Paraların sahibi telefon kaydında

FUTBOL Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı ve Başkanvekili Hasan Doğan, Akçaabat Sebat-Kayseri maçı sonrası Hürriyet’in sorduğu sorulara yanıt verdi. Bıçakcı ve Doğan, ‘Elimizdeki bilgileri doğrulayan ifade verenlere ceza indirimi uygulanacak. Ama belge ve bilgilere rağmen inkar edenler ve bilgi vermeyenler daha ağır cezalar alacak’ dediler.

Kayserispor’dan sadece Metin Aktaş’ın ismi geçiyor. Ona takım içinde yardımcı olan başka isimler var mı?

DOĞAN: Bizim elimizdeki bilgiler ve ifadeler sadece Metin Aktaş’a yönelik. Bunun dışında başka bir bağlantı yok.

Ortaya çıkarılmayan ama herkesin konuştuğu söylenen 4 telefon numarası daha var mı?

BIÇAKCI: Olur mu öyle şey. 4 kişiyi kayıracak olsak tamamen kapatırız dosyayı. Kimi, niye kayıralım? Bakın bakalım bundan önce böyle çalışan bir kurul oluşturulmuş mu? Niye tebrik etmiyorsunuz bizi? Biz en rasyonel Şike Tahkik Kurulu’nu (ŞTK) oluşturduk. Delil toplamada eksikliğini gördük. Bunlarla bir daha karşılaşmamak için Şike Tahkik Kurulu ile ilgili yasa taslağı oluşturduk. Bu kurul bundan sonra tüm kayıtlara rahat rahat ulaşabilsin diye.

DOĞAN: Bize üçüncü şahıslarla ilgili ihbarlar geliyor. Ama bunlarla ilgili federasyonun soruşturma yetkisi yok. Bu nedenle savcılığa veriyoruz.

Maçın hemen sonrasında ‘Kayserispor’un olaylarla ilgisi yok’ diye açıklama yaptınız. Sizi etkili biri aradı mı?

DOĞAN: Başkanım ben cevap vereyim müsaadenizle.

BIÇAKCI: Tabii...

DOĞAN: Hiçkimse bizi aramadı. Bunlar dedikodu. Akçaabat Sebatspor suç duyurusunda bulunmadan önce olayın 1 trilyonluk bahis olduğunu, hatta Galatasaray-Trabzonspor maçı için de aynı iddialar olduğunu biliyorduk. O nedenle Akçaabat Sebatspor bahisi hiç bilmiyordu. Bu nedenle kimse hiç bir şey bilmeden başkalarını suçlamasın diye o açıklamayı yaptık.

- Ama kaleci Hakan’a söylemişler, bahis ve şike demişler.

DOĞAN: Biz de o sorunun yanıtını arıyoruz zaten. Bakın o gün yaptığımız açıklamanın önemi yok. Eğer biri suçluysa cezada en ufak bir tereddütümüz olmaz. Halen bir kanıt gelirse kimsenin gözünün yaşına bakmaz, kanunu uygularız.

Tüm futbolcular tedbirli olarak Disiplin Kurulu’na verilirken Gökdeniz niye tedbirsiz?

BIÇAKCI- Ortada açık kanıt yok müdahil olduğuna dair. Maç Akçaabat Sebatspor- Kayserispor maçı.

DOĞAN: Gökdeniz’in ismi raporda, ‘Telefon kayıtlarında ismi geçiyor. Dahil olabileceği düşünülüyor’ diye geçiyor. Onun için tedbirsiz gönderildi.

Trabzon’dan ya da herhangi bir yerde baskı geldi mi?

DOĞAN: Hayır, tam aksine bize her türlü yardıma hazırdılar. İlk günden itibaren Trabzonspor Başkanı ile tüm bilgileri paylaştık.

Telefon Gökdeniz’in eşine mi ait? Kendisi mi kullanıyor?

DOĞAN: Soruşturmanın selametini etkiler. Eldeki bilgi ve belgeleri açıklayamayız.

- Ama rapor basına sızdırıldı bile...

DOĞAN: Sızdıranı bulduk. Ve işine son verdik.

Futbolculara dağıtılacak 400 bin Euro ile bahis için yatırılan 700 bin Euro’nun sahibi kim?

DOĞAN: Şüphelendiğimiz isimler var. Telefon kayıtlarından edindiğimiz bilgileri Cumhuriyet Savcılığı’na bildirdik.

- Kim o isimler ve kaç kişiler?

DOĞAN: O telefon kayıtlarında ismi geçenlerden biri.. O kişi futbol dünyasının dışında 3. bir isim

Gökdeniz ve Ogün’ün ifadeleri niye alınamadı?

DOĞAN: Kurulun yaptırımı yok ki.

- Ama federasyon aracı olamaz mıydı. Sizler çağırsanız ‘Hayır mı’ derlerdi.

BIÇAKCI: Soruşturma bitmedi zaten. Disiplin Kurulu hepsini dinleyecek.

