Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2002 00:00
Sezon başında spor basınının lig sonunda puan cetvelinde oluşacak sıralama ile ilgili tahminleri şöyle özetleniyordu: Şampiyon Fener... Plase
Beşiktaş... Süpriz Trabzonspor...Son beş yılın dördünü şampiyon olarak kapatan
Galatasaray'a şans tanıyan yoktu. Aslında mantıklı görünüyordu bu yaklaşım. Çünkü diğer takımlar kadrolarını koruyup, üstüne üstlük takviyeler yaparken, Cimbom'un efsane kadrosunun yerinde yeller esiyordu.10 as futbolcu takımla yollarını ayırmıştı. Kimini alkışlayarak yollamıştı Galatasaray taraftarı, kimini de kırgın vaziyette.Yeni gelen futbolculara bakıldığında ortaya toplama askerlerden kurulu bir takım, bir lejyoner birliği çıkacağı aşikardı.Teknik direktör Lucescu, sezona başladığı kadroyu bile bulamayacaktı ilerleyen haftalarda. En iyi oyuncularından Ümit Davala ve Hakan Ünsal da uçacaktı yuvadan. Sergen, Murat Sözkesen, Bülent Akın sakatlanarak sezonu kapatacaktı.Fakat Galatasaray hem Avrupa'da hem de ligde inanılmazı başararak ilerledi. Dostlarını sevindirdi, düşmanlarını çatlattı. Ne mali kriz, ne yönetim kavgaları, ne de dışarıdan yapılan saldırılar futbolcuları yıldırmadı.Hasan Şaş'ın dediği gibi, belki de hakikaten heykeli dikilmeli bu ekibin. Sezon sonunda Galatasaray, Türkiye'de ilklerin takımı olduğunu bir kez daha kanıtladı ve 15'inci kez şampiyon oldu.Gökten üç yıldız düştü sarı kırmızı formanın üstüne: Biri
aslan yürekli futbolculara, biri teknik kadro ve yönetime, biri de cefakar taraftara...Bu öykü, Cimbom'un bir sezonunun kronolojik sıralamasını deÄŸil, gözden kaçan; ufak, sıcak anektodları anlatıyor...Gün eÄŸlenme günüdür Galatasaraylılar, gönlünüzce eÄŸlenin!Kritik gecede Terim’in evinde neler konuÅŸulduGalatarasaray yöneticileri, geceyarısı Fatih Terim'e evine giderek hocalık önerdiler. Terim, ÅŸu yanıtı vererek teklifi geri çevirdi: ‘‘Sizin hocaya ihtiyacınız yok. Lucescu gayet baÅŸarılı. Ligde açık puan farkıyla önde gidiyorsunuz, Avrupa'da da yolunuz açık. Bence hocanızı deÄŸiÅŸtirmeyin.’’ŞAMPÄ°YONLAR Ligi'nde Galatasaray, güçlü rakibi Barcelona karşısında deplasmanda ilk yarıyı 2-0 önde kapatmanın avantajını kullanamayıp maçı 2-2 beraberlikle noktalayınca, Lucescu korkaklıkla suçlanmış, bazı futbolculara da ağır ceza verilmesi gündeme gelmiÅŸti.Yönetim, Lucescu'yu çağırarak, futbolculara verilecek cezayı gündeme getirdiÄŸinde, Romen teknik direktör, ‘‘Bazı futbolculara cezalar ağır kesilmiş’’ demiÅŸ ve cezanın daha düşük tutulmasını istemiÅŸti.Fakat Lucescu beklenenden sert ve deyim yerindeyse ‘‘maksadını aÅŸan’’ bir açıklama yaptı. Rumen teknik direktör, futbolcularına sahip çıkarken, kulübün mali yönetimini de eleÅŸtiriyor, bir noktada ‘‘Bu çocuklar olmasaydı kasanıza para girmezdi’’ diyordu.Bu sert açıklama, aslında sportif açıdan baÅŸarısız bulunmayan Lucescu'nun ipinin çekilmesine yol açıyordu.BaÅŸta YiÄŸit Åžardan olmak üzere bazı yöneticiler, son dakikada yenilen beraberlik golüyle 1-1 biten Roma maçından beri Lucescu'nun gönderilmesi gerektiÄŸini söyleyip duruyordu zaten.Fatih Altaylı, olay patlamadan birkaç ay önce, Lucescu'ya yazılı olarak, ‘‘Futbolun patronu sensin. Ama idari meselelerde beyanat verme’’ mesajını iletmiÅŸti.AKLA