4 kader adamı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2006 00:00
Herkes bugünkü karşılaşma öncesi Alex’i, Ümit’i, Necati’yi, Nobre’yi konuşuyor ama Hasan Şaş ve Sabri yapacakları ortalarla, Appiah ile Tuncay da fiziki dirençleriyle öne çıkacaklar.
TÜRKİYE’nin nefeslerini tutarak izleyeceği derbi için teknik direktörler rakibi analiz etti, planlarını yaptı, maç saatini beklemeye başladılar.. İki güzel maç sonrası, lider Fenerbahçe, Ankaragücü’nü, takipçisi Galatasaray da Erciyesspor’u 4 golle yenmesine karşın hem Daum hem de Gerets eleştirilerin odak noktası haline geldiler.. Doğal olarak bu maç sonrası kupaya veda eden teknik direktörün işi oldukça zorlaşacak.. Galatasaray elenirse başkan Özhan Canaydın’ın kongredeki şansı bile azalacak. Fenerbahçe elenirse Anelka’yla ilgili problemleri iyice su üstüne çıkacak. Maça gelince... Ali Sami Yen’deki son Erciyes maçının başlamasına 10 dakika kala zemini sulayan ve Galatasaray büyük ihtimalle yine aynı taktiği uygulayacak.
12’ye 1 korner
Bu sayede rakibini hataya zorlayarak bir an önce gole ulaşmayı hedefleyen ve ligdeki ilk maçta 12 korner atan Galatasaray’da topla en çok oynayan oyuncu büyük ihtimalle yine Hasan Şaş olacak.. Hasan Şaş ilk 8 haftada 8 asist yapmış, Galatasaray’ın bu dönemi lider geçmesinde büyük pay sahibi olmuştu. Yalnız Hasan Şaş’ın son haftalarda kötü bir alışkanlığı var. Sahanın topla en çok oynayan oyuncusu olmasına karşın (Fenerbahçe maçında 3 dakika 24 saniye) asist yapamıyor ya da ölü topları bitirici noktalara atamıyor. Hasan, oyundan alındığı son Erciyes maçından sonra takımının birden bire artan etkinliğine dikkat etmeli. Bu konuda Galatasaray’ın bir başka dikkat çeken ismi Sabri. (İlk derbide 7 orta ile sahanın en çok orta yapan ismiydi.)
Galatasaray, ligdeki maçta da sahaya Fenerbahçe’nin 3 puan gerisinde sahaya çıkmış ve baskılı oynamaya çalışmıştı. Daum ise bilinen taktiğinin dışına çıkmış ve tıpkı İnönü’de Beşiktaş’a yaptığı gibi bekleyerek oynamıştı. İlk yarının sonunda sahanın yıldızı Appiah’ın pasında sahanın en az topla buluşan isimlerinden biri olan Marcio Nobre skoru belirleyen gol atmıştı. Fenerbahçe tek kornerini 72. dakikada atarken belki de son 2 sezonun duran toplar konusundaki en kötü maçını oynuyordu. Ali Sami Yen’deki maçta Alex yoktu ama Fenerbahçe yeteri kadar korner ya da frikik bile kazanamadan maçtan galip ayrılıyor, skor, Daum:2-Gerets:0 oluyordu.
Bulak taktiği
Şimdiye kadar Daum’a en büyük üstünlük sağlayan teknik adam olarak öne çıkan Giray Bulak’ın net bir oyun taktiği vardı. Fenerbahçe’nin en büyük hücum gücü olan kanatları ikişer kişiyle tıkayıp, sarı lacivertli takımı orta sahadan oynamak zorunda bırakmak, o bölgede de Alex’i bir kişiyle yakın markaja almak. Gerets’in Alex’e adam markajı verip vermeyeceğini bilmiyoruz ama buna yakın bir oyun planıyla sahaya çıkacağını tahmin etmek güç değil. Daum’un, sorunlu silahı Nicolas Anelka’dan yoksun Sami Yen’e gidecek olmasının, iyi değerlendirilirse üç büyük artısı var aslında... 1-) Brezilyalılar’ın kendilerini göstermek için aşırı motive olmaları; 2-) Sahada, mücadele gücü yüksek bir oyuncunun daha oynayacak olması; 3-) Çok iyi form yakalayan Tuncay’ın gol yollarında kendisini gösterme şansı bulacak olması...
12’ye 1 korner
Bu sayede rakibini hataya zorlayarak bir an önce gole ulaşmayı hedefleyen ve ligdeki ilk maçta 12 korner atan Galatasaray’da topla en çok oynayan oyuncu büyük ihtimalle yine Hasan Şaş olacak.. Hasan Şaş ilk 8 haftada 8 asist yapmış, Galatasaray’ın bu dönemi lider geçmesinde büyük pay sahibi olmuştu. Yalnız Hasan Şaş’ın son haftalarda kötü bir alışkanlığı var. Sahanın topla en çok oynayan oyuncusu olmasına karşın (Fenerbahçe maçında 3 dakika 24 saniye) asist yapamıyor ya da ölü topları bitirici noktalara atamıyor. Hasan, oyundan alındığı son Erciyes maçından sonra takımının birden bire artan etkinliğine dikkat etmeli. Bu konuda Galatasaray’ın bir başka dikkat çeken ismi Sabri. (İlk derbide 7 orta ile sahanın en çok orta yapan ismiydi.)
Galatasaray, ligdeki maçta da sahaya Fenerbahçe’nin 3 puan gerisinde sahaya çıkmış ve baskılı oynamaya çalışmıştı. Daum ise bilinen taktiğinin dışına çıkmış ve tıpkı İnönü’de Beşiktaş’a yaptığı gibi bekleyerek oynamıştı. İlk yarının sonunda sahanın yıldızı Appiah’ın pasında sahanın en az topla buluşan isimlerinden biri olan Marcio Nobre skoru belirleyen gol atmıştı. Fenerbahçe tek kornerini 72. dakikada atarken belki de son 2 sezonun duran toplar konusundaki en kötü maçını oynuyordu. Ali Sami Yen’deki maçta Alex yoktu ama Fenerbahçe yeteri kadar korner ya da frikik bile kazanamadan maçtan galip ayrılıyor, skor, Daum:2-Gerets:0 oluyordu.
Bulak taktiği
Şimdiye kadar Daum’a en büyük üstünlük sağlayan teknik adam olarak öne çıkan Giray Bulak’ın net bir oyun taktiği vardı. Fenerbahçe’nin en büyük hücum gücü olan kanatları ikişer kişiyle tıkayıp, sarı lacivertli takımı orta sahadan oynamak zorunda bırakmak, o bölgede de Alex’i bir kişiyle yakın markaja almak. Gerets’in Alex’e adam markajı verip vermeyeceğini bilmiyoruz ama buna yakın bir oyun planıyla sahaya çıkacağını tahmin etmek güç değil. Daum’un, sorunlu silahı Nicolas Anelka’dan yoksun Sami Yen’e gidecek olmasının, iyi değerlendirilirse üç büyük artısı var aslında... 1-) Brezilyalılar’ın kendilerini göstermek için aşırı motive olmaları; 2-) Sahada, mücadele gücü yüksek bir oyuncunun daha oynayacak olması; 3-) Çok iyi form yakalayan Tuncay’ın gol yollarında kendisini gösterme şansı bulacak olması...