10 büyük keşif

Güncelleme Tarihi:

10 büyük keşif
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2005 23:51

Hubble uçan teleskopunun yaptığı keşifler, bilimin uzaya bakışında, kozmolojide devrimci değişikliklere yol açtı. Hubble sayesinde bugün artık görünebilir yıldız ve gezegenlerin, evrenin sadece küçük bir bölümünü oluşturduğunu biliyoruz. Güneş sisteminin yalnızca dünyamız ve diğer sekiz gezegenle sınırlı olmadığını da öğrendik.

Hubble teleskopunun en önemli bulgularını içeren aşağıdaki liste, Baltimore Uzay Teleskopu Bilimleri Enstitüsü müdürü Mario Livio tarafından hazırlandı.

1- Evrendeki genleşme süreci hızlanıyor

Ünlü Amerikalı gökbilimci Edwin Hubble’ın gözlemlerinden bu yana, aslında uzayın tıpkı mayalı bir hamur gibi "kabardığı" biliniyordu (Evrenin şişen balon gibi genişlemesi). Fakat astronomlar daha sonraları bu genleşme sürecinin hızlandığını da fark etti. Hubble teleskopu süpernova ölçümleriyle genleşmedeki hızlanmayı kanıtlayabildi. Tahminlere göre karanlık enerjinin bu süreçteki katkısı %65 civarında. Ama astronomlar buna rağmen bu gizli kuvveti kesin bir biçimde aydınlığa kavuşturamadılar.

2- Galaksilerin doğuşu

İlk galaksiler nasıl oluştu, ilk yıldızlar ne zaman doğdu ve neden bu kadar çok farklı galaksi türü var? Hubble teleskopunun ayrıntılı gözlemleri sırasında astronomlar gökyüzünün en karanlık bölgesini kesin bir şekilde inceledi. Uzayın 13 milyar yıllık öncesinde henüz çocukluk dönemlerini yaşayan binlerce galaksi saptadı. Bunlar sanılandan çok daha biçimsizdi ki bu da evrenin ilk dönemlerinde samanyollarının sık sık çarpıştıklarını ve bugünkü galaksilerin de daha küçük galaksilerin birleşmesiyle oluştuklarını gösteriyordu.

3- Hubble sabitesi

Edwin Hubble, cisimlerin dünyamızdan uzaklaştıkça daha hızlı döndüklerini bulmuştu ve bu olay onun adıyla anılan sabiteyle açıklanmakta. Hubble teleskopuyla yapılan gözlemler sayesinde, Hubble sabitesi %15’lik bir hata payıyla belirlendi, Buna göre evrenin genleşme sürecindeki hızlanma dikkate alındığında, ilk patlamadan bu yana 13,7 milyar yılın geçtiği ortaya çıkıyor. Ama bir ihtimalle 100 milyon yıldan az veya çok geçmiş de olabilir.

4- Her yerde kara delik

Bir zamanlar Einstein’ın görelilik kuramıyla ortaya çıkan bir tahmin olan kara delikler bugün artık kozmoloji dünyasının sıradan oluşumları sayılmakta. Son tahminlere göre birçok galaksinin çekirdeğinde dev bir kara delik bulunuyor. Hubble teleskopu çok sayıda kozmik devi görüntülemekle kalmayıp, galaksi üzerindeki bir "çıkıntıya" göre kara deliğin kütlesi hakkında bilgi veren kuralın da hesaplanmasına katkıda bulundu.

5- Güneşötesi gezegenler

Son yıllarda galaksimizin etrafındaki yıldızların çevresinde dönmekte olan yüzden fazla gezegen saptandı. Bunlar daha önceleri merkezi cisimde, kütle çekiminin etkisiyle meydana gelen sapmaların izlenmesiyle dolaylı olarak gözlemlenmişti.

Fakat Hubble teleskopu, yıldızının kendisinden önce gözümüzün önünden geçen gezegen türünü de doğrudan doğruya izleyebildi. Hatta transit olarak adlandırılan bu geçiş sırasında yıldızdan yansıyan ışığın, gezegen atmosferinde ne şekilde süzüldüğünü de. Bu gözlem gezegen atmosferi hakkında önemli bilgiler vermekte.

6- Uzaktaki galaksilerde gamma yıldırımları

Gamma ışınları en fazla enerji taşıyan elektromanyetik dalgalar oldukları için uzaydaki en şiddetli oluşumlardan sorumlu olabilirlerdi Ğ ama hangilerinden? Gamma detektörleriyle uzaktaki galaksilerin kaynakları saptanınca merkezlerindeki ışınların kara delikler tarafından üretildiği tahmin edildi.

Ancak Hubble teleskopu gamma patlamalarının galaksi kenarlarındaki sönmüş yıldızların çarpışması sırasında da meydana gelebileceğini gösterdi. "Her gamma yıldırımında büyük bir olasılıkla bir kara delik doğmakta" diyor Mario Livio.

7- Gezegenlerin doğuşu

Son yıllardaki gezegen keşiflerinden sonra artık her yıldızın etrafında bir uydunun dönmesi son derece normal bir durum. Hubble teleskopu gezegenler arası maddenin döner bir disk biçiminde yoğunlaşmasını, yani gezegenlerin doğuşunu da izledi.

Gerçi bu disklerden ışık yansımıyor ama teleskop, bunları mesela parlak bir yıldız bulutu önünde karanlık lekeler şeklinde görüntüleyebildi.

8- Genç yıldızlardaki "Jetler"

Yıldızların doğuşu karmaşık bir süreçtir- maddenin bir kısmı yoğunlaşırken bir kısmı da düz çizgi şeklindeki "Jetlerle" dışarı atılır. İşte Hubble teleskopu bu jetlerin genç yıldızların merkezinden fırlatıldıklarını saptadı.

9- Yıldızların ölümü

Bir yıldızın ne şekilde yok olacağı her şeyden önce kütlesine bağlıdır- bazıları bir süpernova olarak patlarken, kimileri de demirimsi dev bir çekirdek halinde birleştikten sonra dış kılıflarını atar. Bu kılıf daha sora kızgın bir bulut olarak izlenir. Bazı Hubble fotoğraflarında bu bulutların farklı biçimleri var. Astronomlar bunlara "Eskimo bulutsusu", "Kedigözü" ya da "Kum saati" gibi isimler taktılar.

Ancak bunların ne şekilde simetrik biçimlere büründükleri henüz çözülemedi.

10- Beyaz cücelerin soğuyuşu

En eski "yıldız cesetleri" beyaz cücelerdir. Beyaz cüceler, yerküresi büyüklüğünde birleştikten sonra geriye kalan enerjiyi boşaltan sönmüş küçük yıldızlardan meydana gelir. Beyaz cüceler ne kadar yaşlı olurlarsa o derece donuklaşırlar dolayısıyla da izlenmeleri zorlaşır. Hubble teleskopuyla 12-13 milyar yaşında oldukları sanılan birkaç örnek görüntülenebildi. Bu yaş tahmini evrenin yaşıyla da örtüşmekte.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!