Güncelleme Tarihi:
Süper Lig’in 2. yarısının ilk haftası bu kulüplerimizin Türk futbol yapılanması içinde ne kadar da büyük olduklarının gerçek bir göstergesiydi.
Futbol olarak bakıldığında büyüklükleri kadroya, oynadıkları yere, zamana ve takıma göre değişse bile 3 kulübün kendi çıkarlarını savunurken gerçekten de her zaman ve istikrar ile büyük oldukları su götürmez bir gerçek.
Hakem hatalarının yüzde doksan dokuzu büyük takımlar lehine olur ama yine de hakemlik camiası büyüklere yaranamaz.
İstanbul, cumartesi kar, kış, kıyamettir. Ancak yine de istenirse ve koşullar zorlanırsa maç oynanabilir. Ancak büyüklerden siyah-beyaz olanı oynamak istemez. İşine gelmez. Ortamı görmek, havayı koklamak ister. Maç ertelenir. Kimsenin sesi çıkmasın diye aynı gün İstanbul’da oynanması gereken ve tarafları büyük olmayan diğer maç da ertelenir.
Pazar günü aynı hava ve saha koşulları içerisinde diğer büyüğün maçı vardır. Ancak büyüklerden sarı-kırmızılı olanı bu maçı oynamak istemektedir. Bu nedenle maç oynatılır.
Teşekkürler Digitürk
Sarı-Kırmızılı büyük takımın karşısındaki Anadolu takımı maça “Teşekkürler digitürk” pankartı ile çıkar. Çünkü naklen yayın ihalesinin 2’ye katlanması demek, kulüplerin yayın gelirinin de aynı oranda artması demektir. Bu nedenle önemlidir. Anadolu takımı büyüklerle maça çıkarken bunun hesabını yapmakta, hayalini kurmaktadır.
O kadar ki maçta uygulanan çifte standartlar, hakemin büyüğe kıyak olsun tarzından davranışlarının önemi bile yoktur. Çünkü Anadolu takımları can derdindedir.
İşte bu nedenle Anadolu’yu bilen hiç kimse bu pankartı yadırgamaz. Çünkü bu pankartın içeriği ve gizlediği mesaj önemlidir.
Büyükler daha ne kadar büyük kalabilecek?
Yeni dönemde yayın gelirlerinin paylaşımı konusunda yeni karmaşalar çıkacağını şimdiden müjdeleyebilirim. Çünkü ortada konuşulan para adaletli dağıtıldığı takdirde Anadolu’da futbolu sıçratacak kadar ciddi bir paradır. Bu durum büyüklerin işini zorlaştırır.
Bu sıçrama büyüklerin işine gelmez. Bu yüzden her an naklen yayın gelirlerinin paylaşımı konusunda büyüklerin yine büyük bir hır çıkarmasını beklemek abesle iştigal olmaz. Ancak yine de bu ihalenin Anadolu’ya kazandıracaklarının Türk futboluna büyük katkıları olacağı bir gerçek. Tabi ki ortalığın tozu durulduktan sonra.
Bir başka gerçek de TRT’nin 1. Lig maçlarına verdiği para ve 3 canlı yayın taahhüdü. Bu durum da futbolumuzun bir alt ligden başlayarak yukarıyı zorlamaya başlayacağı ve kalite ile mücadelenin her geçen gün artacağı anlamına geliyor.
Bu iki ihale futbolumuz için tam bir dönüm noktasıdır. Artık Süper Lig’de oynamak da, tutunmak da, buraya çıkmak da iki kat zorlaştı. 1. Lig ise tam anlamıyla bir ateş kuyusu olacak. Sözün özü artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak… Peki, nasıl olacak? İşte onu bekleyip hep beraber göreceğiz…