Ä°LK GELEN Ä°SÄ°MBu geliÅŸmeler üzerine yönetim, ‘‘Lucescu gitsin gitmesine ama giderse yerine kim gelir’’i tartışmaya baÅŸladı. Akla ilk gelen isim tabii ki Fatih Terim oldu. Galatasaray'ı zaferden zafere koÅŸturan efsane teknik adam, Milan'da zor günler geçiriyordu.Bütün bu geliÅŸmeler yaÅŸanırken, YiÄŸit Åžardan, Güney Afrika'da, Fatih Terim'e yakınlıklarıyla tanınan ve uzun süredir Terim'i istediklerini dile getiren Eren Talu ve Özer SaraçoÄŸlu da Antalya'daydı.MüthiÅŸ bir telefon trafiÄŸi baÅŸladı.Fatih Altaylı, Eren Talu'yu aradı ve durumu anlattı. Eren Talu, ‘‘Ben Fatih Hoca'yı ikna ederim’’ deyince de, operasyon için düğmeye basıldı.Birkaç dakika sonra Eren Talu, Altaylı'yı arayarak ‘‘Hocayla konuÅŸtum. 'Galatasaray'ı teknik direktörsüz bırakmam' cevabını verdi’’ dedi.Bu cevabı net bulmayan Ä°kinci BaÅŸkan Altaylı, bu kez Özer SaraçoÄŸlu'nu aradı ve Eren Talu'yla buluÅŸarak Terim'i bir kez daha aramalarını istedi.Fatih Terim, Talu ve SaraçoÄŸlu'na da aynı cevabı verdi: ‘‘Galatasaray benim yuvam. Galatasaray'ı teknik direktörsüz bırakmam...’’Saat 14.30 itibariyle top artık Fatih Altaylı'daydı.Altaylı, Terim'i aramak için saat 17.00'ye kadar bekledi. Telefonu Fulya Terim açtı ve Fatih Terim'in o sırada oruç açtığını söyledi.Altaylı 17.30'da ikinci kez Terim'i aradı.Bu kez telefonu açan Terim'di...Altaylı ‘‘Lucescu'yu kovarsak, gelirim mi diyorsun? Lucescu'yu 20.00'de yollasak, 21.00'de imzalar mısın?’’ diye sorunca da ‘‘Galatasaray'ı teknik direktörsüz bırakmam. Ne anlıyorsan o’’ cevabı geliyordu.Fatih Altaylı bunun üzerine Galatasaray Adası'na gitti. Yönetime durumu anlattı. O sırada bir baÅŸka görüşmede bulunan Abdürrahim Albayrak'a da geliÅŸmeler telefonla aktarıldı.Bunun üzerine BaÅŸkan Mehmet Cansun'un Fatih Terim ile görüşmesi gerektiÄŸine karar verildi. Zaten yıllardır ailecek görüşen Mehmet Cansun ve Fatih Terim, hocanın evinde buluÅŸmak üzere anlaşıyorlardı.EVDE ÜÇLÃœ TOPLANTIAltaylı, evde deÄŸil otel gibi bir yerde buluÅŸulmasının daha doÄŸru olacağını söylediÄŸinde de BaÅŸkan, ‘‘Biz yıllardır birbirimize gider geliriz. Evde buluÅŸacağız’’ cevabını veriyordu.Altaylı, ‘‘Ben evdeyim. Saat kaç olursa olsun bana neticeyi bildirir misiniz? Cep telefonum açık’’ dedikten sonra evine doÄŸru yola koyuluyordu.Fatih Altaylı, Terim'in evine ulaÅŸtığında saat 01.00'di.HoÅŸ beÅŸ faslından sonra, Terim-Cansun-Altaylı üçlüsü, Fulya Terim ve Nihal Cansun'u baÅŸbaÅŸa bırakarak baÅŸka bir odaya geçti.Terim, ‘‘Sizin hocaya ihtiyacınız yok. Lucescu gayet baÅŸarılı. Ligde açık puan farkıyla önde gidiyorsunuz, Avrupa'da da yolunuz açık. Bence hocanızı deÄŸiÅŸtirmeyin.’’ dedi. Bu cevap Cansun ve Altaylı'da soÄŸuk duÅŸ etkisi yarattı.BaÅŸkan ve ikinci baÅŸkan, Terim'e ‘‘Bizim Lucescu ile sorunumuz sportif baÅŸarısızlık deÄŸil. Sen bu takımın kongre üyesisin, eski kaptanısın, efsane hocasısın. Burada sorun Lucescu'nun Galatasary'ı eleÅŸtirme ÅŸeklidir. EÄŸer iddia edilenleri söylediyse, Galatasaray'da 1 dakika bile duramaz’’ diyerek dertlerini anlattı.Terim, ‘‘Bu iÅŸ kolay deÄŸil. Lucescu'yu yollarsınız, aksilik olur takım geri düşer, zor durumda kalırsınız’’ dedi. Yöneticiler bu kez ‘‘Biz buna razıyız. Gerekirse 1 yıl ÅŸampiyon olmayız’’ cevabını verdi. Ama