Türk kadınının sporla imtihanı

Güncelleme Tarihi:

Türk kadınının sporla imtihanı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2001 00:00

Haberin Devamı

Kadın Eserleri Kütüphanesi'nin 2001 ajandası, spor tarihindeki kadın aktörlerin izlerini sürüyor. Cem Atabeyoğlu'nun danışmanlığında araştırmayı yapan Firdevs Hoşer işin zorluğunu vurguluyor: Bu konuda o kadar az belge ve bilgi var ki! Cumhuriyet döneminde sporun kadınlar arasında yaygınlaşması yıllar alıyor. Bu gelişmeyi Bayan Voleybol Milli Takımı Eski Kaptanı Dr. Y. Mimar Selcan Teoman ajandadaki yazısında anlatıyor: ‘‘Yıl 1970, İstanbul'un en seçkin okullarından birinde jimnastik dersi: Toplam 25 kız derste, ancak ikisi Alman, birisi Türk üç kız spor yapıyor, diğerleri tüm sömestr için düzmece rapor almış. Aynı sınıfın erkekleri eksiksiz sporda... Yıl 1978, Adapazarı kapalı spor

salonunda, Türkiye Bayanlar Voleybol Şampiyonası oynanıyor. 3000 kişilik salonda kalabalıktan hiç yer kalmamış, seyircilerin tamamı erkek. Elektrikçilerin kullandığı U vidalar lastiklere takılıp sahaya fırlatılıyor, kızların bazılarının bacaklarından kanlar sızıyor... Yıl 1980, Çek Cumhuriyeti'nde Avrupa Voleybol Şampiyon Kulüpler Turnuvası'nda ilk kez bir Türk bayan takımı final oynuyor; ikinci oluyor, ama Avrupa'da Türk kadın imajını sarsıyor. Rakip oyuncular soruyorlar: Bizim Avrupa sokaklarında gördüğümüz kapalı kadınlar da Türk, siz de. Hangisi gerçek?’’ Neyse ki 1980'den sonra iş değişiyor. Kızlar ‘‘baldırı çıplak’’ statüsünden ‘‘sporcu’’ statüsüne geçiyor...

Sanatçı kürekçiler

Lale Oraloğlu 1951 şampiyonu Galatasaray iki çifte kürek takımının kaptanı olarak ortada gülümsüyor. Önünde dümenci Altan Karındaş, arkasında Evin Saraçoğlu. Tiyatrocu Lale Oraloğlu 1950'de Galatasaray Kız 4 Tek Kürek Takımına girdi ve şampiyonluk kazandı. Ertesi yıl, yakın arkadaşlarından kurduğu kadroyla İstanbul Şampiyonası'na üç kategoride girdi ve hepsini kazandı.

İLK ATLETLER

Soldan sağa: Emine Abdullah, Vasfiye Hanım ve Nermin Tahsin ilk kadın atletlerimizden. Hepsi Galatasaray Kulübü üyesi ama haklarında üye numaralarından fazla bir şey bilinmiyor. Fotoğraf: Galatasaray Arşivi.

HALET ÇAMBEL HİTLER OLİMPİYATLARINDA

Türkiye'nin en büyük arkeologlarından Halet Çambel aynı zamanda olimpiyatlara katılan ilk Türk kadını. Hitler olimpiyatları olarak tanınan Berlin 1936'ya eskrim dalında katıldı. 1916 Berlin doğumlu. Zayıf bir çocuk olduğu için kendini spora vermişti. Beşiktaş'ta antrenörlük yapan Rus Alexander Nadolski'den eskrim dersleri almıştı.

İLK BEDEN ÖĞRETMENİ

İlk kadın terbiye-i bedeniye muallimesi Mesadet Saver 1931'de Taksim Stadyumu'nda 19 Mayıs gösterilerini yönetiyor. 1928'de ilk kez düzenlenen gösterilerde de ilk komutu yine o hoparlör kullanmadan vermişti. Öğrencileri ona Meso dediler. Bugün 94 yaşında.

GEÇİLMEYEN KARDEŞLER

Temmuz 1931. Özdil kardeşler Kalamış Moda Koyu'nda. Soldan sağa sivuyacı Nezihe (1911), hamlacı Fitnat (1910), dümende Melek (1916). 1928'de Altınordu genç takımında küreğe başladıktan sonra Fenerbahçe'ye geçtiler. 1930-1942 arasında tüm birincilikleri aldılar. O kadar dakiktiler ki Kurbağalıdere'ye antrenmana giderken kahvenin önünden geçtiklerinde ahali ‘‘üç olmuş’’ diyerek saatlerini ayarlıyordu.

İLK FUTBOL TAKIMI

Biz de bu işi yaparız diyen bir grup genç kız Futbol Kulübü Derneği ve Dostlukspor'u kurdu. 1980'de bütün derneklerle birlikte kapatıldı. 1987'de yedi kadın futbolcu yeniden biraraya geldi. Takım, 1991'de Hollanda'da 18 takım arasından 8'inci oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!