Yarım asırdır oynanan 600 milyon dolarlık büyük oyun Åžampiyonlar Ligi

Güncelleme Tarihi:

Yarım asırdır oynanan 600 milyon dolarlık büyük oyun Şampiyonlar Ligi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2005 00:00

ÇarÅŸamba günü Ä°stanbul’da Ä°talyan Milan ve Ä°ngiliz Liverpool, Åžampiyonlar Ligi finalinde Avrupa’nın en büyüğü olabilmek için karşılaÅŸacak. Bu maç aynı zamanda eski adıyla Åžampiyon Kulüpler Kupası, yeni adıyla Åžampiyonlar Ligi’nin 50. finali olacak.Fransız spor gazetesi L’Equipe’in önerisiyle baÅŸlayan kupanın 13 Haziran 1956’da oynanan ilk finalini Real Madrid kazandı. Ä°spanyol takımı ilk beÅŸ sezon kupayı kazanarak Avrupa futboluna damga vurdu. Ancak aradan geçen yarım yüzyılda Åžampiyon Kulüpler Kupası’nın çehresi çok deÄŸiÅŸti. Güney Avrupa takımlarının üstünlüğünü önce Britanyalılar sonra Hollandalılar kırdı. Ä°ngiliz takımlarının 1985’e kadar süren hakimiyeti ise Heysel faciasıyla kesildi. 1992’den sonra Avrupa’nın bir numaralı kupası tamamen nitelik deÄŸiÅŸtirdi: Åžampiyonlar Ligi ismini aldı ve prestijin yanı sıra her yıl sponsorlardan ve yayıncılardan elde edilen 750 milyon Ä°sviçre Franklık (yaklaşık 600 milyon dolar) bir gelirle çok para kazandıran bir turnuvaya dönüştü. Åžampiyonlar Ligi finali sadece birinci sınıf stadyumlarda oynanıyor ve tüm dünyanın izleyeceÄŸi bir gösteri gibi organize ediliyor. Åžimdi Ä°stanbul’daki gösterinin iki aktörü geçmiÅŸteki baÅŸarılarını tekrarlamak için sahaya çıkacak. Milan yedinci, Liverpool ise beÅŸinci kez ÅŸampiyonluk kovalarken tribünlerde 70 bin, ekran başında ise 1 milyar kiÅŸi bu gösteriyi seyredecek.Avrupa futbolu, Ä°ngiliz takımı Wolverhampton Wanderers’ın iki galibiyetiyle çalkalanıyordu. 1954’ün aralık ayında Ä°ngiliz ÅŸampiyonu DoÄŸu Avrupa futbolunun iki güçlü temsilcisini, Macar Honved’i 3-2 ve Rus Spartak’ı 4-0 yenerek büyük sükse yapmıştı. Ä°ngiliz gazetesi Daily Mail, ‘Wolverhampton is the world champion of clubs’ yani Wolverhampton dünya kulüpler ÅŸampiyonu baÅŸlığını atmakta bir sakınca görmemiÅŸti. Öyle ya, zaten Ä°ngiltere ÅŸampiyonu böyle iki güçlü takımı yendiyse baÅŸka kim karşısında durabilirdi ki!Tabii Ä°ngilizlerin bu böbürlenmesi Avrupa futbol kamuoyunda hemen tepki çekti. Bir yandan Latin futbolunun temsilcileri Real Madrid, Milan ve Barselona bu galibiyetlere dudak bükerek bakıyor, diÄŸer yandan Ä°sveç, Avusturya, Alman takımları kendilerinin yok sayılmasına kızıyordu. Tüm bu tartışmalar arasında Fransız Spor Gazetesi L’Equipe’in futbol bölümü ÅŸefi Gabriel Hanot ortaya bir fikir attı: Avrupa’nın önde gelen futbol ülkelerinin kulüp takımları her hafta içi lig usülü karşılaÅŸacaktı. Böylece sezon sonunda Avrupa futbolunun en büyüğü belli olacaktı. Bu fikir hemen taraftar buldu: ÖrneÄŸin Real Madrid’in baÅŸkanı Kont Santiago Bernabeu, ‘Bizde 100 bin kiÅŸilik stadyumlar var. Bu maçları oynamaya zaten hazırız.’ diyerek bir Avrupa Kulüpler Kupası fikrine sıkı sıkı sarıldı. Ä°ngilizler ise maç takvimini sıkıştırır diye öneriye çekimser yaklaÅŸtılar.Bu ilk tekliften sonra böyle bir turnuvanın lig usülü deÄŸil eleme usülü oynanmasının daha uygun olacağı görüşü ağır bastı. Hanot’nun yardımcısı Jacques Ferran, turnuvanın esaslarını kağıda döktükten sonra Avrupa futbolunun önemli isimleri bir masa etrafında biraraya geldi. 1955’in başında kupaya davet edilecek 16 takım belirlendi. Lig ÅŸampiyonu yerine ülke futbolunu en iyi temsil edecek takımın kupaya katılmasına karar verildi. Ä°lk turda karşılaÅŸacak takımlar, birbirleriyle kura çekilmeksizin eÅŸleÅŸtirildi (ilk ve son kez). Åžampiyon Kulüpler Kupası adı verilen bu turnuvanın organizasyonunu da henüz kurulan Avrupa Futbol BirliÄŸi UEFA üstlendi.Ä°LK KUPA REAL MADRÄ°D’İNBu kupanın sonraki 50 yılda ne kadar önemli hale geleceÄŸini belki en iyi Kont Bernabeu anlamıştı. Ona göre bu kupayı kazanan takım Avrupa’nın en büyüğü unvanını kazanacaktıı. Madrid’deki 100 bin kiÅŸilik Chamartin Stadyumu, ilk maçtan itibaren adeta bir kaleye dönüştü. Real Madrid, Gento ve Di Stefano gibi yıldızlarla dolu kadrosuyla rakipleri Servette, Partizan ve Milan’ı eleyip 13 Haziran 1956’da Paris’teki finalde Fransız temsilcisi Stade de Reims’in karşısına çıktı. Beyaz ÅŸimÅŸekler 1-3 geriye düştükleri finali 4-3 kazanarak kupanın ilk ÅŸampiyonu oldular.Bu ilk sezondan itibaren tüm kulüpler Avrupa’nın en büyüğü olmak için kadro kurmaya baÅŸladı. O zaman seyrek uçak yolculukları ve zorlu deplasman maçları sabırsızlıkla beklenir hale geldi. Bu deplasmanların birinden, Belgrad’dan dönerken 1958’in Mart ayında Ä°ngiliz Manchester United takımının uçağı düştü. Finalist adayı futbolcuların büyük bir kısmı öldü. Bu kaza Avrupa Kupası’yla birlikta anılan ilk büyük felaketti.1957’de Fiorentina’yı ve 1958’de Milan’ı yenerek kupaları üçledi Real. Ama Bernabeu durmak niyetinde deÄŸildi. Zaten güçlü kadrosuna Fransız yıldız Kopa ve Macar virtüoz Puskas’ı ekleyerek adeta bir rüya takım oluÅŸturdu. Amacı kupayı yıllarca Madrid’de tutabilmekti. 1959’da bir kez daha Reims’i yenerek kupayı 4. kez kazandılar.Real asıl büyük gösterisini ise bundan bir yıl sonra 1960’ta yaptı. Ä°skoçya’nın Glasgow kentinde 136 bin seyirci önünde Alman Frankfurt karşısına çıktılar. Maçın başında 1-0 yenik duruma düşmelerine karşın öyle bir oyun oynadılar ki, Frankfurtlular direnemedi bile. Puskas’ın dört ve Di Stefano’nun üç golüyle maçı 7-3 kazandılar. Daha kimse ne olduÄŸunu anlamadan Real Madrid ilk beÅŸ kupayı kazanıp bir rekortmene dönüşmüştü.GÃœNEY AVRUPA ÃœSTÃœNLÜĞÜReal Madrid’ni hakimiyeti 1960-61’de çeyrek finalde Barselona’ya yenilince sona erdi. Ama Güney Avrupa takımlarının üstünlüğü 1967’ye kadar sürdü. Önce Portekiz takımı Benfica iki kez kupayı kazandı, ardından Milan ve Inter kupayı Ä°talya’ya taşıdı. 