Terim'in de kendince planları vardı: ‘‘Kariyerimi nasıl sürdüreceÄŸime daha karar vermedim. Åžu anda Milan, bana ve arkadaÅŸlarıma her ay ÅŸu kadar para veriyor... Orada da zor durumda kalabilirim.’’Altaylı ve Cansun da ısrarlıydı. Galiani'yi arayıp ortak bir yol bulunabileceÄŸini söylediler. Ama Terim kariyeri konusunda henüz karar vermediÄŸini yineledi.Bunun üzerine, Terim'e farklı bir teklif götürüldü: ‘‘Canın saÄŸolsun. Ama bu durumu nasıl anlatacağız. Galatasaray BaÅŸkanı buradan eli boÅŸ çıkarsa, imajımız zedelenir. Bugün, sezon sonunda Galatasaray'a geleceÄŸine dair anlaÅŸma imzalayalım. Sezon bitince, tek yetkili olarak futbol ÅŸubesini sana verelim. Hatta yarın Özer SaraçoÄŸlu ve Levent Soylu gelsin, önümüzdeki sezonun bütçesini bile yapın...’’Fatih Terim bunun üzerine ‘‘Biraz düşüneyim’’ dedi.‘‘Ne kadar?’’ diye sorulduÄŸunda ise ‘‘Bir hafta’’ cevabını verdi.‘‘Peki basına ne diyeceÄŸiz? Hepsi kapıda bekliyor’’ meselesi de ‘‘Bir palavra uydurulur’’ ÅŸeklinde karara baÄŸlandı.Cansun, Terim ve Altaylı odadan çıktıklarında Fulya Terim ve Nihal Cansun merakla ‘‘Ne yaptınız?’’ diye sordular. Anlaşılamadığı cevabını alan iki hanım da buna hem üzüldüklerini hem de ÅŸaşırdıklarını söylediler.Sohbet sabah 05.00'e kadar sürdü.HAGÄ°'YÄ° GETÄ°RELÄ°MDışarı çıkarlarken Cansun, Altaylı'ya ‘‘5 milyon dolar verebilseydik, bu iÅŸi halledebilirdik. Parasızlığın gözü kör olsun’’ dedi.Altaylı'nın önerisi farklıydı: ‘‘Bir uçaÄŸa atlayıp Romanya'ya gidelim ve Hagi'yi getirelim...’’İkili, sabah 08.30'da buluÅŸmak üzere sözleÅŸerek ayrıldı.Cansun'un arabasına yönelen basın mensupları, BaÅŸkan'ın arkadaki otomobili, yani Fatih Altaylı'yı gösterdiÄŸini gördüler.Altaylı, net olmayan bir ÅŸeyler söyledikten sonra uzaklaÅŸtı.Buraya kadar tartışma baÅŸlatacak bir hadise yoktu. Bütün tartışma, ertesi gün Fatih Terim'in aÄŸzından yazılan ‘‘Ben Galatasaray'a gelmeyi etik açıdan doÄŸru bulmuyorum. Bana yapılanı benim bir baÅŸka teknik direktöre yapmam yanlış olur’’ yollu açıklamayla baÅŸladı. Fatih Altaylı da bunun üzerine, görüşmenin detaylarını basına açıkladı ve ortalık gerildi.Son geliÅŸmelerden sonra görüşüne baÅŸvurduÄŸumuz Altaylı, ‘‘KeÅŸke hoca, gündüz arayan Eren Talu'ya veya Özer SaraçoÄŸlu'na red cevabını verseydi de bütün bunlar yaÅŸanmasaydı. Kızgınlığım ÅŸahsi deÄŸil. Ama kulübü zor durumda bıraktı’’ diye cevap verdi.LUCE NASIL KALDILucescu'nun ağır eleÅŸtirisinin ardından zaten Rumen teknik direktörle durumu açıklaması için bir toplantı yapılmasına karar verilmiÅŸti.Toplantı Albayrak'ın ofisinde gerçekleÅŸti. Mehmet Cansun, Fatih Altaylı, Abdürrahim Albayrak ve Mete Razlıklı'nın katıldığı toplantıda Lucescu, ‘‘Ben böyle bir ifade kullanmadım’’ dedi.Bunun üzerine yayın kuruluÅŸlarından istenen ham bantlar seyredildi. Yarım saat bant izlendikten sonra Lucescu'nun doÄŸruyu söylediÄŸi anlaşıldı.Lucescu, montaj masasında kurban edilmiÅŸti.Lucescu, ‘‘Sizi rahatlatacaksa, çıkıp özür dileyeyim’’ dediÄŸinde yönetim buna gerek olmadığını söyledi.Galatasaray yönetimi, kelimenin tam anlamıyla duvara toslamıştı. Altaylı olaylara bugün baktığında acele davranarak hata yaptıklarını, birbirlerini doldurduklarını söylüyor ve ekliyor: ‘‘KeÅŸke 1 gün daha bekleseydik...’’Â
button