Güncelleme Tarihi:
Avukat Günal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 6 ay önce Türkiye'nin yanı sıra İtalya, İngiltere, İspanya, Fransa ve ABD'nin de aralarında bulunduğu 10 ülkenin sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin yasalarıyla ilgili araştırma başlattığını söyledi.
Birçok ülkeye giderek, büyük titizlikle yürüttüğü araştırmasını sonuçlandırdığını belirten Günal, “Araştırmam sonucunda, Türkiye'nin bu konuda son 15 yıl içinde oldukça büyük değişikliklere imza atan ülkeler arasında yer aldığı gerçeğine ulaştım” dedi.
Günal, yasa çerçevesinde alınan güvenlik önlemleri konusunda Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında gerçekten ciddi bir mesafe katettiğini gözlemlediğini belirterek, “Avrupa ile boy ölçüşebilecek, güvenlik önlemlerinin alınmasına imkan sağlayan ve şiddeti ciddi ölçüde azaltmaya imkan verecek bir spor hukuku mevzuatımız var” diye konuştu.
Araştırma yaptığı ülkelerin başında İngiltere'nin geldiğini kaydeden Günal, şunları söyledi: “Özellikle İngiltere'de Heysel faciasının ardından yapılanları inceledim. 29 Mayıs 1985'te Brüksel'in Heysel Stadı'nda oynanan Juventus-Liverpool Şampiyon Kulüpler Kupası finali büyük bir trajediye sahne olmuştu. Maçtan önce tribünlerdeki Liverpoollu holiganlar, Juventus taraftarlarına saldırmış, çıkan panik sonucu bir duvar çökmüş, taraftarlar tel örgülere sıkışmış ve 39 taraftar yaşamını yitirmişti. Bu olayın ardından İngiltere sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi konusunda ciddi tedbirler alarak uygulayama koymuştu. Dünyada en başarılı ülkeler arasında İngiltere geliyor. Dolayısıyla tarihten almış oldukları ders doğrultusunda ciddi yasal önlemleri var ama tamamen yine engelleyemiyorlar. Orada da şiddet olayları baş gösteriyor. Bunu kökünden kazımak mümkün olmayacaktır. Adam öldürmenin de bir cezası var ama toplumda hala adam öldürenler var. Önemli olan bunu, alınan önlemlerle minimum düzeyde tutabilmek. Bu bizim en büyük kazancımız olacaktır.”
“Kağıt üzerinde çok güzel bir yasamız var ama..."
Günal, yaptığı araştırma sonucunda sporda şiddetin içsel ve dışsal olmak üzere bir çok farklı sebebini tespit ettiğini vurguladı.
“Şiddetin, psikolojik, fizyolojik, aileden, sosyal çevreden gelen bir çok farklı etkisi mevcut. Bunun sonucunda da toplumda özellikle sahalarda şiddet olayları ortaya çıkıyor” diyen Günal, şöyle devam etti:
“Çıkan tablo şunu gösterdi; insan faktörünün olduğu her yerde, bir çok farklı sebep olabileceği için şiddet her zaman mevcut. Önemli olan bunu her ne sebeple ve her ne faktörden kaynaklanırsa kaynaklansın nasıl engelleyebileceğimiz ve ne yönde tedbirler alabileceğimiz? Bu da çoğu zaman yıldırma ve baskı cezalandırma yöntemleriyle mevcut olabiliyor. Araştırmalar gösteriyor ki suçun olduğu yerde ceza, her zaman suçun önlenmesinde etkin bir faktör. Dolasıyla bizim şu anki mevzuatımızda da bir çok şiddete sebebiyet verecek eylem için gerekli cezalar detaylarıyla yer almış durumda. Şu an kağıt üzerinde oldukça güzel ve detaylarıyla bir çok şiddet olayını önleyebilecek nitelikte bir mevzuatımız var. Önemli olan uygulanması. Yasalar kağıt üzerinde kaldıkça ne kadar mükemmel olursa olsun sahaya, stadyuma, taraftara yansıtılmadıkça problem bu noktada ortaya çıkmaya başlıyor. Kağıt üzerinde çok güzel bir yasamız var ama önemli olan bunu şu an sahaya uygulayabilmek.”
“Taraftarlık sözleşmesi” önerisi
Avukat Gurur Gaye Günal, yaptığı araştırmanın ardından sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine yönelik kendisinin de bir önerisi bulunduğunu, bu önerisini detaylı bir proje haline getirip Gençlik ve Spor Bakanlığına sunmayı planladığını ifade etti.
Taraftarların stat içindeki davranış şeklinin taraftar dernekleri ve birlikleri tarafından önemli bir şekilde yönlendirildiğini anlatan Günal, şöyle konuştu:
“Dolayısıyla taraftarlarla karşılaşma biletlerinin satışı esnasında 'taraftarlık sözleşmesi' düzenlenirse ve bu sözleşme içinde sahada meydana gelebilecek her türlü şiddet olayında kulübe yüklenecek yükümlülüklerin taraftar tarafından da karşılanma yükümlülüğü sözleşme içine konulursa, bunun da ciddi bir şekilde caydırıcı olacağını düşünüyorum. Stadın içine girip o koltuğa oturduğunuz dakikadan itibaren bu ağır sorumluğun ciddi bilinciyle şiddete ilişkin hareketlerde de bir sınırlanma olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü sadece ceza yargısı değil bunun yanında ciddi bir para cezası ve maddi bir külfet de size verilecek ve yine o taahhütname gereğince bir sonraki maça alınmamanız gibi bir yaptırım da uygulanabilecek.”
Günal, sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine yönelik yasanın ardından geçmişle kıyaslandığında Türkiye'deki taraftar profilinde ciddi bir iyileşmenin olduğunun gözlendiğini de sözlerine ekledi.