1963’te Milan adına kupayı havaya kaldıran Cesare Maldini, halen Milan’ın kaptanı Paolo Maldini’nin babasından baÅŸkası deÄŸildi.Real Madrid’in 1966’daki altıncı ÅŸampiyonluÄŸuyla birlikte kaptan Francisco Gento altıncı kez bu gümüş kupayı kaldırma baÅŸarısını gösteriyordu. Bu tarihten sonra Avrupa’da güç dengesi yavaÅŸ yavaÅŸ kuzeye doÄŸru kaymaya baÅŸladı. Önce 1967’de Ä°skoç Celtic, ardından Ä°ngiliz Manchester United kupayı Britanya’ya taşıdı.1970’lere gelindiÄŸinde patlama sırası bu sefer Hollanda futbolundaydı. Genç Ajax takımı yavaÅŸ yavaÅŸ Avrupa’ya korku salmaya baÅŸlamıştı. Ama ondan önce, kupayı müzesine götüren ilk Hollanda takımı 1970’te Feyenoord oldu.Johann Cruyff’un liderliÄŸindeki Ajax, 1970-71’de öyle bir futbol ortaya koyuyordu ki, final maçından aylar önce ÅŸampiyonluÄŸun favorisiydi. Londra’nın Wembley Stadyumu’ndaki finalde sürpriz bir rakip buldular: Armatör Onassis’in finanse ettiÄŸi Panatinaykos. Ancak finale kadar ÅŸaibeli hakem kararlarıyla bu noktaya gelen Yunan takımı, Cruyff ve arkadaÅŸlarının futboluna fazla direnemedi ve 2-0 yenildi. Ajax bu baÅŸarısını sonraki iki sezon da tekrarladı. Ancak, önce teknik direktör Rinus Michels’in ayrılması, ardından 1974 sonbaharında Cruyff’un Barselona’ya transferi bu hakimiyete son verdi. Bayrağı Alman Bayern Münih devraldı. Beckenbauer, Müller ve Maier gibi önemli kozlara sahip Bayern üç sezon üstüste zafere ulaÅŸtı.Ä°NGÄ°LÄ°Z TAKIMLARI SAHNEDE1977’den itibaren Ä°ngiliz takımları kupaya tam anlamıyla damga vurdu. BaÅŸta Liverpool, hemen her Ä°ngiliz takımı inatçı stiliyle galibiyeti son dakikaya kadar kovalıyor, saÄŸlam savunmasıyla rakiplere geçit vermiyordu. Ãœstelik her deplasmana binlerce seyirciyle giderek ortalığı birbirine katıyorlardı. Ä°ngiliz takımları sekiz yıl içinde tem yedi kez Åžampiyon Kulüpler Kupası’nı kazandı. ÖrneÄŸin sadece tek lig ÅŸampiyonluÄŸuna sahip Nottingham Forest iki yıl ardarda Åžampiyon Kulüpler Kupası’nı kazandı. Aston Villa, 1982’de üstelik yedek kalecisiyle ÅŸampiyonluÄŸa ulaÅŸtı. Ä°ngilizlerin bu üstünlüğü 1985’te bir felaketle sona erdi. O yıl Brüksel’in Heysel Stadyumu’ndaki finalden önce Juventuslu taraftarlara saldıran Liverpoollular 40 kiÅŸinin ölümüne yol açtı. Ezilerek yaÅŸamını yitiren Ä°talyanların görüntüleri yıllarca hafızalardan silinmedi. Bu olay üzerine UEFA tüm Ä°ngiliz takımlarını beÅŸ yıl süreyle Avrupa kupalarından men etti. Liverpool ise 2001-02’ye kadar bir daha Åžampiyonlar Ligi’nin yüzünü göremedi.Bu geçiÅŸ dönemiyle Ä°talyan takımları devreye girdi. Ä°ÅŸadamı ve müstakbel baÅŸbakan Silvio Berlusconi Milan’ı satın aldığında, takımı Avrupa’nın en iyilerinden biri yapmak istiyordu. Bunun için üç Hollandalı Van Basten, Gullit ve Rijkaard’ı kadrosuna kattı. Milan, 1989 ve 1990’da iki kez ÅŸampiyonluÄŸa ulaşırken oynadığı futbolla da gönüllerde taht kurdu. 