Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2005 21:46
Gençler fizik eğitimine eskisi kadar ilgi duymuyor. Oysa günümüzdeki yaşamımızı kolaylaştıran birçok ürün fizik olmadan geliştirilemezdi. Albert Einstein’ın fikirleri olmaksızın ne CD çalıcımız, ne GPS sistemimiz ne de güneş hücrelerimiz olurdu.
Aslında fizik son derece heyecan vericidir. Fizikçiler doğayı çalıştıran kanunları araştırırlar. Mesela dünyayı bir arada tutanın ne olduğu araştırılır. Biyologlar ve kimyacılardan farklı olarak fizikçiler cansız doğa ile uğraşırlar. Fizik en temel bilim olarak kabul edilir. Fizik bilimi sadece maddenin uzay ve zaman içindeki davranışını değil uzay ve zamanın yapısını da inceler.
Fiziğin geçmişi eski Yunanlılara kadar uzanır. Demokrit, İ.Ö.450 yılında bir atom teorisi üretmişti. Demokrit, dünyayı bir arada tutanların parçalanmayan en küçük parçacıklar (eski Yunanca "a tomo" = parçalanmaz) olduğunu bulmuş ve bunların yuvarlak, kanca biçimi, yassı vb birçok farklı biçimlerde olabileceğini düşünmüştü.
Mesela elma ona göre en küçük elma biçimlerinden, masa ise masa biçiminde en küçük parçacıklardan oluşuyordu. Fakat bu düşünce kısa bir süre sonra Empedokles’in "Dört Element" teorisiyle çürütüldü. Bu teze göre her şey farklı oranlarda ateş, toprak, su veya havadan meydana geliyordu.
Atom hipotezi
Atom hipotezi 1808 yılında doğa bilimci John Dalton tarafından yeniden biçimlendirildi. Böylece 20.yy’a kadar atomların parçalanmayan kürecikler olduğuna inanıldı. Bu atom teorisi biraz değiştirilmiş haliyle günümüzde de geçerliliğini sürdürmekte Ğ her ne kadar atomların artık atom reaktörlerinde çekirdek bölünmesiyle parçalanabildiği biliniyorsa da.
Fiziğin dili matematiktir, çünkü fiziksel fenomenler dünyanın her yer yerinde aynıdır dolayısıyla da aynı dilde yazılır, yani matematik diliyle. Fizik, teorik ve deneysel olarak kabaca ikiye ayrılabilir. Deneysel fizikçiler, makinelerle pratik araştırmalar yaparak, doğayla ilgili belli başlı sorular sorarlar.
Deneyin sonuçları bu soruların yanıtları olur. Galileo Galilei örneğin, Pisa kulesinden çeşitli objeler atarak düşme süresini hesaplamıştır. Teorikçiler ise matematik dilinde belli başlı teoriler üzerinde tartışırlar. Bu tartışma sonuçları bazen deneysel olarak kontrol edilir.
Kozmos
Fizikçiler atom çekirdeği ve parçalarını araştırmakla kalmayıp, halihazırdaki en büyük oluşumu da incelerler: Kozmos veya evren. Yıldızları araştıran fizikçilere astrofizikçi, evrenin oluşumuyla ilgilenenlere ise kozmoloji uzmanı veya kozmolog denir.
Fizikçiler ilk patlamada tam olarak nelerin yaşandığını kesin olarak bilemiyorlarsa da, artık "ilk patlamadan önce ne oldu" veya "evren tekrarlanıyor mu" gibi sorularla bile uğraşmaya başladılar.
Fiziksel süreçler her yerde incelenebilir, bu yüzden biyofizik, astrofizik veya fiziksel kimya gibi çalışma alanları vardır. Ve bugün fizikçi olmak isteyenlerin iş bulma şansı oldukça fazla. Çünkü birçok alanda fizikçiler aranıyor.