Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2009 00:00
Bu bir gelenek halini almış durumda. Her bir yıl bittiğinde o yılın olayları arşivlerden çıkarılır ve yeniden gündeme taşınır. Bu yıl bende buna benzer bir arşiv derlemesini tamamen kendime göre yani "bence" derledim.
Eğer sizlerinde bu konu hakkında söyleyecekleri varsa bana mail atın ve 2008’in kahramanlarını "sizce" de yayınlayalım. Formula 1, Dünya Ralli Şampiyonası, WTCC ve Türkiye Ralli Şampiyonası gibi organizasyonların kahramanları size şaşırtıcı gelebilir. Ama bence bunlar sezonun gidişatında önemli rol oynadıkları için bunu hak ettiler. Gözümü Türkiye’ye çevirdiğimde ise Koray Muratoğlu, Levent Özokutucu ve Çağlar Süren’in kahraman isimler olduğunu söylemek istiyorum. Bunun nedenlerini ise yine bana göre aşağıda sıralayacağım.
ÖYLE ya da böyle 2008 yılı geride kaldı. Bu yılla ilgili akıllarda kalacak en önemli şey elbette ki global kriz olacak. Tüm dünyayı etkileyen ve en küçük aile biriminden, en büyük holdinge kadar sarsıntılara neden olan global krizin en önemli etkilerinin bu yıl hissedileceği açıklanıyor. Ama yine de 2008 yılı ile birlikte en önemli şokları yaşadık gibi görünüyor. Çoğu kimse tarafından krizin bu yılın ortalarından itibaren toparlanma dönemine döneceği hatta bunun ilk üç ay içinde hissedilmeye başlanacağı söyleniyor. Eğer açıklamalar doğru çıkar ve başka bir sürpriz yaşanmazsa motorsporlarında 2009 yılı beklenenden daha iyi geçebilir. Bilindiği gibi motorsporlarının birçok organizasyonu yılın üçüncü ayından itibaren start almaya başlıyor. Neyse bu işin farklı bir tarafı. Her ne kadar global kriz 2008’e damgasını vurarak ön plana çıkmış olsa bile ben 2008 yılının "bence" kahraman pilotlarına yer vermek istiyorum.
RALLİ KAHRAMANLARI
Türkiye Ralli Şampiyonası’nda Serkan Yazıcı sezonu şampiyon olarak tamamladı. İki yıl ara verdikten sonra parkurlara geri dönen Serkan Yazıcı elinin soğumadığını ispatlamış oldu. Kendisinin de kabul ettiği gibi "tam performans" gösterememiş olsa bile Yazıcı önemli bir işi başardı. Verdiği araya ve formunu kaybetmiş olmasına rağmen Serkan Yazıcı bana göre zor olanı başardı ve son derece iddialı rakipleri olmasına rağmen sezonun parlayan ismi oldu. Ülkemizi iki yıldır Avrupa Ralli Şampiyonası’nda temsil eden ve ilk sezonunda ikinci, ikinci sezonunda ise üçüncü olarak Türkiye’nin adını üst sıralara yazdırma gururunu yaşayan Volkan Işık’ta yurtdışındaki kahraman pilot olmayı hak etti, elbette bence. Zorlu bir yarış takvimine rağmen Volkan Işık önemli başarılar elde etti. Yunanistan’da ilk sezonunda birinciliği elde eden ve geçen sezon bu yarışın iptal edilmesi ile birlikte sezonu daha iyi bir yerde kapama şansını da kaybetmiş oldu.
BENCE LOEB DEĞİL HIRVONEN
Dünya Ralli Şampiyonası’nda ise sezonu beşinci kez arka arkaya Sebastien Loeb şampiyon olarak tamamladı. Rakiplerinin yarış kazanmasına bile izin vermeyen Loeb bir sezonda en çok yarış kazanan pilot rekorunu da bir adım daha ileriye taşıdı ama bence burada kahraman Mikko Hirvonen oldu. Marcus Gronholm’ün görevini devralarak daha en başından çok zorlu bir misyon üstlenen Mikko Hirvonen sadece bu hareketi ile bile birçok insanın gönlünü kazandı. Hele birde Loeb gibi bir mekanik sürücüye kafa tutarak bu hayran sayısını biraz daha artırdı. Düşünsenize parkurların tartışmasız en iyi ismi olan Sebastien Loeb’ün karşısına çıkıyorsunuz. Bu karşı koyma sizin yeni başlayan kariyerinizi bile bir anda sonlandırabilir. Sezon sonunda istediği başarıyı elde edememiş olsa bile Hirvonen benim kahramanlarım listesinde yer aldı. Elbette sezonun son yarışı olan İngiltere Rallisi’nde "hak eden kazandı" diyerek Loeb’ü tebrik eden Jari Matti Latvala’yı da unutmamak gerekiyor. O da en centilmen pilot unvanını fazlasıyla hak ediyor. Gösterdiği performansla gelecek yıllar için ümit veren Latvala umuyoruz hak ettiği yere gelir.
