3 boyutlu televizyon ütopya değil

Güncelleme Tarihi:

3 boyutlu televizyon ütopya değil
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2003 23:04

Audio-visuel programları özel gözlükler olmadan seyretmek artık rüya değil. Nitekim, Fransız Pierre Allio, yıllarca süren çalışmaların ardından üç boyutlu olarak hazırlanmış tüm filmlere uygun Alioscopy adlı bir teknoloji geliştirdi.

Grace Kelly telefon ahizesini kaldırıyor. Bu arada, Anthony Dawson yavaş adımlarla arkasından yaklaşıyor. Kadının üzerine atlıyor ve tam o anda ekranda sadece masanın üzerinde umutsuzca makası arayan Grace Kelly’nin eli görülüyor...

Bu sahnenin üç boyutlu tasarımı olağanüstü bir görüntü sunuyor: İzleyici adeta makası almak için kolunu ekrana sokuyormuş gibi bir hisse kapılıyor.

Alfred Hitchcock’un filmi Kusursuz Cinayet’in bu ünlü sahnesi üç boyutluya dönüştürüldüğünde ortaya mükemmel bir görüntü çıktı. Üstelik sinemadaki gibi özel gözlük de gerekmiyordu.

Üç boyutlu görüntüyü görmek için plazma ya va sıvı kristal ekranın önüne mercek ağı yerleştiriliyor. Alioscopy olarak adlandırılan sistemin yaratıcısı Pierre Allio, bu yöntemi geliştirirken kabartmalı kartpostallardan esinlendiğini kaydediyor. Sistem, dikey mikro mercek ağı sayesinde, aynı sahnenin ekranda üst üste binmiş iki farklı görme açısının izleyicinin her iki gözüne odaklandırılmasına dayanıyor. Bu klasik stereoskopi ya da otosteoroskopi etkisinin yardımıyla gözlüğe gerek kalmıyor, çünlü beyin ‘üç boyutlu’ olarak adlandırılan bu yanılsamayı yeniden oluşturuyor.

Yüzyılın başında keşfedildi

Pierre Allio yıllar süren araştırmaların ardından üç boyutlu televizyonun nihayet evlerde kullanılacağından emin gözüküyor.

Ama niye bu kadar uzun süre beklenildi?

Mercek ağı ilkesi 1908 yılında Gabriel Lippmann tarafından ortaya konuldu. Halen, Amerikalı kuruluş StereoGraphics’in ürettiği SynthaGram ekranı (benzer bir aygıt Avrupa’da Philips tarafından pazarlanıyor) ya da Almanların 3D-Display’i gibi sistemler de piyasada yer alıyor.

Peki Pierre Allio iki yıldır Alioscopy’li ekranlar pazarlamıyor mu? Fransız mucit şu cevabı veriyor: ‘Evet doğru pazarlanıyor. Ancak tüm bu yeni ürünlerin önemli bir sorunu var: Sinemada kullanılan stereoskopi iki değişik açıdan film çekimini gerektirirken, şimdiye kadar ortaya konulan otosteoroskopik yöntemler dört açı gerektiriyordu...’

Görme açılarını neden çoğaltmak gerekiyor? Her şeyden önce her yöntemin aksaklıklarını gidermek için bu şart. Örneğin, Alioscopy’nin ilk ağlarında netlik sorunu yaşandı.

Özel ekran

Philips’in StereoGraphics ekranına gelince, dokuz değişik açı mercek ağının ayırıcı etkisinin zayıflığını telafi ediyor; ancak bu çözüm izleyicinin her bir görme açısıyla ilişkili pikselleri tam olarak ayırt etmesini zorlaştırıyor.

Ayrıca görme açıları ne kadar artarsa daha kaliteli bir görüntü elde ediliyor, çünkü her bir göz stereoskopik algılamaya uygun bir pozisyon yakalıyor. Ancak sınırlı sayıdaki piksellerin pek çok açı arasında paylaştırılması görüntünün netliğine zarar veriyor. Ayrıca mercek ağları normal iki boyutlu görüntülere uygun olmadıklarından, ekranları sadece üç boyutlu görüntülere mahkum kılıyorlar.

Ancak Şubat 2003’te Pierre Allio atölyesinde şimdiye kadar görülmemiş incelikte mercek ağları ürettiğinde her şey çözüldü: Çıplak gözle görülmeyen ve milimetrenin 2/10000e kesinliğiyle cama monte edilen, sıvı kristal ekran formatına uygun merceklerin genişliği 1 mm’nin de altındaydı (örneğin, 15 çiplik sıvı kristal ekran için 0,25 mm.).

