OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 08, 2004 00:00
İlk kez düzenlenecek olan otomobil ve motosiklet festivali, renkli ve motorize bir hafta sonu vaad ediyor. 19 Eylül Pazar günü İstanbul/Parkorman'da saat 11.00 ile 21.00 arasında düzenlenecek olan M'OTOFEST'e giriş ücreti 5 milyon lira.Şimdi şenlik zamanı. 19 Eylül Pazar günü Parkorman'da ilk kez tüm otomobil, motosiklet ve dolayısıyla motorsporları tutkunlarını ilgilendiren bir festival düzenleniyor. Durup dururken böyle bir aktiviteye ne gerek vardı sorusunun cevabını, etkinliğin fikir lideri olan Ahmet Şefik Öngün'den aldım. Çünkü Ahmet Bey'in bu işi gerçekleştirmek için ne kadar uğraştığını iyi biliyorum. O da kim diye sorabilirsiniz. Kendisi işadamı kimliğinin yanı sıra, 10 yıl önce Klasik Otomobil Kulübü'nü kuran, aktif olarak yönetim kurulu üyeliğini yürüten kısaca otomobil sevgisini hobileştiren bir isim. Yakın bir zaman önce kurduğu Porsche Club İstanbul ile de dernekleşmenin ne denli önemli olduğunun altını çiziyor. M'otofest de işte onun eseri. Size düşen de bu aktiviteye katılıp o günün tadını çıkarmak.M'otofest 04'te ziyaretçileri neler bekliyor olacak?Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan M'otofest 04'te her yaştan otomobil ve motosiklet aşıklarını tüm gün boyunca sürecek olan çeşitli animasyonlar, yarışmalar, demolar, araçların sergilenmesi, birçok amatör ya da profesyonel kulübün gösterileri ve konserle dolu bir pazar günü bekliyor olacak. Bu festivalin bir sosyal sorumluluk misyonu da bulunuyor mu? Yani esas yapılış amacı nedir?Evet tabii ki var. ‘Farım da hep açık, yolum da’ sloganıyla konuklarını karşılayacak M'otofest 04'te amaç kamuoyunu
trafik konusunda bilinçlendirirken, otomobil kullanmanın bir kültür olduğunu da anlatmak olacak. Yaklaşık 10 bin kişinin katılması beklenen festivalde katılımcılar eğlence ve müziğe de doyacak.Siz hep dernekleşmenin çok önemli olduğunu söylersiniz. Şimdi de bu etkinlikle olabildiğince kulüp ve derneği biraraya topluyorsunuz. Bu şenliğin fikir babası olarak M'otofest'i bir hayal olmaktan çıkıp gerçeğe nasıl dönüştürdüğünüzün öyküsünü anlatır mısınız?Türkiye'de çeşitli sektör ve platformlarda iletişim zayıflığı her zaman üzülerek izlediğimiz bir eksikliğimiz. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi otomobil, motosiklet ve motorsporları kulüp ve dernekleri arasındaki diyalog da malesef istenen noktada değil diye düşündük. M'otofest'i gerçekleştirerek başta bütün bu oluşumlar arasındaki bağları güçlendirmeyi hedefliyoruz. Kulüpler arasındaki iletişime katkımız olabileceği ve bir sinerji yaratabileceğimiz düşüncesi bizleri şimdiden heyecanlandırıyor. Bu işbirliği ve sinerjinin ülkemizde trafik ve araç kullanma bilincini geliştireceğine inanıyoruz. Bu nedenle M'otofest 2004 e ‘‘Farım da hep açık, yolum da’ diyerek başladık. Bridgestone'un son yıllarda önemle üstünde durduğu açık farla yolculuk kavramı ülkemizde de hızla yerleşmesi gereken bir konu diye düşünüyoruz. Gündüz far kullanma oranının yüzde 5'lerden yüzde 13'lere çekmeyi başaran ‘‘Farım da hep açık, yolumda’’ sloganının desteklenmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Zira Avrupa ve ABD'de gerçekleştirilen araştırmalar, farla yapılan yolculuklarda kaza risklerinin ciddi anlamda azaldığını gösteriyor. Birçok Avrupa Birliği üyesi ülke açık farla seyahati bir zorunluluk haline getirmeye hazırlanıyor. Evet, biz de de olmalı. Ülkemizde trafik kazalarının neden olduğu maddi ve manevi zararları düşünürsek mümkün olduğunca fazla önlem almamız gerektiğini görüyoruz. Dileğimiz biraraya getirebildiğimiz tüm kulüplerle sesimizi ortaklaşa duyurarak far kullanımını ülkemizde de teşvik edebilmek ve hatta yasalaştırabilmek. Başka hedefleriniz de var mı?Otomobil, motosiklet ve motorsporları kulüp ve derneklerini halka tanıtarak bu oluşumların parçası haline gelebilmelerini sağlamak. Otomobil kullanmak, sadece araç kullanmak değildir. Yaşamın önemli bir rengi ve eğlencesi de aynı zamanda. Bu tür aktiviteler, güvenli ve eğlenceli yolculuk bilincinin geliştirilmesine de katkı sağlıyor. Tüm kulüpler biraraya geliyorKatılımcılar arasında kimler ve hangi kulüpler var?Bir çok motosiklet, otomobil, off-road ve yarış kulüpleri üyelerinin araçları ile katılacak. Bridgestone ve Shell de, sosyal sorumluluk projesi kapsamında ana sponsor olarak yer alıyorlar. Etkinliğe ev sahipliği yapacak olan Parkorman aynı zamanda etkinliğin mekan sponsoru. İletişim sponsorluğunu ise Hürriyet Gazetesi üstlenmiş durumda. Katılımcılar arasında Alfa Romeo Owners Club, Anadol Otomobil Kulübü, Anatolia Vosvos Derneği, Autodrom Renault Performans Team, Burago, Delta Sport, Doğuş Motorsports, Fiat Abarth Motorsports, Enduro Motosiklet Kulübü, Ford Rallye Sport Turkey, Harley Owners Group, Hondam.com, Hyundai Assan Motorsports, İMOSK, İSOFF, İstanbul Motorsporları Kulübü, Klasik Otomobil Kulübü, Lotus Club, MCD Racing, Mobil ST Racing, Opel Motor Sport, Porsche Club İstanbul, Rahmi M.
