A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2012 15:26
Spor Bilimleri Derneği 2012 Olimpiyat Oyunları Değerlendirme Toplantısı Ankara'da yapıldı.
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesi Mehmet Akif Ersoy Salonu'nda yapılan toplantıya Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer,
Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu Müdürü Haydar Demirel, Spor Bilimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gıyasettin Demirhan, Prof. Dr.Caner Açıkada ile Emin Ergen, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu halterci Halil Mutlu ve milli atlet Sema Apak katıldı.
Rektör Murat Tuncer, açılış konuşmasında sporcunun performansını maksimum düzeye çıkarmanın tek yolunun, bilgi ve teknolojiye dayalı sistem olduğunu söyledi.
Tuncer, kalıcı, devam ettirilebilir bir başarı aranıyorsa, bunun gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bulunduğumuz çağ, bilgi çağı. Bilgi kimin elindeyse güç onda. Üniversite olarak bize çok büyük görev düşüyor” diye konuştu.
-“Güç üniversitelerde olmalı”-
Üniversitelerin bilgi ürettiğini ve gücün üniversitelerde olması gerektiğini ifade eden Tuncer, şöyle devam etti: “Eğer bu anlayışı kavrayamazsak ne kurumsal anlamda ne de ülke olarak bir şey yapabiliriz. Diğer ülkelere baktığımızda eğer bilgi ve teknolojinin önde olduğu bir ülkeyse başarılı oluyor. El yordamıyla yapıyorsanız, bir şey olmuyor. Neden Nobel ödüllü bir kişi yok ülkemizde. Çünkü biz Everest tepelerini arıyoruz ama hiç kimse Everest'in Himalayalar nedeniyle var olduğunun farkında değil. Önce Himalayalar'ı oluşturmamız lazım ki Everest'e ulaşalım.”
Hacettepe Üniversitesi olarak bu konuda bir yol çizdiklerini ve 3 ana başlık altında topladıklarını anlatan Tuncer, “İlki sporun bütün ülkeye, topluma yayılmasında öncülük etmek, ikincisi potansiyeli olan başarılı olabilecek gençleri spora kazandırmak, üçüncüsü de kazanılmış sporcuları performans olarak maksimuma çıkarabilmek” dedi.
-“Proje bugün YÖK'e gitti”
Sporcunun performansını maksimuma çıkarmanın tek yolunun bilimsel ve çağdaş çalışma olduğunu vurgulayan Tuncer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Önümüzdeki iki yılda 200 milyon TL'lik bir Spor Bilimleri Enstitüsü projesi yaptık. Proje senatomuzdan geçti ve bugün Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) gitti. Sonucunu bekliyoruz ama 'sonuç gelirse açacağız, gelmezse açmayacağız' gibi bir kaygımız yok. Spor Bilimleri Enstitüsü'nü YÖK'ten çıksa da çıkmasa da açacağız. Hedef, olimpiyatlarda başarılı olmak, bu bir ülke meselesi ama buz dağının altında çok önemli şeyler var. Olimpiyat madalyası, sporda kullandığın teknolojiyi, işbirliğini, spora verdiğin önemi, sporun toplumda ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Madalya sayısının altındaki anlamlar çok önemli.”
-Gıyasettin Demirhan-
Spor Bilimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gıyasettin Demirhan ise olimpiyatlarda istenen sıralamanın elde edilemediğini belirterek, “Ölçüt madalya sayısı ise başarıyı etkileyecek olan diğer paydaşlar gibi spor bilimciler olarak bizler de sınıfta kaldık. Çuvaldızı kendimize nasıl batıracağımız konusunda düşünmemiz gerekir. Dünyanın her yerinden antrenörler, sporcular gelip 'bunu nasıl başardınız?' dediğinde kendimizi hedefe ulaşmış sayarız. Yoksa artı eksi 4 madalya değişimi, evrenselde çok fazla iz bırakmayacaktır” dedi.
Demirhan, başarıyı artırma konusunda yapılabilecekleri şöyle özetledi: “Öncelikle ülkemizde spor yüksek okullarından yeterliliğe sahip olanlarının fakülteye dönüştürülüp, yeniden yapılandırılmaları ve belli bölgelerde spor enstitülerinin kurulup, sorun odaklı derin araştırmaların yapılması ve sonuçlarının pratiğe aktarılması gerekmektedir. Ayrıca politika yapıcıların, spor alanında çalışan kişi ve kurumlarla daha fazla işbirliği içinde olmaları gerekir çünkü bu iş kişisel değil toplumsaldır.”