Güncelleme Tarihi:
28 Ağustos-12 Eylül 2010 tarihleri arasında ülkemizin evsahipliğinde gerçekleştirilecek olan 2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nın başlamasına tam 40 gün kalırken, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Çırağan Sarayı'nda bir davet verdi.
Çırağan Sarayı'ndaki davete Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, GSGM Genel Müdürü Yunus Akgül, TBF Başkanı Turgay Demirel, TBF Asbaşkanları Metin Şahin ve İmran Işıldar, TBF Yönetim Kurulu Üyeleri, TBF Genel Sekreteri Ali Özsoy, 2010 Etkinlik Direktörü Emin Balcı'nın yanı sıra A Milli Takım oyuncuları, teknik ve idari kadro, A Milli Bayan Takım oyuncuları, TBF ve Yerel Organizasyon Komitesi yetkilileri, basketbol ve spor camiasının önde gelen isimleri, davetliler ve basın mensupları katıldılar.
Türkiye'nin bugüne dek evsahipliği yapacağı en büyük, dünyanın ise en değerli üç spor organizasyonundan biri olan 2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nın başlamasına sayılı günler kala şampiyonada mücadele edecek olan A Milli Basketbol Takımızın hazırlıklarını sürdüreceği Bormio kampı öncesinde uğurlamak için verilen davet kokteyl ile başlarken akşam yemeğiyle devam etti.
Akşam yemeği sırasında Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, konuklara hitaben bir konuşma yaparken, 1998 yılında başladıkları hayallerinin 40 gün sonra gerçeğe dönüşeceğini ifade ederek, "1998 yılında başladığımız hayalimiz, 40 gün sonra, artık bir gerçek olarak 15 gün boyunca hepimizin heyecanını doruğa çıkartacak. Hepimiz böylesine büyük bir organizasyona evsahipliği yapmanın onuru, gururu ve Türkiye Basketbol Milli Takımı'nın başarıları ile bu gece olduğu gibi çok hoş günler yaşayacağız. Ben, öncelikle Dünya Basketbol Şampiyonası sayesinde şehirlerimize yeni salonlar kazandırılması konusunda bize çok büyük destek veren Sayın Bakanımıza, Sayın Genel Müdürümüze ve Sayın Belediye Başkanlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Dünya Basketbol Şampiyonası sonrasında ülkemize önemli bir miras bırakıyoruz. Düzenlediğimiz ve her defasında çıtasını yükselttiğimiz bu tür organizasyonlar yeni salonlarda daha büyük coşkular yaratacaktır" diye konuştu.
2010 FIBA Dünya Şampiyonası sırasında FIBA Genel Kurulu da düzenleyeceklerini de hatırlatan Demirel, "Dünya Basketbol Şampiyonası sırasında FIBA'ya kayıtlı 213 ülkeden yaklaşık 150 federasyonu burada misafir edeceğiz ve Genel Kurulu gerçekleştireceğiz" dedi.
Demirel şampiyona süresince farklı ve çok yeni bir şeye daha imza atacaklarını söyleyerek "Children Of The World" projesinden bahsetti. Başkan Demirel, "Children Of he World adıyla dünya çocuklarını bir araya toplayacağız. Dünyadan bütün ülkelere davet çıkardık. 14 yaşında, bir kız ve bir erkek çocuk bizim misafirimiz olarak antrenörleri ile birlikte ülkemize gelecekler ve Darüşşafaka tesislerinde kalacaklar. Burada yine bir kız bir erkekten oluşan Türk oyuncular ile bir araya gelecek ve takımlar oluşturacaklar. Hep birlikte 6-7 gün süren bir kamp dönemi yaşayacaklar. Basketbol oynayacaklar, şehrimizi tanıyacaklar ve Dünya Basketbol Şampiyonası'nı izleyecekler. Yaklaşık 130 ülkeden çocuğu misafir edeceğiz. Bu projemiz, hem ülkemizi tanıtmak anlamında hem de basketbol sporu ile yeni dostluklar kazandırmak anlamında önemli bir organizasyon olacak" şeklinde konuştu.
Demirel, 2010 FIBA Dünya Şampiyonası'na evsahipliği yapana kadar, bayan ve erkek milli takımlarda tüm kategorilerde şampiyona düzenlediklerini de sözlerine ekleyerek, "Biz, bugünlere gelene kadar bayan ve erkek milli takımlarımızda, tüm kategorilerde Avrupa Şampiyonası düzenledik. Yıldızlar, Gençler, Ümitler ve büyükler. Bu, düzenlediğimiz ilk Dünya Basketbol Şampiyonası olacak. Avrupa Kıtası'nda dördünce kez düzenleniyor ve ABD ve Japonya gibi dünyanın en gelişmiş iki ekonomisinin ardından 16. Dünya Şampiyonası'nı düzenliyor olmak gerçekten çok önemli. En iyisini gerçekleştireceğimize, biz tüm arkadaşlarımız adına size taahhüt ediyoruz" dedi.