F1’DE KAHRAMAN ADAYI ÇOK
Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda aslına bakarsanız 2008 sezonunda kahraman olmaya çok aday isim var. İki yıl şampiyon olmasının ardından çalkantılı bir dönem yaşayan Fernando Alonso, Schumacher’in bıraktığı ilk sezonda Kimi Raikkonen şampiyon olmuş olmasına rağmen ikinci pilot olarak kalmayı reddeden ve şampiyonluğu da son saniyede kaybeden Felipe Massa zaten var. Bunlara zorluklarla Formula 1’e gelmesine ve Toro Rosso gibi çokta iddialı bir takımda yarışmasına rağmen birincilik bile elde eden Sebastien Vettel’i ya da 7 puanlık farkla şampiyonluğu kaybetmiş olmasına rağmen yılmayan ve sonunda muradına eren Lewis Hamilton’u ve daha farklı isimleri eklemek mümkün. Rekabeti yüksek olan bir sezonda kahraman sürücü sayısını artırmak çok kolay görünüyor. Ama bunların arasından sadece birisini seçmek çok zor.
EN ÇOK VETTEL HAK EDİYOR
Ben 2008’in kahraman pilotu olarak Sebastien Vettel’i seçiyorum. Diğer tüm isimler bir anlamda favoriyken ve iddialı takımlarda yarışıyorken, Toro Rosso pilotu Sebastien Vettel özellikle son anda şampiyonu bile değiştirebilecek bir atak yapmasıyla bence Formula 1’de 2008’in kahramanı oldu. Kıran kırana bir mücadelenin olduğu sezonda İtalya ayağını ilk sırada tamamlayan ve sezon sonunda 35 puan toplayan Vettel, daha güçlü bir takımda yarışması halinde neler yapacağını da ispatlamış oldu. Yeni sezonda Red Bull pilotu olacak olan Vettel bu sezon çok daha iyi işler yapabilir gibi görünüyor. Bunun yanında Formula 1’in ilk siyahi pilotu olan İngiliz Lewis Hamilton’un da hakkını vermek gerekiyor. Geçtiğimiz sezon büyük bir avantaja rağmen şampiyonluğu kaybeden Hamilton ikinci sezonunda da ayın performansı göstererek sanki yıllardır Formula 1’de yarışıyor gibiydi. Şampiyonluğu başka bir pilotun kıyağı ile kazanmış gibi görünse bile Hamilton, Formula 1’de heyecanın yükselmesinde önemli bir rol oynadı.
Bir diğer pist organizasyonu olan Dünya Binek Otomobilleri Şampiyonası’nda ise Seat şov yaptı ve şampiyon oldu. Fakat burada beni ilgilendiren olay türkuaz renkli aracıyla ülkemizi bu yarışlarda temsil eden İbrahim Okyay. Sessiz sedasız bu yarışlar içinde yer alan, acemi sezonu olmasına rağmen son yarışlarda önemli başarılar elde eden İbrahim Okyay bu organizasyonun Türkiye açısından bakıldığında bana göre kahraman ismi oldu. 20 tur süren ülkemizin kısa pistlerinde düzenlenen yarışların ardından Okyay, 11 ülke, 3 kıta ve 24 yarış olarak düzenlenen WTCC organizasyonunda başarılı bir sonuç elde etti. Okyay sadece bu tabloya bakıldığında bile tamamı Türk olan bir ekiple önemli bir işi önemli bir başarı ile tamamladı.
