Güncelleme Tarihi:
Dalış turizminin yasağı olmamalı
1989 yılında Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan 89/14235 sayılı kararı ile Alanya'dan Suriye sınırına kadar uzanan kıyı şeridinde, sualtı yasak dalış alanlarının tespit işlemleri tamamlanıncaya kadar, ören yerleri sahillerinde aletli dalış yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Ancak Alanya'da turizmin gelişmesi ve dalış sporuna olan talebin artması sonucunda, 1991 yılı sonlarında dalış okullarının başvuruları üzerine, Alanya Kale Yarımadası bölgesi, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından sualtı arkeologlarına incelettirilmiş ve 23.1.1992 gün ve 392 sayılı yazı ile bu bölgede sportif amaçlı dalışların yapılabileceği bildirilmiştir. Dolayısıyla, 1992'den bu yana bölgede faaliyet gösteren Dalış Okulları tarafından, Sualtı Federasyonu'ndan alınan yetki belgeleriyle sportif ve turistik amaçlı dalışlar yapılmakta olup, herhangi bir engelle karşılaşılmamıştır.
BİNLERCE TURİST GELİYOR
Alanya Kale Yarımadası dışında bu bölgede dalış yapılabilecek başka bir yer bulunmamaktadır. Zira; bölgenin sualtı fiziki yapısı, dalışa uygun alternatif yerlerin bulunması konusunda imkán tanımamaktadır. Kent merkezine olan yakınlığı nedeniyle gerek yerli gerekse yabancı turistler için avantajlı bir bölge haline gelmiştir. Bu özelliğinden ötürü, anılan yerde dalış yapmak amacıyla binlerce yerli ve yabancı turist, bu şirin yöremizi ziyaret etmektedir. Her yıl ortalama 10 bin yerli ve yabancı turist burada dalış yapmaktadır. Bölgede yer alan dalış camiası içindeki kuruluşlar da, bu amaçla kendi olanakları ölçüsünde hiçbir teşvike dayanmadan ekonomik yatırımlarını yaparak, ülkemiz turizmi ve sporuna katkıda bulunmaktadırlar. Yılda yaklaşık 2.5-3 milyon DM tutarında döviz girdisi sağlanmakta ve bu rakam diğer hizmet girdileriyle birlikte çok daha büyük meblağları bulmaktadır.
Ancak ilçemizdeki 15 No'lu Sahil Güvenlik botuna gelen bir emirle Ocak 2000'den bu yana Alanya Kale Yarımadası etrafında dalış yasağı uygulaması başlatılmıştır. Buna karşı yaptığımız başvurulardan da bir sonuç alınamamıştır.
'GELME, MISIR'A GİT'
Son yıllarda Türkiye'nin farklı bölgelerinde dört mevsim boyunca gerçekleştirilebilecek olan dalış turizmi, sektörel açıdan bir yatırım sahası olarak kabul edilmekte ve sportif dalış aktivitelerinde bir yoğunlaşma olduğu gözlenmektedir. Bu amaçla, Küba Devleti'nin eski Rus gemilerini kıyılarında batırarak dalış turizmini geliştirdiği bilinen bir gerçektir. Devletimizin de bunu bu şeklide algılaması ve bu sektördeki en akılcı çözümleri ve kolaylıkları Türk halkına sunması gerektiği kanısındayız. Bunun yanı sıra, her kesim üzerine düşeni yapmalıdır. Çünkü bu konu ilgisizlik, hata ve bencillik kabul etmemektedir.
BU FIRSAT KAÇMAMALI
Sonuç olarak; 2000 turizm sezonuna girdiğimiz bu günlerde Alanya'da sportif ve turistik amaçlı dalışlar maalesef yapılamamaktadır. ‘‘Bu fırsatı kaçırma, hemen şimdi gel’’ dediğin turiste, ‘‘Dalmak yasaklandı, bu sezon yanıldık, artık gelme, git Mısır'a, Kızıldeniz'e dal’’ denilemeyeceğine göre, bu durumda ne yapmamız gerektiği konusunda yetkililerden bir yanıt beklediğimizi ve yasaklarla bir yere varılamayacağını belirtmek istiyoruz.