En az 200 film

Allio konuyla ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: ‘Bu incelik sayesinde her mercek iki subpikselden fazlasını kaplamıyor; oysa daha önce bu sayı dörttü. Böylece Alioscopy stereoskopiyle üretilmiş tüm audio-visuel programlara uygulanabiliyor.’

Bu da, sinemada gösterilen en az 200 film ve binlerce program anlamına geliyor. Pikselden daha küçük merceklerle de ekran bilgisayar ya da ‘klasik’ video kullanımı için elverişli hale geliyor.

Bu yöntemin en önemli avantajı ise, ekranın sadece iki adet olan görme açısına daha fazla piksel ayırıp mükemmel bir görüntü sunması. Ancak izleyicilerin bu olağanüstü görüntüyü yakalayabilmeleri için ekran karşısında oturma pozisyonu belirleyip bu konumlarını bozmamaları gerekiyor.

Gözler de rahat

StereoGraphics’i ithal eden ve sanal mühendislik alanında uzmanlaşmış olan Sim Team’in genel müdürü Pascal Chevalier Allio’nun geliştirdiği sisteme övgüler yağdırarak görüntü kalitesinin mükemmel olduğunu, az sayıdaki görme açısının da standard PC’ler için geliştirilen oyunlara büyük bir avantaj sağlayacağını kaydediyor. Üstelik bu sistem gözlükle seyredilenlere göre gözü çok daha az yoruyor.

Öte yandan, dokuz görme açılı sistemi savunan Philips yetkilileri ise, kendilerininki gibi 9,5 derecelik bir açıya sahip ağın görüntüdeki fışkırmaları azalttığını ve böylece gözün yorulmasını da engellediğini ifade ediyorlar.

Öte yandan Philips yetkilileri mercimek şeklindeki ağları sadece televizyonlarla sınırlamayıp cep telefonlarına uygulamak için de çalışmalar yürütüyor. Uzmanlara göre, üç boyutlu sistemin cep telefonu gibi küçük aygıtlara uygulanması büyük yatırımlar gerektirmeden, endüstriyel riskleri de azaltarak halkın ilgisini çekebileceği için önemli avantajlar sunuyor.

Daha fazla bilgi için:

www.stereoscopy.com

www.cnrs.fr/CMA/delegation/com/expo/Bonnet/plan.htm: M.Bonnet’nin mercek ağları

www.alioscopy.com

www.research.philips.com

www.stereographics.com

www.4d-vision.de

www.dti3d.com: Birbirleriyle rekabet eden yöntemler

http://www.geocities.com/Hollywood/Theater/1888/list.html: Stereoskopik filmler.


3 boyutlu görüntü nasıl oluşuyor?

1. Çift görüntü alınması İki mercekli monoblok optik, kameranın alıcısında üç boyutun algılanması için gereken iki stereoskopik görme açısını ayırıyor. Görüntüler daha sonra bilgisayarda yeniden işlenip pikseller dağıtılıyor.


2. Piksellerin karışımı İki görme açısından her biri subpiksellere (her pikselin kırmızı, yeşil ya da mavi bileşenleri) ayrılıyor. Daha sonra iki görme açısının subpikselleri çiftleştirilerek yeniden dağıtılıyor.

3. Görüntünün yeniden oluşturulması Her subpikselin yaydığı ışıklı sinyal ağın merceği tarafından değişik bir göze odaklandırılıyor. Sağ göz ilk görme açısının piksellerini oluşturan çift olmayan subpikselleri görürken sol göz ikinci açının piksellerini oluşturan çift subpikselleri görüyor. Beyin daha sonra iki görme açısını yeniden düzenleyip 3 boyutlu bir görüntü yaratıyor.

KRONOLOJİ

1838:
İngiliz Charles Wheatstone stereoskopi ilkesini keşfetti.

1908: Fransız fizikçi Gabriel Lippmann mercek ağını yarattı.

1915: New York’ta özel gözlüklerle seyredilen ilk üç boyutlu film oynatıldı.

1922: İlk uzun metrajlı 3 boyutlu film: Nat Deverich’in Power of Love’ı.

1938: Fransız Maurice Bonnet mercek ağını basitleştirerek kartpostallar için kullanılmasını sağladı.

1968: Amerikalı Douglas Winnek günümüzde Philips’in kullandığı mercek ağının patentini aldı.

1987: Pierre Allio ilk Alioscopy patentini aldı. 1993 ila 1998 arasında bunu on patent daha izledi.

Şubat 2003: Pierre Allio mercekli sıvı kristal ekran için ilk stereoskopik mercek ağını üretti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!