Muratoğlu benim kahramanım
Şimdi bu isim nereden çıktı diyecek olabilirsiniz. Çünkü sezonu Emre Yurdakul-Can Erkal ikilisi şampiyon olarak tamamlarken, Burcu Çetinkaya-Çiçek Güney ikilisi de uzun süre lider olarak götürdükleri şampiyona da ikinci sırayı aldı. Elbette bu isimler biz yazmadan kahraman olmayı hak etti. Onlar ülkemiz adına en önemli sonuçlardan birini elde etti ve tarihe isimlerini altın harflerle yazdırdı. Bu isimleri ayrı tuttuğumu özellikle belirttikten sonra Koray Muratoğlu’nun neden kahraman olduğunu açıklayayım. Koray Muratoğlu ülkemizin başarılı aylık otomobil dergilerinden birisinin yayın yönetmenliğini yapıyor. Yani bu dergiyi yayına en iyi haliyle hazırlamakla sorumlu. Bu bile insanın vaktinin büyük bir bölümünü alacak bir sorumluluk.
Şöyle örnek vermem gerekirse ben bu sene davet edilmiş olmama rağmen birçok yarışa işlerimin yoğunluğundan dolayı gidemedim. Gerçekten de yarışların denk geldiği zamanlar açısından böyle bir durumu yaşadım ve çok gitmek görmek istediğim halde orada olamadım. Eğer ben böyle bir durumu yaşıyorsam Koray’ın da başına aynısı gelmiştir diye düşünüyorum. Benden çok daha fazla zaman ayırarak gitmek zorunda olduğu bu yarışlarda yoğun iş temposuna rağmen Koray önemli bir fedakarlık gösterdi. Elbette parkurlarda kendi ismini de parlatmak istiyordu ama benimle beraber Türk bayrağını yarışlarda sallarken ne kadar büyük bir gurur duyduğunu da gözlerimle gördüm. Türkiye Rallisi’nde start alan birçok pilotun uzunluğu 1000 kilometrenin üzerinde olan bu yarışı tamamladıktan sonra nasıl zorlandıklarını da biliyorum. Koray Muratoğlu yoğun iş temposuna rağmen Dünya Ralli Şampiyonası’nın altı ayağından olan İtalya, Türkiye, Finlandiya, Almanya, İspanya ve İngiltere ayaklarında boy gösterdiği için onu ayrı bir yere koyma gereği duydum. Bir diğer önemli nedense Koray Muratoğlu’nun yaşadığı kazalara rağmen yılmayan bir karaktere sahip olmasıydı. Birçok ralli pilotu yaşadığı bir olayın ardından pilotluğu bırakmasa bile duraklama dönemine girerken o bu kazaları üstelik cebinden de para ödemesine rağmen hep başarılara çevirdi. Aynı durum bu sezonda da yaşandı. Almanya Rallisi’nde ciddi bir kaza yapan Koray Muratoğlu buna rağmen yılmadı. Ancak bu kez İngiltere Rallisi’nin ardından bir kaza daha geldi. Bu kaza biraz daha ciddi oldu ama hayatlarının iyi olması hepimizi rahatlattı.
YARDIMCI PİLOTLAR HAK EDİYOR
Ülkemizde önemli işler başaran ve rallide Koray ile birlikte ciddi başarılar elde eden Levent Özokutucu da kahraman olmayı hak ediyor. Uzunluğu en fazla 150-200 kilometre olan Türkiye’nin özel etaplarının ardından toplam yarış uzunluğu 1000 kilometrenin üzerinde olan yarışlarda start almaya cesaret göstermesi ciddi anlamda cesaret işi. Almanya Rallisi’nde geçirdikleri kazanın ardından sezonu kapatsa bile yarışlara seyirci olarak gidip takımına destek olması da benim açımdan önemli bir olay. Levent Özokutucu’dan koltuğu devralan Çağlar Süren’de aynı kahramanlığı bana göre hak ediyor. Sağlık durumları şimdi iyi olan diğer pilotlarda da olduğu gibi ülkemizi temsil edebilmek adına hayatlarının önemli bir zamanını bu işe ayıran Koray Muratoğlu, Levent Özokutucu ve Çağlar Süren’e hem geçmiş olsun diyorum hem de benim kahramanlarım ilan ediyorum. Başta da söylediğim gibi bunların hepsi "bence" kahraman olan isimler. Eğer sizlerin buna itirazı varsa ve başka isimlerin kahraman olduğunu düşünüyorsanız bana mtosun@hurriyet.com.tr adresinden "sizce" kahramanları gönderin ve bizlerde bunları sayfalarımıza taşıyalım.