Ercan ACARLAR-Dolfin Dalış Okulu-ALANYA
Ameliyatsa evet ben oldum
ANKARA Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde fıtık ameliyatı oldum. Durum şöyle gelişti:
4.2.2000 Cuma günü hastaneye yattım, Cumartesi ve pazar günleri izinli olarak eve gönderildim. Pazartesi gittiğimde yatağım bir başkasına verilmişti. Üç saat bekletildikten sonra tekrar yattım.
Salı günü 13.00'te ameliyat için götürüldüm, iki saat bekletildikten sonra ameliyata alındım ve 17.00'de çıktım. (Lokal anestezi olduğu için bunları biliyorum) 18.30'a kadar dinlenme odasında bekledikten sonra yatağıma alındım.
Çarşamba sabahı doktor taburcu olduğumu bildirdi. O gün öğleye kadar servis hemşiresi gelerek ‘‘Sen taburcu oldun, ne duruyorsun çık git’’ diye konuştu. Kendisine bir hastanın taburcu edilmesi için taburcu olma işlemi, dikişlerin alınması, pansuman yapılması ve alacağı ilaçlar konusunu öğrenmesi gerektiğini anlattım.
Öğleye doğru doktor gelerek ‘‘Avukat tutma hakkına sahipsiniz’’ diyerek bunları anlattı. Bu arada peklik çekmememi ve fazla ıkınmamamı söyledi. Kendisine senelerdir peklik çektiğimi anlattığımda ‘‘O senin sorunun’’ diyerek çekip gitti.
Bir hafta sonra dikişleri aldırmak için gittim. Dikişleri alan doktor, eline eldiven takmadan, çalışma masası üzerinde bulunan ve şırınga kesmek için kullanılan sterilize olmayan testereyle dikişleri keserek ipleri tırnakları ile aldı. Bu arada kanama oldu, bunu da betadin ile kapatarak bana 'Bunu yarın çıkar, at' dedi.
Bu şekilde işleri bitirdiler. Sağlığımız işte bu şekilde düzeltiliyor.
ÖNERİMDİR
TÜRKİYE'nin adını değiştirme konusunda öneriler var. O zaman benim de birkaç önerim olacak:
Abtalland (Kaynak: Aziz Nesin)
Mesleksizland (Kaynak: Çetin Altan)
Demirelland (Kaynak: Ülkenin oy verenleri)
Mafyaland (Kaynak: Gazeteler)
Ceteland (Kaynak: Susurluk)
Darbelant (Kaynak: 1960, 71, 1980, 1997)
Nodemokrasiland (Kaynak: 1960, 71, 80, 97)
İşkenceland (Kaynak: Başınıza gelince görürsünüz)
Nuri ŞENER-İZMİR
Boşuna okuduk
BİR öğretim üyesi okurumuz, şunları yazmış:
‘‘Geçenlerde okuduğum haberde şöyle bir cümle vardı:
‘(...) Belediyede çalışan bir işçinin 450-900 milyon maaş aldığını duyunca insan isyan ediyor...’’
Biz profesörler demek ki boşuna okuduk.
Nerede YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün 2000 dolar sözü?..
Demek ki, belediyelerin halkın başına bela olmasının nedeni de işte bu 'ücret terörü'dür!''
GENEL affın tekrar gündeme geldiği şu günlerde, her türlü disiplin cezalarının da af kapsamına alınmasını bekliyoruz. Bu suretle af nedeniyle sağlanması düşünülen sosyal barışın daha sağlam temeller üzerinde yükseleceğine inanıyoruz.
İsmail İLERİ- Demiryolları Personel Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı
ULUDAĞ Ağaoğlu Oteli'nde kaldık kurban bayramında... Su sorunu oldu, otel yetkilileri bunu affettirebilmek için bizlerden özürler dileyip her türlü kolaylığı gösterdiler. Ücret indirimi, başka yerde konaklama ve başka bir zamanda konaklama kolaylığı gibi... Bizler mutlu ayrıldık. Bunlara ilaveden bir hafta sonra bizleri misafir olarak ağırladılar. Müşterisine bu kadar ilgi gösteren bir müesseseye teşekkür etmek borçtur sanıyorum.
Dr. M. Ali KAYA
YABANCI Dil Hazırlık Sınıfı'nı ortaöğretimde görenler bir kademe kazanmakta olup, yüksek öğreniminde hazırlık sınıfı okuyanlardan bir sene öne geçip hak kazanmaktadırlar. Bu hakkı almak için yapılan müracaatımızın Meclis'te komisyonda bekletilmemesini rica ediyoruz.