklardan Zafer Tüzün, futbolcular İbrahim Akın ve İlhan Çelikay ile kaleci Korcan Çelikay'ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, davanın 9'uncu duruşmasının da 26 Mart'ta yapılmasını kararlaştırdı.

Sevinç ve tepki

Tahliye kararını öğrenen sanık yakınları, adalet sarayı içinde büyük sevinç yaşarken, bazılarının baygınlık geçirdiği görüldü.
Bu arada, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan ve akşam saatlerinde büyük bir yoğunluğa ulaşan taraftar topluluğu, adliye önündeki meydanı adeta tribüne çevirdi.
Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu, Tamer Yelkovan ile Cemil Turan'ın tahliye edilmesi umudunu taşıyan taraftarlar, mahkemenin tahliye taleplerine ilişkin kararında Yıldırım'a tahliye çıkmayınca polisin üzerine çok sayıda şişe attı.
Polis de taraftarlara önce tazyikli suyla, sonra da biber gazıyla müdahale etti.
Taraftarların tribüne çevirdiği meydan bir anda savaş alanına dönerken, taraftarlar yapılan müdahale üzerine kaçıştı. Müdahale nedeniyle bazı taraftarların yerde kaldığı görüldü.

Cezaevinden çıkış

Mahkemenin kararının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayından Metris Cezaevine götürülen Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, teknik direktör Bülent Uygun, Cemil Turan, Coşkun Çalık ve Mehmet Yenice, buradaki işlemleri tamamlandıktan sonra cezaevinden tahliye oldu.

Tahliye olan sanıkları, cezaevi önünde uzun süre bekleyen yakınları ve bir grup taraftar karşıladı.

Şekip Mosturoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, buruk bir sevinç yaşadıklarını belirterek, “Başkanımız, yönetici arkadaşımız İlhan bey, diğer arkadaşlarımız tahliye olmadı. Onun için ruhumuz içeride, vücudumuz dışarıda. Arkadaşlarımız masum. Masumiyetlerine en az kendi masumiyetimiz kadar inanıyoruz. İnşallah onlar da en kısa sürede tahliye olacak. İnşallah hem o arkadaşlarımızın, hem kendimizin aklanması noktasında gereken her türlü savunmayı yapmaya çalışacağız” dedi.

Mecnun Odyakmaz da “İddianame açıklandığında sadece Fenerbahçe maçıyla ilgili olduğunu gördük. Bu, tutuklanmamıza çok büyük etkendi. Biraz özel yetkili mahkemelerin işleyişiyle mücadele etmek zorunda kaldık. Tanıklar tamamlandıktan sonra içerideki arkadaşlarımızın da tahliye olacağını ümit ediyor, bekliyoruz. İçerideki arkadaşlarımızın masumiyetine de tüm kalbimizle inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Odyakmaz, bir gazetecinin, “Bu karar, Sivasspor'un aklanması demek midir?” şeklindeki sorusuna karşılık da “Tabii ki öyle. Şimdi erkenden konuşmayalım. Her şey zaman ilerledikçe ortaya çıkacaktır. İfademizde zaten söyledik. Her şey ayan beyan ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Tutuksuz yargılanmalarına karar verilen 7 sanıktan Ömer Ülkü de Silivri Cezaevinden tahliye edildi.

Ceza istemleri

Dava iddianamesinde, eski Giresunspor Kulübü Başkanı olduğu belirtilen Olgun Peker'in, “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı suç örgütü kurup yönetmek”, “dolandırıcılık”, “yağma”, “rüşvet”, “şike”, “konut dokunulmazlığını ihlal etmek”, “mala zarar vermek”, “tehdit”, “resmi belgede sahtecilik” ve 'özel belgede sahtecilik” suçlarından 48 ile 115 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Aynı iddianamede, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla suç örgütü kurup yönetmek”, “dolandırıcılık”, “şike” ve “teşvik primi vermek” suçlarından toplam 22 ile 72 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Aziz Yıldırım tarafından kurulan örgüte üye olduğu iddia edilen Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu'nun da “suç örgütüne üye olmak”, “dolandırıcılık”, “şike” ve “teşvik primi vermek” suçlarından 6 yıl 9 ay ile 21 yıl 3 ay arasında hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, benzer suçlamalara ilişkin olarak Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri İlhan Ekşioğlu'nun 19,5 yıl ile 65 yıl 3 ay, Alaeddin Yıldırım'ın 5 yıl ile 16 yıl 8 ay, Fenerbahçe Spor Kulübü Mali İşler Müdürü Tamer Yelkovan'ın 16 yıl 2 ay ile 53 yıl 8 ay, Fenerbahçe Spor Kulübü Amatör Şubeler Koordinatörü Cemil Turan'ın 8 yıl ile 26 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekilliği görevinden istifa eden Göksel Gümüşdağ'ın “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulan suç örgütüne üye olmak” ve “şike” suçlarından 2,5 yıl ile 7,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Beşiktaş Jimnastik Kulübü (BJK) eski yöneticisi Serdal Adalı'nın “şike” suçundan 1,5 ile 4,5 yıl arasında, BJK futbol takımları genel direktörü Tayfur Havutçu'nun aynı suçlamaya ilişkin 1 ile 3 yıl arasında hapis, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in “teşvik primi verme girişiminde bulunmak” suçundan 1 yıl 2 ay ile 3,5 yıl, Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar'ın “teşvik primi verme girişiminde bulunmak” ve “tehdit” suçlarından 1 yıl ile 3 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın da “örgüt üyesi olmak” ve “şike” suçlarından 2,5 ile 7,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, sözleşmeleri fesh edilen Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'un 5 yıl 3 ay ile 16 yıl 9 ay arasında, sportif direktörü Ümit Karan'ın da 2 yıl 9 ay ile 9 yıl 3 ay arasında hapse çarptırılmaları isteniyor.

Futbolcu İbrahim Akın'ın “şike” ve “teşvik primi” suçlarından 2 yıl 9 ay ile 8 yıl 3 ay arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, futbolcu İskender Alın'ın da benzer suçlamalara ilişkin 1 yıl 9 ay ile 5 yıl 3 ay arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.

Futbolcu Serdar Kulbilge'nin “dolandırıcılık” suçundan 4 ile 14 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, futbolcular Mahmut Boz ve Murat Şahin'in de aynı suçlamaya ilişkin 2 ile 7 yıl hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Emmanuel Emenike, İlhan Çelikay, Korcan Çelikay, Mehmet Yıldız ve Mustafa Ulaş Ortakaya hakkında “şike” suçundan 1 ile 3'şer yıl arasında hapis cezası istenen iddianamede, Gökçek Vederson, Sercan Yıldırım ve Sezer Öztürk'ün de “teşvik primi” suçlamasına ilişkin 9 ay ile 2 yıl 3'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.

İddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlamalara ilişkin 1 ile 24 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!