Koç Müzesi, RPM Otomotiv, Suzuki Offroad Team, TEMSA ve TOMSFED bulunuyor.Ãœye olmak için Porsche sahibi olmak gerekmiyorKısa bir süre önce bir Porsche kulübü kurdunuz. Adı da Porsche Club Ä°stanbul. Bu ihtiyaç nereden kaynaklandı?Herhangi bir konunun sevenleri, takipçileri, kendi yapabildikleri kadarıyla, kendi çaplarında bir hayli yol kat ediyorlar, ama önemli olan kendi birikimleri, bilgileri, her türlü aktivitede kullandıkları temaslarını ortak platforma koydukları zaman, iÅŸin boyutu ve verimliliÄŸi çok daha deÄŸiÅŸiyor. Mesela bir otomobil kulübünde, yedek parça için benim bildiÄŸim bir sürü insan olabilir, ama baÅŸkasının bildiÄŸi aynı otomobilin yedek parçası için yurtiçi, yurtdışındaki bir kaynağı bilemediÄŸim müddetçe istediÄŸim parçayı istediÄŸim fiyata bulamıyor oluyorum. Bunun yanında kulüp kurduÄŸunuz zaman, bunun çeÅŸitli hedefleri oluyor. Bizim Porsche Club'ı kurmaktaki hedefimiz hem sosyal, hem teknik etkinlikler. Sosyal etkinlik deyince, genelde Porsche markasına baktığımızda, daha çok profesyonelleri çeken bir marka. Yani, yaptığı iÅŸi iyi yapan, bulunduÄŸu toplumda saygın kiÅŸilerin seçtiÄŸi bir araç, çünkü bence Porsche insan vücudunun etrafında dizayn edilmiÅŸ yegane otomobildir. Ve hakikaten bağımlılık yaratan otomobil. Yani Porsche kullandığınız zaman, aynen bir eldiveni takmış gibi bir hissi yaÅŸarsınız. Tamamen kiÅŸisel bir düşünce; ben kırmızı kazak severim de siz yeÅŸil sevebilirsiniz. Porsche'nin özelliÄŸi benim açımdan bu. Buna inanan insanlar genelde Porsche otomobilleri, yaÅŸ bile tanımaksızın kullanıyorlar. Marka deÄŸil, bir tutku Porsche. Kaç üyesiniz var?Bugün itibariyle 70 üye var, fakat sene sonu itibariyle minimum 250 üye olacak gibi görüyoruz. Ãœye olmak için de ÅŸartlarımız son derece rahat. Ehliyet olması gerekmiyor, Porsche sahibi olmak gerekmiyor. Fakat Türkiye'deki kanunlara göre, 17 yaşın üzerinde olmak gerekiyor. Dolayısıyla Porsche markasına sıcaklık duyması yeterli. Memnuniyetle başımızın üzerinde yeri var. Porsche Club Ä°stanbul ile neler yapmayı planlıyorsunuz?Bu kulübün yapacağı iÅŸlerin başında sosyal etkinlikler yer alıyor. Bunlar, mesela klasik müzik eÅŸliÄŸinde akÅŸam yemekleri, cazlı akÅŸam yemekleri, sergiler gibi Ä°stanbul'da sosyal aktivitelere katılmak, fakat bunun yanında her ne kadar ismimiz Porsche Club Ä°stanbul'sa da biz Ä°stanbul'da bulunuyorsak da bunu Türkiye çapında yaymak gibi bir misyonumuz ve hedefimiz var. O konuda da benim getirdiÄŸim bir proje yönetim kurulunda kabul gördü. Türkiye çapında, otoyla yaÅŸam gibi bir baÅŸlık altında, yani otomobil ve toplum, otomobil ve insan temasını iÅŸlemek. Türkiye'de, yanımıza bir basın sponsoru ve iyi bir fotoÄŸraf firmasını da alarak, fotoÄŸraf sergisi veya yarışması yapalım, ilk 10'u, 20'yi de sergileyelim. Dolayısıyla otomobil konusunu daha çok iÅŸleyelim, insanlara daha çok yaklaÅŸalım. Zaten hayatımızın bir parçası. Bunun yanında Türkiye'de çeÅŸitli vakıflar var. Biz bu vakıflarla da yakın çalışmak istiyoruz. Misyonu bize yakın olan kuruluÅŸ ve vakıflarla projeler gerçekleÅŸtirmek istiyoruz. Mesela eÄŸitimle alakalı projeler geliÅŸtirmemiz lazım. Dolayısıyla sosyal sorumluluÄŸumuzu da uygulamamız lazım. Türkiye'de yapılacak çok iÅŸler var.Â
button