Demirel Milli Takıma da değinerek, "Elbette başarılı bir organizasyon tek başına yeterli olmuyor. İyi evsahipliğimizin yanında, Milli Takımımızın da hepimizi sevindiren, gururlandıran bir sonuç almasını bekliyoruz. Bugüne kadar Dünya Şampiyonaları'na iki kez katıldık. 2002 yılında Indianapolis'de dokuzuncu olmuştuk. 2006 yılında da Japonya'da altıncı olduk. Burada elbette, kendi sahamızda oynayacağımız için 2006 yılında daha iyi bir derece almak istiyoruz. Ancak bunun hiç de kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Şampiyonada çok güçlü ülkeler yer alıyor. Her ne kadar bazı takımların, birkaç oyuncusu gelmiyor diye, bu takımlar zayıf olarak düşünülüyorlarsa da diğer takım arkadaşları ortaya koyacakları performansları ile bu şekilde düşünenleri yanıltacaklardır. A Milli Takımızın önünde çok çok zor bir süreç var. Hepsi bunun farkında. İtalya'ya çok önemli bir hazırlık dönemi için gidiyorlar. 10 gün sonra ülkemize hazırlık maçları için geri dönecekler. Başarı elde etmek için onlar tabi ki hepimizden çok daha arzulu ve istekli. Bunun zorluklarının da bilincindeler. İnşallah böylesine büyük bir organizasyona evsahipliği yapmanın gururu dışında alacağımız başarılı sonuçların da mutluluğunu yaşarız. Bugüne kadar Türk basketbolunun gelişmesi için bizlere destek veren herkese çok çok teşekkür ediyorum. Türk basketbol ailesi, camiası bir arada tüm başarıları üzerine tuğla koyarak bugünlere kadar getirmeseydi biz bu yıl Dünya Basketbol Şampiyonası düzenliyor olamayacaktık. Ben bu katkıyı veren kulüplerimize, tüm teknik adamlarımıza, kulüp başkanlarımıza, sporcularımıza, hakemlerimize ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Türk basketbolunun gelişmesi için birçok şey yapmış ancak şu an aramızda olmayan ebediyete intikal etmiş kişilere de Allah'tan rahmet diliyorum. Önümüzde çok zorlu bir organizasyon olduğunu biliyoruz. Ancak, inşallah hep birlikte böylesine büyük bir organizasyonu başarı ile gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşarız. Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Başka Demirel'den sonra konuşan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak da herkese iyi akşamlar dileyerek başladığı konuşmasında, "Burada hep birlikte bir başarı öyküsü yaşıyoruz. Türk basketbolunun ulaştığı noktayı görmek gerçekten büyük bir onur. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Spor gezegenimizin ortak tutkusu. Biliyorsunuz, gelişmişliğin göstergesi yalnızca bilim ve teknoloji değil. Eğer bunların yanına sanatı ve sporu eklemezseniz, bu gelişmişlik çok kısır kalır. Spor her anlamda çok önemli olduğu için bu organizasyonlar çok çok önemli. Dünya Futbol Şampiyonası'nın yarattığı etki hep birlikte gördük. Bu yüzden de 2004 yılında alınan bu organizasyonun da ne kadar önemli olduğunu söylemek zor değil. Bu organizasyonun Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçen herkes kendiyle gurur duymalıdır. Çünkü, Sayın Demirel'in de söylediği gibi bu tür organizasyonlara evsahipliği kazanabilmek çok kolay değil. Artık Türkiye için böyle bir organizasyonu yapabilir mi diye değil, Türkiye yaparsa en iyisini yapar diye konuşuluyor. Bu da bizim geldiğimiz düzeyi en iyi şekilde göstermektedir" diye konuştu.
Bakan Özak, Türkiye'nin birçok önemli organizasyona evsahipliği yaptığını da hatırlatarak, "Artık hedefimiz, 2010 FIBA Dünya Şampiyonası'ndan sonra 2016 yılı için alamadığımız Avrupa Futbol Şampiyonası, Dünya Futbol Şampiyonası gibi organizasyonlara evsahipliği yapabilmek. Burada şunu da ifade ediyorum ki, en büyük hedefimiz İstanbul'un bir olimpiyat yapmasıdır. Türkiye konumu ile, tarihi ile ve kültürü ile buna layıktır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Milli Takım oyuncularını da kutlayan Bakan Özak, "Böylesine büyük organizasyonlarda forma giymek çok önemlidir. Hele böylesine büyük bir şampiyonada, kendi evinde oynayacak olmak çok daha mutluluk ve gurur vericidir. Ben de 17 yıl boyunca futbol oynadım. Hep hedefim büyük bir şampiyonada forma giyebilmekti. Ancak bize hep küçük organizasyonlar kısmet oldu. O yüzden buradaki sporcularımıza gıpta ile bakıyor ve onları bir kez daha kutluyorum. Onların başarılı olacaklarından şüphem yok" değerlendirmesinde bulundu.
Basketbola ve Türk sporuna emeği geçen herkese teşekkür de eden Bakan Özak, "İnanıyorum ki, Dünyanın en muhteşem otellerini barındıran Türkiye, bu tesisleri ile insanı ile, misafirperverliği ile, sponsorları ve medyası ile; özellikle sponsorlar ayrı bir paragraf açmak istiyorum, sponsorlarımıza çok teşekkür ediyorum, 2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nı en iyi şekilde gerçekleştirecektir" değerlendirmesinde bulundu. Özak, konuşmasında Mehmet Okur'a da geçmiş olsun dileklerini iletirken, antrenör Tanjevic'e de acil şifalar diledi.
2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nın Türkiye'nin tanıtımına da çok büyük katkı sağlayacağını dile getiren Özak, Türkiye'nin 15 günlük sürede 15 yıllık bir tanıtım yapacağına inandığını da dile getirdi. Özak sözlerini herkese teşekkür ederek son verdi.
Bakan Özak'ın konuşmasının ardından Milli Takım oyuncuları da sahneye davet edilerek hep birlikte hatıra fotoğrafı çekildi. Fotoğrafın ardından sahneye çıkan Kıraç, 2010 FIBA Dünya Şampiyonası için bestelediği marşı ilk kez davetlilerin karşısında söyledi. Marş tüm davetlilerin büyük beğenisini kazanırken, gelen yoğun istek üzerine Kıraç marşı bir kez daha söyledi.
Kıraç'ın ardından sahneye çıkan ses sanatçısı Candan Erçetin de geceye renk katarken mini bir konser vererek davetlilere keyifli anlar yaşattı.