Bahis gerçekleşse Kayserispor kümede kalacaktı. İki takım kendi aralarındaki maça bahis oynuyorlarsa bunun adı bahis midir?

DOĞAN: Amaca bakmak lazım. Kayserispor’un kümede kalması amaçlı bir girişim olmuş ve başarılı olmuşsa elbette şikedir. Ama bunun dışında parasal menfaat ve bahis maç şikesinden uzaklaşıyor. Bahis şikesi yeni bir tabir ve futbolun başına musallat olan yeni bir bela.

Sebat’ın kazanması daha çok para kazandırırdı. Bahis ise niye Kayseri’nin kümede kalma formülüne, Kayseri’nin galibiyetine oynadılar ki?

DOĞAN: Onu bahisçilere sormak lazım. Akçaabat Sebat’ın iddiası kalmamıştı. Kayseri’nin kümede kalma umudu vardı. Kayseri’nin yenilmesini nasıl sağlayacaksınız o zaman. Ayrıca bahis oranlarını da bilmiyorum.

Veli Sezgin’in vurulması tesadüf mü?

DOĞAN: Kendisi sağda solda beni bu olaydan dolayı vurdular diyormuş. Açıkçası, bilgim yok. Ama vurulması bile bizim işimizin ne zor olduğunu gösteriyor. Bilgim olsaydı söylerdim.

Raporda adı geçen Akçaabat Sebatsporlu Bayram’ın Kayserispor’a transferi için ne diyorsunuz?

DOĞAN: O maç Kayserispor’un galibiyeti ile bitmedi. Bir ilişki olsaydı zaten Kayseri’nin maçı kazanması gerekirdi.

Hakan Olgun, ‘Şike teklif edildi’ diyor. Siz ona 50 milyar ödül veriyorsunuz. Niye ifadesini dikkate almıyorsunuz?

BIÇAKCI: Hakan karar veremez. Hakan ihbar ediyor sadece.

- Ama şike diyor..

BIÇAKCI: Hakan, Kenan Erol’un söylediklerini ifade ediyor. Ama rapordaki ifadeler şike olduğunu göstermiyor. Hem şu anda soruşturma devam ediyor. Bu nihai bir karar değil ki. Disiplin Kurulu soruşturma açtı ve soruşturmayı derinleştiriyor. Siz şimdi dedikodularla eleştiriyorsunuz. Çalışma bitmedi daha. Bitince kararı veririz. O zaman eleştirirsiniz, saygı duyarım.

DOĞAN: Hakan soruyor, ‘Ne parası bu, şike mi?’ diye. Kenan Erol da, ‘Şike de bahis de var’ diyor. Bunun dışında bunu açıklayan bir ifade yok.

Akçaabat Sebatspor Başkanı Veli Sezgin’in ‘Şike yapıldı’ ifadesini hasıraltı mı edildi?

BIÇAKCI: Sezgin ihbar eden kişi. İfadesi alındı. Şike olsa ortada yöneticiler, futbolcular olur, ama yok. Temel nokta bu. Yine de söylüyorum soruşturma bitmedi.

DOĞAN: Şike kendi kendine yapılmaz. Veli Sezgin, şike diyor. Futbolcu var mı içinde, yok. Yönetici var mı, yok. Sadece Hakan’ın ifadesi var, o da Kenan Erol’un sözleri...

Galatasaray-Trabzonspor maçının iddia tahtasından kaldırılmasını engellediniz mi?

DOĞAN: Evet. Eğer tahtadan kaldırsaydık, ligin en büyük maçlarından biri şike dedikodusu ile anılacaktı. Bunun önüne geçtik. Uçuk bir rakamla bahis oynanmasını bekledik ama oynanmadı.

Futbolcu Cafer Aydın teşvik primi ile ilgili konuştu. Bir sonuç çıkmadı. Niye onu mahkemeye vermediniz. Ya da veremediniz mi?

BICAKÇI: Bize geldi, ‘Konuşmam manipule edildi’ dedi. Böyle konuştu. Niye uğraşalım ki böyle derse..

DOĞAN: Evet, ifadesi böyleydi. Ayrıca o konuda zaman aşımı da söz konusuydu.

Her şeyi doğru yapıyoruz

Bıçakcı: Futbol Federasyonu şu anda profesyonel bir şirket tarafından yeniden yapılandırılıyor. Biz her şeyi doğru yaptığımıza inanıyoruz.

SORU: İstanbul Erkek Lisesi mezunlarını federasyonda işe alıyormuşsunuz?

BIÇAKCI: Federasyonda çalışan 299 kişiden sadece biri İstanbul Erkek Lisesi mezunu. O arkadaşımız da Şenes Erzik beyin zamanında işe alınmış.

Daha ne istiyorsan sor...

SORU: Soruyorum. Personel maaşları 1.3 trilyon liraya ulaştı mı?