1989’daki finalde 100 bine yakın seyircinin desteÄŸiyle Rumen Steaua’ya 50 dakikada dört gol attılar.PARA MUSLUKLARI AÇILDIÖzel televizyonların futbola girmesiyle Åžampiyon Kulüpler Kupası, 1991’den sonra isim ve nitelik deÄŸiÅŸtirdi. UEFA, gelirleri yükseltmek için maç sayısını artırdı. Bu amaçla çeyrek finalden itibaren lig sistemini devreye soktu. Barselona’nın ilk ÅŸampiyonluÄŸu kazandığı bu format o kadar baÅŸarılıydı ki, ertesi sezon UEFA kupanın ismini Åžampiyonlar Ligi haline getirdi. Artık, yayın hakları sezon başında satılıyor, takımlara oynadıkları maç ve aldıkları galibiyet sayısına göre ödeme yapılıyordu.1994’ten itibaren Åžampiyonlar Ligi’ne katılan takım sayısı sürekli arttı. Özellikle Ä°talya, Ä°spanya, Ä°ngiltere, Almanya ve Fransa’yı kollayacak ÅŸekilde sadece lig ÅŸampiyonlarının deÄŸil de ikinci, üçüncü ve hatta dördüncülerin katılımı için de kapılar açıldı. 32 takımla oynanan Åžampiyonlar Ligi için tüm para muslukları açıldı. Her yıl sponsorlardan ve yayıncılardan elde edilen 750 milyon Ä°sviçre Franklık (yaklaşık 600 milyon dolar) gelirin paylaşımı kupayı kazanmaktan daha önemli hale geldi.Bu mali mücadele içinde Avrupa’nın büyük takımları da cazibesini kat be kat artıran ÅŸampiyonların mücadelesine daha çok ağırlık verip tıpkı eski yıllarda olduÄŸu gibi kupayı kendi müzelerine götürmeye baÅŸladılar. Real Madrid 32 yıl sonra, Manchester United 31 yıl sonra ve Bayern Münih 25 yıl sonra Avrupa’nın en büyüğü unvanını bir kez daha yakaladılar. Hele 1999’daki final unutulacak gibi deÄŸildi. Bütün maçı 1-0 önde götüren Bayern Münih kupayı kazandığını zannederken duraklama dakikalarında iki gol yiyerek yıkıldı. Manchester United oyuncuları bu mucize galibiyetle havalara sıçrarken iki dakika içinde iki golü engelleyemeyen Bayernliler çimlere gömülmüş hüngür hüngür aÄŸlıyordu. Geçen yılki 49. finalde ise iki sürpriz takım vardı. Dev bütçeli takımların arasından sıyrılan Fransız Monaco ve Portekizli Porto. Almanya’da oynana maçta, Jose Mourinho’nun bir makine düzeninde tasarladığı Porto, 3-0’lık sonuçla kupayı kaldırıp son ÅŸampiyon oldu.ÅžAMPÄ°YONLAR LÄ°GÄ°NÄ° EN ÇOK KAZANANLAR (1956-2004)Real Madrid 9 kez (1956-1960, 1966, 1998, 2000, 2002)Milan 6 kez (1963, 1969, 1989, 1990, 1994, 2003)Ajax 4 kez (1971-1973, 1995)Bayern Münih 4 kez (1974-1976, 2001)Liverpool 4 kez (1977, 1978, 1981, 1984)Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!