Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2011 00:00
11 sezon... Dile kolay 11 koca sezonu geride bıraktı Hidayet Türkoğlu. Hem de dünya basketbolunun zirvesi NBA’de. Bugün artık NBA’in tecrübeli oyuncuları listesinde o. Gençlerden saygı görüyor, takım arkadaşlarına motivasyon konuşması yapıyor. Yaz tatili için İstanbul’da bulunan Türkoğlu’ndan NBA’deki üç ayrı dönemini; çıraklığını, kalfalığını ve ustalığını dinledik
ÇIRAKLIK
Sacramento Kings (2000-2003) ve San Antonio Spurs (2003-2004)İlk sezonumda çok heyecanlıydımNBA’e giderken başarılı ve kalıcı olmak istiyordum tabii ki. Gerçekçi konuşmak gerekirse NBA’e ilk girdiğimde 11 sezon kalacağımı ben bile pek tahmin etmiyordum. Bir oyuncunun NBA’de oynama ortalaması yedi sezon. Benim üç sezonluk daha sözleşmem var. Yani bu ortalamayı ikiye katlayacağım. En başta amacım kendimi NBA’de kabul ettirebilmekti. En başlarda çok heyecanlıydım. NBA’deki ilk dört sezonumda Batı Conference’ta iki farklı takımda, iki farklı antrenörle çalıştım. Her ikisi de zirveyi hedefleyen takımlardı. Dolayısıyla antrenörleri de iddialıydı. Onların bana verdiği desteği iyi değerlendirdim. Her oyuncunun çok farklı özellikleri vardı. Ben de genç oyuncu olarak hepsinden bir şeyler kapmaya çalıştım. Örneğin Spurs’te Tim Duncan müthiş bir oyuncuydu. Ama ilk takımım Kings’te takımın savunmacısı Doug Christie’nin çalışma hırsı beni çok etkilemiştir. Antrenörlerin de verdiği talimatlarla sahada hep en iyisini yapmaya çalıştım.
KALFALIK
Orlando Magic (2004-2009)
İleride final fotoğraflarına bakacağımDört yıllık Batı tecrübesinden sonra iyi bir fırsat bekliyordum. Artık amacım yavaş yavaş yıldız bir oyuncu olmaktı. Bu fırsatı da Orlando verdi bana. Özellikle Stan Van Gundy’nin antrenör olmasıyla daha iyi bir ortam buldum. Ve bunu da en iyi şekilde değerlendirdim. Orlando’da doğru yerde doğru kişilerle çalıştım. Sırasıyla Dwight Howard’ın ve Jameer Nelson’ın takıma katılmasıyla ve birkaç ek takviyeyle 2009’da NBA finaline kadar yükseldik. Bu başarı takıma yapılan doğru yatırımların sonucuydu. NBA’de sezon boyunca ligde forma giyen yaklaşık 400 oyuncudan sadece 24’ü bu finalde oynayabiliyor. O final serisinden bir sürü fotoğrafım var. Şimdi değil ama ileride onlara baktığımda dolu ve başarılı bir NBA kariyeri geçirdiğimi hatırlayacağım. Bu seviyeye yükselmek ve burada kalmak insanı mutlu ediyor. Şunu unutmayın: Bunun arkasında büyük bir emek var.
USTALIK
Toronto Raptors (2009-10), Phoenix Suns ve Orlando Magic (2010-2011)
Soyunma odasında takımı motive ediyorum10 yılı geçenlere usta oyuncu (veteran player) deniyor NBA’de. Takım içindeki rolün de biraz değişiyor. Mesela maçlardan önce soyunma odasında, senden moral yükseltici, motive edici bir yorum, bir söz bekleniyor. Şu ana kadar da bu rolümle ilgili hep olumlu tepkiler aldım. Tabii ABD’de bizdeki gibi bir ağabeylik kavramı yok. Ama genç arkadaşlara bir şey söylediğinde mutlaka dinliyor, söyleneni yapıyorlar. Onlardan hak ettiğiniz saygıyı görüyorsunuz. Yaşım artık 32’ye geldi. Yaş itibariyle bazı fiziksel becerilerinizde düşüş oluyor. Kuvvetiniz, patlayıcı hızınız azalıyor. Üstelik arkadan hep civa gibi gençler geliyor. 20 yaşında, müthiş atletik gençler... Bu gençler tarafından geçilmemek için onlar kadar, hatta onlardan daha fazla çalışmanız lazım. 2014’te sözleşmem bittiği zaman 35 yaşında olacağım. Fiziksel açıdan büyük bir düşüş yaşamaz, bu seviyede kalırsam birkaç yıl daha oynamayı düşünüyorum.
KENDİ SPOR KULÜBÜMÜ KURMAYI PLANLIYORUM24-26 Haziran tarihlerinde İstanbul’da Hido Talent Camp adıyla üç günlük bir basketbol yetenek kampı düzenliyorum. Bu yıl Orlando’dan yardımcı antrenör gelecek, Türkiye’den birkaç değerli antrenör yine bize destek verecek. En önemlisi bizzat kampa gelip her türlü soruya cevap vereceğim, antrenmanlara katılacağım. Bu yetenek kampı sayesinde yetenekli çocukları keşfetme fırsatı bulacağız..Aslında bu üç yıl önce kurduğum
spor okulları projesinin bir parçası. Halen dördü İstanbul, ikisi Ankara’da altı okulum var. Yaz sonunda da kulüpleşmeyi düşünüyoruz. Tespit ettiğimiz yetenekli gençleri kulübe alabiliriz.
60 MİLYON DOLARIN YARISI VERGİYE GİTTİ
Hesap yaptığınızda yine çok iyi rakamlar kazanıyoruz ama bu para mevzunu olumsuz açıdan ele almamak lazım. Ligdeki 11 sezonda 60 milyon dolara yakın maaş aldım. Burada bir yanlış anlaşılma var: Bu paranın tamamının cebimize girdiği zannediliyor. Halbuki NBA’de Türkiye’deki futbolcuların aldığı gibi net ücret almıyoruz. Maaşın yarısına yakını eyalet ve seyahat vergilerine gidiyor. Bu açıdan en avantajlı eyalet yine Orlando’nun bulunduğu Florida. Kazancımla yaptığım en büyük yatırım da kurduğum spor okulları.