BIÇAKCI: Hayır. Toplamda en fazla 50 milyar fark eder. Milli takımlar heyeti 22 kişiydi, şimdi 23 oldu. Biz her şeyi doğru yaptığımıza inanıyoruz. Federasyon şu anda profesyonel bir şirket tarafından yeniden yapılandırılıyor.

SORU: Ahmet Güvener’in maaşını 18 milyar liraya çıkardınız mı?

BIÇAKCI: Üniversitede çalışıyordu Ahmet Güvener. Şimdi ayrıldı, tüm gün çalışıyor federasyonda. Fatih Terim ile konuştuk. Turgay Renklikurt da part time çalışıyor, 10 milyar alıyordu.

SORU: Firmanızda çalışan avukatınızı Almanya’da federasyon bürosunda mı atadınız?

BIÇAKCI: Avukat Fatma Öksüz, firmamda görev yapan bir arkadaşımızdı. Almanya’ya staja gitti. Federasyon bürosunda çalışıyor. Ayda 400 Euro alıyor. Ve oradaki futbolcuların vatandaşlık sorunlarıyla ilgileniyor. Görevden aldığımız temsilci 7 bin Euro alıyordu. Şimdi oraya bir müdür daha atadık. 3 bin Euro alacak.

Ben iktidarın adamı olsam..

SORU: Sayın Hasan Doğan, size ‘iktidarın adamı’ diyorlar.

DOĞAN: Ben kamu kurumları yarışmacı kulüpler olmamalı diyorum. Herkes bana iktidarın adamı diyor. Böyle olsa niye isteyeyim bunu. Belediyeler transfere ayırdıkları milyonlarca doları alt yapıya, eğitime sağlığa, spora ayırmalı. Devletin takımı niye şampiyon olmak için uğraşıyor. Ben Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe taraftarıyım. Niye benim paramla benim takımıma rakip oluyorsun? Devlet karar alsın, belediyeler çekilsin, biz federasyon olarak kulüplerin isim, şehir değiştirme yasağını 2 aylığına kaldırırız.

SORU: Hakem isteyen kulüpler, yöneticiler var mı?

DOĞAN: Geçtiğimiz yıl Cemal Aydın istedi. Verdik disipline. Bir daha kimse böyle bir şeye cesaret edemez.

SORU: Sizden iktidarın adamı diye ürküyorlar mı?

DOĞAN: Ürkmelerinden kasıt bu tür istekleri dile getirememekse ürksünler tabii. Kendi kurullarımıza bile, ben bir şey istersem beni de deşifre edin dedim.

Orada nasıl oturdun

Doğan: Milli Takım’ın başarısızlığından ikbal bekleyenler var. Haluk Ulusoy ile bizim anlayışımız farklı. Biz futbolcu cezası indirmekten ve transferlerine aracılık etmekten anlamayız.

SORU: Rıdvan Dilmen’in Ümit Milli Takımı’nın başına gelmesini siz mi engellediniz.

DOĞAN: Teknik heyet basına tanıtılmadan bir gün önce Fatih Terim’in yanına gittim. Baktım büro kalabalık. ‘Hocam yan odaya gecelim’ dedim. Biz tamamen farklı şeyler konuşacaktık. Ama az sonra kapı çalındı ve Fatih Terim’e Ankara’dan fakslanan bir metin iletildi. Metinde Rıdvan için olumsuz ifadeler vardı. O faksın ben Terim ile toplantı halindeyken gelmesi Rıdvan’ın gelişini benim engellediğim dedikodularını çıkardı.

SORU: Haluk Ulusoy, ‘Dünya Kupası’na gidemezlerse sorumlu Fatih Terim ve bu federasyondur. O koltukta oturtmazlar’ dedi.

DOĞAN: Peki Dünya Üçüncüsü Türkiye, Avrupa Şampiyonası’na katılamayınca Haluk Bey koltuğunda nasıl oturdu? Milli Takım’ın başarısızlığından ikbal bekleyenler var. Haluk Ulusoy ile bizim anlayışımız farklı. Biz, hakem atamasından, tahkim ve disiplin kurulu kararlarını değiştirmekten, futbolcu cezası indirmekten ve transferlerine aracılık etmekten anlamayız. Biz Türkiye liglerinin değerini yükseltmeyi, kaliteyi ve ekonomik kazançları artırmayı hedefleriz. Ne o bizi, ne biz onu anlayabiliriz.

SORU: Milli Takım için futbol okulları projesiniz vardı.

DOĞAN: Fatih Terim ile konuştuk. İstanbul’da 6 bölgede bu okulları açıyoruz. Avrupa yakasında Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa Küçükçekmece’de, Anadolu yakasında da 3 bölge olacak. Burada futbol eğitimi, eğitim müfredatı ile birlikte yürüyecek. Beden eğitimi öğretmenleri eğitilecek. Başlarına birer futbol koçu getirilecek. Ve buradaki başarılı çocuklar bizim ‘ana okulumuz’da eğitilecek. Yeni Zidane’ler buradan yetişecek.